ÖĞRENME KURAMLARI DAVRANIŞÇI ÖĞRENME BİLİŞSEL ÖĞRENME
DAVRANIŞÇI ÖĞRENME KURAMLARI
Amaçlı Davranışçılık/İşaret Öğrenme Yarı Bilişsel Yarı Davranışçı Öğrenme Kuramları Amaçlı Davranışçılık/İşaret Öğrenme Gözlem Yoluyla Öğrenme
Bilişsel Öğrenme Kuramları Anlamlı Öğrenme Buluş Yoluyla Öğrenme Bilgiyi İşleme Yapılandırmacı Çoklu Zeka Gestalt Kuramı
Nörofizyolojik Öğrenme Kuramı Beyin Merkezli Öğrenme (Hebb)
DAVRANIŞÇI ÖĞRENME KURAMLARININ İLKELERİ 1. İnsan ve diğer canlıların öğrenme biçimleri aynıdır. 2. Kişinin yapısını çevresi ile edindiği öğrenme yaşantıları oluşturur. 3. Öğrenme gözlenebilir, ölçülebilir olaylar üzerinde incelenebilir. 4. İnsanın duygu, düşünce, güdü gibi özellikleri doğrudan gözlemlenemediği ve ölçülemediği için bilimsel olarak incelenemez.
DAVRANIŞÇI ÖĞRENME KURAMLARININ İLKELERİ 5.Öğrenme uyaran-tepki arasındaki bağlantılarla oluşur. 6.Öğrenme organizmanın kontrolü dışında gerçekleşir.Öğrenme çevresel uyarıcılar tarafından şartlandırılır. 7.Öğrenmenin meydana gelebilmesi için öğrenilen davranışların gözlenebilir olması gereklidir. 8. Tüm öğrenmeler aynı basit kurallar içinde gerçekleşir.
Bitişiklik Kuramı John Broadus Watson (1878-1958) Amerikalı bir psikolog ve davranışçılığın kurucusudur. Güney Carolina, Greenvilel'de yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.
John Broadus Watson Davranışçı kuramın kurucusu olarak bilinir. Öğrenmeyi uyarıcı-tepki bitişikliği olarak açıklamıştır. Öğrenmeyi biliş yerine davranışla açıklamıştır. Gözlenebilir davranışlar üzerinde durmuştur. Bütün davranışların koşullanma yolu ile kazanılabileceğini savunur.
Watson'a göre, doğa bilimlerinde olduğu gibi psikolojide de yalnız somut ve gözlenebilir davranışlar ölçülebilir. Zihin ya da bilinç nesnel bir konu değildir ve bu nedenle bilimsel yöntemlerle incelenemez. Dolayısı ile psikolojinin uğraşı alanı herkes tarafından görülebilen davranışlar olmalıdır. Tekrar kuramda önemli bir yer tutar
Bitişiklik Kuramı John Watson, eğer köpek koşullanabiliyorsa insan da koşullanabilir düşüncesiyle yola çıkmış ve arkadaşı Rayner ile 10 aylık Albert isimli bir bebek üzerinde çalışmışlardır. Çocuğa beyaz bir fare göstermişler ve o anda yüksek gürültü çıkarmışlar. Bir süre sonra çocuk fareyi görür görmez ağlamaya başlamıştır. Bu şekilde bebeğe koşullanma yoluyla korku tepkisi kazandırılmıştır.
Watson’a göre bütün öğrenme olayları iki şekilde açıklanabilir: 1. Zamanda Yakınlık 2. Sıklık
Zamanda Yakınlık (En son/en yeni) Belirli bir uyarıcıya karşı yapılan en son davranışın, uyarıcı tekrar edildiği zaman, ortaya çıkma olasılığının daha yüksek olmasıdır. Watson'a göre, her tür öğrenmeyi bu ilkelerle açıklamak olanaklıdır.
Sıklık ilkesi: Belirli bir uyarıcıya karşı daha sık gösterilen bir tepkinin, aynı uyarıcı ile karşılaşıldığında gösterilme olasılığının daha fazla olmasıdır. Örneğin okulda matematik problemi çözmekten zevk almayan bir öğrenci, karşılaştığı benzer bir başka matematik problemini çözmekten hoşlanmamaktadır.
Watson Klasik koşullanmayı meydana gelmiş olan korkuları yok etmek için kullanmak istemiştir. O’na göre korku öğrenilmişse, bunun yok edilmesi ya da öğrenilmemesini sağlamak ta mümkün olmalıdır.
Sistematik Duyarsızlaştırma Korku veren nesne ile bireyi yavaş yavaş karşılaştırma esasına dayanır. Not: Korku ve fobilerin tedavisinde kullanılır. Karşılaştırmada ödül yada pekiştireç yoktur.
Guthrie ve Bitişiklik Kuramı Guthrie’nin bitişiklik kuramında koşullanmanın kaynağı uyarcı ve tepkinin bitişik/yakın biçimde bulunmasıdır. Bu kurama göre öğrenme uygun uyaran ile uygun tepki çağrışım yaptığı zaman oluşur.
Kuram öğrenmede pekiştireç gerekliliğini reddetmekte pekiştirecin öğrenmeyi özlemede bir araç olarak değerlendirilebileceğini savunur.
Kurama göre öğrenmede iki ilke vardır. 1. Bitişiklik İlkesi (eğer bir tepki bir uyarıcıya bir kere eşlik ederse, büyük olasılıkla bu tepki belirtilen uyarıcıyı yine takip edecektir. Uyarıcı ile tepki beraberce oluşmuşsa öğrenme meydana gelmiştir) 2. Öğrenme ilk deneme (tek tekrar):
Guthrie’ye göre alışkanlıkların ortadan kaldırılması 1. Eşik yöntemi (pekiştireç yoktur) 2. Yorgunluk (Bıraktırma/bıktırma yöntemi) 3. Zıt tepki yöntemi (zıt uyarıcının doğuracağı davranış istenmeyen davranışı doğuran uyarıcının oluşturduğu tepki ile rekabet edebilir). Not: Zıt tepki yönteminde uyarıcı değişikliği (istenmeyen durumu yaratan uyarıcıdan daha güçlü istenen durumu ortaya çıkaracak uyarıcı) varken karşıt koşullamada tepki değişikliği vardır.