bir tatlı huzur (sesli) DİZİDE, TARTIŞMADA, TRAFİKTE, TELEFONDA, İŞTE, OKULDA, TOPLANTIDA, ALIŞVERİŞ KUYRUĞUNDA; HANGİ KAPIYI ÇALSAN, BURUK ACI GİBİ.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
İSMİN HALLERİ 1.YALIN HAL 2.YÖNELME HALİ 3.BULUNMA HALİ 4.AYRILMA HALİ
Advertisements

 BEKLENTiSiZ SEVMEYi DENEDiNiZ Mi?
halı kilim orman gülü yakacak kömür sevgi yolu bundan böyle
Bunu okursanız iyi olur
BASİT YAŞAMAK Dr. Yalçın ERGİR
(ses düğmesini açabilirsiniz)
YENİ YIL’DAN BEKLENTİLERİM!!!
YAPRAKLARIN PEŞİNDEN AĞLAYAN ADAM!!!
CANIM ANNECİĞİM Müzik:Kibariye(eller kader Kıymet bilmiyor ANNE
Bugün öğlen tatilin var mı? Seni ödünç alabilir miyim?
LÜTFEN SESLİ İZLEYİNİZ...
BOZKIR’A NİNNİ ses düğmesini açabilirsiniz Ali Demirsoy hocamızın göndermiş olduğu bu fotoğraftan müthiş etkilenmiştim.
Sen benimsin; bana aitsin... ses düğmesini açabilirsiniz.
Bugün... Küçük güzelliklerin günü olsun...
onca gerçek; (ses düğmesini açabilirsiniz) onca düş varken…
Sayın kaymakamım. Sayın İlçe Milli Eğitim müdürüm ve Şube Müdürlerim
(ses düğmesini açabilirsiniz) ilk damla en büyüğüdür.
(sesli).
Bugün... Kücük mucizelerin günü olsun...
(ses düğmesini açabilirsiniz) ihtiyar mısırcı ve sürpriziniz.
Kırlangıcın biri, bir adama aşık olmuş
Neler oluyor bize, neler oluyor gülüm.
“Sonsuza Dek” sesli.
ses düğmesini açabilirsiniz RAMAZAN GÜZELDİR.
ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için ‘mouse’u tıklayınız.
sesli “yabancı” lisan? kaç yabancı dil bilirse bilsin insan…
FEN VE TEKNOLOJİ VÜCUDUMUZ BİLMECESİNİ ÇÖZELİM TEKRAR.
ÜÇ İHTİYAR MİSAFİR ÖYKÜSÜ
SERBEST OKUMA METİNLERİ
Yaşanan tüm güzel anlar bitmiş meğer gözünde…
Değerli Dostlar, bugün Size biraz farklı bir sunum hazırladım
ALÇAKLIK KORKUSU (sesli). ALÇAKLIK KORKUSU (sesli)
KALANIN ARDINDAN (sesli) Hep birlikteydik, masmaviydi hava; ne çok seviyordu herkes birbirini. Gitara yeni başlamıştım; çalacaktım ama utanıyordum.
Cemal Şimşek HÜZÜN YAĞMURLARI Venüs'ten GELİYORDU.
ses düğmesini açabilirsiniz
(sesli).
ses düğmesini açabilirsiniz bu satırları yazdıran Dmitry Dmitrievich Shostakovich ve André Rieu’ya teşekkürlerimle...
birlikte yaşlanıp, (ses düğmesini açabilirsiniz) birlikte ölebilmek…
ANKARA’NIN MAHZUN BANLİYÖ İSTASYONLARI (Doğu Yakasının Hikayesi) (sesli)
Hayatın Anlamı üzerine
MÜLAKAT (GÖRÜŞME) Ünlü kişileri çeşitli yönleriyle tanıtmak veya toplumu ilgilendiren önemli bir konuyu aydınlatmak için ünlü kişi yahut uzmanlarla.
yumurtanın hep sarısı, hep beyazı bildiklerimiz; ya olmazsa olmaz mavisi?? sesli.
Ben Bu Sebze ve Meyveleri Bir Yerden Tanıyorum Ama Nerden?
GERÇEK ANLAM MECAZ ANLAM.
GERÇEK ANLAM MECAZ ANLAM
mazeret ses düğmesini açabilirsiniz bir fotoğraf makinasının, cepte beş kuruş parasının, aydınlık bir geleceğinin olmayışı da, Değil bir "makro" objektifinin;
ses düğmesini açabilirsiniz
ses düğmesini açabilirsiniz
ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için sadece ‘mouse’u tıklayınız.
(ses düğmesini açabilirsiniz) son babalar son patronlar son kuşlar.
Bugün küçük mucizelerin günü olsun..
ses düğmesini açabilirsiniz Bir sararmış fotoğraftayız.
ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için ‘mouse’u tıklayınız.
Beril Erdal A.
Mitat Zorlu 1 ALİ YALKIN İLKÖĞRETİM OKULU 2/A SINIFI ÇALIŞMA SAYFASI Adı ve Soyadı: ……….…………………………………..…… No: ……… 6 Ocak 2010 Çarşamba 72 sayısının onlar.
Bugün...
Alıntı. Slaytı kendi akışında ve sesli izleyiniz.
YAĞMUR İclal AYDIN Ses Düğmesini Açınız.
1.Soru Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, işlevi bakımından ötekilerden farklı bir ek almıştır? A) Bugünlerde birçok yeni yayın piyasaya.
İmza: Kızın Babamıza söylemek isteyip de söyleyemediklerimiz... İmza : Kızın.
Balta çıkmamış bir ormanın, yalnız ağaçlarına... (ses düğmesini açabilirsiniz)
T.C MEB MUSTAFA PARS İLKOKULU EĞİTİM -ÖĞRETİM YILI
BUGÜNE DÖNÜŞ ses düğmesini açabilirsiniz Evet; en yaşanası dönemiydi kocamış dünyanın, 1960’lı yıllar. Yazmakla bitmezdi, o rengarenk siyah-beyaz detaylar,
SEVGİLİ ÖĞRENCİLERİM;
Eğlenceyi çok seven bir ağustos böceği varmış.
Raßi$h-CéM meLeğinden biricik kocasıNa…. oNsuz bir hiç oLduğum insan! Bugün en mutlu günüm.. Seninle ‘kocamla’ beraber geçirdiğim ilk doğum günüm eminim.
SİGARA VE GERÇEKLER Sigara: İyi Düşün Ey İnsan Sen mi Beni Tüketiyorsun Yoksa Ben mi Seni?
GERÇEK ANLAM MECAZ ANLAM
Guten Morgen Bugün küçük mucizelerin günü olsun...
Neden kitap okuyoruz.
Sunum transkripti:

bir tatlı huzur (sesli)

DİZİDE, TARTIŞMADA, TRAFİKTE, TELEFONDA, İŞTE, OKULDA, TOPLANTIDA, ALIŞVERİŞ KUYRUĞUNDA; HANGİ KAPIYI ÇALSAN, BURUK ACI GİBİ KARŞINDA:

GERİLİM, HEM DE HEP YÜKSEK GERİLİM.

oysa;

adamakıllı benzetmekten, haddini bildirip mahvetmekten değil - basit şeylerden, yani dünyayı kurtarmaktan, yani huzur’dan, oysa;

yani Safa Sokağı’ndaki, çay ocağından bahsetmek istiyorum bugün.

yani Safa Sokağı’ndaki, çay ocağından bahsetmek istiyorum bugün.

Bir milyon sene önce, 2. kitabımda yazmıştım orayı; «Bir Mahur Çay Semaisi»ni

Yolculuğum geçmişe, şehrin öteki yanına; eski Ankara’nın “At Pazarı - Sefa Sokağı’na, çaycı Hasan Tüsik’in bugün var - yarın yok, mahur saz semaisi gibi mekanına... diye başlamıştım yazıma, bugün aramızda olmayan Rahmetli Hasan Tüsik’in mekanında.

Karlı bir kış ikindisi, At Pazarı’nda, Kayıp Ankara’da, bir başıma Safa Sokağı’nda çay içiyordum. Zeki Müren’ler, Behiye Aksoy’lar çalarken radyoda, sert bakışlı Hasan Tüsik çayları tazeliyor, ben de orada çay içmiş müşterilerin, ocağın hatıra defterlerine yazdıkları yazıları okuyordum. Bir yazı derin iz bırakmıştı o buharlı camların ardında: “işte geldik gidiyoruz; biraz çayından, biraz dostluğundan aldık. ne bıraktık bilmiyorum. Şimdi giderken, güzele, yarına açılan mutlu günlerin hep birlikte eşiğinde olmayı diliyorum… Begüm” Dilekleri kabul olmuş muydu acaba Begüm’ün? Bilmiyorum; ama bir milyon sene sonra, bu sefer yağmurlu bir ilkyaz Cumartesi öğleni, yine Kayıp Ankara’da, yine bir başıma Safa Sokağı’nda çay içiyordum. Yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu. İnsanlar çil yavrusu gibi kaçışırlarken, kilometrelerce ıslana ıslana, yürüye yürüye gelmiştim oraya kadar.

Neden kaçacaktım ki yağmurdan? Neler vermezdi o anda; görünür ya da görünmez kafesler içindeki tutuklular - isteseler bile, ellerini kollarını sallayarak dışarıda dolaşamayacak, ıslanamayacak olanlar? Neler veriyordu tam o sırada; şehrin en lüks mekanlarına, ellerinde bir içecekle tıkılmışlar, Wireless şifresini girip, notebook’larda huzur arayanlar? Daracık Safa Sokağı’ndaydım; 2011’de, ya da 1951’de.

Şifre falan girmeden, gerçek bir not defterine, 10’nuncu Defter’e bakıyordum.

Bu sefer Begüm’ün değil, Elif’in yazdıklarını okuyordum: Ankaralı biri olarak bunca zamandır bu güzelliğin içinde yaşamanın farkında olamamak çok acı gerçekten. Ancak bugünkü gelişimin son olmayacağından artık eminim. Bu güzelliği yaşattığınız için teşekkürler… Ve, iyi ki farkına varabildim, ben de bir tatlı huzur almaya gelebildim, iyi ki huzur almaktan daha önemlisinin, huzur vermek olduğunu - hayattaki en değerli şeylerin rakamlarla değil, harflerle ifade edildiğini öğrenebildim,

iyi ki bir başına da olsam, yalnız değilim diye düşünüyor; ben de güzele, yarına açılan mutlu günlerin hep birlikte eşiğinde olmayı diliyordum… düş hekimi yalçın ergir” müzik: kalamış / beste: münir nûrettin selçuk yaprak sayar – tanbur: murat bardakçı