KÜÇÜK KAPLUMBAĞA.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER
Advertisements

TÜRKAN YÜKSEL Tıkır Top.
ÜÇ FİLTRE SOKRATES. ÜÇ FİLTRE SOKRATES SOKRATES (M.Ö ) “Kendi kendini tanı" özdeyişinin felsefesinin temel kuralı olduğuna inanmış, “Hiç bir.
Iletişimde üç filtre
لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِّمَن كَانَ يَرْجُو اللَّهَ وَالْيَوْمَ الْآخِرَ وَذَكَرَ اللَّهَ كَثِيراً Andolsun ki sizin.
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ.
GÜNEŞİN UYUDUĞU YER
For a very very important person of my life
Bir zamanlar bir ağaç varmış
"ALLAH" DEMEK.
Hikmet SIRMA.
Bir zamanlar genç bir kurbağa vardı
TIKANDI BABA Seval KEMERTAŞ tarafından düzenlenmiştir.
ÖRDEKLERLE KAPLUMBAĞA Sazlı Göl adında bir göl vardı. İki ördekle bir kurbağa orada yaşarlardı. Kaplumbağa ile iki ördek dosttular, arkadaştılar. Kısa.
KABUL EDEMEM.
Sevgili günlük, Bugün çok yoruldum. Neden mi bugün hem eğlendik hem öğrendik… Merak mı ediyorsun? Peki anlatayım…
UYUMAK İSTEMEYEN ZÜRAFA
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ 2 AYŞE DARICI
Temel, arkadaşıyla yolda giderken elindeki çakısıyla parmağını kesti
GAYRET EDEN BAŞARIR ,BAŞARAN KAZANIR
Bir zamanlar bir ağaç varmış
AİLELERİMİZDEN NELER ÖĞRENDİK?. HAVA RAPORU TAHMİNİ YAPMAYI: > >" Şu dağınıklığa bak... yabancı biri görse odanın ortasından kasırga geçmiş sanır..."
UYUMAK İSTEMEYEN ZÜRAFA
Bir yaz günü üçgen tek başına parkta oynuyordu.
Can Baba’nın anısına, saygıyla...
BAYKUŞ KARDEŞİN PARTİSİ.
DiŞ DOKTORU Diş hekiminin odasına giren genç ve güzel kadın:
Burcunuzun üzerine tıklayın...
Nasrettin Hoca
Etkili İletişime Giriş
NASREDDİN HOCA ‘ DAN FIKRALAR
Sen hangisini seçerdin?
"Neden saklambaç oynamıyoruz?"
BABALAR VE KIZLARI.
Okulun ilk günü, ilk derste profesörümüz, önce kendini tanıttı, sonra 'Bu yıl, yepyeni bir öğrencimiz var. Çok ilginç biri bakalım bulabilecek misiniz'
HAYIR DEMEYİ ÖĞRENELİM Erkan İLGÜN Rehber Öğretmen
ÜNLEMLER.
KARAGÖZ İLE HACİVAT MEKTUP HÜSEYİN ÖZDEMİR 6/B 1230.
Bir zamanlar Dünyaya gelmeye hazırlanan bir çocuk varmış
Hayatta,birşeyin eksikliğini hissettiğimiz
Ben Bu Sebze ve Meyveleri Bir Yerden Tanıyorum Ama Nerden?
ÖLÜMCÜL HASTALIK... Doğan Cüceloğlu'nun eğitimindeki katılımcılarla bir konuşmasından: Doğan Cüceloğlu: - Arkadaşlar, aranızda ölümcül hastalığı olan var.
HAYATIN ANLAMI.
Tıkır Top
Bremen Mızıkacıları.
Alçakgönüllülük Analizi (Hikayeler İle)
İYİ BİR ARKADAŞ -Kendini mahvetmene izin vermez.
DERS KONU: AİLEM VE BEN ELİF DELİBAŞI 3-C HAZIRLAYAN :
3. Sempatik ve Esprili Konuşmak
ÖZEL MÜZEYYEN ÇELEBİOĞLU
TAKIM RUHU 11-A.
Nasrettin Hoca henüz çocukmuş. Annesi bir gün onu yanına çağırmış:
Aferin size . Evet o bir ayı. Hey çocuklar,
Bir zamanlar bir ağaç varmış
Peygamberlerin İnsanlardan Seçilmesinin Nedenleri
NASRETTİN HOCA SÖYLER BAKALIM NELER SÖYLER.
CANIN KUŞLARI Can, o gün annesine ne kadar çok sıkıldığını anlatıyordu: — Neden oyuncaklarınla oynamıyorsun? diye sordu annesi. — Ama onlar benimle oynamıyorlar.
TAVŞAN VE YILANIN DOSTLUĞU
Tombik ormanda.
Bir zamanlar dünyaya gelmeye hazırlanan bir çocuk varmış.
Bekle beni… hazırlayan : levent karakaş yazı:alıntı
HAYATIMIZI GÜZELLEŞTİREN NE ÇOK ŞEY VAR
EYVAH KAYBOLDUK.
SALYANGOZ VE EVİ.
ZIT (KARŞIT) ANLAMLI KELİMELER.
HAYIR DİYEBİLİRİM.
Keloğlan ve Kuyu Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir Keloğlan’la ninesi varmış. Bunlar çok yoksul insanlarmış. Keloğlan’ın.
GÜRKAN’IN YALANI Elif Emine BALCI. Gürkan ve Semih adında birbirlerine çok yakın iki arkadaş vardı. İkisi de sekiz yaşında ve aynı sınıftalardı. Bir hafta.
Bir zamanlar bir ağaç varmış
Burası yuvarlaklar ülkesi. Öykümüz burada geçiyor.
Sunum transkripti:

KÜÇÜK KAPLUMBAĞA

Bir varmış, bir yokmuş Allah’ın günü çokmuş Bir varmış, bir yokmuş Allah’ın günü çokmuş. Bu günlerin birinde küçücük kaplumbağa sokağa çıkmış. Öteye gitmiş,beriye gitmiş,sıkılmış. “Kimsecikler de yok,” diye söylenmiş. “Tek başına ne yapayım ben ?” Hemen önünde duran salyangoz duymuş küçük kaplumbağanın yakınmasını. O küçük kaplumbağayı görüyormuş, ama küçük kaplumbağa onu görmüyormuş

Çünkü evinin içinde imiş Çünkü evinin içinde imiş. Evinin içinde bulunan bir salyangozu kim görse taş filan sanırmış. Küçük kaplumbağa da taş sanmış önce. Taş sandığı şeyden iki boynuz ile bir baş uzanınca, hele boynuzlar kıvrım kıvrım bükülüp sesler gelmeye başlayınca çok şaşırmış. Biraz da korkmuş. Ufak adımlarla geri gitmiş.

“Kim. Kimsin sen. ” diye kekelemiş. ” Ben mi” demiş salyangoz “Kim.. Kimsin sen?” diye kekelemiş.” Ben mi” demiş salyangoz. “Kim olduğumu bilmiyor musun sahi?” “Bi...bilmiyorum,” diye tekrar kekelemiş küçük kaplumbağa. Salyangoz kıkır kıkır gülmüş: “Kabuğumun,yani evimin içinde iken görenler çoğunlukla beni taş filan zannederler. Oysa bir salyangozum ben.

“Ha. ” diye atılmış küçük kaplumbağa. “Sen misin “Ha!” diye atılmış küçük kaplumbağa. “Sen misin? Annemden dinlemiştim seni. Bizim gibi evini sırtında gezdiriyormuşsun.” “Ne yaparsın,” derken gülmüş salyangoz. “Kiralar çok yüksek. Kendime bir ev tutamadığım için bu çareyi buldum.” “Kendi kendine mi yaptın kabuğunu?” diye hayretler içinde sormuş küçük kaplumbağa

“Yok. ” demiş salyangoz. “Demin şaka etmek istemiştim “Yok.” demiş salyangoz . “Demin şaka etmek istemiştim . Hiç kendi kendime yapabilir miyim? “Yapamaz mısın ?” “Yapamam elbet. Sen Yapabilir misin ki kabuğunu?” Boynunu bükmüş kaplumbağa, “Hayır,” diye cevap vermiş. “Ben her şeyi bilemem ki. Küçücük kaplumbağayım.”

“Öyleyse bana kulak ver küçük kaplumbağa. Ben çok yaş bir salyangozum “Öyleyse bana kulak ver küçük kaplumbağa. Ben çok yaş bir salyangozum. Bütün bu çevreyi gezip gördüm . Ne kaplumbağalar , ne de salyangozlar kendi kabuklarını yapamaz.” “İnsanlar gibi satın mı alırlar?” “Hayır,satın almazlar. Allah bizi böyle yaratmış. Eğer kabuksuz olsaydık, hemen eziliverirdik. Çünkü çok yumuşak mahluklarız.” “Evet,” demiş küçük kaplumbağa düşünceli bir tavırla.

“Bunu annemden de duymuştum. ” ”İyi öyleyse “Bunu annemden de duymuştum.” ”İyi öyleyse. İstersen arkadaş olalım, ne dersin?” küçük kaplumbağa şöyle bir düşündükten sonra, çekine çekine konuşmuş: “Bilmem ki anneme sormalıyım.” “Aferin”, demiş salyangoz. “Sen çok akıllı bir kaplumbağa olacaksın. Annene sorma fikrini beğendim. Çünkü anneler, yavrularından daha iyi bilirler. Git sor bakalım.”

EDA KARAKUŞ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ 2-A SINIFI 00-01-1048