Öğretim İlke ve Yöntemleri Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık Bitişiklik Kuramları Öğretim İlke ve Yöntemleri Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık
Bitişiklik Kuramı (John B. Watson) Watson, davranışların başlangıç noktası olarak refleksleri kabul eder. Koşullanan refleksler yeni davranış biçimleri olarak kazanılırlar ve davranış repertuarını zenginleştirirler.
Watson’a göre öğrenme bitişiklik ile oluşur Watson’a göre öğrenme bitişiklik ile oluşur. Yani koşullu ve koşulsuz uyarıcının birbirine yakın zamanda verilmesiyle oluşur.
John Watson, eğer köpek koşullanabiliyorsa insan da koşullanabilir düşüncesiyle yola çıkmış ve arkadaşı Rayner ile 10 aylık Albert isimli bir bebek üzerinde çalışmışlardır.
Çocuğa beyaz bir fare göstermişler ve o anda yüksek gürültü çıkarmışlar. Başlangıçta beyaz fareden korkmayan bebek bir süre sonra çocuk fareyi görür görmez ağlamaya başlamıştır. Bu şekilde bebeğe koşullanma yoluyla korku tepkisi kazandırılmıştır.
Ancak, Watson'a göre koşullanma süreci, yalnız çeşitli uyarıcılara tepkilerde (koşullu tepki) bulunmayı öğrenme şeklinde değil, aynı zamanda davranış repertuarında bulunmayan yeni tepkiler vermeyi ve daha karmaşık davranışlarda bulunmayı öğrenme olanağı sağlar.
Watson'a göre karmaşık ve becerili bir davranışta uyarıcı ile tepki arasında oluşan bağların ardışıklığını sağlayan üç temel vardır: Bağ ilkesi Sıklık ilkesi Yenilik ilkesi
Bağ ilkesi Bu ilkeye göre karmaşık ya da becerili davranışı oluşturan koşullu uyaranla tepki arasında bir bağın oluşması ve bunun zincirleme olarak sürmesidir. Bundan dolayı koşullanmış bir dizi uyarıcı-tepki bağları zinciri oluşmuş olur.
Sıklık ilkesi Belirli bir uyarıcıya karşı daha sık gösterilen bir tepkinin, aynı uyarıcı ile karşılaşıldığında gösterilme olasılığının daha fazla olmasıdır.
Yenilik ilkesi Belirli bir uyarıcıya karşı yapılan en son davranışın, uyarıcı tekrar edildiği zaman, ortaya çıkma olasılığının daha yüksek olmasıdır. Örneğin televizyonu tutukluk yaptığında ona vurarak çalışmasını sağlayan biri, bir sonraki arızada tekrar aynı davranışı gösterir.
Watson’a göre eğer korku sonradan öğrenilen bir davranışsa onun yok edilmesini sağlamak da olasıdır.
Nesne ile korku arasında kurulan bağın çözülmesi ile ilgili kavramlardan birisi sistematik duyarsızlaştırmadır.
Bu teknikte bireyde korku yaratan uyarıcı ilk başta en az korku uyandıran dozda verilir. Korku tepkisinin görülmemesi halinde uyarıcının dozu yavaş yavaş artırılır. Bir basamakta korku tepkisi görülürse bir önceki basamağa dönülür ve bu işleme uyarıcının korku tepkisi uyandırmadığı duruma gelinceye kadar devam edilir.
Örneğin topluluk önünde konuşma yapmaktan korkan bir öğrenciye önce 2-3 kişi önünde konuşma yaptırılır, daha sonra 5-6 kişi, daha sonra 10 ve en son 20 kişi önünde konuşma yaptırılarak bu korkusu ortadan kaldırılmaya çalışılır.
Bitişiklik Kuramı (Edwin Ray Guthrie) Guthrie, öğrenmeyi tek bir ilkeyle (bitişiklik ilkesiyle) açıklamaya çalışmıştır.
Bitişiklik; bir uyarıcıya karşı verilen tepkinin daha sonra aynı ya da benzer uyarıcıyla karşılaşıldığında da gösterilme eğilimidir.
Buna göre eğer uyarıcı ile tepki beraberce oluşmuşsa öğrenme meydana gelmiştir. Bir tepki bir uyarıcıya bir kere eşlik ederse, büyük olasılıkla bu tepki belirtilen uyarıcıyı yine takip edecektir.
Bitişiklik kuram, davranışların kazanılmasında sıklık yasasını reddeder. Yani buna göre yapılan tekrar bağın gücünü artırmaz. Bu durum “tek denemede öğrenme” olarak fade edilmektedir.
Bitişiklik ve tek denemede öğrenme sonunculuk ilkesini gerektirmektedir. Sonunculuk ilkesine göre organizma belirli bir durumda son olarak hangi davranışı sergilemişse, aynı durumla karşılaştığında yine aynı davranışı gösterme eğiliminde olacaktır.
Bu yöntemler şöyledir: Guthrie, davranışların değiştirilmesinde (kötü alışkanlıkların yok edilmesinde etkili olabilecek üç yöntemin kullanılmasını salık verir. Bu yöntemler şöyledir: Eşik Yorgunluk Karşıt uyarıcılar
Eşik Yöntemi Eşik, bir tepki oluşturabilecek en düşük değerdeki uyarılmadır. Eşik yöntemi ile istenmeyen davranışı meydana getiren uyarıcı organizmaya azar azar ve yavaş yavaş uzun sürede verilerek, istenmeyen davranışın ortaya çıkması önlenir ve istenen davranışın yapılması sağlanır. Örneğin atları binilmeye alıştırırken önce sırtına hafif bir battaniye atılması, sonra giderek uyarıcı miktarının arttırılması gibi.
Bıktırma (Yorgunluk) Yöntemi Yorgunluk yönteminde, uyarıcıyı organizmada tepkisel bir yorgunluk oluşuncaya kadar tekrarlamak söz konusudur. Sonunda, yorulan ve sıkılan organizma uyarıcı duruma başka tepkiler vermeye başlar. Eyere tepki gösteren atın eyerlenerek tepki vermeyi bırakana kadar koşturulması bıktırma yöntemine örnek olarak verilebilir.
Karşıt Uyarıcılar (Zıt Tepki) Yöntemi İstenilmeyen davranışı yol açan uyarıcılar değişik, karşıt davranışlar yaratacağına inanılan diğer uyarıcılarla birlikte verilir. Yani Bireye yapmaktan kaçındığı ve hoşlanmadığı davranış, hoşlandığı ve yapmak istediği bir davranış ile birlikte yaptırılır.
Karşıt uyarıcılar yönteminde birey istenmeyen uyarıcıya istenen hatırına katlanır.
Uygulama Davranışçı öğrenme kuramlarının özelliklerini ana hatlarıyla bir tablo biçiminde gösteriniz.
Kaynaklar Senemoğlu, N. (2005). Gelişim Öğrenme ve Öğretim, Kuramdan Uygulamaya. Gazi Kitabevi, Ankara. http://acikders.ankara.edu.tr/ http://www.psikolik.com/ http://www.egitimpsikolojisi.com/ http://notoku.com/