ÇOCUKLARIN-GENÇLERİN RİSKLERDEN KORUNMASI

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
TED ANTALYA KOLEJİ REHBERLİK HİZMETLERİ.
Advertisements

MADDE BAĞIMLILIĞI Bu eğitim Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneğinden Doç. Dr. Kültegin Ögel koordinatörlüğünde Psk. Ceyda Yılmazçetin ve Pdr. Sevil Taner.
Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servisi
Şİddet Muhammet GÜLER.
Yrd. Doç. Hatice DEMİRBAŞ G.Ü.Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü
ANA BABA VE ERGENLİK.
Okullarda Suç ve Şiddeti Önleme
UMUD DERNEĞİ AİLE İŞBİRLİĞİ
1 Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği, 2 Koç Üniversitesi
ADIYAMAN İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ RUH SAĞLIĞI VE SOSYAL HASTALIKLAR ŞUBESİ
Ş İ D D E T ŞEHİTKAMİL ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ
Ergenlerde Madde Bağımlılığı
FARKI BİRLİKTE YAŞAYALIM
ZARARLI ALIŞKANLIKLAR VE MADDE BAĞIMLILIĞI
1. Alkol, madde kullanan 2.OKULDAN KAÇAN 3.Suç işleyen ya da işleme eğilimi olan.
ÇOCUK İHMALİ.
SİGARA, ALKOL, MADDE KULLANIMI
Anne Babalar İçin Madde Bağımlılığı Eğitimi
Öğretmenler İçin Madde Bağımlılığı Eğitimi
Hak ve özgürlüklerin kullanımını engelleyen ZARARLI ALIŞKANLIKLAR
Önemli Sorunlardan Biri Devamsızlık 1.Madde.
DEZAVANTAJLI VE RİSK ALTINDAKİ ÇOCUKLAR KİMLERDİR?NASIL TESPİT EDİLİR?
ERGENLİK DÖNEMİNDE ARKADAŞ ETKİSİ
DEZAVANTAJLI VE RİSK ALTINDAKİ ÇOCUKLAR KİMLERDİR?NASIL TESPİT EDİLİR?
ALKOL VE MADDE BAĞIMLILIĞI
RİSKLİ DAVRANIŞLAR NEDİR?
MADDE BAĞIMLILIĞI ve ZARARLARI KOCAELİ HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
AİLE EĞİTİM SEMİNERİNE HOŞ GELDİNİZ
NEDENLERİ SONUÇLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI
Tutum Kişinin herhangi bir olaya ve kişiye karşı olan tutumu onun kişiliği doğrultusunda gerçekleşir. Genellikle ev dışındaki ortamlarda yaşıtları tarafından.
MADDE BAĞIMLILIĞI Nihat HASPOLAT
ÇOCUKLARIN-GENÇLERİN RİSKLERDEN KORUNMASI
Bu sunuda TBM için hazırlanmış olan «Alkolsüz Bir Hayat İçin» adlı (Metin: Uğur Evcin, 2014, İstanbul: Yeşilay Yayını) broşürden yararlanılmıştır. Sunudaki.
SEMİNERİMİZE HOŞ GELDİNİZ
ÇOCUK VE GENÇLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI
MADDE BAĞIMLILIĞI.
MADDE BAĞIMLILIĞI BAĞIMLILIK YAPAN MADDELER RİSK YARATAN FAKTÖRLER
BAĞIMLILIK AİLE EĞİTİMİ
İLKÖĞRETİM ÇAĞI ÇOCUKLARINDA OKUL İÇİ ŞİDDETİN İRDELENMESİ: BİR ANKET ÇALIŞMASI Sözen S 1, Baysal SU 2, Ekizoğlu O 1, Tüzün B 1, Tüzün Ü 3 1 İstanbul Üniversitesi.
ERGENLİK DÖNEMİNDE RİSKLER ve SORUNLAR
Alkol ve Diğer Uyuşturucuların Kullanımını Önleme Biz Ne Yapabiliriz! Alkol ve Diğer Uyuşturucuların Kullanımını Önleme Biz Ne Yapabiliriz!
Suç ve şiddet nedir? Çocuğun yakalanması ya da yakalanmamasına, polisle başının derde girmesi ya da girmemesine bakmaksızın hayatı boyunca bir kez suç.
BÖLÜM 11 ORTA ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE FİZİKSEL GELİŞİM.
Bölüm 10 Riskli Davranışlar ve Duygusal Rahatsızlık
Günün konusu Bağımlılık Bağımlılığın gelişimi 1.
MADDE BAĞIMLILIĞI.
DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
ERGENLERDE MADDE KULLANIMI Sosyal Hizmet Uzmanı Ercan Mutlu
DİĞER TUTUMLAR.
ŞİDDET eğilimi olan ve SUÇA itilen çocuk ve gençler
MADDE ve ALKOL KULLANIM BOZUKLUKLARI
Okul Yaptırma ve Yaşatma Derneği İlkokulu
Ailenin Çocuğun Başarısındaki Rolü ,Sağlıklı İletişim ve Aile Sağlığı
ZARARLI ALIŞKANLIKLAR ve BAĞIMLILIK YARATN MADDELER
Anne ve babalar ! MADDE BAĞIMLILIĞI. Çocuklar anne ve babalarını örnek alırlar ! Anne ve babanın ayrılması, boşanması, tartışma ve kavgaları; uyuşturucu.
MADDE BAĞIMLILIĞI (SİGARA VE KORUNMA YOLLARI)
ZOR GENÇLER ile BAŞA ÇIKMA
MADDE BAĞIMLILIĞI ŞEHİT RAMAZAN OKUR ORTAOKULU Rehberlik Servisi.
Yrd. Doç. DR. Tülay KUZLU AYYILDIZ ERGENLİK DÖNEMİ SAĞLIK SORUNLARI
AİLE İÇİ İLETİŞİM Anne-Baba Tutumu
ANA BABA VE ERGENLİK.
HACI AHMET AKINCI ANADOLU LİSESİ
ERGENLİK DÖNEMİ ANNE-BABA SORUMLULUKLARI
AKRAN ZORBALIĞI.
ŞİDDET.
OKUL REHBERLİK SERVİSİ TANITIMI OKUL REHBER ÖĞRETMENİ ZEHRA KOCA
MADDE BAĞIMLILIĞI Önleyici ve Müdahale Edici Yaklaşımlar
Sunum transkripti:

ÇOCUKLARIN-GENÇLERİN RİSKLERDEN KORUNMASI ZARARLI ALIŞKANLIKLAR MADDE BAĞIMLILIĞI

BUNLARI BİLİYOR MUYUZ? *ÇOCUĞUMUZU NE KADAR TANIYORUZ? Çocuğumuz Kimdir? Neleri sever, nelerden hoşlanmaz,yetenekleri,becerileri… *0-6 YAŞ OKULÖNCESİ DÖNEMİN ÖNEMİ ÖZGÜVEN KAZANMA SORUMLULUK BİLİNCİ *MODEL OLMA Çocuklar sözden çok davranışlarımızı model alırlar. *ÖĞRETİM-EĞİTİM Davranış Kazandırma *SOSYALLEŞME Sosyal Etkinlikler-Sportif Faaliyetler Arkadaşlık İlişkileri

RİSKLİ DAVRANIŞ Sorunlu davranışlar veya riskli davranışlar; çocuk ve gençlerin iyilik hallerini tehdit eden ve sorumlu bir yetişkin olmalarını sınırlayan istemli davranışlardır. Riskli davranışlar, sonuçları oluşturur. RİSKLİ DAVRANIŞ SONUCU Sigara, alkol ve madde kullanımı Bağımlılık Şiddete başvurma Suç işleme Evden kaçma Sokakta yaşama Okuldan kaçma Okuldan atılma

Okul çağı-ergenlik öncesi dönemde (6-11 yaş), riskli durumlar, sosyal uyum sorunları, okul ve başarıyla ilgiliyle sorunlar, öğrenme güçlükleri, dikkat bozuklukları olabilir.

Ergenlik Dönemi (12-18 Yaş) Çalkantılı bir duygusal süreç Büyüme, bağımsızlaşma, yetişkin rolünü geliştirmeyle ile ilgili sorunlar Okul sorunları Sosyal kimlik ve uyumla ilgili sıkıntılar İlişkisel sorunlar Disiplin sorunları Alkol-madde kullanımıyla ilişkili sorunlar

Sokak çocukları, suça itilen çocuklar, çalışan çocuklar ve istismara maruz kalan çocuklar risk altındaki çocuklardır. Çocuklarda gözlenen bazı belirtilerden “riskli davranış gösteren çocukları” tanımlamak mümkündür:

RİSKLİ DAVRANIŞLAR NEDİR? Şiddet eğilimi Sık sık kavga etme Madde veya alkol kullanımı Evden kaçma Okuldan kaçma Kendine zarar verme Sokakta çalışma Riskli cinsel davranış Davranış sorunları Bu davranışlardan bir yada birden fazlası bir arada olabilir.

NEDENLER, RİSKLİ DAVRANIŞLAR VE SONUÇLARI Riskli davranışlar Şiddet eğilimi Alkol, madde kullanma Evden kaçma Erken cinsel ilişkide bulunma Okuldan kaçma Sokakta çalışma Sık yalan söyleme Kendine ve çevreye zarar verme Aşırı hareketlilik Dikkat eksikliği Otorite ile sorun yaşama Suç işleme Sonuçlar Suç işleme Madde bağımlılığı Sokakta yaşama Okuldan atılma Nedenler Ailevi Çevresel Genetik Psikolojik

SORUNUN GELİŞİM SÜRECİ Birinci Dönem Yoksulluk, ailevi, çevresel ve bireysel etkenler Düşük okul başarısı Okuldan soğuma Zayıf öğretmen ve ebeveyn desteği Akranlardan dışlanma İkinci Dönem Okulla devamsızlık, okuldan atılma Aileden dışlanma Kendine uygun akranlarla çete oluşturma Son Dönem

Düşük akademik performans ve devamsızlığı olan, sınıfta geri kalan, ailesini ekonomik açıdan desteklemek için çalışmak zorunda kalan bir öğrenci liseyi ya da ilköğretimi bitiremeyebilir. Bu tip öğrencilere yönelik okulu bırakmak zorunda kalmadan erken önleyici tedbirlerin alınması önemlidir.

OKULDAN KAÇMA Çocuğun uzun süreli, bahanesi olmaksızın okula gitmemesi veya ders saatlerinde okulu terk etmesidir.

NEDENLER Okula gitmeye isteksiz olması Ebeveynlerinden ayrılmak istememesi Arkadaş edinme becerilerinin zayıf olması Ders başarısının düşük olması Diğer çocukların öğrenme seviyesine yetişememesi Öğretmenleri ve sınıf arkadaşlarıyla sorunlar yaşaması Ev içinde sorunlar yaşaması Çocuğun çalıştırılması

OKULDAN KAÇMANIN GİBİ SONUÇLARI VARDIR Okuldan kaçtığını belirten 41 çocuğun % 78.8’i arkadaşları ile gezdiğini, % 15.4’ü arkadaşları ile bilardo salonlarına- atari oyunlarına- internete gittiğini, %3.8’i içki içip- bali kullandığını, % 1.9’u ise işte çalıştığını ifade etmiştir (Aksoy ve Ögel, 2004). Evden ve okuldan kaçan çocuk ve ergenler özellikle uçucu madde kullanımı için risk grubunu oluşturmaktadır. OKULDAN KAÇMANIN Çocuğun suç işlemesini kolaylaştırma Akademik başarıda düşme, okuldan atılma, iş potansiyelinde düşme Madde kullanımı Başka riskli davranışlar sergileme Düşük benlik saygısı GİBİ SONUÇLARI VARDIR

BAĞIMLILIK NEDİR? Bireyin bir dış unsura duyduğu aşırı gereksinimdir. Bu yolla birey kendisine ait bir yetersizliğin, sıkıntının, kaygının üstünü örtebileceği gibi,bu yolla hoşnutsuz olunan durumdan kısa süreli de olsa bir kaçış sağlayabilmektedir.

BAĞIMLILIK NEDİR? Bir dış unsurun keyif verici olması bağımlılığı besleyen en önemli unsurdur!! bu durum gençlerin neden yüksek risk gurubunda olduklarını açıklamaktadır:genç bir insan gelişim çatışmalarıyla uğraşırken,genellikle en kestirme ve en zahmetsiz yolu seçer,bu gerginlik içinde keyif alınan en küçük anların bile kıymeti artacaktır.Sorun yaşayan gençler ise hoşnut olmayan durumdan kaçışı rahatlıkla secebilmektedirler.) 15

BAĞIMLILIK NEDİR? Kontrolünü (öz güvenini) yitirip BİR MADDE’ ye bağlanma durumudur

MADDE BAĞIMLILIĞI NEDİR? Madde kullanımı sonucunda gelişen belirli bir hastalık, Kullanılan maddenin yarattığı etkiyi tekrar sağlamak için, alınan miktarın sürekli olarak artırılması, Maddenin çoğu kez tasarlandığından daha yüksek miktarlarda ya da daha uzun bir dönem süresince alınması, Maddenin alınmaması ya da azaltılması sonucunda yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkmasıdır.

BAĞIMLILIK KONTROL EDİLEMEZ! Bağımlıların büyük çoğunluğu kontrol edebileceği inancı ile madde kullanmaya başlamıştır. Hiçbir zaman bağımlı olabileceğini düşünmemiştir. Amaç ara sıra kullanmaktır. Ancak sonuçta kişi bağımlı hale gelir.Çünkü bağımlılık, madde kullanımının kaçınılmaz sonucudur.Kişi bağımlı olduğunun farkına varamaz vardığında ise çok geçtir…

BAĞIMLILIK NASIL GELİŞİR? “Belki kullanabilirim” “Korku ve merak” “Bir kereden bir şey olmaz” “Bir daha asla” “Ben bağımlı olmam” “İstersem bırakırım” “Bıraktım, bir daha başlamam” “Artık bırakacağım” “Bırakmak zorundayım” “Bu meret bırakılmaz ki”

BAĞIMLILIK YAPAN MADDELER; Akol Sigara Esrar Uçucu maddeler Eroin Morfin Kokain Ecstasy

Sigaraya başlama nedenleri ... Büyümenin bir sembolü olarak görülmesi Reklam ve filmlerin özendirici etkisi Kız çocuklarında erkeksi olma hevesi Meydan okuma tarzı Arkadaş grubuna ayak uydurma çabası

BAĞIMLILIKLAR İÇİN GEÇİŞ MADDESİDİR!!!! VE UNUTMAMALIDIR Kİ; SİGARA, BÜTÜN BAĞIMLILIKLAR İÇİN GEÇİŞ MADDESİDİR!!!!

UÇUCU MADDELER (TİNER, BALLY…) Sarhoşluk, denge bozukluğu, yürüme güçlüğü, Dikkatte azalma, öğrenme güçlüğü, Tıkanma, boğulma, ani ölüm, Kalp, karaciğer, böbrek ve beyin hasarı. İlk denemede bile boğulmaya ve kanamaya bağlı olarak ölüme neden olabilir. Madde etkisinde kişi agresif, öfkeli, saldırgan olabilir. Hafıza kaybı, konuşma bozukluğu gibi ciddi zihinsel tahribatlara yol açabilir. Genel yargının aksine, uçucu maddeler sadece sokak çocukları tarafından kullanılmazlar. Elde etmek ucuz ve kolay olduğundan yaygın olarak kullanılmaktadırlar. 25 25

Bağımlı kişide ... Madde kullanımını kontrol etmekte güçlük çekme, Giderek kullanılan maddenin dozunu artırma, Zarar vermesine rağmen madde kullanmaya devam etme, Aile, iş ve çevre ilişkilerinde bozulma, Başarısız bırakma girişimleri, Bıraktığı zaman ruhsal ya da fiziksel yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması (huzursuzluk, uykusuzluk vb) gözlenebilir.

MADDE KULLANAN KİŞİYİ ÖĞRETMEN / ANNE-BABA NASIL ANLAR? Dikkati yoğunlaştırmada güçlük çeker. Sözel iletişiminde farklılaşma gözlenebilir. Hafif uykulu, halsiz ve yorgun gözükebilirler. Daha sinirli olabilirler. Okula devamı azalmaya, başarısı düşmeye başlar Kendisine olan özeni azalabilir, çevre ve arkadaşlar eski önemlerini yitirebilirler. Okuldaki arkadaş grubu değişebilir. En kesin yöntem kan ve idrar testleridir.

Risk Yaratan Faktörler Ruhsal sorunları ya da bağımlılığı olan annebabanın bulunduğu aileler, Doğru olmayan yetiştirme yolları, Annebaba-çocuk arasında bağlanma ve ilgi eksikliği, Sınıfta aşırı utangaçlık ya da şiddet içeren davranışlar; Okul başarısında düşüş, Sosyal becerilerin zayıf olması, Sapkın davranışlar sergileyen arkadaşlarla "takılma", Okul, iş, aile ortamlarında uyuşturucu kullanımının onaylanması.

Gençlerin madde kullanmaya başlama nedenleri Merak ettikler için: Gençler, maddenin yaratacağı etkiyi merak ettikleri için yaşıtlarıyla birlikteyken madde alabilirler. Akran ilişkileri böyle kötü bir alışkanlığın başlaması veya önlenmesinde büyük önem taşır. Gençlik çağında bu gruba dahil olmak, gencin psikolojik sağlığı açısından gerekli bir ihtiyaçtır. Ancak aile içinde belirli değerler kazanmış, kendine güveni olan bir genç, kendi kişilik yapısı ve değer ölçülerine uygun olan bir grup seçer. Yeterli psikolojik güçlükte olmayan bir genç ise arkadaşlarının "bir kereden ne çıkar" telkinleriyle madde alabilir. Kişisel yatkınlık: Madde kullanmaya başlamada kişisel yatkınlığın payı vardır. Alışılmış kurallara karşı baş kaldırabilen, duygusal açıdan dengesiz, çabuk parlayan olgunlaşmamış gençler, çevrelerine uyumda güçlük çekerler. Denemeye ve yeniliğe duydukları merak nedeniyle de madde alabilirler. Bozuk aile ilişkileri, ayrı anne-baba: Barker ve Adams' ın Colorado Eyaleti' nde bir müessesedeki suçlu çocuklar ve madde bağımlıları üzerinde yaptıkları araştırmalarda bunların ancak 1/3'nün düzenli yani esas anne ve babanın bulunduğu ailelerden geldiğini, 1/4'ünden fazlasının sadece bir ebeveynle yaşadığını ve bu miktara %12 kadar bir ilave ile ortaya çıkacak miktarın da anne ve üvey baba ile yaşadığını tespit etmişlerdir. Anne baskısı: Dünya Sağlık Teşkilatı raporunda Gibens'in işaret ettiği gibi, babanın iş veya başka sebeplerle çocuktan ayrı kalmasıyla anne hem disiplin hem de şefkat sağlamayı üzerine alır. Ergenlik devresinde annesiyle iyice bütünleşmiş olan çocuk erkeğe özgü davranışlara dönmekte zorluklar yaşar ve bunu her an kanıtlama gereği duyar. Böyle yaparak bağımsızlığını, kuvvetini kanıtladığını sanır. Sosyopat baba: Böyle babaları karakterize eden aşırı içki, toplum dışı tavırlar, evden sık sık uzaklaşma, evin geçimini sağlayamama, kronik işsizlik gibi özellikler çocuk için kabul edilebilir bir model olamaz. Ailenin çocuğu yetiştirme tarzı:Ailenin çocuğu yetiştirme tarzı, düşmanlık, duygusal reddedilme yaratmayacak şekilde olmalıdır. Toplumsal nedenler: Madde bağımlılığına yönelen gençlik konusunda yapılan araştırmalar, gençlerin toplum değerlerine uymayan, yakıp yıkıcı, vurup kırıcı davranışlarının altında hemen daima bir kaygının yattığını ortaya koymuştur. Kaygının nedenlerini araştırırken, psikolojik faktörlerin yanı sıra, memleketin antropolojik, sosyo-kültürel, ekonomik koşullarının genci ne şekilde etkilediğini göz önünde bulundurmak gerekir. Çünkü kaygının ortaya çıkışı gencin bu faktörlerden etkileniş tarzına bağlıdır. Daralmış benlik özellikleriyle yetişen genç, yaşının gereği olarak kendini kanıtlama ve bağımsızlaşma ihti-yacını duyduğunda baskıyla özerkliğin çatışmasını yaşayacaktır. Kendine uygulanan baskıyı ortadan kaldırmaya çalışmak ve otonomi kazanmak genç bir birey için kaygı doğuran bir durumdur. Şöyle ki; genç bir birey, duyduğu sıkıntı ve güvensizliği kendine geçici bir yapay güven sağlayacak bir madde ile yenmeye çalışabilir. Stres nedeni ile: Pek çok madde bağımlısı, madde kullanmaya başlama nedeni olarak başarısızlık, yenilgiler, hastalık, ölüm, ayrılık, işten atılma, mutsuzluk gibi nedenlere bağlayabilir. Bu etkenlerin ne ölçüde bireyi etkisi altına aldığını bilmek ve tedaviyi yönlendirmek ve tedavi motivasyonunu devamlı kılmaya yardımcı olabilir. 29

Bağımlılık bir süreç içinde gelişir. Kişi önce maddeyi dener Ardından düzenli olarak kullanmaya başlar Sonunda kişide bağımlılık gelişir.

Madde Kullanımına Yol Açan Etmenler Madde kullanımına yönelmede kişilik yapısı, aile ve çevre etmenleri son derece önemli rol oynar. Bu etmenlerden bir tanesi dahi olumsuz bir etkiye sahipse madde kullanımı riski o denli artmaktadır. Aynı zamanda bu faktörlerden bir tanesinin dahi güçlü yapıda olması da diğerlerinde sorunlar bulunsa da madde kullanımı yönünde o denli önleyici olacağı gözardı edilmemelidir.

Madde Kullanımına Yol Açan Etmenler 1- Arkadaş grubuna bağlı etkiler 2- Ailede madde kullanan birey bulunması, sağlıksız iletişim 3- Kişiye bağlı bireysel etkenler; öfkeli, saldırgan bozuk kişilik yapısı, davranış bozuklukları, içine kapanık, duygularını ifade etmekte güçlük çeken, sorumluluk alamayan, sorun çözme becerisi gelişmemiş, çevre baskısına karşı koyamayan, “HAYIR” diyemeyen bireyler. 4- Biyolojik etkenler-Genetiksel ve fizyolojik yapıya bağlı tepkiler 5- Sosyal ve çevresel etmenler; sosyo-ekonomik yapı, maddelere kolay ulaşılabilirlik, yaygın kullanım, toplumda kabul görmesi…

Madde bağımlılığı ile ilgili yanlış kanılar Ben bağımlı olmam Bir kere kullanmaktan bir şey olmaz Ara sıra kullanmakla bir şey olmaz Ben kontrol edebilirim Benim iradem güçlüdür Her kez kullanıyor bir şey olmuyor

Zararlı Alışkanlıklar ve Madde bağımlılığından korunmanın en önemli yolu, bilinçli olmaktır. Yasaklar kişiyi bir düzeye kadar koruyabilir. Asıl olan ise; vereceği zararları bilerek hiç başlamamaktır. Boş zamanlarımızı, sosyal etkinlikler, spor aktiviteleri ile değerlendirebiliriz. Bağımlılığı önlemenin tek koşulu; size uzatılan sigaraya ve diğer bağımlılık yapıcı maddelere “HAYIR” diyebilme becerisini ve kararlılığını gösterebilmenizdir. Ancak “HAYIR” diyebilen bir genç, çocukluğunu artık geride bırakmış, sağlıklı bir yetişkin olma yoluna girmiş demektir.

TÜRKİYE'DEKİ BAĞIMLILIK TEDAVİ MERKEZLERİ 1 Adana Dr.Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi 2 Bakırköy Prof.Dr.Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hast.E.A.H. 3 Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi 4 Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi 5 Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi 6 Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi ( AMATEM Kliniği ) 7 Denizli Devlet Hastanesi 8 İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi 9 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi 40

10 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi 11 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 12 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi 13 EGEBAM 14 Bakırköy ÇEMATEM 15 Balıklı Rum Hastanesi (ÖZEL) 16 Akdeniz BAM 17 Diyarbakır Devlet Hastanesi 18 İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi 19 Kayseri Eğitim Araştırma Hastanesi 41

MOTİVASYON

Davranışı Anlamak NEDEN?

İHTİYAÇLAR FİZYOLOJİK İHTİYAÇLAR Yiyecek,hava,uyku,hareket GÜVENLİK İHTİYACI Fiziksel zarar görmekten kaçınma,hayatı devam ettirecek güvenlik sistemini hazırlama,çalışma, kazanma. SOSYAL İHTİYAÇLAR Ait olma,bir grubun (ailenin, mesleğin, ulusun, derneğin) üyesi olma ÖZ SAYGI İHTİYACI Saygınlık ve saygı duyma, kendine güvenme

KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME

İhtiyaçlar bizi güdüler

Dışsal Güdülenme Bir atı zorla suya götürebilirsiniz ama zorla su içiremezsiniz. Ancak; Suya götürmeden önce biraz tuz yalamasına izin verirseniz, zorlamanıza gerek kalmaz

İçsel Güdülenme İkincil Çıkarlar olmaksınız işin özünden (Öğrenmekten) alınan zevktir.

Bu zevk için bedeller de ödenebilir.

Modeller Bizi Güdüler Ana-Babalar

MÜKEMMELİYETÇİ ANNE - BABALAR Bu anne – babaları memnun etmek çocuklar için oldukça zordur. Çocuk çırpınıp çabaladıkça anne – baba daha fazlasını (en mükemmelini) ister. Zamanla çocuk aşırı kaygı, stres, tedirginlik, hayal kırıklığı gibi duyguları yaşamaya başlar. “Tırnak yeme, kekemelik, alt ıslatma, yalan, çalma, ...gibi” davranış sorunlarıyla kendini ifade eder. OTORİTER, ELEŞTİRİCİ ANNE - BABALAR Çocukları üzerinde baskı kurarlar. Çocuklarının çabalarını göremezler. Çocuklarını dinlemezler. Sürekli eleştiren, yargılayan, suçlayan anne, babalardır. AŞIRI KORUYUCU ANNE - BABALAR Çocuklarına hayat tecrübesi yaşama fırsatı tanımazlar. Çocuklarının büyüdüğünü fark etmeyip bebekmiş gibi davranırlar. Çocuklarına hiçbir iş ve sorumluluk vermezler, her şeyi kendileri yaparlar. Bu anne – baba tutumunda çocuğun; Özgüven duygusu gelişemez.

AŞIRI KORUYUCU ANNE - BABALAR Çocuklarına hayat tecrübesi yaşama fırsatı tanımazlar. Çocuklarının büyüdüğünü fark etmeyip bebekmiş gibi davranırlar. Çocuklarına hiçbir iş ve sorumluluk vermezler, her şeyi kendileri yaparlar. Bu anne – baba tutumunda çocuğun; Özgüven duygusu gelişemez. SAĞLIKLI VE ETKİLİ ANNE - BABALAR Çocuklarına güvenirler. Onları taktir eder ve överler. Küçük yaşlardan itibaren sorumluluk verirler. Yeni deneyimler yaşamaları için cesaretlendirirler.

KATILDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER!!! Maddeler kişiyi birçok şekilde etkileyebilir; uyuşmalarına yada halisünasyon görmelerine, çok panik olmalarına ve korkmalarına, sinirli saldırgan olmalarına yol açabilir. Derin ve uzun nefesler almasını sağlayın. İçinde bulunduğunuz ortamı sakinleştirin: Işıkları ve gürültüyü azaltın. TEŞEKKÜRLER!!! 53 53