DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEM fsinemb
Vücudumuzda gerçekleşen olayların düzenli, birbiriyle uyumlu ve sorunsuz olması sinir sistemi ve iç salgı bezlerinin oluşturduğu denetleyici ve düzenleyici sistem tarafından sağlanır.
Sinir Sistemi Konuşmak, acıkmak, yürümek, dengede durmak, yazmak, ağlamak gibi birçok işi gün boyunca gerçekleştiririz. Vücudumuzda bu işleri gerçekleştiren sistem sinir sistemidir.
Nöron Sinir sistemimiz, vücudumuzu ağ gibi saran milyarlarca sinirden meydana gelir. Vücudumuzu saran bu sinirleri, binlerce sinir hücresi (nöron) oluşturur.
Sinir Sistemi Bölümleri
Merkezi Sinir Sistemi Merkezi sinir sistemi, vücudumuza dağılan sinirlerin doğrudan ya da dolaylı olarak bağlı oldukları merkezdir. Vücudumuzun içinden ve dışından gelen bilgiler sinirler tarafından toplanarak merkezi sinir sisteminde değerlendirilir. Bu değerlendirmeyi sağlayan merkezi sinir sistemi organları, beyin ve omuriliktir.
Beyin
Beyin Duyu organlarımızdan gelen bilgileri değerlendirir ve duyu organlarının çalışmasını düzenler. Konuşma yazma gibi istemli hareketlerimizin gerçekleşmesini sağlar. Acıkma, susama, uyku ve uyanıklık gibi yaşam olaylarımızı düzenler. Hayal kurma ve çağrışım gibi etkinlikleri kontrol eder.
Beyin • Kan basıncımızı ve vücut sıcaklığımızı ayarlar. • Merkezî sinir sistemimizdeki diğer organların yardımıyla organlarımızın ve sistemlerimizin çalışmasını düzenler. • Hormonlarımızın salgılanmasını kontrol eder. • Vücudumuzun duruşunu düzenler.
Beyincik Beynin bölümleri olarak değerlendirilen beyincik aslında ayrı bir organdır. Beyincik, beynin arka alt kısmında yer alır ve bu organın üzeri girintili çıkıntılıdır.
Beyincik Ayak kaslarındaki almaçlardan, kulaktaki yarım daire kanallarından ve gözdeki duyu hücrelerinden gelen bilgiler beyincikte toplanır. Beyincik bu bilgileri değerlendirerek kas hareketlerini düzenler ve vücudumuzun dengesini sağlar.
Omurilik soğanı Beynin bölümlerinden bir diğeri de omurilik soğanıdır. Beynin arkasında ve beyinciğin altında yer alır. Omuriliğin devamı şeklinde görülür ve yapısı beyne benzemez. Omurilik soğanı, omurilik ve beyin arasındaki sinirlerin geçtiği yerdir.
Omurilik soğanı Omurilik soğanı solunum, dolaşım, sindirim ve üreme gibi işlevlerden sorumlu iç organların yönetimini sağlayan merkezleri içermektedir. Beyinden çıkan sinirler omurilik soğanında çapraz yapar ve bunun sonucunda beynin sağ tarafı vücudun sol tarafını, sol tarafı da vücudun sağ tarafını kontrol eder.
Omurilik Merkezi sinir sisteminde görevli diğer bir yapı omuriliktir. Omurilik, omur kemiklerinin üst üste gelmesiyle oluşan kanalda bulunur.
Omurilik Omuriliğin üç önemli görevi vardır: Vücudun reflekslerini kontrol eder. Beyinle diğer organlar arasındaki bilgi iletimini sağlar Alışkanlık hareketlerinin merkezidir.
Refleks Vücudumuzun sıcaklık, ses, ışık gibi bazı uyarılara karşı düşünmeden, aniden ve isteğimiz dışında gösterdiği tepkilere refleks denir.
Refleks, vücudumuzu tehlikelerden korur ve vücudumuzun kendini savunmasını sağlar. Şekilde görüldüğü gibi ayağımıza çivi battığında derimizdeki acı hissini alan sinir hücreleri uyarılır ve oluşan uyartı mesajı omuriliğe iletilir. Omurilik de kaslarımızın hemen kasılmasıyla ayağımızı geri çekmemizi sağlar. Refleks hareketlerimiz beyin tarafından kontrol edilir.
Doğuştan var olan reflekslerimiz Göz kapağı ve diz kapağı refleksleri Yutkunma Hapşırma Öksürme
Doğuştan var olan (Kalıtsal) reflekslerimiz Doğuştan gelir, sonradan kazanılmaz. Aynı türün bireylerinde görülür. Bu refleksler omuriliğin kontrolündedir. Öksürme, hapşırma, iğne batan ve ateş değen elin çekilmesi, göz kapağının kırpılması, çocuktaki emme davranışı, hapşırınca gözün kapanması gibi…
Sonradan Kazanılan Alışkanlık Davranışları Örgü örme Bisiklet sürme Dans etme Araba sürme
Sonradan Kazanılan Alışkanlık Davranışları Sonradan öğrenmeyle oluşur. Bireyden bireye farklılık gösterebilir. Örneğin bisikletin sürmeyi öğrenirken, öğrenme işlevi beynin kontrolündedir. Ancak her gün bisiklet sürerek bu davranışı alışkanlık haline getiririz. O zaman davranış omuriliğin kontrolüne geçer. Araba sürme, örgü örme, limon görüldüğünde ağzın sulanması, yutkunmak, bisiklet sürme, yüzmek, kar topu oymak gibi…
Çevresel Sinir Sistemi Çevresel sinir sistemini, beyin ve omuriliği vücudun diğer organlarına bağlayan sinirler oluşturur. Beyin, sinirler aracılığıyla baştaki duyu organları, kaslar ve iç salgı bezleri ile bağlantılıdır.
Çevresel Sinir Sisteminin Çalışması
UNUTMAYALIM! Beyin, beyincik, omurilik ve omurilik soğanı merkezi sinir sistemine, sinirler ise çevresel sinir sistemine aittir.
Tekrarlayalım Yapı ve Organların İsimleri Görevleri Duyu organlarımızda bulunan özel hücreler Uyarı mesajını alır. Sinirler Uyartı mesajını taşır Beyin Cevap oluşturur Cevabı taşır Tepkiyi gösteren yapı; kaslar veya organlar Tepki oluşturur
İç Salgı Bezleri Doku ve organlarımızın denetlenmesini ve düzenli çalışmasını sağlamak, tek başına sinir sisteminin görevi değildir. Sinir sistemimiz ve iç salgı bezlerimiz beraber çalışarak oran ve sistemlerimizin uyum içinde çalışmasını düzenler ve denetler.
HORMON İç salgı bezlerimiz vücudumuzun farklı yerlerinde bulunur. Bu bezler, denetleme ve düzenleme görevini hormon adı verilen özel kimyasal maddeler üreterek yerine getirir. Hormonlar kan yoluyla ilgili organlara iletilir. Büyüme, gelişme, üreme, kandaki mineral ve şeker dengesini sağlama gibi görevleri yapar.
Büyüme hormonundaki bozukluk Hipofiz Bezi Birçok hormonun salgısını idare eden bir bezdir. Bu hormonlardan biri büyüme hormonudur. Çocukluk ve ergenlik döneminde etkili olan büyüme hormonu vücudun büyümesi için gereklidir. Büyüme döneminde bu hormon az salgılandığında cücelik çok salgılandığında ise kol ve bacaklardaki uzun kemiklerde ve çene kemiklerinde aşırı büyüme görülür. Büyüme hormonundaki bozukluk
Hipofiz Bezi Hipofiz bezi tarafından salgılanan hormonlardan biri de iç salgı bezlerinin çalışmasını denetleyen ve düzenleyen hormondur. Bu hormon aynı zamanda iç salgı bezleri ile sinir sistemi arasındaki uyumu sağlar.
Tiroit Bezi Soluk borusunun iki yanında, gırtlağın altında bulunan bir iç salgı bezidir. Tiroit bezi, bütün dokulardaki hücrelerin enerji ihtiyacının sağlanmasında, hücre faaliyetlerinin ve vücut sıcaklığının düzenlenmesinde görev alır.
Tiroit Bezi Tiroit bezi iyottan yararlanarak tiroksin adı verilen tiroit hormonunu üretir. Bu hormon kalp atış hızı, kolesterol düzeyi, vücut ağırlığı, kas gücü, hafıza ve cilt yapısı gibi birçok biyolojik ve kimyasal değişikliklerde etkili olur. Bu hormon, büyüme çağındaki kişilerin kemiklerinin boyca uzamasında ve zeka gelişiminde etkilidir.
Tiroksin Hormonu FAZLA SALGILANIRSA Dokuların oksijen kullanımı artar. Bu durum hücrelerde canlılık faaliyetlerinin hızlanmasına neden olur. Gerekenden fazla salgılanan tiroksin kalbin atış sayısını artırırken iskelet kaslarının zayıflamasına ve sinirliliğe yol açar. FAZLA SALGILANIRSA
Guatr Hastalığı İyot eksikliği gibi nedenlerle tiroit bezinin çalışması yavaşladığında tiroit bezi tiroksin üretebilmek için şişer. Bu durumda guatr hastalığı ortaya çıkar.
Böbrek Üstü Bezleri Böbrek üstü bezleri, böbreklerimizin üst kısımlarında yapışık halde bulunan sarımtırak renkli bezlerdir.
Adrenalin Hormonu Böbrek üstü bezlerinin salgıladığı adrenalin hormonunun miktarı korku anında ve stres altında artar. Adrenalin vücudu savunmaya hazırlar ve kasların son derece kuvvetli hale gelmesini sağlar.
Adrenalin Hormonu Adrenalin; Kalbin atışını hızlandırır. Kan basıncını yükseltir. Kandaki glikoz oranını artırır. Göz bebeklerinin büyümesine, tüylerin diken diken olmasına sebep olur.
Eşeysel Bezler
Eşeysel Bezler Eşeysel Bezler
Pankreas Pankreas, midenin alt arka tarafında bulunan, yaprak şeklindeki bir organdır.
Pankreas Pankreas Pankreas, sindirim olayında pankreas öz suyunu bir kanal vasıtasıyla onikiparmak bağırsağına bırakır. Bu özelliğinden dolayı bir dış salgı bezidir. Ancak salgıladığı hormonları kana vermesi nedeniyle de bir iç salgı bezidir. Bu nedenle pankreas, karma bez olarak adlandırılır.
Pankreas İnsülin Glukagon Kan şekeri yükseldiğinde salgılanır. Kan şekerini düşürmesi için karaciğer ve doku hücrelerini uyarır. Karaciğer ve vücut hücreleri kandaki fazla şekeri depo eder ve kandaki şeker seviyesinin normale dönmesini sağlar. Glukagon Kandaki şeker yoğunluğu normal seviyenin altına düştüğünde salgılanır. Karaciğer, daha önceden depo ettiği şekeri kana vererek kandaki şeker düzeyi ayarlanır.
Şeker Hastalığı Doku hücrelerinin kandaki şekeri alıp enerji kaynağı olarak kullanabilmesi için insüline ihtiyaç vardır. İnsülin yetersizliğinde doku hücreleri kandaki şekerden yeterince yararlanamadığı için kandaki şeker oranı yükselir. Bunun sonucunda şeker hastalığı ortaya çıkar.
Hedef organ hormonlar aracılığıyla kimyasal olarak uyarılır. ÖNEMLİ SİNİR SİSTEMİ Denetleme ve düzenleme sistemini ÇOK HIZLI olarak KISA sürede gerçekleştirir. İlgili kas veya organa iletilen uyartı mesajı elektrik enerjisi şeklinde taşınır. İÇ SALGI BEZLERİ Denetleme ve düzenleme sistemini YAVAŞ olarak UZUN sürede gerçekleştirir. Hedef organ hormonlar aracılığıyla kimyasal olarak uyarılır.
TEKRAR ETMEYİ UNUTMAYIN! KONU BİTTİ TEKRAR ETMEYİ UNUTMAYIN!