A. Dış Ticaret İşlemleri Bölüm 1 – Dış ticaretin önemi ve gelişme süreci YONT418 – Uluslararası Ticaret
Dış Ticaret Politikasının Başlıca Amaçları Türkiye sürdürülebilir ihracat artışını sağlamak ve küresel rekabet ortamında önemli bir oyuncu olmak için üretim kaynaklarını etkin bir şekilde kullanmak zorundadır. Güçlü olan ve rakipleri ile fiyat, maliyet, kalite, müşteri memnuniyeti, pazarlama ve dağıtım gibi birçok alanda rekabet edebilen kuruluşlar ve ülkeler bu yarışta başarılı olacaktır. Bu amaca ulaşmak için Türkiye’nin ihracatının ithalata bağımlı olma özelliğinin ortadan kalkması, maliyetleri arttıran unsurların azaltılması, katma değeri yüksek ürünlerin üretimine geçilmesi, ar-ge, yenileşme, bilişim altyapısının güçlendirilmesi, high-tech ürünlerin üretilmesi, KOBİ’lerin desteklenmesi, makroekonomik politikalarda ihracata önem verilmesi ve var olan insan potansiyelinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Amaçlar Hazineye gelir kazandırmak Ekonomik kalkınma Cari açığın önlenmesi Yurt içi fiyat istikrarının korunması – ithalatı sınırlama/arttırma Ülke sanayisini dış rekabetten koruma Piyasadaki aksaklıkların önlenmesi – yerli tekelleri kırma Sosyal etkenler – kamu ahlakı, güvenliği, sağlığı Uluslararası ilişkilerin iyileştirilmesi Dış ticarette tekelcilikten faydalanmak Kendi kendine yeterli olmak isteği
Dış Ticaret Teorileri Bu teoriler genellikle üç soruyu yanıtlamak için geliştirilmişlerdir: Ülkeler neden dış ticaret yaparlar? Dış ticaretin kapalı ekonomiye göre sağladığı yararlar nelerdir? Bir ülkenin hangi malları ihraç, hangi malları ithal edeceği neye göre belirlenir? Bir ülkenin dış ticaret bileşimi nasıl açıklanır? Bir ülkenin ihraç mallarının fiyatları ve ithal mallarının fiyatları neye göre oluşur?
Klasik Dış Ticaret Teorileri Merkantilizm (1500 – 1800) – Devletin ekonomik faaliyetleri düzenlemesine ve sınırlandırmasına dayanır. Milli servetin kaynağı altın ve gümüş ve değerli madenlerdir. Sistem ihracat teşvik etmek ve ithalat engellemek üzerine kurulmuştur. Mutlak Üstünlükler Teorisi (1776) – Adam Smith tarafından geliştirilmiştir. Ülkeler hangi malları diğer ülkelerden daha ucuza ve kaliteli üretebiliyorsa, o malları üretmeli ve ihraç etmeli, hangi malları pahalı ve kalitesiz üretiyorsa, o malları da ithal etmelidir görüşüne dayanır.
Klasik Dış Ticaret Teorileri Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi – David Ricardo tarafından geliştirilmiştir. Bir ülke, göreceli olarak hangi malı diğer maldan daha ucuza ve kaliteli olarak üretiyorsa, o malı üretmeli ve ihraç etmeli, diğer malı da daha ucuza üretilen bir ülkeden ithal etmelidir. Karşılıklı Talep Kanunu ve Teklif Eğrileri Yaklaşımı – John Stuart Mill (1806-1873) tarafından geliştirilmiştir. Mill iki ülkeli modelinde bir ülkenin karşılıklı talebini, o ülkenin kendi malından vereceği bir birim için, diğer ülkenin kendi malından vereceği bir birim ile ölçmektedir. Yani karşılıklı talep, bir birim yabancı mal karşılığında teklif edilen ulusal mal arzına eşittir.
Modern Dış Ticaret Teorileri Faktör Donatımı Teorisi – Heckscher – Ohlin tarafından geliştirilmiştir. Teoriye göre, ülkeler o ülkede bol bulunur üretim faktörleri kullanılarak üretilen ürünleri ihraç etmekte ve az bulunur üretim faktörleri ile üretilen malları ithal etmektedirler. Stolper – Samuelson Gelir Dağılımı Teorisi - !941’de geliştirilen bu teoriye göre serbest ticaret, ülkenin bol olarak bulunan faktörün gelirini yükseltirken, kıt faktörün gelirini düşürmektedir. Bu nedenle bol bulunan faktör sahipleri serbest ticaretten yana, kıt bulunan faktör sahipleri ise ticaret kısıtlamaları yanında yer almaktadır. Rybczynski Teorisi – İki mallı, iki faktörlü bir modelde, faktörlerden birisinin arzı artınca, bu faktörü yoğun olarak kullanan malın üretimi artar, arzı sabit kalan faktörü kullanan malın üretimi ise azalır.
Yeni Dış Ticaret Teorileri Nitelikli işgücü teorisi – Keesing ve Kenen tarafından geliştirilmiştir. Teoriye göre, nitelikli işgücüne sahip ülkeler bu işgücünü kullanarak ürettikleri malları ihraç etmelidirler. Niteliksiz işgücüne sahip ülkeler ise bu tür işgücünü yoğun olarak kullanarak ürettikleri malları ihraç etmelidirler. Ölçek ekonomileri teorisi – Büyük ölçekte üretim yapan şirketler, ölçek ekonomilerinden yararlanmakta ve maliyetlerini düşürerek bu malların ihracatçısı olmaktadırlar. Özellikle geniş bir iç pazara sahip ülkelerin böyle bir avantajı vardır. Teknoloji açığı teorisi – 1961 yılında Posner tarafından ortaya atılmıştır. Bir malı ilk icad eden ülke o malın üretim teknolojisine sahip olduğu için, başta o malı sadece kendi ihraç etmektedir ve tekel karlarını elde edebilmektedir. B geçici monopol durumu telif hakları ve patent süresi doluncaya kadar devam edebilmektedir.
Yeni Dış Ticaret Teorileri Ürün dönemleri teorisi – 1966’da Vernon tarafından gelişitirilmiştir. İcad edilen mal, ilk başta o ülke tarafından ihraç edilir. Üretim standardlaştıkça ve benzer daha ucuz rakip ürünler piyasaya girdikçe, ürün üretim maliyetleri daha düşük olan ülkelerde üretilmeye ve gelişmiş ülkeye ithal edilmeye başlanır. Tercihlerde benzerlik teorisi – 1961 yılında Linder tarafından geliştirildi. Teoriye göre, ticareti talep faktörleri belirler, benzer talep eğrileri olan ülkeler birbirinden ithalat ve ihracat yaparlar, çünkü bu ülkelerin tercih ve beğenileri birbirine benzer. Monopolcü rekabet teorisi – Bu teoriye göre günümüzde ticaretin nedeni mal farklılaşmasıyla açıklanabilinir. Firmalar tüketici tercihlerine göre farklılaştırılmış ürününü ihraç etme yoluna gitmektedir.