KEMİK DOKU VE SİNOVYAL SIVI BİYOKİMYASI

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Keton cisimleri Uzm. Dr. Okhan Akın.
Advertisements

YENİ KEŞFEDİLEN YÖNLERİYLE VİTAMİN D
Kemik Biyokimyası Gürbüz POLAT.
Mineral Biyokimyası Gürbüz POLAT.
Hormon Etki Mekanizması
Plazma, serum ve antikoagulanlar
MİNERALLERİN VÜCUTTAKİ YERİ VE FONKSİYONLARI I
Asitler, Bazlar Ve Tamponlar: pH Ölçülmesi Ve Önemi (1 saat)
HEMATOKRİT VE ERİTROSİT SEDİMANTASYON HIZI
Osteoporoz Tanı ve Tedavi Prensipleri
EGZERSİZ VE KAN.
KAN DOKU.
Proteinler.
LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ XI
HİSTOLOJİ
HAREKET SİSTEMİ HASTALIKLARINDA BİYOKİMYASAL TESTLER
DEMİR METABOLİZMASI VE ANEMİLER I
Trombositler Prof. Dr. Asuman Gölgeli.
KIKIRDAK DOKUSU Prof. Dr. Alpaslan GÖKÇİMEN
ANALİZLERİ ETKİLEYEN PREANALİTİK FAKTÖRLER I
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı
Böbrek İşlevleri Böbrekler metabolizma sonucu oluşan atık ürünlerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlayan sistemdir. En önemli işlevi homeostazı korumaktır.Kan.
Kısa kemik Uzun kemik İrregüler kemik Yassı kemik (etmoid, vertebra)
KEMİKLER HAKKINDA GENEL BİLGİLER
Prof. Dr. Yıldız DİNÇER CTF Biyokimya Anabilim Dalı
PÜRİN VE PİRİMİDİN METABOLİZMASI BOZUKLUKLARI
BEYİN-OMURİLİK SIVISI (BOS) BİYOKİMYASI
PROTEİN VE AMİNO ASİT METABOLİZMASI IV
KARACİĞER FONKSİYON TESTLERİ
Pıhtılaşma faktörleri, kanın pıhtılaşması ve fibrinoliz
KANIN BİLEŞİMİ VE İŞLEVLERİ
LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ XV
Kan Fizyolojisine Giriş
İLAÇLARIN MEKANİZMALARI
Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2007
Lipoproteinler: Yapıları, sınıflandırılmaları ve özellikleri
İDRAR BİYOKİMYASI VE BÖBREK FONKSİYON TESTLERİ
1 LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ XIV Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006.
Yrd.Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜ TIP FAKÜLTESİ Biyokimya AD
PLAZMA PROTEİNLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ II
PROTEİN VE AMİNO ASİT METABOLİZMASI VI
BİYOKİMYA I (2. DERS).
BÖBREK VE İDRAR BİYOKİMYASI I
LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ X
E N D O K R İ N S İ S T E M İ ( HORMONLAR ) A.Ç.
PROTEİN VE AMİNO ASİT METABOLİZMASI: AZOT DENGESİ
ENZİMLERİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ I
Yrd.Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜ Tıp Fakültesi Biyokimya AD
VÜCUDUMUZDAKİ KANIN YAPISI VE GÖREVLERİ
AMİNOASİT METABOLİZMASI
BAĞ DOKUSU YAPISI VE FONKSİYONU Yrd. Doç. Dr. Mustafa BİLGİ
Eklemler,Sinoviyal Sıvı ve Sürtünme Kuvvetleri
Mineral ve Kemik Metabolizması
KEMİK YAPISI,KIRIK VE KIRIK İYİLEŞMESİ
EKSTRASELÜLER MATRİKS (ECM)= HÜCRELER ARASI MATRİKS
Lokomotor Sistem Biyokimyası
YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir.
İSKELET SİSTEMİ GANİME AYDIN. İNSANDA DESTEK VE HAREKET İskeletin Görevleri: Vucuda desteklik sağlar. Kaslarla birlikte hareketi sağlar. Canlını hareketini.
KEMİK YAPISI,KIRIK VE KIRIK İYİLEŞMESİ
Taş Oluşum Mekanizmaları
Kemik Doku Biyokimyası
Kıkırdak Dokusu Biyokimyası
Yenidoğanın sıvı elektrolit dengesi
PROTEİNLER 2.
KIRIK İYİLEŞMESİ.
A.Ç. Vücudumuzun kontrol ve bütünlüğünü sağlayan yani,canlı vücudundaki yapılar arasında koordinasyonu sağlayan sistemler vardır. BU SİSTEMLER; 1. SİNİR.
CANLI VE BİYOKİMYA Prof. Dr. Zeliha Büyükbingöl.
Protein Metabolizması 2 -Üre Siklusu-
Ovarium’un Lokal ve Hormonal düzenleyicileri Damarlaşma Faktörleri
Öğr. Gör. Dr. Ayşegül Öztürk Birge
Sunum transkripti:

KEMİK DOKU VE SİNOVYAL SIVI BİYOKİMYASI Doç. Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD Aydın 2008

Kemik, omurgalı iskeletini oluşturan, büyük ölçüde kalsifiye bağ dokusudur.

İskeletin %80’ini oluşturan kortikal kemiktir ki bu, %80-90 oranında kalsifiye ve oldukça yoğundur İskeletin %20’sini oluşturan ikinci kemik türü, trabeküler veya kansellöz kemik olarak adlandırılır

Bütün kemiklerin dış koruyucu yüzeylerini ve uzun kemiklerin esas bileşenini kortikal kemik oluşturur.

Trabeküler kemiğin sadece %5-20’si kalsifiye olduğu için kortikal kemikten daha az yoğundur.

Kemikte sellüler içerik, ilik elemanları ve kemik matriksi ile ilişkili osteoblastlar, osteositler ve osteoklastlardan oluşur.

Osteoblastlar, kemik yapımını sürdürürler; kemik yapımı sırasında bazı osteoblastlar, matriks içinde sıkışıp kalarak osteositlere dönüşürler.

Osteoklastlar, kemiğin yeniden yapılanması sürecinde erken dönemde harekete geçip var olan kemiği rezorpsiyona uğratarak yeni kemik matriksine zemin hazırlarlar.

Osteoblastlar, osteoklast aracılı yıkımı izleyerek osteoid materyali yıkım olan alana depolar ve yeni kemik matriksini hazırlarlar. RANKL: receptor activator of nuclear factor-κB ligand OPG: osteoprotegerin BMP: bone morphogenetic protein TGFβ: transforming growth factor-β IGF: insulin-like growth factor FGF: fibroblast growth factor PDGF: platelet-derived growth factor VEGF: vascular endothelial growth factor

Kemikte ekstrasellüler matriks, osteoblastlar tarafından sentezlenen ve organize edilen mineralize kısımdır.

Fetüste kemik, kollajen ve kondroitin sülfattan ibaret kıkırdak halinde oluşur. Kollajen liflerin oluşturduğu düzgün ağların içinde hidrate kalsiyum fosfat kristalleri depolanmaya başlayınca kemik dokusu oluşumu başlamış olur. Endochondrial  (long bones)

Kıkırdağın mineralleşmesi için önce kollajenin lizin ve hidroksilizin kalıntılarının -amino gruplarını maskeleyen kondroitin sülfat yıkılır. Daha sonra kollajenin lizin ve hidroksilizin kalıntılarının serbest -amino grupları, ATP ve ATPaz yardımıyla pirofosfat ile kenetlenir. Daha sonra bu lizinlerin pirofosfat grupları, birer kalsiyum kompleksi oluştururlar. Oluşan kalsiyum kompleksi de kristallenme çekirdeği olarak hidrosiapatit 3Ca3(PO4)Ca(OH)2 kristallerinin yığılmasını sağlar.

Intramembranous (flat bones)

Erişkin insanda kemiklerin tamamı, önceden varolan kemikten yeniden yapılanma döngüsü aracılığı ile oluşturulur.

Kemik döngüsü (turnover) denen süreç, dinamik ve süreklilik gösteren bir süreçtir; eski ve hasarlı kemiğin yıkımı ile yeni kemiğin yapımı arasında sıkı bir denge vardır.

Biyokimyasal olarak kemik volümünün ¼’ünü inorganik materyal, ¾’ünü ise organik materyal oluşturur.

Kemikteki inorganik materyalin %90’ını oluşturan kalsiyum tuzlarının tam formüllendirilmesi mümkün olmamıştır; ancak çoğunlukla kabul edildiğine göre hidrosiapatit 3Ca3(PO4)Ca(OH)2 ile kalsiyum karbonat CaCO3’ın bir karışımıdır.

Kemikte inorganik materyal olarak karbonat, flüorür, sitrat, magnezyum, sodyum ve potasyum da bulunur. Hidroksiapatit kristalleri, iyonları adsorbe edebilirler ki bu nedenle kurşun, uranyum, radyum gibi ağır metaller kemikte depolanırlar.

Kemiğin organik materyali, %90-95 oranında tip I kollajen, az miktarda non-kollajen proteinden oluşur.

Tip I kollajen, kortikal ve trabeküler kemiğin organik matriksinin ana bileşenidir.

Kollajen molekülünün amino terminal ve karboksil terminal uçlarında, helikal olmayan, sırasıyla N-telopeptit ve C-telopeptit olarak adlandırılan bölgeler vardır ki bu bölgelerin her biri, komşu molekülün helikal bölgesine piridinium çapraz bağları ile bağlanmaktadır

Rezorpsiyon aşamasında osteoklastların kemiği parçalamasıyla, tip I kollajenin N-telopeptitler ve C-telopeptitlerini de içeren farklı uzunluktaki fragmanlar, metabolize edilmek veya idrarla atılmak üzere ortama verilirler.

Karaciğer ve böbreklerdeki ileri parçalanmayla fragmanlar, bileşenlerindeki modifiye veya modifiye edilmemiş amino asitlere, piridinolin (Pyr) ve deoksipiridinoline (D-Pyr) dönüşürler.

Kemik yıkımının izlenmesi için, N-telopeptit ve C-telopeptitler ve Pyr ve D-Pyr moleküllerinin belirlenmesine yönelik testler geliştirilmiştir

Non-kollajen proteinler 1. Proteoglikanlar 2. Glikoproteinler Alkalen fosfataz Osteonektin 3. RGD (Arjinin-Glisin-Asparajin) içeren glikoproteinler - Osteopontin Kemik sialo protein (BSP) 4. Karboksillenmiş (Gla) proteinler Matriks Gla Protein (MGP) Osteokalsin ( Kemik Gla Protein) Protein S

Osteokalsin, matriks mineralizasyonu sırasında osteoblastlar tarafından yapılan, 49 amino asitten oluşmuş bir polipeptittir.

Osteokalsin sentezi, vitamin K’ye bağımlıdır ki vitamin K, -karboksiglutamik asit kalıntıları ekleyerek molekülü posttranslasyonel modifikasyona uğratır. Osteokalsin, üç -karboksiglutamik asit kalıntısı içerir, hidroksiapatit kristallerine affinitesi çok fazladır; kemiğin mineralleşmesinde önemli bir faktör olarak rol oynar.

Kemik metabolizması, çok sayıda hormonun ve osteoblast ve/veya osteoklastları etkileyen faktörlerin karmaşık etkileşimi ile düzenlenmektedir.

Kemik metabolizmasının düzenleyicileri arasında, paratiroit hormonu (parat hormon, PTH), vitamin D, östrojen ve kalsitonin önemli yer tutar.

Paratiroit hormonu (PTH), kemikten kalsiyum açığa çıkışını, proteoglikan kaybını, kollajenolitik aktiviteyi artırır ve böylece kemik rezorpsiyonuna neden olur. Glukokortikoid tedavisi, dolaşımdaki PTH’un rezorbe edici etkilerine karşılık ortaya çıkan osteoklastik duyarlılığı artırabilir; glukokortikoidler, kemiğin demineralizasyonuna neden olurlar

Vitamin D, osteoblast olgunlaşmasını, kemiğin normal büyüme ve inhibisyonunu kontrol eder. Vitamin D konsantrasyonlarının azalması, hızlanmış kemik turnoverine yol açar.

Kalsitonin, kalsitropik bir hormondur ve kemik rezorpsiyonunda etkin bir inhibitördür.

Araştırmacılar kalsitoninin etki mekanizmasını henüz açıklayamamış olsalar da, osteoporoz, Paget hastalığı ve malignite hiperkalsemisi gibi yüksek kemik turnover hızı ile giden klinik durumlarda tedavi amacıyla kalsitonin kullanılmaktadır.

Östrojen, kemik metabolizmasında kritik bir düzenleyicidir; osteoid matriks yapımını azaltır ve araştırmacıların hipotezlerine göre trabeküler kemik yapımını hızlandırır. Menopoz dönemiyle başlayan östrojen eksikliği, kemik rezorpsiyonunu hızlandırır ve kemik turnoverini artırır. Östrojen uygulamaları, postmenopozal osteoporozu yavaşlatır

Kemik metabolizmasına etkili olan diğer hormonlar arasında tiroit hormonu, testosteron, prolaktin, glukokortikoidler bulunur. Hipertiroidi veya terapötik tiroit hormonu uygulamaları, kemik turnoverini hızlandırabilir. Testosteron, östrojen gibi etkilidir. Prolaktin, östrojen ve testosteron yapımını baskılayarak sekonder bir etkiyle kemik kaybını hızlandırır. Kortizol ve benzeri steroidler, kemik yıkımı ve yapımı üzerinde direkt uyarıcı etkileriyle kemik turnoverini hızlandırırlar ki uzun süreli glukokortikoid tedavisi gören hastalarda osteoporoz ciddi bir yan etki olarak karşımıza çıkabilir.

Bunlardan başka, prostaglandinlerin E serisi, kemik rezorpsiyonunu hızlandırırlar. Vitamin A, kemik büyümesinde etkilidir; vitamin A eksikliğinde kemik büyümesinin durduğu ve anormal kemik oluşumları sık görülür. Vitamin C, kollajen sentezinde görev alır; vitamin C eksikliğinde olgun kollajen oluşamaz ve kusurlu kalsifikasyon olur.

SİNOVYAL SIVI İnterstisyel sıvının intraartiküler aralıktaki uzantısıdır

Sinovyal sıvı, plazma transüdası özelliğindedir

Sinovyal sıvı içeriğindeki elektrolit ve kolay diffüze olabilen maddeler plazma ile değiş tokuşa uğrarlar, büyük partiküller intraartiküler aralığı lenfatiklerle terk ederler

Sinovyal sıvı; Normalde berrak pH’ı 7,3-7,4 arasında Dansitesi 1010 civarında Viskozitesi suyunkinin 50-200 misli Protein konsantrasyonu %1 g Albümin/globülin oranı 4 Glukoz konsantrasyonu değişken Fibrinojen ve lipid içermez; NPN bileşikleri plazmadakinden düşüktür sinovyal hücreler tarafından oluşturulmuş proteoglikanları (özellikle hiyalüronik asit) da içerir

Sinovyal sıvının eldesi, artrosentez ile olur Tercihan 1g EDTA/ 1 mL sıvı aseptik şartlarda alınır

Sinovyal sıvının analizi, artiküler hastalıkların tanı ve prognozu yönünden önemli bilgiler verir. Fiziksel analiz Hücresel analiz Biyokimyasal analiz Bakteriyolojik analiz

Sinovyal sıvının fiziksel analizinde, Miktar Renk normalde renksiz Görünüm normalde berrak Dansite normalde 1010 civarında Pıhtılı olup olmadığı normalde yok Viskozite normalde suyunkinin 50-200 katı pH normalde 7,3-7,4

Sinovyal sıvının hücresel analizinde, Total lökosit sayımı normalde < 200 sayı/mm3 Diferansiyel hücre sayımı normalde nötrofil %20 Eritrosit sayımı sinovyal sıvıda >2000 /mm3 beyaz küre sayısı inflamasyonu gösterirken >50,000 /mm3 beyaz küre sayısı snovial enfeksiyonu gösterir.

Sinovyal sıvının biyokimyasal analizinde, Glukoz tayini: Glukoz, inflamasyonda düşük, romatoid artritte kan düzeyinin %90’ı, septik artritte kan düzeyinin %30’u kadar. Protein tayini: Protein konsantrasyonu inflamasyonda %2,5 g’a ve ilerlemiş inflamasyonda %4,5’e yükselebilir Sodyum ürat kristallerinin varlığının araştırılması: Mikroskopla tanınır, gut hastalığında izlenir.

Müsin pıhtı formasyon testi: 1 kısım sinovyal sıvı ile 4 kısım %2’lik asetik asit bir cam tüpte bir cam çubukla karıştırılır. Normalde kompakt bir kitle oluşur İnflamasyonda parçalanmış kitle oluşur

Sinovyal sıvının bakteriyolojik analizi: Artmış beyaz küre sayısı varlığında veya nötrofil hakimiyeti olduğunda sıvı mutlaka kültüre edilmelidir Aerobik ve anaerobik kültür Mikoplazma kültürü ve boyama yapılır

Çeşitli eklem patolojileri ve sinovyal sıvı özellikleri: Travmatik kökenli patolojilerde: Sıvı genellikle berraktır, pıhtılaşmaz, lenfosit sayısı az , glukoz düzeyi düşüktür Septik olgularda: Viskozite azalmıştır, glukoz miktarı düşüktür, total protein miktarı yüksektir, asetik asit eklenince müsin çökmez Yangı (artrit/eklem yangısı, eklemde su toplanması, romatizmalı eklem yangıları, ankilozan spondilitis, poliartrit gibi) hallerinde: Travmatik ve septik özellikler bir arada gözlenebilir