KAMU ÖLÇMELERİ FATİH OĞUZ
BATILI ÜLKELERDE ARAZİ DÜZENLEME ÇALIŞMALARININ TARİHÇESİ
1858 Bu yılda çıkarılan “Arazi Kanunnamesi” ile ülke toprakları; “mülk topraklar (araziyi memluke)”, “mir-i topraklar”, “vakıf topraklar”, “metruk topraklar” ve “ölü topraklar (araziyi mevat)” olmak üzere beş gruba ayrılmıştır. Osmanlı Devletinde 16. asrın sonlarına kadar süren bu toprak statüsünün, 16. asırdan sonra ekonomik krizden dolayı değiştiği görülür de çıkarılan bir kanunnameyle, kamu malı sayılan toprak sisteminden vazgeçilmiş, tarihimizde ilk kez batı usulü toprak mülkiyeti yasal olarak kabul edilmiştir Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar tarım topraklarının çok büyük bir bölümü üzerinde özel kişilere mülkiyet hakkı tanınmamışken, 1926 yılında çıkarılan Türk Medeni Kanunu, toprakların özel mülkiyet konusu olabileceğini kabul etmiştir. Türkiye’de geniş kapsamlı bir toprak reformundan söz edilmeye 27 Mayıs 1960 devriminden sonra başlanmıştır yılında kabul edilen Anayasanın, 37. maddesi, toprak reformu deyimini kullanmadan “Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini gerçekleştirmek ve topraksız olan veya yeter toprağa sahip bulunmayan çiftçiye toprak sağlamak amacıyla gereken tedbirleri alır. Kanun bu amaçlarla değişik tarım bölgelerine ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini gösterebilir” hükmünü getirmiştir.
1961 Türkiye’de geniş kapsamlı bir toprak reformundan söz edilmeye 27 Mayıs 1960 devriminden sonra başlanmıştır yılında kabul edilen Anayasanın, 37. maddesi, toprak reformu deyimini kullanmadan “Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini gerçekleştirmek ve topraksız olan veya yeter toprağa sahip bulunmayan çiftçiye toprak sağlamak amacıyla gereken tedbirleri alır. Kanun bu amaçlarla değişik tarım bölgelerine ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini gösterebilir” hükmünü getirmiştir. (Türkiye’de ilk defa arazi toplulaştırma uygulamaları Konya ili Çumra ilçesinin Kargın köyünde başlamıştır.) yılında Planlı Kalkınma dönemine giren Türkiye’de Devlet Planlama Teşkilatı kurulmuş, hazırlanan 5 yıllık kalkınma planlarında toprak mülkiyet dağılımının iyileştirilmesi, arazi toplulaştırması yapılması, arazi kullanma sistemlerinin düzenlenmesi gibi hususlara yer verilmişse de 1973 yılına kadar toprak reformu tartışma ortamında kalmıştır.
1973 Ancak 1973 yılında 1757 sayılı “ Toprak ve Tarım Reformu Yasası ” kabul edilerek ilk uygulamalara Şanlıurfa ilinde başlanmıştır Batı Avrupa modern arazi toplulaştırma uygulamaları 2. dünya savaşından sonra geliştirildi. 1970’lere kadar tarımsal yapıların geliştirilmesindeki odak, çoğunlukla parçalanmanın azaltılması ve çiftliklerin boyutlarının büyültülmesi yolunda olmuştur
1718 Tarihte ilk defa XVI. yüzyıl ortalarında Almanya’da Bavyera’da tarımsal yerleşim amacıyla ön çalışmalar yapılmış ve 1718 yılında yine Almanya’da bugünkü Tarım Reformuna öncülük etmiş olan arazi toplulaştırmasına ait ilk kararname yayınlanmıştır ‘de Prusya’da çiftçinin refah seviyesini yükseltmek amacıyla bir başka kararname yayınlanmıştır.
’lı yıllarda Almanya’da yalnızca üretim artışı amaçlı parselleri büyütmeye yönelik arazi toplulaştırma çalışması yapılırken şu an arazi toplulaştırma amaçları alt yapı planı olarak bir araç olarak kullanılmakta çeşitlilik göstermektedir Almanya’da bugünkü teknik anlamda arazi toplulaştırma çalışmalarına ancak 1936 ve 1937 yıllarında yayınlanan arazi toplulaştırma kanunları ile hız verilmiştir
yılı bağımsızlığından sonra Litvanyadaki tarım arazisi uzun bir toprak reformu sürecine girmiştir yılı dünya savası öncesinde ortalama çiftlik büyüklükleri 12 ha’dan az olan bir tarımsal yapı oluşturmuştur itibariyle toprak hakları neredeyse % 94 oranında restore edilmiştir.
2000 Litvanya ilk arazi toplulaştırma deneyimleri, Eylül 2000 ve Ocak 2000 dönemlerinde Dotnuva alanında pilot projeler olarak yapıldı. İlk proje kapsamında tarımsal yapının iyileştirilmesi için çiftlik boyutları genişletilerek, yollar için erişim geliştirilmiş, parçalanma azaltılmıştır. Gönüllü ve piyasa bazlı yaklaşım uygulanmıştır Arazi toplulaştırma mevzuatı, 2004 yılında parlemento tarafından kapsamlı arazi kanunun bir parçası olarak kabul edilmiştir.
2005 Arazi toplulaştırması uygulaması için ayrıntılı hükümler Haziran 2005’te hükümet kararı olarak düzenlenmiştir yılında Litvanya, AB kırsal kalkınma programı kapsamında ulusal ortak arazi toplulaştırma finansı sağlamak için AT projelerini tanıtmış ve AB destekli 14 proje 2006 yılında başlamıştır. Tüm bu projelerin uygulamasında ilerlemelerin gelişimi, deneyim ve sonuçlara bağlı olarak strateji oluşturarak sağlanmıştır Slovenya’da geçmiş yüzyılda yapılan en yoğun çalışma ha dan daha fazla toprağın toplulaştırmaya dahil edildiği 1981 ve 1990 yılları arasında olmuştur. Son 5 yılda yaklaşık olarak 3000 ha’lık tarımsal arazi toplulaştırılmıştır. Toplulaştırılmış arazilerin seçimindeki ana kriter, toplulaştırmanın uygulanmasından önce ve sonra arazilerin durumu için dijital kadastro haritalarının elde edilip edilmeyeceğidir
1807 Prusya Devletinin olduğu ( ) zamanlarda NRW Eyaletinde Fransız Devrimi ile insan haklarının ön plana çıkması mülkiyet haklarını ön plana çıkarmış ve arazi düzenlemeleri ile AT başlamıştır. Prusya’da 1807 yıllarında reform çalışmaları yapıldı Bu çalışmalardan sonra 1810 yılında köylüler ayaklanmış ve toprak ağaları %30-50 arazisini köylülere dağıtmak zorunda kalmıştır.
de tarım reformuna bağlı bir kurum oluşturulmuş toprak dağıtımı için Genel Komisyon kurulmuş dağıtılacak arazinin sınırları, dağıtımı ve miktarı için 1820 de Munster de Genel Komisyon kurulmuş Mülkiyetler dağıtılınca bireysel mülkiyeti düzen altına almak Köleliği ortadan kaldırmak ve bunları kayıt altına almak için 1821 yılında Ortak Mülkiyeti Dağıtıma Yönetmeliği çıkarılmıştır. Bu yasa 19. yy’ın 2. yarısında genişletilerek 1886 yılında Düseldorf’ta bu işler için Genel Komisyon kurulmuştur.
1847 Eyaletin kuzey doğu bölgesinde bu sıralarda toplulaştırmalar başlamış, Köln Bölgesinde uygulamalar daha sonra başlamıştır de mülkiyetlere ait haritalar oluşturulmuş özellikle bu haritalarda görülmektedir ki büyük parseller kiliseye ait parsellerdir yılında vergiye dayalı olarak toprak derecelendirme yasası oluşturulmuştur. Bu uygulamadan önceki tarihlerde sadece işletmelerin nereye yakın olduğu önemliyken ilk kez o zaman toprağın verimliliği değerlendirildi. İlk amaç vergilendirmede kullanım olsa da bu değerlendirme toprak düzenlemelerde yer değişimlerinde karşılaştırma yapmak için kullanılmıştır. Bu değerlendirme işlemi tüm Almanya için kıyas yapılabilmesi için gerçekleştirilmiştir.
1936 Nasyonal Sosyalist dönemde 1936 yılında Toprak Düzenleme Yasası çıkartılmış bu yasaya bağlı yönetmelikte 10 adımda bu işlem gerçekleştirileceği tasarlanmıştır. Bu işlemler gerçekleştirirken köylü katılımı için köylü birliği kurulmuş ve kamulaştırma amaçlı AT ortaya çıkmış ve öncelik arz etmiştir. Toplumun yapısı ve yaşarken ortaya çıkan ihtiyaçlar örneğin yol yapım ihtiyacı ortaya çıkmıştır Hitler dönemi bitip Alman hükümeti kurulduktan sonra da 1953 AT yasası oluşturulmuştur. Yeni AT Dairesi eyalet düzeyinde ve Vilayetlerde de Müdürlükler oluşturulmasını içermekteydi yılındaki ilk AT yasasının temel hedefi üretimi artırmak çalışma koşullarını iyileştirmek, tarım ve orman alanlarını geliştirmek tarım topraklarını yeniden düzenleyerek toplulaştırmak amaca uygun dikdörtgen parseller oluşturmak ve ihtiyaç durumunda çok öncelikli olmamakla birlikte tarla içi yolları yapmaktı.
deki yasadan sonra 1970 yılında yeni bir düzenleme yapılmış Organizasyon Yönetim Yasası çıkarılmış ve Munster merkezde Genel Müdürlük kurulmuştur 1976 İllerde Tarımsal Düzenleme Daireleri kuruldu 1976 yılında yasa tekrar yenilendi. Kırsal kültür kavramına açıklık getirildi ve kırsal peyzaj koruma, kırsal gelişim kavramı, yaşam koşullarını iyileştirme (ekonomi, dinlenme alanı) de içine alındı. Köyde yerleşik olmayanlar için de rekreasyon alanları yaratılması gibi maddelerle yasa hedefleri yenilendi.
yılı mekanizasyon (traktör kullanımı) ile birlikte tarla yolları ve üretim artırımı amaçlanarak yapılan toplulaştırma 1970 de yerine verimliliği ön plana alan toplulaştırma çalışmalarına bırakmıştır yılına kadar tarımsal üretimin ve verimin artırılması önemliydi. Bunun içinde dağınık parsellerin birleştirilmesi yeni işletmelerin tarımsal mekanizasyona göre yeniden yapılandırılması önemliydi. Daha sonraki yıllarda verimliliğin artırılması önemini kaybetmekte ve 1990 yıllarında temel hedef kırsal alanı geliştirmek olmaktadır.
de nehirler doğal kıvrımları yerine düz hatlar şekline dönüştürülmüş ve 1980’lerde nehirleri tekrar doğal hale getirmek için planlar yapılmış giderek yeşil alanlar ve kültürel yapıları içeren kırsal peyzaj planlamasına ağırlık verilmiştir yılından sonra köy kent nüfusunun dengelenmesi ve göçün engellenmesi için köy yenileme çalışmaları başlatılmış köy gelişimi içinde hastaneler, bankalar, okullar yer almıştır yıllarında Köy nüfusunu sadece tarıma bağlamak yerine yeni iş alanları oluşturma çalışması için turizm gibi köy gelişimi için başka açılımlar yapıldı.
yılında bunun daha fazla boyutlandırılması için uğraş verilmiş örneğin köyün biri tarıma uygun diğeri turizme, diğeri sanayiye uygunluğu tespit edilerek sadece bir köy değil bölgesel bütünleşik kırsal gelişim çalışması yapılmıştır. Batı ülkelerde çıkan bazı kurallar Tarihi süreç içerisinde Hamur Kuralı, Tarla Kuralı ve Çap Kuralı gibi adlar alan ve kent bilim alanında birçok batı ülkesinin mevzuatında da yer bulan arazi ve arsa düzenlemesi, bu kuralı ilk uygulayan Frankfurt/Almanya Belediye Başkan ADDİKES YASASI (LexAddikes) olarak da bilinmektedir.
1925 Türk hukukunda Osmanlı Devleti döneminde, 1864 yılında çıkarılan Turuk ve Ebniye Nizamnamesinde yangın yerleri ile ilgili olarak bu kuralın uygulanmasına ilk defa yer verilmiştir. Daha sonra 1882 yılında çıkarılan Ebniye Kanunu ve bu kanunu değiştiren 1925 tarih ve 642 sayılı kanunda ise “Tarla Kaidesi” olarak bu kuraldan bahsedilmiştir Cumhuriyet dönemi ile birlikte Ankara Şehri İmar Müdüriyeti Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun ile “Hamur Kuralı” olarak adlandırılan kural, 1930 tarihinde 1663 sayılı kanun ile bu kanuna eklenen maddelerle, gerek Ebniye Kanunu ve gerekse Turuk ve Ebniye tüzüğün de yangın yerleri ile sınırlı iken genişletilmiştir. Bu kanun ile hamur kuralı yetkisi Ankara Belediyesine, Ankara sınırları içinde uygulanmak üzere tanınmış ve herhangi bir şekilde uygulama sahasında sınırlama getirilmemiştir. Yani artık yangın yerleri ile sınırlı değil, bütün Ankara içerisinde bu kuralı uygulama imkanı bulunmaktadır.
Yılında çıkarılan 6785 sayılı imar Kanununun 42.m. hamur yetkisini sadece belediye sınırları içerisinde ve imar planı bulunan yerlere tanınmış, ek 7. ve 8. maddeler ile de göl ve nehir kenarlarında, bölge planlaması ile sınai veya turistik önemi olan yerlerde imar planı olmasa da bu yetki tanınmıştır. insanın ekip biçmeyi öğrenerek yerleşik düzene geçmesi isadan önce 9000 yılına rastlamaktadır.
Taşarak köyü sular altında bırakan tuna nehrinin yatağı değiştirmek için yapılan toprak değişimi ile kırsal toprak düzenleme çalışmaları başlar.