PSİKOSOSYAL VE MEDİKAL YÖNLERİYLE KAYIP, YAS, ÖLÜM

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ÖFKE DUYGUSUNUN TANINMASI VE KONTROL EDİLMESİ
Advertisements

RUH SAĞLIĞI Zafer Zengin Özel Fatih Fen Lisesi Biyoloji Zümre Başkanı
STRES YÖNETİMİ.
NESLİHAN AKÇER PSİKOLOG STRESS & BAŞETME YÖNTEMLERİ
MÜCAHİD ÖZEL TEFENNİ MYO
İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ
Şİddet Muhammet GÜLER.
MS ve Ruhsal Sorunlar Dr. Levent Tokuçoğlu 2004.
Hazırlayan: Öğr.Gör. Funda YORULMAZ
KRONİK HASTALIK TANISINA İLK TEPKİLER Fadime Şahin
ERGENLİK DÖNEMİ VE ÖZELLİKLERİ
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
SAĞLIKLI YAŞLANMA: SOSYAL BİR OLGU
Acil Durum Yönetimi Eğitimleri
KANSER VE PSİKİYATRİ Prof Dr Behcet Coşar
DAVRANIŞLARIMIZI ETKİLEYEN KALIPLAR
Kanserli hasta ve iletişim becerileri
Yönetimde stres kaynakları
DÜNYADA ÖZÜRLÜLERİN DURUMU BOLU İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBESİ İL EĞİTİMCİLERİ HÜMEYRA ERTOK NAGİHAN KARAL.
Depresyon Hastalarında Belirti Şiddeti ve Umutsuzluğun İntihar Davranışı Üzerindeki Etkisi Ülkü Kural
Çocuk Psikiyatrisinde acil durumlar
DSM-IV tanı ölçütlerine göre Major Depresyon
Patolojik Yas Kavramına Yeni Bir Yaklaşım: “Travmatik Yas”
Travma nedir? Travma sonrası tepkiler nelerdir?
TRAVMA SONRASI NORMAL TEPKİLER
Uzm.Psk.Dan.Sinem TARHAN
YaşlılıkPsikiyatrisi
ALKOL VE MADDE BAĞIMLILIĞI
Psikiyatri Klinikleri
GELİŞİMSEL YAŞAM KRİZLERİNE MÜDAHALE SÜRECİ
TÜRKİYE’ DE YAŞLI İNTİHARLARI. Yapılan son sayımda elde edilen verilere göre Türkiye’ de 70 milyon 586 bin 256 kişi yaşamakta ve bunların % 7.1’ i 65.
ERGENLİK DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE SORUNLARI
SINAV KAYGISI DENİZLİ REHBERLİK ve ARAŞTIRMA MERKEZİ.
ÖZSAYGI VE ATILGANLIK.
PATOLOJİK PSİKOLOJİ DERSİ
a) Boşanma Sıfır-altı yaş döneminde çocuklar ana- babanın niçin ayırdığını anlamada zorluk çekerler. Yoğun ayrılık kaygısı gösterirler. Boşanma olayından.
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI VE GENÇLİK
ÖZÜRLÜLÜK(ENGELL İ )NED İ R? Bedensel, zihinsel ve ruhsal özelliklerinden belirli oranda fonksiyon kaybına neden olan organ yokluğu ve bozukluğu sonucu.
ÖFKE NEDİR? Bireyin haz alma dünyasını engelleyen herhangi bir durum, olay veya kişi ile karşılaştığında oluşan duygudur. İstediğini alamama, haksız davranışlara.
BÖLÜM 7 AHLAKİ GELİŞİM, DEĞERLER ve DİN. BÖLÜM 7 AHLAKİ GELİŞİM, DEĞERLER ve DİN.
Prof. Dr. Hamit ACEMOĞLU Tıp Eğitimi AD 2016
BÖLÜM 13 DEPRESYON VE İNTİHAR DAVRANIŞI. BÖLÜM 13 DEPRESYON VE İNTİHAR DAVRANIŞI.
Uzm. Dr. Çiğdem AYDEMİR Kriz Dergisi 7(1):
Konu; Psikososyal Risk Etmenleri 1.SORU 44 2.SORU 45 1.SORU 44 2.SORU 45.
Anksiyete ve depresyonla karışan durumlar Prof. Dr. Kültegin Ögel Acıbadem Üniversitesi
Suisit-İntihar-Özkıyım
BÖLÜM- 3: STRES ve EKLEMLERİMİZ Doç. Dr. Gülten HERGÜNER.
ÖZEL EĞİTİME GEREKSİNİM DUYAN ÇOCUKLAR VE ÖZEL EĞİTİM
BÖLÜM 2 NEREYE VARMAK ÜZEREYİZ: PROBLEM VE PROBLEMİN BÜYÜKLÜĞÜ.
Kişilik Yapısı Kesin bir kişilik yapısı tanımlanamamakla birlikte, dikkate değer ölçüde narsisistik özellikler taşıyan ve yalnızlığa eğilimli kişiler olduğu.
STRES YÖNETİMİ Yrd. Doç. Dr. Özlem BALABAN.
YAŞLILIKTA DEPRESYON ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
Yrd. Doç. Dr. Tülay KUZLU AYYILDIZ
Kekemelik.
ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR
Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Ruh Sağlığı Programları Şubesi
GELİŞİMSEL YAŞAM KRİZLERİNE MÜDAHALE SÜRECİ
Prof. Dr. Süheyla Ünal İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD
BAĞIMLILIK YAPICI MADDELER VE ETKİLERİ
Travma Nedir? YAŞAMA TEHDİT! VÜCUDUN BÜTÜNLÜĞÜNE TEHDİT!
Fiziksel hastalıklara ruhsal tepkiler
ERGENLİK DÖNEMİ ANNE-BABA SORUMLULUKLARI
STRES YÖNETİMİ
TRAVMATİK OLAYLARDA PSİKOLOJİK DESTEK
SAĞLIKLI BİR YAŞAM İÇİN ZİHİNSEL,DUYGUSAL VE SOSYAL SAĞLIĞIN ERGEN BİREYLER AÇISINDAN ÖNEMİ.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü
ESRA ÇELİK 12/A Şiddet, bireyin fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik yönden zarar görmesiyle ya da acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması.
AİLEDE İLETİŞİM.
ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR Sağlık Bilimleri Fakültesi
Sunum transkripti:

PSİKOSOSYAL VE MEDİKAL YÖNLERİYLE KAYIP, YAS, ÖLÜM Oğuz E. BERKSUN, Kriz Dergisi 3(1-2)

Her insan kaçınılmaz olarak, yaşamı boyunca baş etmesi gereken sayısız olayla ve sorunla karşılaşır ve bu sorunların çoğunun üstesinden gelir. Ancak bu olayların bir kısmı yaşamı belirgin biçimde etkilemektedir. Sevilen bir yakının, özellikle beklenmedik ölümü bu tip olaylardandır. Bu olaylar yaşamı çoğunlukla kesintiye uğratır ve yalnızlık, ekonomik sorunlar, bakım eksikliği, güvensizlik gibi ek stres kaynaklarını doğurur. Bu stres kaynakları ile birlikte birey, biyopsikososyal alanlarda çeşitli risklerle karşı karşıya kalır. Yapılan araştırmalar, yaşam olayları sonrası ruhsal ve bedensel hastalıkların insidansında bir artış olduğunu göstermektedir. Günümüzde, sevilen bir yakının ölümü nedeniyle ortaya çıkan duygusal, bilişsel, davranışsal, bedensel ve sosyal alanda değişimlerle belirlenen karmaşık bir yaşantı, insan için kaçınılmaz ve evrensel bir deneyimdir.

Lindemann, yası belirli semptomatolojisi ve gidişi olan bir sendrom olarak ele almıştır. Ona göre, akut yas, ilk bakışta bir rahatsızlık olmasa da doğurabileceği sonuçlar açısından önemsemesi ve ele alınması gereken bir durumdur. Bedensel, ruhsal pek çok belirti ile seyredebilir, bir krizle ortaya çıkabilir, gecikebilir, abartılabilir, çarpıtılabilir veya hiç ortaya çıkmayabilir. Böyle normal dışı seyir gösteren tablolar müdahaleyi gerektirmektedir. Bu seyir uygun tekniklerle normal yas reaksiyonlarına çevrilebilir.

Macnab, yas reaksiyonu gösteren bireylerin acil olarak duygusal bir rehabilitasyon sürecine ihtiyaç gösterdiklerini belirtmektedir. Macnab’a göre bu sürecin önünde üç engel bulunmaktadır : 1. Bir yanılsama olarak, ölenle ilişkiyi sürdürmeye yarayan nevrotik duygusal acı çekme isteği, 2. Diğer insanların, geride kalanların sanki duygusal bir acı içindeymiş gibi davranmalarına olan zorlayıcı beklentisi, 3. Yas içindeki insanların duygusal rehabilitasyonu bir amaç olarak görmemeleri.

Bu rehabilitasyon sürecinin önündeki engellerle birlikte, yasın gidişini belirleyen önemli faktörler bulunmaktadır. Bireyin bulunduğu gelişimsel aşama Daha önceki kayıplarla ilgili yaşantılar ve bu kayıplarla başa çıkma biçimi Ölenle ilişkilerin boyutu ve niteliği, özellikle ölene karşı bilinç düzeyinde veya bilinçdışı ambivalansın veya düşmanlığın oluşu İşlevsel olan güncel sosyal destek sistemi, Kişinin ölüme hazır olup olmadığı Kayıpla ortaya çıkan ekonomik zorlukların boyutu Ritüeller aracılığıyla yas sürecini kolaylaştıran sosyokültürel yapı Kaybın ağırlığı ile birlikte içerdiği anlamlar ve doğurduğu sonuçlar

Çeşitli yazarlara göre terminoloji biraz farklı olsa da genel olarak yas reaksiyonları tipik yas ve patolojik ( ya da komplikasyonlu) yas olmak üzere iki başlık halinde incelenir. Bibring ve Jacobson, Freud’un ile uyumlu olarak (1917) patolojik yas reaksiyonlarının ortaya çıkmasında terkedilmişlik yaşantısının rol oynadığı, kaybedilene duyulan öfkenin açığa vurulamaması, bastırılması ve özbenliğe yöneltilmesinin önemine değinirler. Yas dönemindeki bir kişide ruhsal ve bedensel belirtiler ile birlikte bir depresif tablo söz konusudur. Ancak değersizlik duygularının aşırı düzeyde çıkması, iş yapma yeteneğinin uzun süreli ve ağır derecede azalması ve belirgin psikomotor yavaşlama, intihar düşünceleri alışılagelmişin dışında belirtilerdir ve yasın major depresyon yönüne kaydığını gösterir. Yas tutan kişi kendi depresif duygulanımını normal bulur, ancak uykusuzluk, iştah kaybı, deli olma korkusu ve bazı bedensel belirtiler nedeni ile hekime başvurabilir.

Psikiyatrik Kriz Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne başvurulardan da kısaca bahsetmek gerekirse, merkeze sevilen bir yakının kaybı sonrası çeşitli yakınmalarla başvuran kişilerin sayısı tüm başvuruların %10unu oluşturmaktadır. Başvuranlara bakıldığında ; Hastaların, merkeze durumdan endişe duyan yakınlarının önerisi ve isteği doğrultusunda, Genellikle ölümden bir veya birkaç hafta geçtikten ve şok dönemi atlatıldıktan sonra geldikleri ya da getirildikleri, İlk birkaç saat ya da gün içindeki, konversiyon, dissosiasyon, kısa reaktif psikoz, kendini yaralama gibi nedenlerle yapılan başvuruların neredeyse tümünün doğrudan acil servislere yapıldığını, Merkeze yapılan başvurularda önde gelen nedenlerin yoğun sıkıntı, depresif belirtiler, günlük işlerini sürdürmede zorlanma, isteksizlik, intihar düşünceleri veya girişimleri, unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü, uykusuzluk ve somatik yakınmalar olduğu, Ölümü takip eden birkaç aydan sonraki başvuru nedenlerinin ise daha çok sosyal desteğin azalışının hissedildiği dönemde, ölümü izleyen sorunların yarattığı anksiyeteden kaynaklandığını göstermektedir. (yalnızlık duygusu, dul kalma, sorumlulukların artması, ekonomik problemler, uyum güçlükleri, ne yapacağını bilememe vb. sorunlar)

Aslında normal işleyen bir yas süreci herhangi bir müdahaleyi gerektirmez ancak hiçbir yas sürecinin de bu kadar normal olduğunu söylemek ya da olacağını kestirmek mümkün değildir. İç göçün, kültürel ve ekonomik yapıda ortaya çıkan değişimlerin etkisiyle alışıldık toplumsal örüntünün, işleyişin, desteklerin, geleneklere bağlılığın bozuluşu da dikkate alındığında yas süreci için koruyucu ruh sağlığı hizmetleri açısından belirli anlayışları benimsemek ve yerleştirmek belki de yerinde olacaktır. 1. Ne kadar insani, kaçınılmaz ve normal bir süreç olsa da komplikasyonlara gebe oluşu nedeniyle her yas süreci aslında açık bir yaranın iyileşme sürecinde hak ettiği özeni gerektirir. 2. Normal yas sürecinin kendisi aslında doğal rehabilitatif bir süreçtir. İyi işleyen bir yas süreci kayıpla birlikte açılan ağır duygusal bir yaranın iyileşmesini sağladığı gibi önceden var olan yaralarında iyileşmesine yardımcı olabilir. 3. Komplikasyona uğrayan yas süreci ise organizmanın kendi kendisine zarar verdiği bir otoimmün (bağışıklık sisteminin aşırı duyarlılığıyla oluşan tepkilere genel olarak verilen genel ad) bir süreç olarak düşünülebilir.

Yas Süreci ve Yapılabilecek Yardımlar Macnab’ın söz ettiği bir yanılsama olarak, ölenle ilişkiyi sürdürmeye yarayan nevrotik duygusal acı çekme isteğini, diğer insanların, geride kalanların sanki duygusal bir acı içindeymiş gibi davranmalarına olan zorlayıcı beklentisi, yas içindeki insanların duygusal rehabilitasyonu bir amaç olarak görmemeleri engellerini ortadan kaldırmak. Duygusal veya fonksiyonel rehabilitasyonu sağlamak veya işleyen doğal rehabilitasyon sürecinin yolunda gitmesine katkıda bulunmak ve hızlandırmak. Kriz durumunda normal sürecin önündeki engelleri kaldırmaya dönük krize müdahale. Çocuk ölümlerinde olduğu gibi boşanmaya kadar gidebilecek saklı potansiyel krizlerin veya eşlik eden krizlerin saptanması ve çözülmesine dönük krize müdahale. Patolojik yas veya komplike yas durumlarında psikiyatrik tedaviler, uzun dönemli psikoterapiler.

DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER … Cem TIĞRAK 06010836