Birinci Bölüm: Pazarlamanın Tanımı, Kapsamı, Gelişimi, Pazarlama Kavramı ve Yeni Trendler
Ekonomik hayatın temel unsuru olan işletmeler, mal ve hizmetleri üreterek insanların ihtiyaçlarını karşılar ve sahiplerine kar sağlarlar. İşletmelerin tüketici ihtiyaç ve isteklerini karşılayarak amaçlarına ulaşmak üzere yaptıkları faaliyetler çeşitlidir:Üretim,Pazarlama,Finansman,İnsan kaynakları yönetimi.
Konumuz olan pazarlama, üretim ile birlikte işletmelerin başarısını sağlayan söz konusu fonksiyonların başta gelenlerinden biridir. Mal ve hizmetlerin üretilmesi ve pazarlanması her toplumda ekonomik hayatın temelini oluşturmaktadır.
Pazarlama ve Fayda Yaratma: FAYDA: Mal ve hizmetlerin tüketici ihtiyaçlarını giderme niteliği (gücü)dür. Dört çeşidi vardır: Şekil faydası Yer faydası Zaman faydası Mülkiyet faydası
Şekil Faydası: üretim faaliyeti ile hammaddeler ve diğer girdiler mal ve hizmetlere dönüştürülmekte; böylece şekil faydası yaratılmaktadır. Pazarlama faaliyeti ile de öteki faydalar yaratılır. Pazarlama, yer, zaman ve mülkiyet faydaları yaratılması faaliyeti olarak görülmektedir. Mülkiyet Faydası: sahipliğin devri ile gerçekleştirilmekte ve mala sahip olma ve kullanma hakkı sağlamaktadır.
Zaman Faydası: tüketicinin istediği zaman malın kendisi için hazır olması imkanını yaratmaktadır. Yer Faydası: tüketicinin istediği yerde malın kendisi için hazır olması imkanını yaratmaktadır. Sonuç olarak malların sadece üretilmesiyle değil, bunların uygun şekilde pazarlanması ile tüketici ihtiyaçları karşılanmaktadır.
Pazarlamanın Tanımı ve Kapsamı Pazarlamanın ne olduğu konusunda genelde ve özellikle uygulamacılar-pazarlama profesyonelleri –arasında bir fikir birliği yoktur. Pek çok kimse, hala pazarlama ile satış terimlerini eşanlamlı olarak kullanır; bazı kimseler onu reklam, bazıları da dağıtım olarak görür.
Amerikan Pazarlama Birliğinin (Derneği) (American Marketing Association-AMA) tanımına göre “Pazarlama, kişisel ve örgütsel amaçlara ulaşmayı sağlayacak değişimleri/mübadeleri gerçekleştirmek üzere, malların, hizmetlerin ve fikirlerin geliştirilmesi, fiyatlandırılması, tutundurulması ve dağıtılmasına ilişkin planlama ve uygulama sürecidir.”
2000’li yıllarda görülen değişme ve gelişmeleri yansıtacak biçimde pazarlama yeniden tanımlanmıştır. AMA’nın yeni tanımına (2004) göre “Pazarlama, müşteriler için değer yaratmayı, bunu tanıtma ve sunmayı; örgütün ve paydaşlarının yararına olarak müşteri ilişkilerini yönetmeyi hedefleyen bir fonksiyon ve süreçler dizisidir.
Bu derste pazarlama: “dinamik bir ortamda müşterilerle tatmin edici değişim ilkelerini kolaylaştırmak, paydaşlarla iyi ilişkiler geliştirmek ve sürdürmek üzere malların, hizmetlerin ve fikirlerin geliştirilmesi, fiyatlandırılması, tutundurulması ve dağıtılması sürecidir.”
Yukarıdaki yeni tanımlarda “değişim/mübadele” önemli yerini korumakla birlikte, müşteri değeri ve müşteri ilişkileri vurgulanmakta; müşteri değeri yaratmak ve “iletmek” ön plana çıkmaktadır. Değer- hedef kitle için kalite , hizmet ve fiyatın doğru bileşimini bir araya getirmek; müşteri ihtiyaçlarının mümkün olan en düşük edinim ve kullanım maliyeti ile karşılamaktır.
Öne çıkan ikinci boyut müşteri ilişkileri yönetimidir Öne çıkan ikinci boyut müşteri ilişkileri yönetimidir. Yeni pazarlama anlayışında giderek kişiselleşen “bire bir ilişkiler” önem kazanmakta; bunun sağlanabilmesi için “pazar yönlü/müşteri odaklı” olmak ve rakiplere göre sahip olunan “ayıredici niteliklerin” müşteriyi uzun süreli olarak elde tutabilmek için kullanılması gerekmektedir.
Pazarlamanın Özellikleri: Özünde değişimin/mübadelenin yer aldığı pazarlama, tüketici ihtiyaç ve isteklerinin neler olduğunu ve hangi hedef pazarlarda daha başarılı olunacağını belirlemeye ve bu pazarlara uygun mallar, hizmetler ve programlar geliştirilip uygulamaya koymaya yönelik faaliyetler bütünüdür.
Pazarlamanın başlıca özellikleri: Pazarlama oldukça çok ve çeşitli faaliyetler bütünü veya sistemidir. Pazarlama bir işletme faaliyetleri grubu olarak, çok dinamik yapıda, sürekli ve sık sık değişebilen bir ortamda yürütülür. Pazarlama, insan ihtiyaçlarını karşılayıcı bir değişim/mübadele faaliyetidir.
Değişimin yapılabilmesi çeşitli şartlara bağlıdır: En az iki veya daha fazla taraf (kişi, grup veya örgüt) bulunmalı Her tarafın değerli bir şeyi elde etmek için karşı tarafa verebileceği değerli bir şeyi olmalı Her taraf diğer tarafla iş yapmaya istekli olmalı Her taraf diğer tarafla iletişim kurabilmelidir.
Pazarlama, mallar, hizmetler ve fikirlerle ilgilidir Pazarlama, mallar, hizmetler ve fikirlerle ilgilidir. Ama bunlara yer, ülke, olay, örgüt vb. eklenebilir. Pazarlama sadece bir malın reklam veya satış faaliyeti olmayıp, daha üretim öncesinde mamulün fikir olarak planlanıp geliştirilmesinden başlayarak, fiyatlandırılması, tutundurulması ve dağıtımıyla ilgilidir. Pazarlama müşteri değeri yaratmakta, bunu müşterilere sunarken, paydaşların yararına olarak müşterilerle iyi ilişkiler geliştirip sürdürmektedir.
PAZARLAMANIN GELİŞİMİ VE MÜŞTERİ ODAKLI PAZARLAMA: PAZARLAMA KAVRAMI (ANLAYIŞI) Hedef pazarlara yönelik olarak planlanıp uygulana pazarlama çalışmaları, her biri ayrı bir değişken etrafında yürütülür ve bunlardan optimal bir karma oluşturulur: 1. Mamul planlama ve geliştirme veya kısaca “mamul” 2. Fiyatlandırma veya “fiyat” 3. Tutundurma 4. Dağıtım Pazarlama karmasının oluşturulması ve uygulanması, tüm pazarlama faaliyetlerinin önemli bir bölümünü kapsar.
İşletme ile ilgili çeşitli gruplarının-paydaşların- çıkarlarını uygun bir denge içinde tutan; kendi örgütsel amaçlarını gerçekleştirmeye çalışırken “pazara tüketiciye ve onun ihtiyaçlarının tatminine özel bir önem” veren, “modern pazarlama yönetimi yaklaşımı” diyebileceğimiz pazar yönlü/müşteri odaklı yaklaşım ya da pazarlama kavramı ya da anlayışı uzun bir sürecin ve evrimin sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Pazarlamanın Gelişimi: Üretim anlayışı Satış anlayışı Pazar veya pazarlama anlayışı Pazarlamanın gelişimi devam etmiş işletmelerin topluma karşı sosyal sorumluluklarının ön plana çıkmaya başlamasıyla, bu anlayışın daha gelişmiş ve ileri hali olarak toplumsal pazarlama anlayışı ortaya çıkmıştır. Pazarlamanın üretim anlayışından pazarlama anlayışına doğru gelişimi, Şekil 1.1’de ABD’deki gelişme zamanları ile birlikte görülmektedir.
PAZARLAMANIN GELİŞİMİNİN ÜÇ AŞAMASI ŞEKİL 1.1 1800’ler sonları 1930’lar başları 1950’ler ortaları 1990’lar ÜRETİM ANLAYIŞI SATIŞ ANLAYIŞI ÜRETİM ANLAYIŞI ÜRETİM ANLAYIŞI SATIŞ ANLAYIŞI PAZAR ANLAYIŞI
Üretim Anlayışı (Production Orientation) 1800’lerin sonları İşletmeler üretime odaklanmışlardır. Talebin genellikle arzdan fazla olması nedeniyle müşteri bulmak zor ve önemli olmadığı için, işletmeler daha çok mamulleri düşük maliyetlerle, büyük ölçekli olarak üretmeye önem vermişlerdir. Büyük ekonomik kriz (1929-1933) e kadar devam eden bu dönemde “pazarlama bölümü” yoktur, pasif bir satış bölümü mevcuttur.
Yönetim anlayışı “ne üretirsem onu satarım” şeklinde özetlenebilir, çünkü yöneticilerde “iyi bir mal kendi kendini satar” düşüncesi hakimdir. Henry Ford’un “T modeli” standart tek tip ve siyah renkli ucuz arabaları üretirken söylediği “müşteri istediği renkte arabayı seçebilir, siyah olmak şartıyla” sözü, bu anlayışı en iyi şekilde simgelemektedir.
Satış Anlayışı (Sales Orientation) Büyük Ekonomik kriz ekonominin temel sorununun artık “üretmek , daha çok üreterek büyümek” olmayıp, üretilenin satılması olduğu bir dönemi başlatmıştır. Malları üretmenin değil satmanın en büyük sorun olduğu, işletmelerin yoğun bir biçimde tutundurma çabalarına yöneldiği bu aşamada, işletme yönetiminde satışın ve satış yöneticilerinin önemi ve sorumlulukları artmıştır.
Kişisel satış ve reklam faaliyetlerinde insanları etkileme teknikleri geliştirilmiş;aldatıcı yanıltıcı reklam be beyanlara yoğun olarak başvurulduğu, “baskılı satış teknikleri” yaygın olarak kullanılmıştır. Satış anlayışının tipik düşünce tarzı, ne üretirsem onu satarım, yeter ki satmasını bileyim şeklinde ifade edilebilir.
Kısaca, tüketiciyi tatmin ederek kar sağlama diye ifade edilir. Pazarlama Anlayışı (Pazar Yönlü/Müşteri Odaklı Anlayış) (Market/ Customer/ Marketing Orientation) 1950’lerin ortalarında bazı işletmelere pazarlama anlayışı uygulaması gelişmeye başlamıştır. Kısaca, tüketiciyi tatmin ederek kar sağlama diye ifade edilir. Sadece satışla ilgili faaliyetlerin değil, çeşitli bölümlerde dağınık olarak yer alan tüm pazarlama ile ilgili faaliyetlerin artık bir “pazarlama bölümü” altında bir araya getirilmesi yoluna gidilmeye başlanmıştır .
Toplumsal Pazarlama Anlayışı (Societal marketing) Pazarlama kavramı tüketici ihtiyaçlarının karlı bir şekilde karşılanmasını vurgulamaktadır. Toplumsal pazarlama kavramı, pazarlama kavramı ile tamamen uyum içindedir ama ek olarak toplumun ortak çıkarlarını da konunun içine katmaktadır.
Toplumsal pazarlama kavramına göre, pazarlama stratejisi müşterilere değer sunup ihtiyaçlarını karşılarken, bunu hem onların hem de genelde toplumun uzun vadeli olarak refahını koruyacak veya geliştirecek şekilde yapmalıdır. Toplumsal pazarlama yönetimi felsefesinde üç ayrı unsurun dengesi göz önünde tutulmaktadır: İşletmenin karları Tüketici istekleri Toplumun çıkarları
Pazar Yönlü/Müşteri Odaklı Pazarlama:Pazarlama Kavramının Anlamı ve Temel Unsurları Pazarlama kavramı , modern anlamda pazarlama yaklaşımı ve günümüzde gelişmiş ülkelerde genel kabul görmüş bir pazarlama yönetimi felsefesidir. En başta gelen özelliği pazar yönlü/müşteri odaklı olması, tüketicilere sunulan mal ve hizmetlerin değişimi amacıyla yapılan kapsamlı çalışmalarda, tüketicinin ve tüketici tatmininin ön plana çıkarılmasıdır.
Başta pazarlama olmak üzere, işletmenin tüm bölümlerince Pazar yönlülüğün benimsenmesi ve tüketici tatmini yoluyla kar sağlamanın vurgulanmasıdır. Pazarlama kavramına göre bir işletme tüketici ihtiyaç ve isteklerini koordineli veya birbirleriyle bütünleşik pazarlama çabalarıyla tatmin etmeli ve bu yoldan kemdi amaçlarına ulaşmalıdır.
Pazarlama anlayışının üç temel unsuru vardır: Pazar yönlü/ müşteri odaklı olma Bütünleşik (koordineli) pazarlama çabaları Uzun dönemde karlılık
1. Pazar Yönlü Olma (Market/Customer Orientation) Pazarlama anlayışında pazarlama üretim öncesi başlayan bir faaliyet olarak ele alınmakta ve daha mamulün üretiminden önce pazarlama faaliyeti başlamakta; pazarlanacak mal ve hizmetin bugünkü ve gelecekteki tüketicilerinin ihtiyaç ve isteklerini belirlemeye çalışmaktadır.
Pazarlama kavramının en temel direği hedef pazarı belirleyip, o pazardaki tüketici ihtiyaçlarını iyice anlayıp, onları tatmin etmektir. Üzerinde durulan husus mal ve hizmetler değil, bunlar vasıtasıyla karşılanacak tüketici istek ve ihtiyaçlardır.
2. Bütünleşik (Koordineli) Pazarlama Çabaları İki yönü vardır Birincisi ,pazarlama bölümünün diğer bölümlerle koordinasyonu.İkincisi, bölümün kendi içinde, alt bölümler arası uyumdur. Tüm fonksiyonel bölümler ve personel, alacakları kararlarda uyumlu olmalıdırlar.
Pazarlama çabalarının ikinci yönü, yalnızca pazarlama işlemleri ile ilgili olup , fiyatlandırma, tutundurma ve dağıtım gibi çeşitli fonksiyonların birbirleriyle uyumlu bir şekilde yürütülmesi, etkin bir biçimde koordinasyonudur.
3. Uzun Dönemde Karlılık Bu kavram, sadece satış hacmini artırmanın veya sadece tüketiciyi tatmin etmenin işletme için yeterli olamayacağını, tatminkar bir karın gerekliliğini ifade eder. Satış anlayışında, satışların en üst düzeye çıkarılması ağırlık kazanırken, pazarlama kavramında uzun vadeli olarak düşünülen karlılık ön plandadır.
Pazarlama Anlayışının Satış Anlayışı ile Karşılaştırılması Başlangıç Noktası Fabrika Pazar Odak Noktası Mevcut mamuller Tüketici ihtiyaçları Araçlar Satış ve diğer tutundurma çabaları Bütünleşmiş pazarlama çabaları Sonuçlar Satış hacmi yoluyla karlar Tüketici tatmini yoluyla karlar
Pazarlama Anlayışının Satış Anlayışı ile Karşılaştırılması Pazarlama anlayışı ile satış anlayışı dört ayrı yönden karşılaştırılabilir: yürütülen faaliyetlerin başlangıç noktası, odak noktası, araçlar ve sonuçlar. Satış anlayışı Satış anlayışı içeriden dışarıya bakış açısına sahiptir Fabrika ile başlar, mevcut mamullere odaklanır; yoğun kişisel satış ve diğer tutundurma çabalarıyla karlı satışlara ulaşmaya çalışır. Burada yapılan iş, kimlerin, niçin satın aldıkları konusunun üzerinde durmaksızın, kısa süreli satışları gerçekleştirme yolunda müşteri kazanmaktır.
Pazarlama anlayışı Pazarlama anlayışı dışarıdan içeriye bakış açısına sahiptir İyi tanımlanmış pazarlarda tüketici ihtiyaçlarına odaklanır; üretim öncesinde ihtiyaç belirleme ve üretime yön verme ile başlayan bütünleşik pazarlama çabalarıyla tüketiciler etkileyip onları tatmin edecek mal ve hizmet sunmaya ve müşteri tatmini yoluyla uzun dönemli işletme –müşteri ilişkisi kurarak kar sağlamaya çalışır. Burada yapılan iş, mamulüne doğru müşteri bulmak değil, müşteriler için doğru mamulü bulmaktır.
Pazarlama Kavramının Uygulanması: Müşteri İlişkileri Yönetimi Rekabetçi üstünlük yaratmak için, üstün müşteri değeri yaratmak, müşteri tatmini sağlamak ve uzun vadeli müşteri ilişkileri kurmak gerekir. Müşteri Değeri: Müşterinin elde ettiği yararların katlandığı veya ödendiği bedele oranıdır. Müşteri değeri yaratmak, müşterinin ödemesi karşılığında onun beklediğinden daha fazlasını verebilmektir.
Müşteriler ürünün gerçek değerlerini ve maliyetlerini tam doğru olarak veya objektif olarak değerlendiremedikleri için müşteri değeri, algılanan müşteri değeridir. Müşteri değeri yüksek kalite ve uygun fiyatla ilgilidir. Ancak kalite ve fiyatın dışında müşteri isteğine göre tasarım, çok kısa sürede teslim, servis ve satış sonrası hizmetlerle ilgili vaatler üstün müşteri değeri yaratmada etkili olan başlıca diğer hususlardır.
Müşteri Tatmini: Mal veya hizmetin, müşteri beklentilerini karşılaması veya geçmesi duygusudur. Tatmin ve tatminsizlik müşterinin algıladığı performansın müşteri beklentileri ile kıyaslanması ile oluşur. Mamul müşterinin beklentilerini karşılamazsa tatminsizlik;bire bir karşılarsa tatmin;beklentiyi geçerse çok tatmin olma durumu söz konusu olur.
Müşteri tatmini müşteri sadakatine yol açar. Müşteri sadakati, işletmelerin müşterileri için fayda yaratmaları sonucu oluşan ve bu faydadan ötürü satın almaya devam etme veya satın almayı arttırma davranışını ortaya çıkaran bir olgu olarak tanımlanabilir.
Müşteri İlişkileri: İşletmeler pazar paylarını başlıca şu yollardan arttırabilirler: Yeni müşteriler kazanmak Mevcut müşterilerle iş (işlem) hacmini arttırmak Mevcut müşterileri uzun süre elde tutmak
İlişkisel pazarlama (ilişki pazarlaması), güçlü müşteri ilişkileri geliştirme yoluyla işletmenin tek işlem ve kısa vadeli bakış açısının yerine, tekrarlanan satış işlemleri ve uzun vadeli bakış açısını koyan bir yaklaşım olup, pazarlama anlayışı ile uyumludur. İşletme müşteriyi elde tutmak için üstün servis ve kalite sunmakla müşteri tatminine katkıda bulunur ve müşterileri sadık müşteri haline getirir ki bu da ilişkisel pazarlama yaklaşımıdır.
CRM, modern pazarlama uygulamasında en önemli kavramlardan biri haline gelmiştir. CRM, üstün nitelikli müşteri değeri ve tatmini sağlayarak karlı müşteri ilişkileri kurma ve sürdürme sürecidir. İlişkisel pazarlamadan doğan ve daha geniş kapsamlı bir kavram olan müşteri ilişkileri yönetimi veya CRM (Consumer Relationship Management), ilişki kurma programları geliştiren, tüm örgütü müşteri tatminine odaklanmak üzere, yeniden yapılandıran strateji ve teknolojilerin kombinasyonudur.
PAZARLAMAYI ETKİLEYEN YENİ TRENDLER Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler: Bilgisayar, telekomünikasyon, bilgi, taşımacılık ve diğer teknolojilerdeki müthiş gelişmeler işletmelerin müşterilerine değer sağlama yollarını önemli ölçüde etkilemektedir. Teknoloji patlaması tüketicileri tanıma ve izlemede, tüketicinin bireysel ihtiyaçlarına göre mal ve hizmetlerin geliştirilmesi ve tasarımında büyük imkanlar sunmaktadır.
Ayrıca, malların daha verimli ve etkili şekilde dağıtımını sağladığı gibi, tüketicilerle bire bir veya gruplar halinde iletişim kurulmasına da yardım etmektedir. Teknolojideki büyük gelişmeler tüketicilerle, pazarlama ortaklarıyla ve çevremizdeki dünya ile yoğun bağlantılar kurmaya imkan tanımaktadır. Bütün bu teknoloji patlamaları arasında belki de en önemlisi internettir.
İş hayatının küreselleşmesi: Günümüzde artık dış pazarları göz ardı ederek sadece iç pazarla yetinmek ve iç pazara girmeye çalışan yabancı işletmeleri göz önünde bulundurmamak zordur. Özellikle iç pazarın doyması veya ekonomik durgunluğun bulunması hallerinde dış pazarlara giriş daha büyük önem kazanmaktadır.
Müşteri değeri ve müşteri ilişkilerinin artan önemi nedeniyle müşteri veri tabanı oluşturma ihtiyacının artması: Yapılan birçok araştırma- yeni bir müşteri bulmanın, mevcut bir müşteriyi elde tutmaktan ortalama olarak 5 -6 misli daha maliyetli olduğunu göstermektedir. Bunun nendeler; mevcut müşteriler işletmenin mamullerini bilirler, markasını tanırlar ve mamullerin performansından tatmin olmuşlardır.
Bir müşteriyi rakiplerinden koparıp kendi malını satın almasını sağlamak ya fiyat indirimiyle veya belirli bir hedef gruba yönelik tutundurma programı ile mümkündür ki, bunların her ikisi de yüksek maliyetlidir. Müşterilerle birebir yakın ilişkinin geliştirilmesi, öncelikle her müşteri için ayrıntılı bilgiler içeren müşteri veri tabanı oluşturulmasını gerektirmektedir; yeni teknoloji büyük veri tabanları oluşturmaya imkan sağlamaktadır.
Kar amaçsız kuruluşlarda pazarlamanın önem kazanması: Pazarlama eskiden beri geniş ölçüde iş dünyasında uygulanmış;kamu veya diğer kar amaçsız örgütlerde pek yer almamıştır. Ancak giderek artan ölçüde, kar amaçsız kuruluşlarda da pazarlama teknikleri ve stratejileri kullanılmaya başlanmıştır. Genelde özel üniversiteler, hastaneler, müzeler,hayvanat bahçeleri, hatta kiliseler bu çerçevede belirtilebilir.
Türkiye özelinde de vakıf üniversiteleri, tüketici dernekleri, Çevko, Tema Vakfı, Türk hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı, Mehmetçik Vakfı, Kızılay ve Yeşilay dernekleri ile Akut vb. sivi toplum örgütleri, siyasal partiler ve çeşitli kamu kuruluşları, kar amacı olmaksızın, toplum yayarına olarak kendi amaçları doğrultusunda faaliyet gösterirken, pazarlama ilke ve uygulamalarından yararlanmaktadırlar.
Daha fazla etik davranış ve sosyal sorumluluk talep edilmesi: Günümüzde artık iş etiği ve sosyal sorumluluk konuları hiçbir işletmenin göz ardı edemeyeceği derecede önem kazanmıştır. Etik kavramı ve pazarlama kararları: Etik kavramı doğru ve yanlış davranış değerleriyle ilgilidir ve pazarlama etiği ilkeleri bir işletme veya örgütün belirli durumlarda beklenti içinde olduğu davranış ve değerlere rehberlik eder.
Etik ilkeleri toplumun kültürel değerlerini ve normlarını yansıtır. Normlar belirli durumlarda ne yapılması gerektiğini ima eder neyin iyi neyin kötü olduğunu gösterirler. Etik davranış, doğru davranış biçimidir.
Aslında neyin iş etiğine uygun, neyin aykırı uygulama olduğu konusunda geniş bir fikir ayrılığı vardır. Çünkü etik, toplumdan topluma değişmektedir. Tüm işletme fonksiyonlarının iş ahlakıyla ilgili konuları incelendiğinde, bu açıdan tartışmaya açık konuların en büyük çoğunluğunun pazarlama ile ilgili olduğu görülmektedir.
Bunların başlıcaları: aldatıcı veya abartılı reklamlar, yanıltıcı tutundurma uygulamaları, yetersiz garanti ve servis, taklit mal, marka benzetme, dağıtıcılar üzerindeki baskılar, fiyat anlaşmaları, baskılı satış yöntemleri, müşteri bilgilerin,n gizliliğinin korunması vb. malın üretiminde rekabet baskısıyla ucuz hammadde ya da farklı kılmak için yeni (zararlı olabilecek) katkı maddeleri kullanma , reklamda olduğu gibi etikette yanıltıcı bilgiler verilmesi, satıcının müşteriyi aldatması gibi.
Küresel krizin pazarlamaya etkileri: 2008 yılının 2. yarısında ABD den başlayıp son çeyrekte ve 2009 yılı boyunca tüm dünyayı sarsan küresel mali kriz hemen hemen tüm ülkelerde reel sektörü de etkileyip üretim ve istihdam da büyük sorunlara yol açmış bulunmaktadır. Böyle ekonomik durgunluk durumları tüm iş hayatını ve özellikle de pazarlama faaliyetlerini büyük ölçüde etkilemektedir.