CÜMLE TÜRLERİ VE CÜMLENİN ÖĞELERİ Özgür CANBULUT Türkçe Öğretmenliği 2. Sınıf 1090310325
CÜMLE TÜRLERİ Yüklemlerine Göre Cümleler Öğe Dizilişlerine Göre Cümleler Anlamlarına Göre Cümleler Yapılarına Göre Cümleler
YÜKLEMLERİNE GÖRE CÜMLELER Fiil Cümlesi: Yüklem durumunda bulunan söz, çekimlenmiş bir fiilse, cümle fiil cümlesidir. Örnek: “Soğuk günler artık geride kaldı.” cümlesinde “kaldı” yüklemdir. Bu yüklem “kalmak” fiilinin bilinen geçmiş zamanda çekimlenmesiyle oluştuğundan, cümle, yüklemine göre fiil cümlesi olur.
İsim Cümlesi: Yüklemi çekimli bir fiil dışında (isim, fiilimsi vb İsim Cümlesi: Yüklemi çekimli bir fiil dışında (isim, fiilimsi vb.) olan cümlelerdir. Örnek: “Bu roman, yazarın okuduğum ilk kitabıydı.” cümlesinde yüklem “kitabıydı” sözü üzerine kuruludur ve “kitap” ismi “idi” ekfiilini alarak yüklem olmuştur. Elbette yüklem bu cümlede “yazarın okuduğum ilk kitabıydı” şeklinde bir isim ve sıfat tamlamasından oluşan söz öbeğidir.
ÖĞE DİZİLİŞİNE GÖRE CÜMLELER Kurallı Cümle: Yüklemi sonda bulunan, yani öğelerin Türkçe’ nin kurallarına göre sıralandığı cümlelerdir. Örnek: “Buralarda eskiden çok güzel evler vardı.” cümlesinde “vardı” yüklemi sonda bulunduğu için cümle kurallıdır.
Devrik Cümle: Yüklemi sonda bulunmayan cümlelerdir. Örnek: “Bu kitabı iki yıl önce okumuştum ben.”cümlesinde yüklem “okumuştum” öğesidir. Ondan sonra “ben” öznesi geldiğinden yüklem sonda değildir. Öyleyse cümle devriktir.
Eksiltili Cümle: Yüklemi bulunmayan cümlelerdir Eksiltili Cümle: Yüklemi bulunmayan cümlelerdir. Yargının ne olduğu okuyucunun yorumuna bırakılır. Örnek: “Karşımızda geniş ve yemyeşil bir ova… Onun tam ortasında küçük ama çok güzel bir göl…” cümlelerinde yüklem yoktur. Üç noktalar yüklemin eksik olduğunu gösterir. Ancak biz cümlede “vardı, görünüyordu, bulunuyordu” gibi bir yargının verilmek istendiğini anlıyoruz. Öyleyse bu cümleler eksiltili cümlelerdir.
ANLAMINA GÖRE CÜMLELER Haber Cümlesi: Bir yargıyı olumlu ya da olumsuz biçimde aktaran cümlelerdir. Bir eylemin yapıldığını, yapılabileceğini, bir varlığın bulunduğunu ifade eden cümleler olumlu, tersini ifade edenler olumsuzdur. Olumlu cümlelerde mantıkça istenen bir durumun bulunması gerekir. Olumlu: geldi, koşmalı, var, paralı, güzel Olumsuz: gelmedi, koşmamalı, parasız, güzel değil
Örnek: “Siz de bizimle gelir misiniz?” Soru Cümlesi: Cevap almak amacıyla hazırlanan cümlelerdir. Bunlar değişik soru sözcükleriyle sağlanır. Örnek: “Siz de bizimle gelir misiniz?” “Sana bu ceketi kim almıştı?” “Ne zaman bizi ziyaret edeceksiniz?” cümleleri birer soru cümlesidir.
Örnek: “Ne güzel bir kitap bu!” Ünlem Cümlesi: Yargıyı bir duygu aktararak ortaya koyan cümlelerdir. Çoğu zaman kızgınlık, sevinme, alınma, heyecan gibi bir duygu aktarır ya da seslenme bildirir. Örnek: “Ne güzel bir kitap bu!” Örnek: “Hey, bana baksana sen!”cümleleri ünlem cümlesidir.
YAPILARINA GÖRE CÜMLELER Temel Cümle: Bir cümlenin yüklemi temel cümledir. Cümlenin bildirmek istediği asıl yargı da bu cümleyle verilir. Diğer öğeler temel cümleyi açıklayan tamamlayıcı öğelerdir. Örnek: “Akşama geleceğim.” cümlesinde “geleceğim” yüklemi temel öğe, “akşama” sözü de onun tamamlayıcı öğesidir.
Yan Cümle: Tam bir yargı bildirmeyen, temel cümlenin bir öğesi durumunda bulunan ve kendi içinde değişik tamamlayıcı öğeler de alabilen söz öbeğidir. Yan cümleler iki şekilde yapılabilir: Fiilimsilerle ve çekimli fiillerle. Fiilimsilerle yapılanlar: Cümle içinde temel cümlenin bir öğesi olan ya da bir öğenin tamamlayıcısı olan fiilimsiler yan cümlecik yapar. Örnek: “Öğretmen sınıfa girince herkes ayağa kalktı.”cümlesinde “ayağa kalktı” yüklemdir.
Çekimli Fiillerle yapılanlar : Fiilin yüklem olabilmesi için çekimli olması gerektiğini söylemiştik. Ancak her çekimli fiil yüklem olmaz, bazen cümlenin tamamlayıcı öğesi olur. İşte bu durumda, yani çekimli bir fiilin bir öğe olduğu durumda, bu fiil yan cümlecik olur. Örnek: “O da gelirse gideriz.”cümlesinde “gideriz” yüklemdir; “O da gelirse” zarf tümlecidir. Bu tümleci oluşturan “gelirse” sözü “gelmek” fiilinin geniş zamanının şartıyla çekimlenmiştir. Görüldüğü gibi çekimli bir fiil temel cümlenin öğesi durumundadır ve yan cümlecik oluşturmuştur.
Basit Cümle: İçinde yan cümlecik bulunmayan cümlelerdir Basit Cümle: İçinde yan cümlecik bulunmayan cümlelerdir. Bu cümleler tek bir yargı bildirir. Örnek: “Bu sıcakta evde oturulur mu?” cümlesi basit bir cümledir. Çünkü “oturulur mu” yükleminden başka yargı bildiren öğe yoktur. Yan cümlecik kullanılmayan bir cümle basit demektir. Örnek: “Bahçenin ana kapısından, üstü başı perişan, zavallı bir adam, elinde eski, yırtık bir torbayla içeriye girdi.” cümlesi uzun bir cümledir. Ancak tek bir yargı bildirdiğinden, yani içinde yan cümlecik bulunmadığından basittir.
Bileşik Cümle: Tek bir yüklemi olan ve içinde yan cümlecik bulunan cümlelerdir. Yan cümlenin özelliğine ve yükleme bağlanışına göre değişik gruplara ayrılır. a. Girişik Cümle: Yan cümleciğin fiilimsi olduğu cümlelerdir. Örnek: “Kimsenin kalbini kırmadan görevini yaptı.” cümlesinde “yaptı” yüklem, “kimsenin kalbini kırmadan” zarf tümlecidir. “Kırmadan” fiilimsi olduğundan yan cümleciktir.
b. Şart Cümlesi: Temel cümleye şart koşan bir yan cümlecikten oluşan cümlelerdir. Yan cümle daima -se, -sa şart kipiyle çekimlenir. Örnek: “Bir kişi daha olursa kadroyu tamamlıyoruz.” cümlesinde “tamamlıyoruz” yüklemdir. “Bir kişi daha olursa ” öğesi ise şart bildiren yan cümleciktir. Şart anlamı veren her cümle yapıca şart cümlesi değildir. Örnek: “Yarın gelmek üzere şimdi dağılabilirsiniz.” cümlesinde şart anlamı olmasına rağmen cümle yapısına göre şart cümlesi değildir. “Gelmek” sözü fiilimsi olduğundan cümle girişik bileşik cümledir.
c. İlgi Cümlesi: Çekimlenmiş bir fiilden oluşan yan cümleciğin, temel cümleye “ki” bağlacıyla bağlandığı cümlelerdir. Temel cümle çoğu zaman “ki” den önceki öğedir. Örnek: “Anladım ki o da beni seviyormuş.” cümlesinde “anladım” yüklemdir. “Neyi anladım?” diye sorarsak “o da beni seviyormuş” sözü gelir; bu nesnedir. Aslında bir cümle olabilen söz öbeği nesne görevinde kullanıldığı için yan cümlecik oluşturmuştur. Yükleme “ki” bağlacıyla bağlandığı için cümle ilgi bileşik cümlesidir.
d. İç İçe Bileşik Cümle: Cümle içinde bulunan başka bir cümlenin yüklemin bir öğesi durumunda bulunduğu ya da bir öğenin tamamlayıcısı olduğu cümlelerdir. Örnek: “İçeriye girerken duyduğum, dışarıda bekle, sözü beni korkuttu.” cümlesinde “korkuttu” yüklemdir. “Korkutan ne?” sorusuna “dışarıda bekle, sözü” cevap veriyor. Özne olan bu öğenin içinde bulunan “dışarıda bekle” söz öbeği aslında bir cümle olabilir; çünkü “bekle”, çekimlenmiş bir fiildir. Cümle olabilecekken temel cümlenin öğesi durumunda bulunan bu öğe, bir yan cümleciktir.
Sıralı - Bağlı Cümle: En az iki yüklemi bulunan cümlelerdir. Örnek: “Kalktı, gitti.” cümlesinde “kalktı” ve “gitti” yüklemleri birbirinin öğesi durumunda bulunmayan ayrı yüklemlerdir ve sıralı cümle oluşturmuşlardır. Eğer yüklemler birbirlerine bir bağlaçla bağlanmışlarsa buna bağlı cümle denir. Örnek: “Seni çağırdım, çünkü sana bir haberim var.”
CÜMLENİN ÖĞELERİ Yüklem Özne Nesne Dolaylı Tümleç Zarf Tümleci
Yüklem İş, kılış, oluş, hareket, durum bildiren; haber veren; cümleyi bir yargıya bağlayan çekimli öğedir. Cümlenin temel öğesidir. Cümle yargı bildiren bir söz; yüklem de yargıyı üstlenen öğe olduğuna göre yüklemsiz bir cümle olamaz. Yüklem, tek kelimeden de oluşabilir bir kelime grubundan da. Cümle oluşturmaya yeterli olan tek öğe yüklemdir. Diğer unsurlar, yüklemin anlamını desteklemek üzere cümlede bulunur
Özne Yüklemde bildirilen işi, oluşu, hareketi, durumu, kılışı yerine getiren; hakkında bilgi ve haber verilen öğedir. Yani yapanı veya olanı karşılayan unsurdur. Özne, yükleme sorulan “ne?, kim?” sorularının cevabıdır.
Gerçek Özne: işi yapan ya da işten etkilenen öznedir. Sözde Özne: işe etki etmeyen öznedir. Yüklem “n ve l” eklerini alır.
Nesne Yüklemde bildirilen ve öznenin yaptığı işten doğrudan etkilenen öğe nesnedir. Belirtili ve belirtisiz olmak üzere ikiye ayrılır. Belirtme hâl eki alanlara (i hali) belirtili; yalın hâlde olanlara da belirtisiz nesne denir. Belirtisiz nesneyi bulmak için; Ne? Belirtili nesneyi bulmak için Kimi? Neyi? Soruları yükleme sorulur. Her gün gazete okuyorum. Gazeteyi her gün okuyorum.
Dolaylı Tümleç “-e, -de, -den” eklerini alarak cümlenin, dolayısıyla yüklemin anlamını, “fiilin, çıkma (uzaklaşma), bulunma ve yönelme (yaklaşma) bakımlarından ilgili olduğu yer” yönünden tamamlayan öğedir. Yer tamlayıcısı da denir. Dolaylı tümleç, yükleme sorulan “nereye?, nerede?, nereden?, kime?, kimde?, kimden?, neye?, nede?, neden?” sorularının cevabıdır.
Zarf Tümleci Yüklemin anlamını zaman, durum, yön, miktar, tarz, vasıta, şart, sebep, birliktelik yönlerinden tamamlayan kelimeler ve kelime gruplarıdır. Edat tümleci (edatlı tümleç) olarak adlandırılan tümleçler de birer zarf tümlecidir. Zarf tümlecini bulmak için yükleme “nasıl?, ne zaman?, ne kadar?, nereye?” ve “kiminle?, neyle?, niçin?, neden?, niye?” soruları sorulur.
Cümle Dışı Unsurlar Cümlenin kuruluşuna katılmayan, yani öge olmayan ve dolaylı olarak cümlenin anlamına yardımcı olan unsurlardır. Bağlaçlar, ünlemler, ünlem grupları, hitaplar, ara sözler cümle kuruluşunun dışında kalan unsurlardır.