Yağda Eriyen Vitaminler Dr. G. Eskandari
Yağda eriyen vitaminler Beş karbonlu izopren ünitelerinden köken alırlar Vitamin A (Retinol, -Karoten) Vitamin D (Kolekalsiferol) Vitamin E (Tokoferol) Vitamin K (Filoquinon, Menakinon) Vit K; Koenzimdir ??
Vit A
Tarihçe 1913; ratların büyümesi için gerekli bir faktör olduğu 1917; yumurta sarısı, tereyağ, kc.’den izolasyonu 1930; Vitamin A’nın yapısı 1968; rodopsinin görme mekanizması üzerindeki etkisini ortaya çıkaran Ward’a Nobel ödülü
A vitamini biyolojik aktif formları Retinol Retinal (retinaldehid) Retinoik asit -karoten provitamin olup iki molekül retinalden oluşur Retinal Retinal
Cis
Kaynakları Karaciğer, balık, tereyağ, yumurta, yağlı süt gibi hayvansal gıdalarda Kayısı, havuç, domates gibi sarı renkli meyve ve sebzeler ile kuşkonmaz, maydanoz, ıspanak, kereviz, marul gibi yeşil renkli sebzeler
Emilim ve taşınma İntestinal sistemde lipid ve safra tuzları ile karışarak Miçel yapısına katılırlar Karotenler, karoten dioksijenaz ile parçalanarak iki molekül retinale çevrilir, retinal ise redüktaz ile retinole dönüşür Retinil esterleri, Retinil ester hidrolaz ile retinole çevrilir Retinol intestinal mukoza hücrelerine pasif diffüzyon ile girer Şilomikronlarla kc.e taşınır Karaciğerde lipid damlacıkları içinde retinil esteri olarak depolanır
Fonksiyonları Üreme (sperm ve ovum üretimi) Normal kemik gelişimi Karanlıkta görme Enfeksiyonlara karşı direnç Antioksidan etkilerinden dolayı mutagenezi ve ışıktan dolayı gelişen DNA hasarını azaltır
Retinol retinal ve retinoik asit Retinoik asid bir kez oluşunca tekrar retinal ya da retinole dönüşmez
Opsin oluşumu
Öncelikle, görüntüyü oluşturan ışık enerjisi, alıcı hücreler tarafından elektrokimyasal sinyallere dönüştürülür Ardından bu sinyaller bir seri işlemden sonra optik sinirle taşınabilecek elektrik sinyallerine çevrilir. Rodopsin, bathorodopsine dönüşmektedir Son tepkimede metarodopsin yapısındaki iminium iyonu hidrolize olmaktadır. Metarodopsin II rod hücre zarının hiperpolarizasyonuna neden olan enzimatik olayları tetikleyen moleküldür. Son olarak ta opsin trans retinalden ayrılmaktadır
Metarodopsin II, cGMP nin GMP ye dönüşmesini katalizleyen cGMP Fosfodiesteraz ın aktive olması ile sonuçlanan bir dizi tepkimeyi başlatır ve sonuçta cGMP azalır, cGMP varlığında açık olan Na+ kanalları kapanır ve rod hücrelerinin hiperpolarizasyonu gerçekleşir
Retinol Karaciğerde parankimal hücrelerde, retinol-bağlayıcı proteine (RBP) bağlanır ve golgi aygıtında işlenerek plazmaya salınır KC dışı dokularda ise hücresel retinol bağlayıcı proteine (CRBP) bağlanır. CRBP retinolün oksidasyonunu önler Retinolün mobilizasyonu ve transportu kanda prealbumine (Transtretin) bağlanarak gerçekleşir
Retinoik asit Daha polardır ve kanda albumine bağlanarak taşınır Direk portal sistem ile KC’e ulaşır Depolanmaz Glukronidlerle konjuge halde safra ile atılır
Retinol Retinal Retinoik asit Üreme GAG sentezi Glikoprot sent. Görme Büyüme Hücresel farklılaşma Gen aktivasyonu Morfogenez Hematopoezis Epitelyal hücre prolifer.
Vit D
Vit D Steroid yapıda prohormondur. “Kalsiferoller” “Antiraşitik vitamin” olarak da bilinir Bitkisel Hayvansal Ergosterol 7-Dehidrokolesterol Ergokalsiferol (Vit D2) Kolekalsiferol(Vit D3) Biyolojik Aktif Formu 1,25-Dihidroksikalsiferol (kalsitriol) olup Vit D2 ve Vit D3’ten sentezlenir
Biyolojik aktif formun oluşumu
Biyolojik aktif formun oluşumu
25 Hidroksilaz 1 Hidroksilaz 24 Hidroksilaz 25-OH-D3 dolaşımda yer alan esas D vitamin formudur VitD3 25 Hidroksilaz VitD3 VitD2 25-hidroksikalsiferol 1 Hidroksilaz 24 Hidroksilaz AKTİF 1,25-dihidroksikalsiferol İNAKTİF (Kalsitriol) 24,25-dihidroksikalsiferol
VİTD; Böbrek, barsak ve kemik gibi dokularda özel reseptörlerine bağlanır
VitD, Osteoblastlarda Osteokalsin yapımını arttırır Osteokalsin (Kemik Gla Proteini); En spesifik kemik yapım markırıdır
KEMİK Antiraşitik etkisi var, osteoid dokunun mineralizasyonunu arttırır Yüksek dozlarda yıkımı arttırır (PTH varlığında Ca rezorbsiyonu) BÖBREK Kalsiyum ve Fosfatın tübül hücreleri tarafından reabsorbsiyonunu direkt olarak artırır ve atılımlarını azaltır
GİS İnce barsak epitel hücrelerinde Ca bağlayan taşıyıcı protein sentezini arttırarak Ca emilimini arttırır Daha az olarak fosfat ve magnezyum emilimini de arttırır SERUM Kalsiyum düzeyini arttırır Fosfor düzeyini arttırır PARATROİD BEZİ PTH sentez ve salınımını inhibe eder
Vit D yapımını stimüle edenler Düşük kalsiyum ve fosfor PTH Östrojen, androjen Prolaktin Plasental laktojen Growth hormon Kalsitonin İnsülin Vit D yapımını inhibe edenler Yüksek kalsiyum ve fosfor
Kaynakları Diyetteki esas kaynağı süt Kc., et, sardunya, ton balığı, yumurta sarısı ve tereyağ, sebzeler Güneş ışınları
Vit E Tokoferoller
Tokoferol Doğum yaptıran, fertilite vitamini 8 izoformu Alfa-Beta-Gama-Delta-Zeta-Epsilon-Eta-Metil-tokoferol Doğada en yaygın ve biyolojik açıdan en aktif olan alfa-tokoferol
Barsakta Şilomikron yapısına katılır Karaciğer dışı dokulara yağ asitleri ile birlikte salınabilir Karaciğere gelen şilomikron kalıntıları ile karaciğere alınır, lipoproteinlerin yapısına katılır Dolaşımda lipoproteinlerle (VLDL, LDL, HDL) taşınır Yağ dokusunda depo edilir
Serbest oksijen radikallerinin neden olduğu, lipid peroksidasyonunda ilk savunma hattını oluşturur ve hücre membran devamlılığının sürdürülmesini sağlar Antioksidan etkileri ile (LDL) kolesterolün serbest radikaller vasıtasıyla oksitlenip damar çeperine çökerek ateroskleroz yapmasını engeller Antioksidanlar olarak bilinen C,E ve A vitamini koroner kalp hastalığı ve kanser gibi kronik hastalıkların görülme sıklığını azaltır
Sinir sisteminin faaliyetlerini düzenli bir biçimde yapmasını sağlar Alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlatır, yaşlı kişilerde bağışıklık sistemini güçlendirir Üreme organlarında meydana gelebilecek dejenerasyonları da engelleyici etkiye sahip Yapıcı-onarıcı özelliğinden dolayı bazı kozmetik ürünleri de E vitamini içermekte
Kaynakları Buğday, tohumlu besinler, fıstık, badem, pamuk, mısır, zeytin, soya fasulyesi yağı, ceviz Marul, tere, kereviz, maydanoz, ıspanak, lahana gibi yapraklı sebzeler başlıca diyetteki kaynakları
Vitamin K
Temel olarak üç farklı tipi vardır; 1934 yılında antihemorajik faktör olarak tanımlanmış ve VitK (Koagülasyon vitamini) adı verilmiş Temel olarak üç farklı tipi vardır; Bitkilerde bulunan Filokinon (VitK1) Barsak bakteri florasında Menakinon (VitK2) Tedavi amacıyla kullanılan sentetik türev Menadion (VitK3)
VitK nın temel fonksiyonu; Gla proteinlerinin posttranslasyonel modifikasyonunda kofaktör olarak görev yapması FII FVII FIX FX ProtC ProtS Osteokalsin
Gla proteinlerin glutamat rezidüleri γ-karboksiglutamata dönüşür Bu reaksiyonu gerçekleştiren enzim Vitamin K bağlı protein karboksilaz
-karboksi glutamat rezidüleri güçlü kalsiyum iyon şelatörleri COO- negatif yükü divalent katyon olan kalsiyumun bağlanma gücünü arttırır Koagülasyon faktörü-Ca2+-Fosfolipid etkileşmesi ile koagülasyon mekanizması başlar
Protein C kafaktörü olan Protein S ile birlikte Faktör V ve VIII’i inaktive ederek antikoagulan etki gösterir
Kaynakları Pirinç, mısır, soya fasulyesi, bitkisel yağlar Kabak, marul, domates, lahana, ıspanak, muz, şeftali, çilek KC, tereyağ, yumurta, kırmızı, et Şilomikron aracılıklı emildiğinden, barsaklara safra akışında sorun olan durumlarda ve tıkanma sarılıklarında eksikliği görülür KC’de sınırlı depolanma görülür
Gla (gama-karboksi glutamat) proteinlerinin posttranslasyonel modifikasyonunda kofaktör olarak görev alan vitamin aşağıdakilerden hangisidir? Vitamin A Vitamin C Vitamin D Vitamin E Vitamin K