ÜNİTE 2:İBADET KONUSUNDA BİLGİLENELİM

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
TÜRKAN YÜKSEL Tıkır Top.
Advertisements

KELİME TÜRLERİ ZARFLAR.
Çelebi Grubu.
AMAN BU OYUN HİÇ BİTMESİN... Berber, sokakta oynayan çocuklardan birini çağırdı ve o gelince cebinden biri beş milyonluk, öteki beşyüzbinlik iki banknot.
Bunu okursanız iyi olur
GÜNEŞİN UYUDUĞU YER
Lütfen sesi açıp Tıklayınız..
AYAKKABICI Ayakkabıcı, yeni getirdigi malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi.
Tanrı, melek ve bebek:.
HAMZAKOCAKOĞLU2006 KİM DAVALI KİM DAVACI BİR HİKAYE AMA BELKİ DE GERÇEK.
SESLİ GAZİ ÇİFTLİĞİNDE DOLAŞIP HAVA ALIRKEN OLDUKCA YAŞLI BİR KADINA RASTLADIK. ATATÜRK ATTAN İNEREK BU İHTİYAR K K K KADININ YANINA SOKULDU. MERHABA.
SU DAMLASININ ÖYKÜSÜ.
KELEBEK VE ÇİÇEK.
ANNELERİMİZDEN NELER ÖĞRENDİK ! YAZARI: Bilinmiyor.
"ALLAH" DEMEK.
Türkçe Öğretmenliği 2. Sınıf (Gündüz)
Hikmet SIRMA.
Hayat Kat Kattır. TIKLAMADAN SESLİ İZLEYİNİZ.
aynı anda aynı sessiz geceye doğru “içim sıkılıyor” demişizdir …
TIKANDI BABA Seval KEMERTAŞ tarafından düzenlenmiştir.
EŞ & ZIT (KARŞIT) VE EŞ SESLİ KELİMELER
EWAN 22 YAŞINA O YIL BASMIŞTI, KENDİNDEN EMİN, ZEKİ VE ÇEKİCİ BİR GENÇ ADAM OLMANIN GURURUNU TAŞIYORDU. EWAN 22 YAŞINA O YIL BASMIŞTI, KENDİNDEN EMİN,
KABUL EDEMEM.
Sevgili günlük, Bugün çok yoruldum. Neden mi bugün hem eğlendik hem öğrendik… Merak mı ediyorsun? Peki anlatayım…
ZAMİR NEDİR? İsmin yerini tutabilen,isim gibi kullanılabilen,isim soylu kelimelerle bazı eklere zamir denir. Ahmet’ten öğrendim. > Ondan öğrendim. Kitabı.
AİLELERİMİZDEN NELER ÖĞRENDİK?. HAVA RAPORU TAHMİNİ YAPMAYI: > >" Şu dağınıklığa bak... yabancı biri görse odanın ortasından kasırga geçmiş sanır..."
ANNELERİMİZDEN NELER ÖĞRENDİK ! YAZARI: Bilinmiyor.
Düzeltebileceğin Tek Şey Kendinsin.
Bir yaz günü üçgen tek başına parkta oynuyordu.
DiŞ DOKTORU Diş hekiminin odasına giren genç ve güzel kadın:
ÇİRKİN ÖRDEK YAVRUSU …
Sarı Yumak ile Kara Yumak arkadaş olmuşlardı
KİM KİMİ YENECEK? Kazanım: *Öfke ile baş etmede yapıcı yollar kullanır. 9. Sınıf 33 nolu kazanım etkinliği *Bu etkinlik özel bilgi ve deneyim gerektirdiği.
Sen hangisini seçerdin?
İki kardeş vardı Bu iki kardeşin Hizmete muhtaç Bir anneleri vardı
İHTİYAR BALIKÇI İhtiyar balıkçı, Karayibler'de 85 gün olta salladıktan ve eve eli boş döndükten sonra bir gün iyice açılıp "büyük balık"ı yakalar.
BABALAR VE KIZLARI.
HAYIR DEMEYİ ÖĞRENELİM Erkan İLGÜN Rehber Öğretmen
Bilesin Dedim Hiç sevmedim seni şehir, hiç ama hiç. Ne ışıklarını, ne gökyüzünü, ne yağmurunu, gökkuşağını bile.
KÜÇÜK KAPLUMBAĞA.
yumurtanın hep sarısı, hep beyazı bildiklerimiz; ya olmazsa olmaz mavisi?? sesli.
Boya sandığına saklı düşler
Boya sandığına saklı düşler
Danko'nun Kalbi.
BİR ÖYKÜ.
TUTUNMAK Birinci Bölüm.
Düzeltebileceğin Tek Şey Kendinsin.
BALONUM OKUMA – ANLAMA.
Tıkır Top
Alçakgönüllülük Analizi (Hikayeler İle)
SEVGİ ZENGİNLİK BAŞARI
ÜŞENGEÇ YENGEÇ.
CEYHUN YILDIZ 7/C&955 KONU:VARLIKLAR ALEMİ.
ÜNİTE 2 : İBADET KONUSUNDA BİLGİLENELİM KAZANIM: İbadetlerin davranışlar üzerindeki etkisini fark eder. TARTIŞMA YÖNTEMİ.
BUGÜN.. BİRAZ DA MATEMATİKLE UĞRAŞALIM BUGÜN..
CÜMLEDE ZARFLAR.
ÖZEL MÜZEYYEN ÇELEBİOĞLU
Bunu okumak sizi herhangi bir borç yükü altına sokmayacaktır.
Sınav Anne Babaya Öneriler. Genel Bilgiler ÖSS’ye az kaldı Bu sınav elbette çok önemli Ama sizden daha önemli değil Geçmiş olumsuzlukları bir kenara bırakın.
DÜZENLİ OLMAK.
CANIN KUŞLARI Can, o gün annesine ne kadar çok sıkıldığını anlatıyordu: — Neden oyuncaklarınla oynamıyorsun? diye sordu annesi. — Ama onlar benimle oynamıyorlar.
Hz. Peygamberin Selâmı Dini Hikayeler serisi 2.
DEMO SLAYT Yolda karşılaştığımızda ezan okunuyordu. -Gel seni camiye götüreyim, dedim. Bugün Cuma biliyorsun. -Sen de benim camiye gitmediğimi biliyorsun,
HAYIR DİYEBİLİRİM.
Hazırlayan: Göksel KURT Türkçe Öğretmeni. Göksel KURT Türkçe Öğretmeni2 SIFAT  İsimlerin önüne gelerek onların şeklini, durumunu, rengini, işaret yoluyla.
“Şikayetname” Elif Keskin. Hiç olmazsa eskiden,arada bir uğrar, Hal,hatır sorarlardı, Hani yasak savmak kabilinden diyelim, Senden sonra evin yolunu unuttu.
Keloğlan ve Kuyu Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir Keloğlan’la ninesi varmış. Bunlar çok yoksul insanlarmış. Keloğlan’ın.
Bir zamanlar, birbirine bitişik iki çiftlikte yasayan iki erkek kardeş vardı. Günlerden bir gün bu iki kardeş arasında bir anlaşmazlık baş gösterdi. İki.
Türkçe Öğretmenliği 2. Sınıf (Gündüz)
Sunum transkripti:

ÜNİTE 2:İBADET KONUSUNDA BİLGİLENELİM ÜNİTE 2:İBADET KONUSUNDA BİLGİLENELİM. KAZANIM: Duâ etmenin anlamını kavrar. ÖRNEK OLAY İNCELEMESİ

ÖRNEK OLAY İNCELEMESİ YÖNTEMİ Öğrenciler gerçek hayata hazırlamak amaçlanır. Gerçek ya da hayali bir olay kullanılır. Bilgiler örnek olay ile daha etkili kavranılır. Öğrenciler verileri analiz eder ve değerlendirirler. Öğrenciler soruna çözüm önerirler. Tartışma yöntemi ile beraber kullanılır. Öğretmen tartışmayı yönlendirir.

Gerçek yada hayali olan bir olayın öğrenciler tarafından ayrıntılı bir şekilde incelenmesine örnek olay incelemesi denir.Olayı anlatan ve gerekli verileri kapsayan bir rapor üzerinde çalışan öğrenciler olayı öğrenir, analiz eder ve değerlendirirler. Tartışarak olayın nedenleri ve çözümüne ilişkin öneriler getirirler. Örnek olayda olayın nedeni, nasıl olduğu, neden olduğu durumlar ve sonuçlar tartışılarak alternatif çözüm yolları gösterilmelidir. Bu yöntemde öğrenciler derslikte gerçek yaşantıya benzetilmiş olay, olgu, durum ve sorunlarla yüz yüze getirilirler. Örnek olay gerçek hayattan isimler değiştirilerek alınabileceği gibi öğretmen tarafından örnek olaylarda yazılabilir. Hazırlanan örnek olay çoğaltılarak öğrencilere dağıtılır. Bu yöntem özellikle sosyal bilimlerde daha çok kullanılır. Sosyal bilimlerde bir çok konu örnek olaylarla anlatılabilir.

ÖRNEK OLAY İNCELEMESİ uygulama Küçük Bir Çocuk Ve Dua   Deniz kenarına oturmuş, gözlerini de ilerdeki bir noktaya dikmişti. Belki de bir saattir öylece duruyordu. Onun bu hâli, alışveriş için balıkçı sandallarının kıyıya dönmesini bekleyen bir ihtiyarın dikkatini çekti. Yaşlı adam, seke seke onun yanına gidip:   - Merhaba delikanlı!. dedi. Bu gün deniz çok harika değil mi?   Küçük çocuk, başını çevirmeden;   - Ama rüzgârlı, dedi. Topum denize düşünce sürükleyip götürdü.    Adam, çocuğun yanına oturup:   - Eğer biraz genç olsaydım, yüzüp onu alırdım!. dedi. Ama şimdi adım bile atamıyorum.   Küçük çocuk, ona cevap vermedi. Ve kıyıdan uzaklaşan topunu daha iyi görebilmek için, hemen yanındaki tümseğe çıktı.   Yaşlı adam, sakin bir ses tonuyla:   - Ümidini hiçbir zaman kaybetme!. dedi. Bence dua etsen çok iyi olur.   Çocuk, büyük bir sevinçle: http://www.sendeyim.com/hikayeler   - Dua etsem topum geri gelir mi? diye sordu. Denize düştüğü yeri bilir mi?   - Allah isterse eğer, ona öğretir!. dedi ihtiyar. Topun geri gelmese de, duaların sevabı sana yeter.

  Küçük çocuk, yaşlı adamın sözlerini biraz düşündükten sonra, her okuduğunda dedesinden bahşiş kopardığı duaları ard arda sıraladı. Daha sonra da, topun dönmesi için Allah'tan yardım istedi. Ama üzüntüsü azalmamıştı. O topa bir sürü para harcamış, bayram parasını bile ona katmıştı. Şimdi artık tek şansı, bazen olduğu gibi, rüzgârın âniden yön değiştirmesiydi. Ama deniz çok büyüktü, topu ise küçücük. Akşam üstü hava biraz daha sertleşti. Ve güneş batmak üzereyken sandallar döndü. Çocuk, eve gitmek istemiyordu. Bu yüzden de ihtiyarla birlikte oyalandı. Yaşlı adam, hep aynı balıkçıdan alışveriş yapardı. Sonunda onu bulup:   - Avınız inşallah iyi geçmiştir!. dedi Eğer varsa, birkaç kilo alabilirim.   Sandaldaki adam, bir kova içindeki balıkları gösterip:   - Zaten ancak o kadarcık tutmuştum, dedi. Denizde "av" diye bir şey kalmadı.   - Dua etmeyi denediniz mi? diye atıldı çocuk. Ümidinizi sakın kaybetmeyin!.   Balıkçı için her şey tesadüftü. Bunun için de "rasgele" derlerdi. Ama şimdi bir şey hatırlamıştı. Yıllar yılı unuttuğu bir şeyi. Çocuğun yanaklarını okşarken:   - Dua ha!. diye mırıldandı. O zaman tutar mıyım?   - Tutamasanız bile, duaların sevabı size yeter, dedi çocuk. Bunu yeni öğrendim.   Balıkçı, böyle bir sözü ilk defa duyuyordu. Başını ağır ağır sallayarak:   - Ben de yeni öğrendim!. diye gülümsedi. Üstelik de küçük bir öğretmenden.  

Küçük çocuğun yerinde siz olsanız ne yapardınız ? Hikayenin sonu sizce nasıl bitmeli?

Çocuk, bu sözlerden çok hoşlanmıştı. Artık topun gitmesine üzülmüyordu Çocuk, bu sözlerden çok hoşlanmıştı. Artık topun gitmesine üzülmüyordu. Yanındaki yaşlı adam ona bir göz kırparken, balıkçı tekrar sandala yöneldi ve ağların üzerindeki eski örtüyü açtı. Bir top vardı orada. Henüz ıslak olduğundan, ışıl ışıl parıldayan bir futbol topu. Balıkçı, onu çocuğa uzatıp: - Öğretmenlerin hakkı hiç ödenmez!. dedi. Bunu biraz önce denizde buldum!. Küçük çocuk, rüyada olmalıydı. Hiç beklenmedik şeylerin yaşandığı bir rüya. Aceleyle sağa sola bakındı. Ama her şey gerçekti. Balıkçı da, sandal da, ihtiyar da... Topu ise, işte ellerindeydi. Ona sıkıca sarılıp:   - Bir daha benden izinsiz gezmek yok!. dedi. Ya dua etmeseydim ne olurdun o zaman?   Sizlerde dua etmeyi denediniz mi sıkıntılı anlarınızda?... Belki dualarınız hemen gerçekleşmeyebilir ama o duaların sevabı yeter sizlere... Yeni öğrendim bende.... Dua en kıymetli bir hazine bizim için.. Biter diye korkmayın istediğiniz kadar kullanın... Öyle bir hazine ki sınırsız ve karşılıksız verilmiş hem de...

Dua ile ilgili bu hikaye bize hangi konuda ders vermiştir? Bu hikayenin ana fikri nedir?