TÜRK EDEBİYATINDA ROMAN HAZIRLAYAN Mehmet İNAM
Türk Edebiyatında Roman Belli bir tarihsel ya da coğrafi çevre içindeki belli bir kişi ya da bir grup insanın başından geçenleri, bu insan ya da insanların iç ve dış yaşantılarını belli bir kronolojik, mantıksal, duygusal ya da sanatsal ilişkiyi gözeterek öyküleyen ve belli bir uzunluğu aşan anlatılar için kullanılan edebi terimdir.
Türk Edebiyatında Roman Roman tarihe en bağlı edebiyat türüdür. Toplumsal, politik olaylar gelişmelerle de yakın ilişkidedir. Edebi türler içinde en yenisidir. Çünkü matbaanın bulunması ve kentsoylu bir okur kitlesinin ortaya çıkmasından sonra gelişmiştir.
Türk Edebiyatında Roman Romanın tarihe bağlı oluşu, çok köklü bir geçmişi olmayan yeni bir sınıfın, yani burjuvazinin kendine tarih içinde bir geçmiş, şimdi ve gelecek kurma çabasından doğmuş olmasında yatar. 18. yüzyıl romanlarının çoğu, burjuvazinin aristokrasiye karşı mücadelesinde kullanılmak üzere kaleme alınmış metinler gibidir.
Türk Edebiyatında Roman Türk edebiyatına roman Fransızca’dan yapılan çevrilerle girdi. Bu çevirilerden ilki Yusuf Kamil Paşa’nın Fenelon’dan yaptığı Terceme-i Telemak’tır. Daha sonra adı bilinmeyen bir çevirici Victor Hugo’nun ünlü romanı Sefiler’i (Les Miserables) çevirdi.
1860-1880 yıları arasında başta Fransız yazarlar olmak üzere bir çok Batılı yazarın eseri Türkçe’ye çevrildi. İlk Türk romanı Şemseddin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseridir. Sami’den sonra Ahmed Mithad romanlarıyla Türk romanının gelişmesine katkıda bulundu.
Türk romanı asıl Tanzimat döneminde gelişti Türk romanı asıl Tanzimat döneminde gelişti. Recaizade Mahmud Ekrem’in “Araba Sevdası” yeni teknikler kullanılan Batılı anlamda türüne en yakın ilk Türk romanıdır. Servet-i Fünun edebiyatı döneminde ilk usta romanlar ve usta yazarlar kendilerini gösterdi. "Sanat sanat içindir" tezini savunan bu yazarlar “aşk” ve “acıma” gibi konuları işledi.
Halid Ziya Uşaklıgil bu dönemin en önemli romancısı sayılır Halid Ziya Uşaklıgil bu dönemin en önemli romancısı sayılır. Aşk-ı Memnu (1925) adlı romanı günümüzde de en başarılı Türk romanlarından biridir. 1910’dan sonra milli duyguların ağır basmasıyla birlikte "Genç Kalemler" dergisi çevresinde Türkçülük akımı gelişti.
Milli romanların yazılması bu dönemde başladı Milli romanların yazılması bu dönemde başladı. Halide Edip Adıvar’ın “Vurun Kahpeye”, Reşat Nuri Güntekin’in “Çalıkuşu” romanları bu dönemin örneklerindendir. Cumhuriyet döneminde çağdaş Türk romanı ortaya çıktı. Toplumsal ve sosyal gelişmeleri konu alan romanlar yazıldı. Köy ve kent romanları ayrımı da bu dönemle ilgilidir.
TANZİMAT DÖNEMİ ROMANININ ÖZELLİKLERİ *Roman tekniği bakımından zayıftır. *Uzun tasvirlere ve beklenmedik tesadüflere yer verilir. *Zaman zaman romanın akışı durdurularak okuyucuya bilgi verilir. *Romanlarda ,cariyelik kurumunun kötülüğü ve yanlış batılılaşma işlenmiştir. *Kişiler tek yanlı ele alınır,iyiler ödüllendirilir ve kötüler cezalandırılır. *Konular günlük hayattan ve tarihten alınır.
Namık Kemal İlk tarihi roman yazarıdır. TANZİMAT DÖNEMİ ROMAN YAZARLARI NAMIK KEMAL (1840_1888) Namık Kemal İlk tarihi roman yazarıdır. Cezmi tarihi bir olayı anlatır. II.Selim Zamanında İranlılarla yapılan bir Savaşın anlatıldığı romanda roman kahramanı Cezmi vatansever bir askerdir. Romanda onun başından geçen olaylar anlatılır.
ŞEMSETTİN SAMİ (1850_1904) *İlk roman yazarıdır. Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat. Rromanda kölelik ve cariyelik konusunu ele almıştır. *Kamus-ı Türki isimli sözlük yazarıdır.Bu sözlüklerin yanında Kamus-ı alem, Kamus –ı Fransevi adlı sözlüklerin de yazarıdır. Victor Hugo’nun Sefiller’ini çavirmiştir. Robenson Cruzoe’ u da tercüme edilmiştir.
*Asıl gayesi halkı ,yetiştirmek ve bilgilendirmektir. AHMET MİTHAT EFENDİ (1844_1912) *Asıl gayesi halkı ,yetiştirmek ve bilgilendirmektir. *Edebiyat ,tarih,coğrafya ,ziraat ve iktisat alanında otuz altısı roman olmak üzere iki yüze yakın eser vardır. *Bazı tiyatro denemeleri yapmışsa da pek başarılı olamamıştır. *Dili sade ve düzgündür.
Halka okuma zevkini aşılamıştır. *Romanları teknik yönden kusurludur. *Romanın akışını keserek uzun uzun açıklamalar yapar,bilgi verir. Hikaye türünün ilk örneği sayılan Letaif –i Rivayat isimli hikaye O’nun eseridir.
Eserleri: Bazı romanları: Felatun Bey'le Rakım Efendi, Hasan Mellah, Hüseyin Fellah, Yeniçeriler, Paris'te Bir Türk Kızı
2.DÖNEM SANATÇILARI RECAİZADE MAHMUT EKREM (1847_1914) *Şiir, roman, hikaye, eleştiri, edebi bilgiler ve tiyatro türünde eserler vermiştir. *Şiirlerinde hüzün ve elem vardır. *Hüzünlü duygular, ölümü hatırlatan tabiat manzaraları, solgun güller, küçük kuşlar şiirinde işlediği konulardır. *Şiirde kulak için kafiye görüşünü savunur. *Şiir alanında fazla başarılı değildir, nesirde başarılıdır.
*Realizm ve naturalizm öncüsüdür. NABIZADE NAZIM(1862_1893) *Realizm ve naturalizm öncüsüdür. *Roman ve hikayeleri ile tanınmıştır. *Karabibik (ilk köy romanı kabul edilir.) öyküden uzun, romandan kısadır. *Kahramanlarını yöresel şiveleriyle konuşturur. *Gözlem önemli bir tutar. *Yazar , tasvir ve tahlilinde son derece başarılıdır.
*Avrupai anlamda ilk roman yazarıdır. HALİT ZİYA UŞAKLIGİL (1867-1945) *Avrupai anlamda ilk roman yazarıdır. *Eserlerinde realizmin tesiri vardır. *Süslü, sanatlı, ağır bir dili vardır; fakat dili başarıyla kullanır. *Alışılmıştan farklı bir cümle düzeni vardır. *Kahramanlarını aydın kişilerden oluşur. Bunları yaşadıkları çevreye uygun olarak anlatır.
*Romanlarında olaylar yalnız İstanbul’da geçerken ,hikayelerinde Anadolu ve köylerde geçer. Eserleri: Romanları: Nemide, Bir Ölünün Defteri, Ferdi ve Şürekasu, Mai ve Siyah, Kırık Hayatlar Hikayeleri: İzmir Hikayeleri, Aşka Dair, Onu Beklerken, Kadın Pençesi Hatıra: Kır Yıl, Saray ve Ötesi
*Roman, hikaye ve tiyatro türünde eserler vermiştir. MEHMET RAUF (1875-1931) *Roman, hikaye ve tiyatro türünde eserler vermiştir. *Romantik duyguları, hayalleri ve aşkları işlemiştir. *Eserlerinde sosyal hayata pek yer vermemiştir. *Psikolojik tahlillere büyük önem verir. Ruh tahlillerinde de başarılıdır.
İlk psikolojik roman yazarıdır *İlk psikolojik roman yazarıdır. Eylül isimli eserinde yasak aşkı konu alır. Romanın şahıs kadrosu dardır. Eserleri: Eylül, Genç Kız Kalbi, Son Yıldız, Define, Kan Damlası.
*Dili sade, anlatımı özenti ve süsten uzaktır. HÜSEYİH CAHİT YALÇIN(1874_1957) *Hikaye ve romanlarında gözleme yer veren tasvir ve tahlillerde derinleşmeyen gerçekçi bir yazardır. *Dili sade, anlatımı özenti ve süsten uzaktır. *Eski edebiyata karşı batı edebiyatını savunur. *Hikaye, roman, eleştiri yazarı ve gazeteci olarak bilinir.
Romanları: Nadide, Hayal içinde Eserleri: Hikayeleri: Hayat-ı Muhayyel, Niçin Aldatırmış?, Hayat-ı Hakikiye Sahneleri. Romanları: Nadide, Hayal içinde Anıları : Edebi Hatıralar, Malta Adasında, Meşrutiyet Hatıraları. Servet-i Fünun döneminde yazdığı eleştirilerini de “Kavgalarım” adlı eserinde toplamıştır.
*Naturalizm’in temsilcisidir. *Ahmet Mithat geleneğini sürdürür. TOPLULUK DIŞINDAKİ SANATÇILAR HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR(1864-1944) *Naturalizm’in temsilcisidir. *Ahmet Mithat geleneğini sürdürür. *Dili sadedir. *Kahramanlarını çevrelerinin diliyle konuşturur. *Eserlerinde taklitlere yer verir.
*İstanbul’un iç mahallelerindeki hayat tarzını hikaye ve romanlarında karikatürize eder. Bu yönüyle sokağı edebiyata getiren sanatçı kabul edilir. *Gözleme ve çevre tasvirine büyük önem verir. *Romanlarında sosyal tenkide yer verir. *Romanları teknik yönde kusurludur. *Romanlarında gereksiz bilgiler verir. *Romanın akışını keserek araya girer.
Eserleri: Şık, Şıp Sevdi, Mürebbiye, Metres, Tesadüf, Ben Deli Miyim, Nimetşinas, Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç.
FECR-İ ATİ EDEBİYATI REFİK HALİT KARAY (1888-1965) *Edebi hayata çeşitli gazetelerdeki yazıları ve fıkralarıyla başlayan Refik Halit, Fecr-i Ati Edebiyatından sonra Milli Edebiyat akımı içinde yer almıştır. *İlk yazılarında günlük hayatı dile getirmiş, hayatın gülünç yanlarını karikatürize etmiştir. *Sosyal hayattaki çarpıklıkları nükteli bir şekilde anlatır.
*Eserlerinde mizah, eleştiri ve hiciv önemli yer tutar. *Şahısları kendi sosyal çevreleri içinde yer alır. *Çok iyi bir gözlemcidir. Olayları ve karakterleri en ince ayrıntılara kadar inceler. ESERLERİ: Hikayeleri: Memleket hikayeleri, Gurbet hikayeleri Romanları: Sürgün, Nilgün, Çete, Bugünün Saraylısı, Kadınlar Tekkesi, Anahtar
MİLLİ EDEBİYAT (1911-1923) Milli edebiyatı 1911’de Selanik’te çıkarılmaya başlanan “Genç Kalemler” dergisi etrafında toplanan genç sanatçılar oluşturur. Bu yıllarda devlet siyasi yönden çöküntü içindedir. Bu dönemde memleketi kurtarmak için ortaya çıkmış olan Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük ideolojilerinden Türkçülük fikrini seçerek bunun savunuculuğunu yapar. Bundan sonra İstanbul’da birbirini izleyen milliyetçi derneklerle Türk derneği, Türk yurdu ,Türk ocağı adını taşıyan dergiler bu akımın kültür ve edebiyat alanlarında birer yayın organı oldular.
REŞAT NURİ GÜNTEKİN(1892-1996) *Şöhretini çalıkuşu romanıyla kazanan Reşat Nuri, Milli Edebiyat akımından etkilenen sanatçılardandır. *Eserlerinde yanlış batılılaşma anlayışını, batıl inanışları, yurdun çeşitli yerlerinde hayat sahnelerini işlemiştir. *Eserlerinde Anadolu’nun yerli hayatını ve kişilerini başarılı bir şekilde yansıtmıştır. *Romanlarında güçlü bir gözlemciliğe dayanan realizm ve canlı bir üslup vardır.
*Kahramanlarını genellikle tek boyutludur. Ruh tahlillerinde başarılıdır. Eserlerine konuşma dili hakimdir. *Roman, hikaye ve gezi yazısı türlerinde eserleri vardır. Romanları: Çalıkuşu, Dudaktan Kalbe, Gizli El, Acımak, Eski Hastalık, Yaprak Dökümü, Akşam Güneşi, Damga, Bir Kadın Düşmanı
*Fecr-i Ati topluluğunda bulunduğu müddetçe bu YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU (1889-1974) *Fecr-i Ati topluluğunda bulunduğu müddetçe bu topluluğun özelliklerini benimsemiş ve ferdiyetçi sanat anlayışına sahip olmuştur. *Roman, hikaye, deneme, makale, anı ve mensur şiir türlerinde eserler vermiştir.
*Asıl şöhretini romanlarıyla buldu. Yazı hayatına Fecr-i Ati topluluğunda romantik, realist hikaye ve mensur şiirle başlayan Yakup Kadri, bu topluluk dağıldıktan sonra milli edebiyat içinde yer almıştır. *Asıl şöhretini romanlarıyla buldu. *Eserlerinde mükemmel bit teknik görülür, karakterleri başarıyla canlandırır. *İlk eserlerinde mistik bir hava sezilir. *1916 dan sonra yurt gerçeklerini ve milli duyguları işleyen eserler yazmıştır.
*Tarih ve toplum olaylarından her birini bir romanına aktararak Tanzimat devriyle Atatürk Türkiye’si arasındaki dönem ve kuşakların geçirdikleri sosyal değişim ve bunalımların, yaşayış ve görüş farklılıklarını işledi; düşünceye ve teze dayanan eserler yazdı.
edebiyatının etkisinde yazdı. HALİDE EDİP ADIVAR (1884 1964 ) *İlk zamanlar İngiliz edebiyatının etkisinde yazdı. *İlk romanlarında aşk konusunu işlemiş ve kadın psikolojisi üzerinde durmuştur. *Türkçülük akınını benimseyerek milli edebiyatının en tanınmış romancısı ve hikayecisi olmuştur.
*Ünlü “Sultanahmet Mitingi” ile halkı coşturmuş ve milli mücadelenin bizzat içinde rol almıştır *Eserlerinde gözlem, tasvir ve tahlillerde başarılıdır. *Eserlerinde sosyal çevreye önem verir. *Dağınık bir üslubu vardır. Dili kullanmada başarılı değildir.
*Romanlarında kahramanları genellikle kadındır. *Kadın kahramanları üstün özelliklere sahiptir. *Karakter bulmakta başarılıdır. *Eserlerini 3 kümeye ayırabiliriz. Yazar ilk romanlarında aşk konusu üzerinde durur. Bireysel tutkuları , özellikle kadın psikolojisini izler. Handan, Seviye Talip , Kalp Ağrısı gibi romanlarını bu kümede sayabiliriz. uygarminam@hotmail.com