MÜDÜRLER VE BEBEKLER Ahmet ÇELEBİ / KONYA
Yaşama farklı açılardan baktığımızda ilgisizmiş gibi gözüken şeyler arasında birtakım benzerlikler bulabiliriz.
Bir bebek ile aklı başında ağır oturaklı bir müdür arasında ne tür bir benzerlik vardır?
Her ikisine de sahip olduğunuzda,başlangıçta çok sevinirsiniz,ancak ileride başınıza neler açabileceklerini düşünemezsiniz.
Her ikisi de çok sabırsızdır,isteklerinin hemen yerine getirilmesini ister.İstekleri yerine getirilmezse hemen bağırıp çağırmaya,ortalığı birbirine katmaya başlar.
İkisinin de belleği zayıftır;bir gün önce onlar için yaptığınız onca şeyin önemi yoktur. Her ikisinin de arada gazını almalısınız. İkisi de size teşekkür etmez.
Siz ikisine de çok şey verdiğinizi düşünürsünüz.Onlar ise size açıkça bir şey vermemektedir.Siz “seviyor ama belli etmiyor” diye kendinizi rahatlatırsınız.
İkisi de size kötü davranır, tırmalar, hatta fırsat verirseniz sizi ısırırlar. Siz çocuğunuza bakıp “büyüyünce geçer”, müdürünüze bakıp “Bir gün değerimi anlayacak” dersiniz. Ama o gün hiç gelmez;çocuk büyür ergen olur, yüzünüze kapıyı çarpar, müdürünüz yaşlanır, yüzünüze dosyaları fırlatır.
Bebeğiniz de müdürünüz de sizin empatik becerilerinizi geliştirir.Bebeğinizin ağlamasının gaz ağlaması mı,yoksa acıkma ağlaması mı olduğunu kısa sürede kavrarsınız. Müdürünüzün hoşnutsuzluğunun işten mi, yoksa kendinden mi kaynaklandığını da kısa sürede öğrenirsiniz.
Her ikisinin de yüzünde tebessüm belirtisi ararsınız.Bebeğiniz yüz kaslarını hafifçe oynattığında “Bana gülümsüyor!” diye bağırırsınız. Benzer şekilde müdürünüzün de yüzüne bakıp “Bugün bana hafifçe gülümsedi galiba” dersiniz.
İkisinin de kelimelerinden anlam çıkarmaya çalışırsınız.Bebeğiniz “A…”dediğinde “Anne dedi”, “ “B” dediğinde “Baba dedi” diye heyecanlanırsınız. Müdürünüz ise “T…” dediğinde teşekkür ettiğini düşünürsünüz.
Bazen her ikisinden de bıktığınız düşüncesi geçer aklınızdan ama hemen suçluluk duyar,günah işlediğinizi düşünürsünüz, “Allah eksikliklerini göstermesin” dersiniz
Her ikisi de benmerkezcidir sizin tek işinizin kendisi olduğunu düşünür.Her ikisi de sizin kendinize ait bir yaşamınız olduğundan habersizdir.Gecenin bir yarısında bebeğiniz pıtır pıtır gelip eşinizle aranıza girer,müdürünüz ise cep telefonunuzu sürekli açık tutmanızı ister,böylece o da “gecedir,özeldir” demeden yatak odanıza girmiş olur.
Yukarıdaki on iki maddeyi düşünmek neye yarar?
Olay, bebeklere ve müdürlere farklı bir bakış tarzıdır, yaşamınızı yeniden yapılandırmada bir başlangıç olabilir, en azından örtülü öfkenizi tüketir.
KAYNAKÇA Prof.Dr.Üstün DÖKMEN-Küçük Şeyler-2