Stres ve Başa Çıkma Yolları
Stres Bir organizma çevresine sürekli uyum yapma durumuyla her an karşı karşıyadır. Bireyin dış çevresindeki fiziksel koşullar ya da içinde bulunduğu sosyal ortamdaki psikolojik koşullar uyumu ya kolaylaştırır ya da zorlaştırır. Uyumun zorlaştığı anlarda organizma bedensel ve psikolojik olarak yorulmaya başlar. Dış çevrede ki fiziksel koşullara basit bir örnek hava soğukluğu verilebilir. Hava soğudukça birey kendini korumak ve bir anlamda çevreye uyum yapmak için üstüne bir şeyler giymek, ya da sıcak bir ortama girmek zorunluluğu duyar. Psikolojik koşullara örnek olarak da SBS giriş sınavına çalışan bir bir kimseyi düşünebilirsiniz. Sınava hazırlanma kaygısı, sınavda geçme veya kalma korkusu bireyde gerginlik yaratır. Bireyin , fiziksel ve sosyal çevreden gelen uyumsuz koşullar nedeniyle , bedensel ve psikolojik sınırlarının ötesinde harcadığı gayrete “stres” adı verilir.
Stres Stres üç süreçte yaşanır. İlk dönem alarm tepkisi adını alır. Bu dönemde otonom sinir sistemi gayet faal bir duruma geçer ve salgı bezlerini uyararak kana bol miktarda adrenalin ve onun etkisi altında ortaya çıkan diğer biyokimyasal maddeleri pompalar. Salgıların etkisi altında vücut alarm durumuna geçer ve ortaya çıkacak acil durumlarla uğraşmaya hazırlanır. Stres veren uyarıcı ya da ortam devam ederse ikinci dönem ortaya çıkar. İkinci basamağa direnç dönemi adı verilir. Bu dönemde organizma yapmış olduğu alarm tepkisini ortadan kaldırır. Stresli ortama bir tür uyum yapar ve kandaki biyokimyasal maddeleri geri çeker. Organizma, sanki normal koşullar altında işliyormuş izlenimi verir. Ne var ki, gerçekte organizma yorulmaktadır. Ve içten içe direncini yavaş yavaş kaybetmektedir. Üçüncü basamağı oluşturan tükenme döneminde beden artık stresin baskısına dayanamaz, direncini kaybeder.
Stresle başa çıkma yolları Stres modern insanın günlük yaşamının bir parçasını oluşturur. Sabahleyin kalktığınızda suyun ya da elektriğin kesik olması, kaloriferin yakıt yokluğundan yanmaması ve bu nedenle evin soğuk olması , otobüs duraklarında ki izdiham, iş yerindeki sigara dumanı ve insanların sürekli hırçın bir tavır ve ses tonuyla birbirleriyle konuşmaları, öğle yemeği için gittiğiniz lokantanın pisliği, garsonların kabalığı , yemeğin geç ve soğuk gelmesi, vb. stres kaynağı olarak sizi sürekli etkiler. Bu günlük strese hastalık, ölüm, ayrılık ve benzeri gibi diğer olaylar eklenince artık daha fazla dayanamazsınız. Önemli hastalıklar kendini göstermeye başlar. Stresli olayları önlememiz çoğu kez olanaklı değildir. Bu nedenle stresle başa çıkma yollarını öğrenip, günlük yaşamımıza uygulamakta büyük yarar vardır.
Bilinçli Başa çıkma Yollarından Kaynağı Bulma Tekniği
1-Kaygınızın farkına varın ve kaygılı olduğunuzu kabullenin : En önemli adımlardan biri budur. Kaygılı olduğunuzun farkına varamazsanız. Kendinize yardımcı olamazsınız. Siz kaygılıyken bedeniniz ve ona bağlı olarak davranışlarınız az yada çok değişir. Örneğin daha yüzeysel solunum, daha sık kalp çarpıntısı, dikkatinizi belli bir konuya toplayamama, hemencecik alınma veya en ufak şeyden öfkelenme gibi belirtiler, kaygı sonucu ortaya çıkar. Bedeninizin ve davranışlarınızın farkındaysanız bu değişiklikleri hemen gözleyebilirsiniz. Kaygılı olduğunuzun farkına vardığınızda önünüzde iki olanak vardır. Kaygılı olduğunuzu ya kabul eder ya da etmezsiniz. kaygılı olduğunuzu kabul etmezseniz, bundan sonraki adımları uygulama fırsatı bulamazsınız.
2-İçinde bulunduğunuz durumdan bir süre uzaklaşın ve durumunuzu gözden geçirin : Örneğin evdesiniz ve ev ortamında iken kaygılı duruma girdiğinizi fark ettiniz ve bu kaygının altında yatan nedenleri bulmaya karar verdiniz. Kararınızı uygulamaya koyabilmek için ev ortamından bir süre uzaklaşın ve ev durumunuzu gözden geçirin. Bir süre uzaklaşmak değişik biçimlerde yapılabilir. Bir yürüyüşe çıkabilirsiniz, bir parka gidip oturabilirsiniz, ne yaptığınız önemli değil, önemli olan bir süre ev ortamından uzaklaşmaktır. Kaygınız iş ortamıyla ilgiliyse , işten bir süre uzaklaşın ya da iş başında olmadığınız bir zamanda aşağıdaki basamakları gözden geçirmeye devam edin.
3- Kendinizi en iyi (en rahat) hissettiğiniz ortamı hayal edin: Gözlerinizi yavaşça kapayın, hiç acele etmeden sakin bir biçimde nefes alıp vermeye başlayın. Derin ve muntazam nefes alın ve yavaş yavaş gayet sakin bir biçimde nefes verin, her nefes alıp verişte ondan sıfıra doğru birer birer sayın. Bir rakamına ulaştığınızda kendinizi huzur dolu hissettiğiniz bir ortamda hayal edin ve hayalinizi bir miktar devam ettirin. (3-4 dakika bu hayalinizi sürdürün.) Bu arada muntazam olarak nefes alıp vermeye devam edin. Hayal kurmanız bittikten sonra gözlerinizi yavaşça açın.
4- Kaygınızın temelinde yatan nedenleri anlamaya çalışın. 5- Kaygınızın ortadan kalkması için uygulayacağınız kısa süreli ve uzun süreli çözüm yollarını saptayın. 6-Kısa süreli çözüm yollarını hemen uygulamaya koyun ve uzun süreli çözümler için gerekli adımları atmaya hazırlanın. İşe ufak ve basit adımlarla başlamakta yarar vardır.
7-Kaygı için harcadığınız enerji ve zamanın hiçbir yararı olmadığını unutmayın. 8-Kaygınızı abartmaktan sakının, olumsuz duyguları abartarak olduğundan daha da kötü göstermek çoğumuzun alışkanlığıdır. Böyle bir eğilim kısır döngü yaratır. Kaygı abartılınca daha çok kaygıya, daha çok kaygı daha çok abartmaya, abartma kaygının yeniden artmasına yol açar. Böylece enerji ve zaman kaygıyı çözme yerine büyütüp, beslemeye harcamış olur. Bu kısır döngüye girmekten sakının.