BEYİN BİYOKİMYASI ve DAVRANIŞ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
SİNİR SİSTEMİ.
Advertisements

SİNİR HÜCRESİ Prof Dr Süheyla ÜNAL
Sinir Biyokimyası Gürbüz POLAT.
Hormon Etki Mekanizması
BAĞIMLILIĞIN NÖROBİYOLOJİSİ
Gastrointestinal Sistem Hormonları
BİY 315 BİYOSİNYAL İLETİMİ
BİLİŞSEL PSİKOLOJİ BEYİN/Nöro-Psiko-Anatomi
SİNİR SİSTEMİ 2 Aksiyon Potansiyelinin Oluşumu
Glukoneogenez.
Uzm.Dr.Mustafa SARIKAYA
Koku ve Tad Alma: Kimyasal Duyular
Santral sinir sistemi farmakolojisinin temelleri
AĞRI FİZYOLOJİSİ.
KALBİN EKSİTASYON İLETİ SİSTEMİ
HORMONLARIN ETKİ MEKANİZMALARI
HAZIRLAYAN Mevsim ÖZDEMİR.
SİNİR SİSTEMİ ve EGZERSİZ
SANTRAL SİNİR SİSTEMİ DR. Muhammed Ayaz
Toraks Derneği Tütün ve Sağlık Çalışma Grubu
Trombositler Prof. Dr. Asuman Gölgeli.
Reseptörler Prof. Dr. Ç. Hakan KARADAĞ.
SANTRAL SİNİR SİSTEMİ:
KALP KASININ FİZYOLOJİK ÖZELLİKLERİ
ADRENAL MEDULLA HORMONLARI
NORADRENERJİK DİSFONKSİYON
LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ XV
HORMON ETKİ EKANİZMALARI
BAZAL GANGLİA.
Antidepresan ilaçların sınıflandırılması ve etki düzenekleri
Prof. Dr. Cem Şeref Bediz DEUTF Fizyoloji Anabilim Dalı
OTONOM SİNİR SİSTEMİ, NÖROTRANSMİTERLERİ VE İLAÇLARI HAKKINDA TEMEL BİLGİLER Otonom sinir sistemi periferde en yaygın dağılım gösteren eferent (motor)
AÇLIK, İŞTAH, TOKLUK Prof.Dr. Meral AŞÇIOĞLU
SİNİR SİSTEMİ.
İLAÇLARIN MEKANİZMALARI
PROTEİN VE AMİNO ASİT METABOLİZMASI V
Nikotin Bağımlılığının Biyolojik Temelleri
Düz kaslar.
Uyku Nörofizyolojisi Dr.İbrahim Öztura DEÜTF Nöroloji AD &
E N D O K R İ N S İ S T E M İ ( HORMONLAR ) A.Ç.
Hormonların Etki Mekanizmaları
Ψ BÖLÜM 2: BEYİN ve ÖĞRENME -1.
FİBROMİYALJİDE ETYOPATOGENEZ
BEYNİN BÖLÜMLERİNİN İŞLEVLERİ
Fizyolojik PSİKOLOJİ Konu: Beyin Kimyası Doç. Dr. Şenol Beşoluk.
Ψ Bölüm 2- Devam.
ENDOKRİN SİSTEM FİZYOLOJİSİ
AMİNOASİTLERİN ÖZEL ÜRÜNLERE DÖNÜŞÜMÜ
Biyoelektriksel Potansiyeller
OMURGALILARDA HORMONLAR
Glukoneogenez.
Şizofrenide Dopaminin Rolü
Prof. Dr. Mehmet Akif Çürük Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı
NÖROTRANSMİTTERLER Prof Dr Süheyla Ünal.
Uykunun Biyokimyasal Temelleri
Biyosinyal ve Sinyal iletimi
BEYİN VE DAVRANIŞ Prof Dr Süheyla ÜNAL
BEYNİN BÖLÜMLERİNİN İŞLEVLERİ
Sinir Sisteminin Biyokimyası
GÖRME BİYOKİMYASI Gözün Anatomisi Retinanın Histolojisi
Ψ BÖLÜM 2: BEYİN ve ÖĞRENME -1.
Ψ Bölüm 2- Devam.
İlaç Etki Mekanizmaları - Reseptörler
SİNİR SİSTEMİ KİMYASALLARI
1. BÖLÜM NÖRONLAR, NÖROTRANSMİSYON VE HABERLEŞME.
Biyosinyalleşme Biyoteknoloji ve Biyokimya Ders Notları
SDÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji ABD,
Uyku ve Bağışıklık Sİstemİ
SDÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji ABD,
Sunum transkripti:

BEYİN BİYOKİMYASI ve DAVRANIŞ Prof. Dr. Nevzat Yüksel GÜTF Psikiyatri Anabilim Dalı

Beynin karmaşıklığı Beyinde yaklaşık 10.1010 (yüz milyar) nöron vardır. Her nöron 1000-10000 kadar sinaps yapar. 50’den fazla nörotransmitter vardır.

Nöronlararası taşıma Reseptörler Sinapslar

Sinaptik iletimde üç aşama Kimyasal ileticilerin sentezlenmesi İletimi Depolanması

Sinapslar Aksodendritik Aksoaksonik Aksosomatik Dendrodendritik olabilir.

Nöron yapısı ve bağlantıları

Sinaps ve sinaptik yapılar

PRESİNAPTİK UÇ Miyelin kılıfı Ranvier düğümü Presinaptik uç

(İstirahatte Kapalıdır) Sodyum-Potasyum Pompası (32 Değişimi) HÜCRE ZARINDA İYON KANALLARI Hücre Dışı Hücre İçi Pasif Geçişler (Sızıntı Akımlar) Sodyum Kanalı (İstirahatte Kapalıdır) Potasyum Kanalı (İstirahatte Açıktır) Sodyum-Potasyum Pompası (32 Değişimi)

Zarın elektriksel özellikleri İstirahat halinde zarın iki yüzü arasında 60-70 mV kadar negatif potansiyel farkı vardır. Dış yüzde sodyum, kalsiyum ve klor fazladır. İç yüzde potasyum ve negatif yüklü büyük moleküller yoğundur.

İyon kanallarının çalışması Kanallar açıldığında iyonlar düşük yoğunluklu alana doğru akar. İyon akımı potansiyel farkını değiştirir.

Postsinaptik potansiyel İyon kanallrının açılması ile elektriksel potansiyel değişimi olur. Bu değişimle hücre içine Na+ ve Ca++ girmişse uyarıcı postsinaptik potansiyel Klor girmiş veya K+ çıkmışsa inhibitör postsinaptik potansiyel olur. Bu potansiyeller artarak aksiyon potansiyeli oluşturur. Aksiyon potansiyeli akson ucuna ulaşınca nörotransmitter salınır.

SODYUM-POTASYUM POMPASI Bu yolla dış ortamdaki yüksek konsantrasyon nedeniyle hücre içine sızan Na+’un fazlası hücre dışına pompalanırken K+ hücre içine alınır. Böylece iyon dengesi korunur. Gereken enerji hücre membranında yer alan Na+-K+-ATPaz enzimi ile hidrolize edilen ATP’den sağlanır.

AKSİYON POTANSİYELİ (AP) Hücre içine giren Na+ iyonları depolarizasyon oluşturarak istirahat membran potansiyelini –70 mV’dan +30 mV’a çıkarır.Bu aksiyon potansiyelinin çıkan kolunu (spike) oluşturur (depolarizasyon). Daha sonra Na+’un fazlası hücre dışına pompalanırken, membranın K+ geçirgenliği artar ve hücre içine K+alınır. Bu durum aksiyon potansiyelinin inen kolunu oluşturur (repolarizasyon) ve iyon dengesi yeniden sağlandığında istirahat membran potansiyeli yeniden oluşur. Bunu AP’nin ilk oluştuğu bölgeye komşu diğer bölgelerin depolarize olması ile diğer AP’leri izler. Bu depolarizasyon ve repolarizasyonlar (AP’leri) akson boyunca ranvier boğumları (miyelinsiz bölgeler) üzerinden atlayarak ilerlerler.

NÖROKİMYASAL İLETİM

Nörokimyasal iletim

6.Enzimlerle İnaktivasyon 1.Sentez 6.Enzimlerle İnaktivasyon 2.Depolama 5.Gerialım(reuptake) 3.Salınım 4.Reseptörle Etkileşim

Triptofan

Nörotransmitterler Klasik kimyasal taşıyıcılardır. Etkilerini pre ve postsinaptik zarda gösterirler. Özgül reseptörlere bağlanarak işlev görürler. Nörotransmitterler aracılığıyla bilgi aktarımı genellikle kısa olmakla birlikte bazıları daha uzun süreli etkilere neden olurlar. Nörotransmitterler eksitatör veya inhibitör olabilirler.

Özellikleri Nöronda sentezlenmiş olmalıdır. Sinaps öncesi uçta var olmalıdır. Sinaps aralığına sinaps sonrası nöronda etki yaratacak miktarda salıverilmelidir. Dışarıdan verildiğinde endojen salıverilen nörotransmitterle aynı etki elde edilmelidir. Etki yerinden uzaklaştırılması için bir düzeneğin olduğunun gösterilmesi gereklidir.

Reseptörler İyonotropik: Hızlı bilgi işleme bu reseptörlerle olur. Metabotropik reseptörler: Daha uzun süreli etkiler oluşur. Etkileri daha çok modülatör niteliktedir.

Metabotropik reseptörler Devreye giren proteine göre G proteini bağlantılı Reseptör tirozin kinazlar

Hücre içine sinyal iletimi G proteinleri İkinci haberciler Atipik haberciler

G proteinleri GDP ve GTP ile çalıştığı için bu antidepresanlar verilmiştir. Dopamin, serotonin (5HT3 hariç), noradrenalin, ve nöropeptidler G proteinleri ile bağlantılıdır. Bütün G proteini ile bağlantılı reseptörler hücre zarını 7 kez geçen tek bir proteinden oluşur. Uyarılmadığında GDP ile bağlıdır. 3 altbirimi vardır (α, β, γ) Adenilil siklazı uyararak cAMP’i arttıran α altbirimi içeren Gs olarak adlandırılır. Adenilil siklazı inhibe eden Gi’dir. Fosfolipaz C’i etkinleştiren ise Gq’dur.

Nörötransmitter Reseptörü Aktive Eder Sinaptik Potansiyel G - Proteini Aktive Olur G - Proteini Aktive Olur G - Proteini Aktive Olur G - Proteini Aktive Olur G - Proteini Aktive Olur Adenilat Siklaz İnhibe Olur Adenilat Siklaz Aktive Olur Fosfolipaz A2 Aktive Olur Fosfolipaz C Aktive Olur cAMP Azalır cAMP Artar Araşidonik Asid Salınır İnozitol Trifosfat Salınır Diaçilgliserol Salınır Protein Kinaz Aktivitesi Artar Protein Kinaz Aktivitesi Azalır Protein Kinaz Aktivitesi Artar Hücre İçinde Depolanan Ca++ Salınır Kanal Fosforilasyonu Azalır Kanal Fosforilasyonu Artar Kanal Fosforilasyonu Artar İyon Kanallarının Özellikleri Değişir Membran Yük Dağılımı Değişir Sinaptik Potansiyel

İkinci haberciler Siklik AMP İnozitol trifosfat (IP3) Diaçilgliserol (DAG) Araşidonik asit Kalsiyum

İkinci habercilerin hücre içindeki etki düzeneği İkinci haberciler nöron içindeki etkilerini kendilerine bağımlı protein kinazları aktifleştirerek İyon kanallarının etkinliğini değiştirerek gösterirler.

İkinci habercilerden bazılarının etkileri IP3 ve DAG hücre zarındaki fosfatidil inozitol 4, 5 bifosfattan fosfolipaz C ile sentezlenir. DAG protein kinaz C’yi aktifleştirir. IP3 özgül reseptörleri aracılığı ile hücre içinden Ca++ salınmasını sağlar. Araşidonik asit fosfolipaz A2 ile oluşur. Araşidonik asit siklooksijenazlar aracılığı ile prostoglandinler ve tromboksana çevrilir. NSAI ilaçlar bu enzimi bloke ederler.

Atipik haberciler Nitrik oksit Karbon monoksit Endokanabinoidler Reseptör tirozin kinazlar

NO Biyosentezi L-arginin Citrulline + NO O2, Ca++ / CaM (NO prekürsörü) Arginin-OH NOS Ca++ O2 CaM NADPH Citrulline + NO

Beyinde NOS aktivitesi gösterilmiş bölgeler Serebellum (en yüksek) Hippokampus Striatum Kortex Hipotalamus Orta beyin Medulla (en düşük)

NOS inhibitörlerinin santral davranışsal etkileri Antikonvulsan Anksiyolitik Nosisepsiyonun modülasyonu Öğrenme ve belleğin modülasyonu Yeme ve içme davranışında inhibisyon

NOS inhibitörleri (deneysel çalışmalarda) Alkol yoksunluk sendromunu hafifletir Nalokson ile presipite edilmiş opioid yoksunluk sendromu belirtilerini hafifletir Mekamilamin ile presipite edilmiş nikotin yoksunluk sendromu belirtilerini hafifletir Amfetamin ve kokain gibi psikostimulanlarla indüklenen lokomotor hiperaktiviteyi bloke eder Genetik olarak alkol tercih eden sıçanlardaki alkol alımını azaltır Alkol ile pekiştirilmiş yanıtları (etanol reinforced responding) bloke eder NO prekürsörü L-arginin bu etkileri önlerken, NO donörleri (ISDN, molsidomin vb.) yukarıdaki etkileri potansiyalize eder

SSS’nde NO aracılı glutamaterjik modulasyon

Endokanabinoidler Hepsi araşidonik asit metabolizması ürünüdürler. En iyi bilineni anandamit’dir. Esrar ve marihuananın beyinde bağlandığı CB1 denen kanabinoid reseptörlerine bağlanır. Etkisi inhibitördür. Bu reseptörler Korteks Bazal gangliyonlar Serebellum Ve hipokampusta gösterilmiştir.

Reseptör tirozin kinazlar Sinir büyüme faktörü (NGF), insülin vb. gibi peptidlerin etkilerine aracılık eden hem enzim hem de reseptör işlevi gören proteinlerdir. Hücre içine bakan bölümlerinde tirozinn kinaz etkinliği gösterirler. NGF bağlanması ile hücrenin canlı kalması, değişmesi ve gelişmesine katkıda bulunur.

Protein kinazlar Bu enzimler ile proteinler fosforlanır. Bu şekilde başka moleküllerle daha kolay etkileşir veya etkileşmesi azalabilir. Afinite artışı Afinite azalması Transkripsiyon faktörleri artabilir. Transkripsiyon faktörleri azalabilir.

Protein kinazlar 4 tane protein kinaz vardır. cAMP bağımlı (protein kinaz A) cGMP bağımlı (protein kinaz G) Kalsiyum-kalmodulin bağımlı (protein kinaz K) Kalsiyum/fosfatidilserin bağımlı (protein kinaz C) Bu fosforilasyon işlevi protein fosfatazlar aracılığı ile tersine döndürülebilir.

Gen ifadelerinin değişmesi Dış uyaranlar yeterince güçlü ise gen ifadeleri değişir. Protein kinazların fosforladığı proteinlerden biri cAMP yanıt elemanına bağlanan proteindir (CREB). CREB fosforlanması mRNA sentezini başlatabilir veya arttırabilir. Bu şekilde artan protein sentezi bir aktiviteyi arttırır.

İfadelerinde değişiklikler Nörotransmitter İyon Kanalları Olgunun Süresi: Reseptör İkincil Ulaklar Saniyeler Dakikalar Saatler Uyarılabilirliğin Değişmesi Kinazlar Hücresel Süreçlerde Değişiklikler Dakikalar Saatler Transkripsiyon Faktörleri Gen İfadelerinde değişiklikler “Kalıcı Etki” Hücre Çekirdeği

Küçük moleküllü nörotransmitterler Nörotransmiter Reseptörü Hücre içi mekanizması Amino asitler Glutamat AMPA, Kainat, NMDA, Metabotrofik mGluR1,5 mGluR 2,3,4,6,7,8 Na kanalı Na, Ca, kanalı Gq proteinleri Gi proteinleri GABA GABA-A GABA-B Cl kanalı Gi proteini Glisin

Küçük moleküllü nörotransmitterler (2) Amin nörotransmiterler Noradrenalin/adrenalin 1A,1B,1D, 2A,2B,2C, 1,2,3 Gq proteini Gi proteini Gs proteini Dopamin D1, D5 D2, D3, D4 Gi/o proteini Serotonin (5-HT) 5-HT1A, 1B, 1D, 1E, 1F, 2A, 2B, 2C, 5-HT3, 5-HT4, 5-HT5A, 5B, 5-HT6, 5-HT7 Na, K kanalı Asetilkolin M1, M3, M5 M2, M4 Nikotinik Na, Ca kanalı Histamin H1, H2, H3

Küçük moleküllü nörotransmitterler (3) Pürinler Adenozin, adenin dinükleotid P1 grubu; A1, A3 A2a, A2b P2Y grubu, P2X grubu Gi/o proteini Gs proteini Gq proteini Na, K, Ca kanalı

Nöropeptidler-1 Opioid peptidler Taşikininler Endorfin Enkefalin Dinorfin Nosiseptin Taşikininler P maddesi Nörokinin A Nörokinin B

Nöropeptidler-2 Barsak ve beyinde bulunan peptidler Kolesistokinin Galanin Gastrin Glukagon İnsülin Nörpeptid Y Peptid YY Pankreatik polipeptid Vazoaktif barsak peptidi (VIP)

Nöropeptidler-3 Hipofiz hormonu Nöropeptidler Adrenokortikotropik hormon (ACTH) Büyüme hormonu Folikül uyarıcı hormon (FSH) Lüteinleştirici hormon (LH) Melanosit uyarıcı hormon Oksitosin ve vazopresin Prolaktin Tiroid uyarıcı hormon (TSH)

Nöropeptidler-4 Hipotalamik Salıverici Faktörler Kortikotropin salıverici faktör (CRF) ve ürokortin Gonadotropin salıverici hormon (GnRH) Büyüme hormonu salıverici hormon (GHRH) Somatostatin Tirotropin salıverici hormon (TRH) Diğer Nöropeptidler Anjiyotensin Bradikinin Kalsitonin Kalsitonin geniyle ilişkili peptid Nörotensin Oreksin (Hipokretin)

Nörotrofik faktörler Nörotrofinler Sinir büyüme faktörü (NGF) Beyinden elde edilen nörotrofik faktör (BDNF) Nörotrofin-3 Nörotrofin-4 Glia hücrelerinden elde edilen nörotrofik faktörler (GDNF) GDNF Nörturin Persefin Siliyer nörotrofik faktörler (CNTF) CNTF Lösemi inhibitörü faktör İnterlökin-6

Nörotrofik faktörler-2 Efrinler Epidermal büyüme faktörleri (EGF) EGF Değiştirici büyüme faktörü (TGF) Nörogulinler Diğer büyüme faktörleri İnsülin İnsülin benzeri büyüme faktörü Fibroblast büyüme faktörü (FGF) Trombositten elde edilen büyüme faktörü (PDGF)

Glutamat Uyarıcı sinapsların % 90 kadarında bulunur. Temel uyarıcı nörotransmitterdir. Esansiye aminoasittir. Nöronlarda glukozdan sentezlenir. Salınımını ardından astrositler tarafından geri alınır. Glutamine çevrilir Aktif taşıma ile nörona geri alınır. Glutaminaz ile glutamata çevrilir.

Glutamat reseptörleri İki gruptur. İyon kanalı içeren reseptörler G proteinleri ile bağlantılı reseptörler AMPA Kainat NMDA Öğrenme, uzun süreli güçlendirme (LTP) Psikoz oluşumunda önemli

GABA Major inhibitör nörotransmitterdir. İnhibitör nöronal iletimin yaklaşık % 50 kadarını oluşturur.

GABA (Shiah ve Yatham, 1998)

GABA BDP reseptör kompleksi (Uzbay, 2002)

Kanalın yapısı- GABA ve benzodiazepin bölgeleri

GABA reseptörleri GABAA GABAB GABAC

Bu reseptörler Nöbet oluşumu Nöbetlerin önlenmesi Alkolün etkileri Bunaltı oluşumu Bunaltı giderici Sedasyon Hipnotik etki Kas gevşetici etkilerinden sorumludur.

Glisin reseptörleri NMDA reseptör kompleksinde yer alır. Uyarıcı özellik gösterir.

Amin nörotransmitterler: Dopamin Tirozin hidroksilasyon yolu ile L-Dopa'ya bu da dekarboksilasyon yolu ile dopamine (DA) döner. Monoamin oksidaz (MAO) Katekol-O-metil transferaz (COMT) yıkılır.

Reseptörleri Dopamin işlevi eksitatör veya inhibitör olabilir. D1 ve D2 olmak üzere iki temel alt tipi vardır. Bazı sınıflandırmalarda 5 alttipe ayrılmaktadır. D1 ve D5, D1 grubuna; D3 ve D4'ün D2 grubuna ait olduğu ileri sürülmektedir.

Beyin Yolları Nigrostriatal yol Mezolimbik ve mezokortikal yollar Tuberoinfindibülar (tuberohipofiziyal) yol Medüller periventriküler yol İnsertohipotalamik yol

Nigrostriatal yol Bu yolun hücre gövdeleri substantia nigranın pars kompaktasındadır. Bu nöronlar n. kaudatus, putamen ve korpus striatuma gider. Nigrostriatal yol hareketlerin başlatılmasında ve koordinasyonunda önemli rol oynar. Bu yolda dopamin ve asetil kolin arasında dinamik bir denge vardır.

Mezolimbik ve mezokortikal yollar Bu yolu oluşturan dopaminerjik nöronlar ventral tegmental alandadır. Nöronlar amigdalanın n. akkumbens, septum, singulat girus, serebral kortekse (öncelikle de frontal loblar olmak üzere) ve limbik sisteme projekte olur. Bu yolların insanda affekt, bilişsel işlevler, motivasyon, sosyal davranışlar ve davranışların kontrolünde önemli olduğu kabul edilmektedir.

Tuberoinfindibülar (tuberohipofiziyal) yol Bu yoldaki dopaminerjik nöronlar arkuat nukleus ve hipotalamusun periventriküler nukleusunda yer alır. Hipotalamusun eminentia medialisine ve pituiter bezin arka bölgesine projekte olur. Dopaminin bu yol aracılığı ile prolaktin inhibe eden faktör gibi işlev gördüğü düşünülmektedir. Bu yol melanosit uyarıcı hormon salınımını da etkilemektedir.

Medüller periventriküler yol Bu yola ait dopaminerjik hücre gövdeleri vagus motor çekirdeğinde ve soliter yol çekirdeğinde bulunur. Periventrikül ve periakuaduktal gri alanlara, retiküler formasyona ve spinal kord gri alanlarına projekte olur. Gıda alımı ve yeme davranışı ile ilgili olduğu sanılmaktadır.

İnsertohipotalamik yol Zona insertadaki küçük bir grup nöron hipotalamusun dorsal posteriorundan dorsal anteriora ve septuma projekte olur. İşlevi ise bilinmemektedir.

DOPAMİNERJİK YOLAKLAR Nigrostriatal Yolak Mezokortikal Yolak Mezolimbik Yolak Tubero-hipofizyal Yolak

Amin nörotransmitterler: Norepinefrin (NE) Dopamin, dopamin ß hidroksilaz aracılığı ile norepinefrine döner. Epinefrin norepinefrinden sentezlenir, birincil olarak da adrenal medullada bulunur. Fizyolojik ve psikolojik strese yanıt olarak salgılanır.. Epinefrin beyinde yalnızca alt beyin sapında küçük bir grup nöronda bulunur. Az miktarda da lokus seruleusta bulunmaktadır.

Norepinefrin (NE) Metabolizması MAO (daha çok da MAO A) ve katekol O metil transferaz aracılığı ile olur. Norepinefrinin metaboliti olan 3- metoksi-4-hidroksifenilglikol (MHPG) ve 3-metoksi-4-hidroksimandelik asit (VMA) plazma ve idrarda ölçülebilmektedir. İdrardaki MHPG'nin % 30-50 kadarı beyinde oluşur.

Reseptörleri Dört tip noradrenerjik reseptör vardır: α1 α2 β1 Β2 Hepsi G proteinleri ile bağlantılıdır.

Beyin yolları Beyinde iki temel noradrenerjik nöronal yol vardır: İlk grup lokus seruleustan kaynaklanır. Bu, ponsun merkezi gri alanında üst tarafta lokalize, 4. ventrikül boyunca uzanan bir pigmente nöron kümesidir. Bu çekirdek projeksiyonlarını serebelluma, omuriliğe ve orta ön beyin demeti ile hipokampusa, hipotalamik ve talamik çekirdeklere, ventral striatuma, tüm limbik sisteme ve tüm serebral kortekse yollar.

İkinci noradrenerjik yol İkinci grup yol, yan ventral tegmental alandan kaynağını alır. Septum ve amigdala gibi bazal ön beyin alanlarına ve hipotalamusa projekte olur.

NORADRENERJİK YOLAKLAR Medial Önbeyin Demeti Traktus Solitariusun Nukleusu Spinal Kanal

Epinefrin Epinefrin içeren nöronlar lateral tegmental alanda noradrenerjik nöronlarla birlikte ve dorsal medullada bulunur. Lokus seruleus, mezensefalon ve hipotalamusa projekte olur. Lokus seruleus nukleus traktus solitarideki epinefrin içeren nöronlar kan basıncının kontrolünde önemli rol oynarlar.

Amin nörotransmitterler: Serotonin Serotonin, triptofandan sentezlenir. Serotonin yıkımı MAO (öncelikle MAO-A) aracılığıyla amino grubunun oksidasyonu ile olur. Metaboliti ise 5-HIAA’dir. Serotonin nöronlarının major işlevi uyku ve uyanıklık döngüsünün kontrolüdür (sirkadyen ritim). Ağrı algısı, duygudurum, şizofreni, depresyon, anksiyete, gelişimsel bozukluklar ve yeme bozukluklarında rol alır.

Serotonin (2) Serotonin düzeyi değişiklikleri duygudurum değişikliklerine de neden olur. Beslenme, motor aktivite ve ısı kontrolü ile seksüel davranışta da önemlidir. Prolaktin, kortizol, büyüme hormonu ve olasılıkla da β endorfin nöroendokrin sistemini de etkiler. Kan basıncı, kalp hızı, solunum, ısı regülasyonu ve iştahı da kontrol eder. Dopaminerjik sistemle etkileşir.

Beyin yolları Beyindeki önemli serotonerjik nöronlar pons orta ve dorsal Raphe çekirdeği’nde, kaudal lokus seruleus, postrema alanı ve interpedinküler alanda mezensefalonda yoğunlaşmıştır. Medial ve dorsal nöronlar talamus, hipotalamus ve bazal ganglionlara projekte olur. Medial nöronlar aynı anda amigdala, piriform korteks ve serebral kortekse projekte olur. Bu gruptan inen lifler spinal kordu inerve eder. Bu özelliği ile de ağrı girişini modüle eder.

SEROTONERJİK YOLAKLAR Raphe Nukleusu Spinal Kanal

Histamin Histidinden L-histidin dekarboksilaz enzimi aracılığı ile sentezlenir. Histamin metilhistamine metile olarak metabolize olur. Ardından ise 1, 4-metilimidazolasetik asite okside olur.

Reseptörleri H, H2 ve H3 olmak üzere üç tip histamin reseptörü vardır. H1 bloku sedasyon, kilo alma ve hipotansiyona neden olur. H1 ve H2 uyanıklık, bilişsel işlevler H3 otoreseptördür. Histamin salınımı yanında monoamin salınımını da inhibe eder. Histaminin uyanıklık, su alınması, vazopressin salınması, ısı düzenlenmesi ve kardiyovasküler işlevlerde önemli olduğu düşünülmektedir.

Beyin yolları Histamin, hipotalamusta yüksek yoğunluklarda bulunur. Uzantıları hipokampus, talamus, korpus striatum, n. akkumbens ve serebral kortekse projekte olur.

Asetil kolin Asetil kolin, kolin asetil transferaz enzimi ve asetil CoA aracılığı ile kolinden sentezlenir. Asetil kolin periferik sinir sisteminde nöronlarca salınan temel nörotransmitterdir. Asetil kolin esteraz tarafından inaktive edilir. Merkezi sinir sisteminde asetil kolin ile dopamin arasında bir denge vardır.

Asetil kolin (2) Muskarinik (M1, M2, M3, M4, M5) Nikotinik olmak üzere iki tip reseptörü vardır REM uykusu, uyanıklık, ağrı algısı, öğrenme, bellek, duygudurum, affekt, dikkat, hareket ve susuzluğu düzenler. Demans olgularında genel olarak temporal neokorteks, hipokampus ve amigdalada asetil kolin düzeyinde bir azalma bulunmaktadır. Bilişsel işlevler üzerindeki etkileri NGF ile bağlantılıdır.

KOLİNERJİK YOLAKLAR Striatal Nöronlar Bazal Nukleus Septohipokampal

Pürinler Adenin Guanin /nükleozidleri bu gruptandır.

Pürin reseptörleri P1 P2 P2y G proteinleri ile bağlantılıdır. A3 olmak üzere 3 reseptör alttipi var. P2 P2y G proteinleri ile bağlantılıdır. P2x iyon kanalı içerir.

Adenozin Sedasyon Bunaltı Konvulziyon oluşumunda rol alır.

Nöropeptidler Nörotransmitter olarak görev yapar. Küçük moleküllü protein yapısındadırlar.

Nörotransmitter ile nöropeptid arasındaki farklar Büyük moleküllüdür (400-4000 dalton) Sentezlendikten sonra sinaptik uca yavaş ulaşır Presinaptik uca geri alınamazlar Etkilerini çok düşük konsantrasyonlarda oluştururlar Etkileri uzun sürer Uzun mesafelere taşınabilirler Peptidazlarla parçalanırlar. Küçük moleküllüdür (< 200 dalton) Sinaptik uca hemen ulaşır Presinaptik uca geri alınabilirler (re-uptake özelliği) Etkilerini nöropeptidlere göre daha yüksek konsantrasyon-larda oluştururlar Etkileri daha kısa sürer

Nörotrofik faktörler Nöronun gelişmesini Farklılaşmasını Hayatta kalmasını sağlayan nöropeptid yapısında maddelerdir. Alzheimer Hastalığı’nda BDNF azalır. Stres ile BDNF azalır. Antidepresanlar ilaçlarstres ile olan değişiklikleri geri döndürür.

Kaynaklar 1- Rezaki M, Dalkara T (2003): Davranışın biyokimyasına giriş. “Psikofarmakoloji”de. Çizgi Tıp Yayınevi, Ankara. 2- Uzbay T (2002): Beyin biyokimyası ve davranış. 38. Ulusal Psikiyatri Kongresi, 22-27 Ekim, Mares Otel, Marmaris. 3- Yüksel N (2002): Antidepresan ilaçlar. Psikofarmakoloji kursu. 38. Ulusal Psikiyatri Kongresi, 22-27 Ekim, Mares Otel, Marmaris. 4- Yüksel N (2002): Bunaltı giderici ilaçlar. Psikofarmakoloji kursu. 38. Ulusal Psikiyatri Kongresi, 22-27 Ekim, Mares Otel, Marmaris. 5- Yüksel N (2003): Bunaltı giderici ilaçlar. Psikofarmakoloji”de. Çizgi Tıp Yayınevi, Ankara. 6- Yüksel N (1998): Beyin biyokimyası ve davranış. Psikofarmakoloji”de. Bilimsel Tıp Yayınevi, Ankara 7- Stahl SM (2000): Esential Psychopharmacology. Neuroscientific basis and practical applications. Second edition, Cambridge University Press.