ANLATMAYA BAĞLI EDEBİ METİNLERDE BAKIŞ AÇISI

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ÇOCUK NASIL ÖĞRENİR?.
Advertisements

Çelebi Grubu.
KÜÇÜK İTFAİYECİ lütfen sesi açıp Tıklayınız..
HİKÂYE (ÖYKÜ) Sevcan ÖZDEN Sultanahmet Anadolu
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
ASIL EKSİKLİK Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti. Asıl eksiklik, çareyi başkasında aramaktı.
…Bu sunuda anlatılan olaylar gerçekten yaşanmıştır…
Hayat ertelenemez… Ümit Aydemir.
Bir süre önce, başka bir kadınla çıkmaya başladım ve bu aslında
OBJEKTİF BİR GÖZLE KEMAH VE KEMAHLILAR Türkiye’de çok sık kullanılan bir “memleketim” kavramı vardır. Bu kavram insanın kendisinin veya ailesinin doğduğu.
Mitolojik bir öykü... KARADUT Sesli Dinleyiniz!!!
YAPRAKLARIN PEŞİNDEN AĞLAYAN ADAM!!!
SUNUM.
Türkçe Performans Ödevi
SESLİDİR with the hope you to feel the pain before that you have not realized until the teror had reached to you. Terör size ulaşmadan anlayamadığınız.
Kızıl meydan bomboştu Nathalie önümde yürüyordu.
ANNE BEN NASIL DOĞDUM? Ooo! Hayır tatlım, sen benim içimde büyüdün. Sonrada…… Anne ben bu yumurtadan mı çıktım?
Simdi bu oyunu ciddiye al ve sakın oyun bozanlık yapma!!!!
 Edebî metinlerde metnin yazarıyla metin arasında sıkı bir ilişki olduğunu belirtmiştik. Bu ilişki öğretici metinlerin bir kısmı için de geçerlidir.
Durum çalışması: birçok sorusu ve az cevabı olan bir kadın girişimci.
9. Sınıf Dil ve Anlatım MART
1 HUKUK ve SİYASET OKULU – 8 Şubat 2008 X BAYAN: Biz uluslar arası ilişkilerde… ( Montaj Arası ) Birol BAŞARAN: Ben bütün toplumlarda hukuka ihtiyaç olduğunu,
İLETİŞİM & HASTA MEMNUNİYETİ
AŞK GÜNLÜĞÜ.
ANLATMAYA BAĞLI EDEBİ METİNLERDE DİL VE ANLATIM
Çaresizliklerle dolu bir adamın öyküsüdür.
ZARF-FİİLLER.
…Bu sunuda anlatılan olaylar gerçekten yaşanmıştır…
SUNUM.
ZAMİRLER (ADILLAR). ZAMİRLER (ADILLAR) Bu konuda seni uyarmıştım. Şunları bahçeye bırakır mısın? Aşağıdaki cümlelerdeki zamirleri bularak türlerini.
UÇURTMA YARIŞI METNİ SUNUSU
İSTİKBAL GÖKLERDEDİR.
Etkin Çalışma Yöntemleri.
BİR BABANIN ENGELLİ OĞLUNA MEKTUBU
Anne ayı, “Sarı Yumak, bu gece erken uyumalısın, yarın okula başlıyorsun” dedi. Sonra okul çantasını onun ayak ucuna koydu.
ANNELER BABALAR/ÇOCUĞUNUZ SINAVA GİRİYOR …. Çocuklarımızı çok severken kişisel isteklerimizin, beklentilerimizin onlar için belki de aşırı bir yük olacağını.
BABALAR VE KIZLARI.
Şiddetle itiraz ettim: "Ama ben seni seviyorum!!!"
Ahmet Altan İçimizde Bir Yer / Yanlış Bir Gün ’den...
Ö Z G Ü R L Ü K... Soğuktu... Kar yağmaya devam ediyordu ve bir lokma yiyecek bulabilmek en büyük mutluluk olacaktı KURTiçin. Umutsuzca yaşadığı dağdan.
CÜMLEDE ANLAM.
Cümlede Anlam.
ÖLÜMCÜL HASTALIK... Doğan Cüceloğlu'nun eğitimindeki katılımcılarla bir konuşmasından: Doğan Cüceloğlu: - Arkadaşlar, aranızda ölümcül hastalığı olan var.
TÜRKÇE / Düşünce Yazıları (Gezi Yazısı-Anı)
SINAV KAYGISI.
Engelli Çocukların Ailelerine Öneriler
SEVGİ ZENGİNLİK BAŞARI
DERS :ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL GELİŞTİRME KONU :KARIN OLUŞUMU
=>YAZIM KURALLARI<=
SEN DE Mİ BENİ UNUTTUN BEY ?
ZAMAN YÖNETİMİ Zaman aslında herkes için sabittir, diğer bir deyişle herkes için 1 saat 60 dakika 1 günde 24 saat 1440 dakika, haftada 7 gün 168 saat vardır.
İSTANBULUN TRAFİK SORUNU. Dünya navigasyon pazarının ilderlerinden TomTom’un 5 kıtada 160’tan fazla şehrin trafik yoğunluğunu belirleyen en son ‘Trafik.
Hazırlayan: Görkem Akalın Sınıf ve Numara: 7-C 359
MERHAMET ŞEVKAT FEDAKARLIK
ASIL EKSİKLİK.
Bunu okumak sizi herhangi bir borç yükü altına sokmayacaktır.
ANLATIMDA ANLATICININ TAVRI. Anlatımda Anlatıcının Tavrı : Bir olay, bir durum kar ş ısında ki ş inin takındı ğ ı davranı ş a tavır denir. Anlatıcı, konuyu.
DUYGULARI İFADE EDEBİLME
ALAY ETME İLE BAŞEDEBİLME
CANIN KUŞLARI Can, o gün annesine ne kadar çok sıkıldığını anlatıyordu: — Neden oyuncaklarınla oynamıyorsun? diye sordu annesi. — Ama onlar benimle oynamıyorlar.
Ormandaki Bisiklet (Okuma Metni 6) MEB Türkçe Ders Kitabı 1
Anlatmaya Bağlı Metinler
Anlatmaya Ba ğ lı Edebi Metinleri İ nceleme Yöntemi Anlatmaya Ba ğ lı Edebi Metinleri İ nceleme Yöntemi.
Bir zamanlar, birbirine bitişik iki çiftlikte yasayan iki erkek kardeş vardı. Günlerden bir gün bu iki kardeş arasında bir anlaşmazlık baş gösterdi. İki.
bitmeyen sevgi Genç adam ellerinde bir buket çiçek, sahile koşarak geldi... Gözleri şöyle bir sahilde gezindi, aradığını göremeyince ilk gördüğü banka.
Hikaye.
Tarih Çanakkale'de yeniden yazılmıştır
ANLATMAYA BAĞLI EDEBİ METİNLERDE DİL VE ANLATIM
Atatürk İstasyon'dan şehre doğru, bir süre yaya olarak yürüdü
Sunum transkripti:

ANLATMAYA BAĞLI EDEBİ METİNLERDE BAKIŞ AÇISI

1- İLAHİ BAKIŞ AÇISI Anlatıcı olayların içerisinde yer almaz. Anlatıcı olaylara dışardan, müdahale etmeden, geniş bir perspektiften bakar. Her şeyi bilen bir anlatıcının bakış açısıdır.

Anlatıcı kişilerin zihinlerinden geçenleri, geçmişte yaşadıklarını, en gizli mahrem bilgilerini bile bütün ayrıntısı ile bilir. Anlatıcı, olayları anlatır, istediği yerleri özetler. Bu durumda anlatıcı, kahramanlardan daha fazlasını bilir.

Anlatıcı olaylara tam olarak hakim olduğu için olayları yorumlama gücü diğerlerine göre daha güçlüdür. Üçüncü ağızdan anlatım vardır.

ÖRNEK METİN: Erdem arkasına bakmadan yürüyordu. Sinirliydi. Belli ki onu çok kızdırmışlardı. Öfkesi her halinden belli oluyordu. Eliyle garip işaretle yaparak hızlı hızlı yürüyor, bir yandan da eve gidince neler yapacaklarının bir bir planını yapıyordu. İntikamını mutlaka almalıydı. Bu yapılanlar asla onların yanına kalmamalıydı. İlk olarak Ahmet’e nasıl bir ceza verebileceğini düşündü. Mutlaka işe Ahmet’ten başlamalı diyordu içinden. Çünkü onu en çok onun kalleşliği yıkmıştı. Hâlbuki Ahmet onun yıllardır can ciğer dostuydu. Yediği içtiği ayrı gitmezdi. Ne oldu da böyle iki kanlı bıçaklı düşman olmuşlardı.

2- GÖZLEMCİ BAKIŞ AÇISI Anlatıcı olayların içerisinde yer almaz. Olayları bir kamera tarafsızlığı ile anlatır. Anlatıcı, olayları sadece dışarıdan gözlemleyen bir şahit konumundadır.

Görünüşte tarafsız olan bir şahit gibi olup biteni anlatır.  Bu durumda anlatıcı, kahramandan daha az şey bilir. Anlatılanlar görülenden başka bir şey değildir.

Gizli kalmış duygulara, hayallere ve kişinin iç dünyasındaki çatışmalara fazla yer verilmez. Üçüncü ağızdan bir anlatım vardır.

ÖRNEK METİN: Gani, bildiği bütün duaları birer birer okuyarak atladı havuza. Yüzmeye başladı. Gittikçe güçten düşüyordu. Güç bela karşıya ulaşabildi. Havuzun diğer ucuna varınca derin bir nefes aldı. Rahatlamıştı. Bir süre dinlendi, soluklandı. Çevreyi seyretmeye başladı. Taştan yapılmış aslan heykeli karşısındaydı. Kuşkulu kuşkulu yaklaştı. Gücünü toplayıp heykeli sırtladı. Yine, okuyarak bildiği bütün duaları, dağa yükselen dik yokuşa doğru yürümeye başladı. Yokuş soluğunu kesiyordu. Oldukça dikti. Omzundaki heykelse sanki gittikçe ağırlaşıyordu. Nefes nefese kalmıştı. Durup dinlenmek istedi. Sonra vazgeçti. Nihayet dağın doruğuna varmıştı. Oflaya puflaya heykeli taşıdı doruğa. Yere koyar koymaz aslan dile gelip kükredi. Öyle bir kükreyişti ki bu, dört bir yana korkunç bir gürültü halinde yayıldı. Dağın arkasında büyük şehirler vardı. Aslanın kükreyişi kentlere kadar ulaştı. Sesi duyan bir gurup insan Ganim 'in bulunduğu yere doğru geliyordu. Ganim şaşkınlık içindeydi. Bir aslana; bir de üzerine doğru gelen kalabalığa bakıyordu. Hiç bir şey anlamadı. Kalabalıktan çok korkmuştu.

3- KAHRAMAN ANLATICI BAKIŞ AÇISI Anlatıcı, hikâyenin bir kahramanıdır. Hikâyeyi bize kendi bakış açısından anlatır. Anlatıcı gördüğünü, duyduğunu, bildiğini anlatır.

Kişinin olaylar karşısındaki tutumu, çatışmaları, düşünceleri birinci kişi ağzından verilir. Bu durumda anlatıcı ve kahraman eşit bilgiye sahiptir. Birinci ağızdan anlatım vardır.

ÖRNEK METİN: Babamın bu günlerde eve geleceğini biliyordum. Çünkü ne zaman gelecek olsa birkaç gün öncesinden telefon eder, bir ihtiyacımızın olup olmadığını sorardı. Yine öyle yaptı. Dün aradı ve bir ihtiyacımızın olup olmadığını sordu. Ben de tatile girdiğimiz için bir bisiklet istedim. Ertesi gün bütün gün evin arkasındaki tepenin üzerinde gezindim durdum. Çünkü bu tepeden köyün tamamını görmek mümkündü. Babamı da geldiğinde buradan göreceğime emindim. Akşam olduğunda tüm hayallerim suya düşmüştü. Yanılmıştım. Babam gelmemişti. Ama yarın yine bekleyecektim.