3. BÖLÜM FİZİKSEL GELİŞİM Oysa sadece o dönem değil mi sorumluluk olmadan, karşılık beklemeden, alabildiğini almaya çalışmak hayatı. Uktelerle dolup taşan yetişkinliği biraz rahatlamak adına oyuncak dükkânlarına mı dalmak gerekli, hiç barbie saçı kesmeyip, top patlatmayan, oyuncak arabaları duvarlara çarpmayan, sıcak suyla haşlanmayan, üstü başı çamur edip mahallede dayak yemeyen çocuk ne kadar büyümüş?
Bireyin gelişimi, doğumundan itibaren biyolojik, zihinsel ve psiko-sosyal birçok durumu içerdiği için çok yönlü ve karmaşık bir süreçtir ve kişi gelişim süreçlerinin etkisini ömrü boyunca taşır. Bu bölümde fiziksel gelişim ve aşamaları açıklanmaya çalışılacaktır.
FİZİKSEL GELİŞİM VE AŞAMALARI Fiziksel gelişim, bedeni oluşturan tüm organların gelişmesi, boyun uzaması, kilonun artışı, kemiklerin gelişimi, dişlerin çıkması ve değişmesi, kas, beyin ve tüm sistemler(sinir, sindirim, dolaşım, solunum, boşaltım gibi) ve duyu organlarının gelişimidir.
Doğum Öncesi Dönem Davranış gelişimi çocuk dünyaya gelmeden epey önce başlar. İkinci aydan itibaren çocuk artık insan biçimini almıştır. Bazı vücut hareketleri bundan önce başlamış bulunmaktadır.
Bebeklik Dönemi (0-3 Yaş) Refleksif Hareketler Dönemi ( 0 – 1 Yaş) Yeni doğan bebeğin en bilinen ve en sık rastlanan bazı refleksleri şunlardır: REFLEKS UYARICI TEPKİ OLMAZSA DÖNEM Moro (İrkilme) Bebeği ani olarak sarsmak veya kollarından tutup kaldırıp tekrar yatağa bırakmak. Kollarını elleriyle birlikte açar ve sonra kucaklama hareketi yapar gibi kapar. Genel nörolojik yetersizliklerin işaretidir. Yaklaşık 3-6. aylarda kaybolur. Babinski Ayak tabanına, ayak parmaklarından topuğa doğru tırak ya da benzeri bir nesneyle hafifçe dokunmak/çizmek Ayak parmaklarını yelpaze gibi açar. Baş parmak bükülüdür. Omurilikte oluşabilecek kusurların olmasına işaret eder. 8-12. aylarda kaybolur. Patella (Diz Kapağı) Diz kapağına hafifçe vurmak. Bacak havaya kalkar Kas rahatsızlığının belirtisidir. Yaklaşık 3-7. Emme Parmağı yeni doğanın ağzına sokmak ve dudaklara dokunmak. Ritmik bir şekilde emer. Beyin hasarına işaret edebilir. Uyanık durumda 4, uykuda 7. aya kadar sürer. Adımlama Yeni doğanı koltukaltlarından kavrayıp ayakta tutmak. Yürüyormuş gibi adımlar atar. Genel nörolojik ve fizyolojik yetersizliklerin işaretidir. 3-4. hafta Plantar Ayak parmakların dibine bastırmak. Parmaklarla tutma ve yakalama eylemi gösterir. Omurilikte oluşabilecek kusurların belirtisidir. 9-12. aylarda Arama Bebeğin yanağına veya dudağına dokunmak. Başını uyarıldığı yöne çevirir ve ağzını açarak meme arar. 3. ayda kaybolur. Paumer (Yakalama/ kavrama) Bebeğin avuç içine parmak veya herhangi bir nesneyle dokunmak. Parmakları kapar. Parmağı ya da çubuğu yakalayarak kavrar. Nöro-fizyolojik yetersizliklerin işaretidir. 3-4. aylarda kaybolur. Göz kırpma Yeni doğanın gözlerine parlak ışık tutmak. Hemen gözlerini kapatır. Kalıcıdır.
Bedensel gelişim;
İlk iki yıl süresince bebeklerin yürüme becerisine ilişkin motor gelişim aşamaları: ■ İlk hareketler ■ Oturma ■ Emekleme ■ Destekle yürüme ■ Bağımsız yürüme
Psiko-Motor gelişim; Çocuğun kol ve bacakları ile tüm organlarını kullanmada güç ve hız kazanmasına, beden organları arasında eşgüdüm sağlanmasına ve onları denetim altına almada becerikli duruma gelmesine devinsel (psiko- motor) gelişim denir. Bu gelişme bedensel gelişmeye paralel olarak oluşur ve kişinin çevresine uyum sağlamasını sağlar.
İlkel hareketler ve İlk Oyun Dönemi (1-3 Yaş) İlkel hareketler ve ilk oyun döneminin üç temel öğesi: Denge, yer değiştirme ve el becerileridir. Becerili el hareketleri, çeşitli beden bölümleri arasında koordinasyon gerektirir. En temel üç hareketi, uzanma, yakalama ve bırakma olarak incelenmiştir. İlkel hareketler ve ilk oyun döneminde bireysel farklılıklar olabilmesine karşın belli bir sıra dahilinde gelişim gerçekleşmektedir.
*Emekleyerek merdiven çıkar. ………………………………... 13-24 ay *Taklit ederek top yuvarlar. …………………………….……....13-24 ay *Çubuğa 4 halka geçirir. ………………………………………..13-24 *Modele bakarak 3 küple kule yapar. …………………………. 13-24 ay *Merdivenlerden geriye doğru emekleyerek iner. ………….......13-24 ay *Çömelir, ayağa kalkar. ………………………………………...13-24 ay *Eğilerek yerden nesneleri alır. ……………………...……….... 13-24 ay *4 küpten kule yapar. ……………………………………...…....17-24 ay
OKUL ÖNCESİ DÖNEM (3-6 YAŞ) Bedensel Gelişim; Bu dönemde kızların erkeklere oranla ince motor kasları daha hızlı gelişir. Bu nedenle kızlar denge sağlama, makas kullanma veya kalem tutma becerileri açısından erkeklerden daha başarılıdırlar. Bu dönemde zıplama, koşma, topla oynama, ağırlık, boy vb. konularda gelişme gösterir. Ancak bu gelişme tam olarak geliştiğini söyleyemeyiz.
Psiko-Motor gelişim; Bedeni üzerindeki kontrolü ile hareketlerini daha uyumlu ve kontrollü yapmaya başlar. Dönemin sonlarında ise çocuk, uyumlu ve kontrollü gelişmiş hareketlerini mekanik yönden etkili olarak gerçekleştirir. 5-6 yaş döneminde temel beceriler olgunlaşmış olarak görülür. Çocuğun olgunlaşmasında iyi bir öğretim verilmesi, cesaretlendirilmesinin ve alıştırma olanağı yaratılmasının önemi büyüktür. Çocuğun el tercihi bu dönmede gerçekleşir.
ERİL DÖNEM (OKUL ÇAĞI 7-12 YAŞ) Bedensel Gelişim; Çocuklar için bu dönemde, fiziksel gelişme yavaşlar. Boy uzaması dikkat çekici bir hızda değildir. Bu yaş grubundaki çocukların ağırlıklarındaki değişim de başlangıçta yavaş iken, ilköğretimin dördüncü, beşinci sınıflarında kızlar lehine dikkati çeken değişiklikler ortaya çıkabilir. Kızların, erkek çocuklarından yaklaşık iki yıl önce ergenlik dönemine giriyor olmaları bu farklılığın nedenlerindendir.
Psiko-Motor gelişim; Bu dönemdeki gelişim hızı psikomotor olgunluğa ve duygusal etkinliklere bağlıdır. Yedi yaşından on yaşına kadar olgunlaşmış olan temel becerilerini birleştirerek sporla ilgili beceriler de kullanma başlar.
ERGENLİK DÖNEMİ (12-20 YAŞ) Ergenlik, biyolojik, bilişsel ve sosyo-duygusal değişimleri içeren çocukluktan yetişkinliğe geçişin gerçekleştiği gelişim dönemidir. Ergenliğin yaş aralığı ırk, iklim, beslenme şartları, kültürel ve tarihsel koşullara göre değişkenlik göstermesine rağmen, ergenlik bugün yaklaşık olarak 10-13 yaşlarında başlamakta ve 20'li yaşlara kadar devam etmektedir.
Ergenlerin bu dönemde verdikleri uğraşların başında kendi bedenlerini tanımak, kendi cinsine ait cinsel kimliği farkına varmak gelir. Ergenlikte şiddetlenen biyolojik değişikliklerin neden olduğu değişim yeniden yapılanma sorunlarını ve sıkıntılarını da birlikte getirir. Erikson (1956) bunun “normal kriz” yani döneme özgü bir bunalım olduğunu belirtmiştir.
Cinsiyet salgı bezleri aktiftir. Erkeklerde testosteron, kızlarda östrojen salgıları beyindeki hipofiz bezinin uyarılmasıyla bol miktarda üretilmeye başlar. Genellikle kızlar 11, erkekler 12 yaşında ergenliğe girerler. Hızlı fizyolojik değişimler söz konusudur. Kas ve iskelet gelişimi hzılıdır. Boy uzaması kızlarda 18, erkeklerde 20 yaşında sona erer. Ergenlik döneminin başlangıcında erinlik dönemi yaşanır ve bu dönemde cinsiyet özellikleri ortaya çıkar.
Kızlarda ve Erkeklerde Ortak Görülen Değişiklikler: Boy uzaması Kilo artışı Koltuk altı ve cinsel bölgede kıllanma Deride yağlanma Sivilce çıkması Ter salgısının artması Kasların gelişimi Kızlarda görülen değişiklikler: Dişi üreme organlarının olgunlaşması Yumurta oluşması Adet görme Göğüslerin belirginleşmesi Erkeklerde görülen değişiklikler: Erkek üreme organlarının olgunlaşması Sperm oluşması Ses kalınlaşması Sakal ve bıyık çıkması
Ergenlik Dönemine İlişkin Sorunlar Çocukluk döneminde ergen için çok önemli olmayan beden imajı, ergenlik döneminde ergen için çok önem taşımaktadır. Şişmanlık ya da zayıflık gibi durumlar da ergen için önemli sorunlar oluşturabilir. Ergenlik dönemi bedensel gelişim sorunlarından biri de ergenlik sivilceleridir.
Ergen "kim" olduğu, "nasıl" bir insan olduğu sorusuna yanıt arar Ergen "kim" olduğu, "nasıl" bir insan olduğu sorusuna yanıt arar. Ben kimim? sorusuna yanıt arama sürecindeki ergen, aile çevresinden ana-baba etkisinden giderek uzaklaşarak, aile dışı dünyadan bilgiler alma, modeller ve arkadaşlar bulma arayışına girer. Bu nedenle ergen zamanının büyük bir bölümünü akranları ile geçirir. Onların görüşlerine önem verir ve dinler ve çevreden oldukça etkilenir.
Arkadaş gruplarında beğenilme ve kabul edilme arzusu içinde olan ergen çoğu zaman yanlış tercihlerde bulunabilir. Ergenler yaşanan bu stres ve pişmanlıklara tepki olarak bir takım uygun olmayan baş etme mekanizmaları geliştirirler19. Bunlardan bazıları sigara, alkol, madde kullanımı, depresyon ve intihardır.
BAŞARILAR Yrd. Doç. Dr. Mehmet Çardak