15 Ekim 2007 ERASMUS ÖĞRENCİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI ÖĞRENCİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI Yasemin KİLİT AKLAR Uluslararası İlişkiler ve AB Birimi Koordinatörü
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın Ataol BEHRAMOĞLU
ERASMUS NEDİR? ERASMUS, AB Eğitim ve Gençlik Programları’ndan Hayat Boyu Öğrenme programı içerisinde yer alan ve Yüksek Öğretimi kapsayan değişim programıdır.
bölüm 270 öğrenci 22 ülke bölüm 167 öğrenci 19 ülke bölüm/birim 271 öğrenci 23 ülke
Yıllar itibariyle değişim
Bölümlere Göre Değişim/
Bölümlere Göre Değişim/
Bölümlere Göre Değişim/
Ülkelere göre Değişim
Uluslararası İlişkiler Almanya2 Fransa2 Hollanda1 Yunanistan1 İngiltere6 İspanya2 Toplam14 Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Almanya1 İngiltere1 Toplam2 İşletme Hollanda1 İktisat Almanya1 Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Almanya2 İngiltere2 Yunanistan1 Hollanda1 Toplam6
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ -Makine Mühendisliği/ Makine Eğitimi Almanya6 Bulgaristan1 Toplam7 -Endüstri Mühendisliği İngiltere1 -Wins Bilgisayar Mühendisliği Hollanda2 Finlandiya2 Toplam4 -İnşaat Mühendisliği Danimarka1 -Jeofizik Mühendisliği Almanya1 TEKNİK EĞİTİM FAKÜLTESİ Hollanda1
İLETİŞİM FAKÜLTESİ Belçika2 Finlandiya1 Almanya1 Toplam4 GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ İngiltere4 Romanya2 Toplam6 MESLEK YÜKSEKOKULLARI -İhsaniye Meslek Yüksekokulu Hollanda9 Almanya16 Toplam25 -Kocaeli Meslek Yüksekokulu İngiltere1 -Köseköy Meslek Yüksekokulu Almanya3 Genel Toplam78
için kontenjan sayısı 270 Seçilebilen öğrenci 135 ŞANSINIZ SİZE VERİLİYOR; DEĞERLENDİRMEK İÇİN NOT ORTALAMANIZ VE YABANCI DİL BİLGİNİZ ÇOK ÖNEMLİ SINIRLARINIZI ZORLAYIN YOLUNUZU AÇIN!
Yaşamaya Dair Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi meselâ, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani, bütün işin gücün yaşamak olacak. Yaşamayı ciddiye alacaksın, yani, o derecede, öylesine ki, meselâ, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, yahut, kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel, en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde. Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, meselâ, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak, yani ağır bastığından. Nazım Hikmet 1947