DEYİMLER Etekleri tutuşmak: Telaşlanmak Ayak bağı olmak: Engel olmak Gözlerini dört açmak: Çok dikkat etmek Kulak kesilmek: Dikkatle dinlemek DEYİMLER Küplere binmek: Çok sinirlenmek Kulak misafiri olmak: Söylenenleri gizlice duymak Gözden düşmek: Eski değerini kaybetmek Eli ayağına dolaşmak: Aceleden ne yapacağını şaşırmak
DEYİMLER Elden ayaktan düşmek: İhtiyarlamak Dili tutulmak: Şaşkınlıktan konuşamamak Ağzı kulaklarına varmak: Aşırı sevinmek DEYİMLER Çenesi düşmek: Çok konuşmak Burnunda tütmek: Özlemek Ayakta uyumak: Olan bitenden haberdar olmamak Gözü ısırmak: Bir yerlerden hatırlamak Ayvayı yemek: Yapılan işin ters gitmesi sonucu olan ceza
Eli sıkı olmak: Cimri olmak Saçını süpürge etmek: Çok emek vermek Eli sıkı olmak: Cimri olmak Gözleri dolmak: Hüzünlenmek DEYİMLER Eli açık olmak: Cömertlik Tepesi atmak: Aniden sinirlenme Burnunu sürtmek: Zor duruma sokmak Keçileri kaçırmak: Delirmeye başlamak Dert yanmak: Derdini birilerine anlatmak
DEYİMLER Kanı kaynamak: Yakınlık göstermek Ayağına kara sular inmek: Aşırı ayak yorgunluğu Kanı kaynamak: Yakınlık göstermek İçi ısınmak: Yakınlık göstermek Faka basmak: Yakalanmak DEYİMLER Ayak diremek: İnat etmek Tabanları yağlamak: Kaçmak Hapı yutmak: Yapılan işin ters gitmesi sonucu olan ceza Kaş yapayım derken göz çıkarmak: İyilik yapmak isterken istemeden yanlış yapmak
DEYİMLER Bin dereden su getirmek: İşi yokuşa sürmek Pabucu dama atılmak: Gözden düşmek Har vurup harman savurmak: Savurgan olmak DEYİMLER Kazan kaldırmak: İsyan etmek Yerin dibine girmek: Çok utanmak Ağzını bıçak açmamak: Bir şey söyleyememek İşi yokuşa sürmek :Bin dereden su getirmek Üzerine titremek: Korumak için çok özen göstermek