YAHYA KEMAL BEYATLI (1884 – 1958).

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ANLATAMIYORUM Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda;
Advertisements

Mihribat korusu ve erguvanlar
İSTANBUL 'da Gün Doğumu Tayfun AVINCA.
HAZIRLANA: MERVE KOMAZ TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ (İÖ)
CUMHURİYET DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER
ÖZEL YAŞAMI Gülay ERYENTÜ 10 FB-B 31
İSTANBUL ŞİİRLERİ.
Dİnİ tasavvuFİ Türk şİİRİ İslamiyet‘in temel ilkelerine dayanarak nefsi arıtıp, ahlâkı güzelleştirerek dini yaşama ve bu yolla allah'a ulaşma düşüncesine.
Ziya Gökalp (23 Mart Ekim 1924).
Parnasizm Realizmin şiire yansımış biçimine Parnasizm denir. Fransa'da 1860'ta "Çağdaş Parnas" adlı şiir dergisinin çevresinde toplanan sanatçılara "parnasyen" adı.
Hazırlayan: Yasin tunç
Sanatsız kalan bir ulusun hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
Yahya Kemal Beyatlı.
KONULARINA GÖRE ŞİİR TÜRLERİ
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATINDA ŞİİR
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER
ŞİİRDE ŞEKİL ÖZELLİKLERİ
TÜRKÇE / Düşünce Yazıları (Biyografi-Otobiyografi)
CUMHURİYET LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ
Ahmet Şuayip’ in Biyografisi
Aruz Vezni Ben Arap edebiyatından geldim. Divan şiiri örneklerinde hep bana rastlarsınız.Türklerin çok kullandığı bir vezinim. Ben Arap edebiyatından geldim.
ÖZEL SABAH DERSANESİ BEŞ HECECİCELER.
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
Kısa Çizgi ( - ) Uzun Çizgi ( — ) NOKTALAMA İŞARETLERİ
İSLAMİYET  ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI (GEÇİŞ DÖNEMİ EDEBİYATI ) ( yy)
OTUZ BEŞ YAŞ ŞAİRİ ( ).
Birlik ve beraberlik duygusu yüksek uluslar daima yükselir
Nedim’in Hayatı.
HÜSEYİN CAHİT YALÇIN ( )
BİYOGRAFİ Sanatta, bilimde, politikada veya başka alanlarda tanınmış kişilerin yaşamlarını anlatan yazı türüne biyografi (yaşam öyküsü) denir. "Biyografi"
Cumhuriyet Döneminde Halk Şiiri
Yahya Kemal Beyatlı HAYATI.
ÖMER NASUHİ BİLMEN A.İ.H.L SENANUR BEKTAŞ 10/E ARSLAN KÖSE.
ORHAN VELİ KANIK MEHMET ALİ SEL.
NAMIK KEMAL.
RUBAİ Fars edebiyatından alınmış nazım biçimidir.
Şiir: Duygu, hayal ve düşüncelerin bir düzene bağlı olarak, çekici/etkileyici bir dil ve ahenkli mısralar içinde aktarılmasıdır. EdebiyatEdebiyat türlerinin.
Servet-İ fünun edebİyatI
Garipçiler (1. Yeniçiler) Geleneksel şiir anlayışına tepki olarak doğdu Garip atıl kitapta görüşlerini ortaya koymuştur Şiirde her kurala karşı çıkmışlardır.
CUMHURİYET DÖNEMİ HALK ŞİİRİ
Düşünceyi Geliştirme Yolları
ANLATIMDA TEMA VE KONU TEMA KONU Ana Düşünce.
ERBAA SINAV DERGİSİ DERSHANESİ. 1. SORU İstanbullu Hoca olarak da anılan Reşit Efendi hangi romanın kahramanıdır?
D İ VAN-I H İ KMET EDEBıYAT PROJE ÖDEVI. DIVAN- ı HIKMET NEDIR ? K ı SACA TAN ı YAL ı M -> Ahmed Yesevi’nin söyledigi “hikmet” adlı siirleri bir araya.
Ahmet Kutsi Tecer.
ALİ CANİP YÖNTEM ( ).
Aruzu ustaca kullandığı , ulusal duyguları ön plana çıkardığı vatan millet konuları şiirleri ile ün yapmıştır. Milli Edebiyat akımının ilkelerini benimseyen.
Selanik’te yaşadığı yıllarda şiire başlamış, sonraları Agah Kemal takma adıyla Servet-i Fünun’u destekleyen yazılar kaleme almıştır. Sonraki yıllarda.
Müzik Nedir?.
ŞİİRDE AHENK UNSURLARI ÖLÇÜ HECE ÖLÇÜSÜ
TEVFİK FİKRET (
   Halk edebiyatı -Halk edebiyatı adı üzerinde halkın yaşayışı,hayata bakışı,edebi zevkini yansıtan bir edebiyattır.
SÜLEYMAN NAZİF ( ).
KARACOĞLAN.  17'nci yüzyılda yaşadığı sanılıyor. Göçebe Türkmen obalarında yetişti. Asıl adının İsmail, Halil ya da Hasan olduğu yolunda görüşler var.
( ).  1904 yılında İstanbul’da doğmuştur.  Bahriye Mektebi, İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümünde öğrenim gördü.  17 yaşında ‘’İstanbul.
ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI (d. 1904, Uşak - ö. 23 Şubat 1946, İstanbul)

Ziya Paşa (1825 – 1880).
TANZİMAT EDEBİYATI’NIN OLUŞUMU
 Türkî-î basit, basit türkçe demektir. Sadece Türkçe kelimelerden oluşmuş ya da ağırlıklı olarak Türkçe kelimelerden oluşan unsurlara denir. Türkçe kelimelerle.
 NECİP FAZIL KISAKÜREK KİMDİR?  Ahmet Necip Fazıl Kısakürek, 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. Eğitim hayatını Fransız Frerler Mektebi'nde,
Edebiyat,sanat,siyaset,ticaret,spor gibi alanlarda başarılı olan; insanlık adına faydalı işlerde bulunan insanların hayatlarının.
EDEBİYAT PERFORMANS ÖDEVİ Adı:Ömer Soyadı:Koca No:284 Sınıf:10/H.
 Divan edebiyatı, Türklerin İslamiyet’i kabulünden sonra meydana gelen yazılı edebiyattır. Arap ve Fars edebiyatı etkisi altında gelişmiştir. Bu etki,
YAHYA KEMAL BEYATLI ( ). Selanik’te yaşadığı yıllarda şiire başlamış, sonraları Agah Kemal takma adıyla Servet-i Fünun’u destekleyen yazılar kaleme.
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Meşrutiyet (1908)'ten sonra memlekette başlayan ve o devirde "Türkçülük" adı verilen milliyet hareketi, "edebiyatta millî kaynaklara.
Ahmet Kutsi Tecer 1901 yılında Kudüs'te doğdu. İlköğrenimine Kudüs'te başladı ve Kırklareli'nde devam etti. Lise öğrenimini Kadıköy Sultanisi'nde tamamladıktan.
FECR – İ ÂTİ TOPLULUĞU ( 1909 – 1912)
BİYOGRAFİ Sanatta, bilimde, politikada veya başka alanlarda tanınmış kişilerin yaşamlarını anlatan yazı türüne biyografi (yaşam öyküsü) denir. "Biyografi"
Sohbet (Söyleşi).
Sunum transkripti:

YAHYA KEMAL BEYATLI (1884 – 1958)

Yahya Kemal Beyatlı Türk şair ve yazarıdır Yahya Kemal Beyatlı Türk şair ve yazarıdır. 1884 yılında Üsküp 'te dünyaya gelmiştir. Asıl adı Ahmed Agâh'tır. İlk öğrenimini Üsküp'te gördü. İstanbul Vefa Lisesi mezunudur. Başlangıçta Sultan II. Abdülhamit yönetimine karşı muhaliflerin safında yer alarak Paris'e gitti. Fransa 'da siyasal bilgiler okurken hocası Albert Sorrel'in etkisinde kalarak düşüncelerinde değişmeler oldu.

Fransa'da 9 yıl kaldı. Fransız Edebiyatı'nı ve edebiyatçılarını yakından tanıma imkânı buldu. Onlardan etkilendi. Doğu Dilleri Okulu'na devam ederek Arapça ve Farsça 'sını geliştirdi. Divan şiiri üzerinde yoğunlaştı.

1913 yılında İstanbul'a döndü 1913 yılında İstanbul'a döndü. Darüşşafaka, Medresetü'l-Vâizin ve Darülfünûn'da tarih ve edebiyat dersleri okuttu. Gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Lozan Konferansı'na katıldı. 1923'te Urfa Milletvekili seçildi. Çeşitli ülkelerde diplomatik görevler alarak Türkiye'yi temsil etti. Yozgat, Tekirdağ ve İstanbul Milletvekilliği yaptı. Pakistan Büyükelçiliği görevindeyken emekli oldu (1949) ve yurda döndü.

Tedavi için Paris'e gitti. Bir yıl sonra da öldü (1958) Tedavi için Paris'e gitti. Bir yıl sonra da öldü (1958). Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en büyük temsilcilerinden birisidir.Edebiyata ilk atıldığı vakiter Bakî'nin bir taklitçisi olarak lanse edilmiştir ama onun sanat dehası daha sonra bu çevrede kendisinin çağında kendine özgü bir şair olduğunu kanıtlamıştır.

Edebiyat tarihi ve edebiyat tarihçileri Dört Arzucular olarak adlandırılan içinde Tevfik Fikret, Mehmed Akif ve Ahmet Haşim'in bulunduğu kavram ayırımı içine koymuştur. Şiirlerinde aruz ölçüsünü kullanmış olmasına rağmen tek bir şiiri bu konu da istisna olmuştur: O da 11'lik hece vezniyle yazdığı Ok şiiridir.

Klasik şiirimizin temel özelliklerine bağlı kalarak, kendine özgü bir şair olmuştur.Sanatta ve edebiyatta millî ve manevî değerlere bağlı kalmıştır. Şiirlerinde görülen ritim öğesi daima aynı sürer. Kurduğu bu ritimde anlatmak düşünce ya da his yavaş yavaş dizelere yayılmaya başlar ve her anlam ayırımında araya müziği bir perde gibi koyarak ses ve anlam kavramının her ikisinin de birbiri içinde yitip gitmesini önler.

Bunda o kadar başarılıdır ki Süleymaniye'de Bayram Sabahı adlı şiirinde okuyucu tarihi bir iklimin yanı sıra müzikal ve ruhî bir havaya sokar, bu havayı takiben de tarihi dekor ve değinişler okuyucuda manevi bir güç yaratır. Şiirlerinde zaman zaman hayranı olduğu Charles Baudaleire etkisi görülmekle beraber Arthur Rimbaud, Faruk Nafiz Çamlıbel etkisi görülür.

Çoğu edebiyat otoritesi tarafından Türk şiirinde Ahmet Muhip Dıranas ve Necip Fazıl Kısakürek 'ten sonra şiiri en rahat söyleyen,hecelerde zorlanmayan bir şair olarak anılır. Ne var ki,bu konuda Yahya Kemal'in şiirlerinde ne kadar zor bir çalışma verdiğinin bilinmesi gerekir. Hatta bazı şiirlerini 30 yıl gibi bir zamanda yazdığını söylediğinde bu konunun nedenini şiirlerinin vermek istediği anlamı tam vermesinin gerekli olduğunu söylemiştir.

Edebiyat dünyasında Tevfik Fikret'le yaptığı kalem kavgası önemli yer tutar. Tevfik Fikret'in gerek İstanbul'a kızdığı ve nefret ettiği için gerekse 20. yüzyıl başlarındaki baskılı ve sıkıntılı dönem yüzünden için İstanbul'u anlattığı ve ağır bir sövgü içeren Sis adlı şiiri şiirine karşılık Yahya Kemal buna çok sert bir şiiri olan Siste Söyleniş' adlı şiiri yazarak aydın çevresine ve halka umut vermiştir. Yahya Kemal Beyatlı, ölümünden bir süre önce şu beyiti söylemiştir:

Ölmek kaderde var; yaşayıp köhnemek hazin, Buna bir çare yok mudur ya Rabbilâlemin?

ŞİİRLER

SESSİZ GEMİ Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu. Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler. Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden. Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden

ÖZLEYEN Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde, Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde! Dağlar ağarırken konuşmuştuk tepelerde, Sen nerde o fecrin ağaran dağları nerde! Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi, Hulya gibi yalnız gezinenler köye indi Ben kaldım, uzaklarda günün sesleri dindi, Gönlümle, hayalet gibi, ben kaldım o yerde.

BİR BAŞKA TEPEDEN Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul! Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer. Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul! Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer. Nice revnaklı şehirler görünür dünyada, Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan. Yaşamıştır derim en hoş ve uzun rüyada Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan.

Merve Bıçkı 8/D 545 545