COMPARISON of ADVERBS Sample SENTENCES “Örnek cümleler”
Affect people badly Affect people worse Affect people the worst İnsanları kötü etkile İnsanları DAHA KÖTÜ etkile İnsanları EN KÖTÜ etkile
Rain affectS people BADLY. Snow affectS people WORSE than rain. Hurricanes affect people THE WORST of all. Yağmur insanları KÖTÜ etkiler. Kar insanları yağmurdan DAHA KÖTÜ etkiler. İçlerinde, Fırtınalar insanları EN KÖTÜ etkiler.
Snow heavily Snow more heavily Snow the most heavily Çok kar yağ DAHA ÇOK kar yağ EN ÇOK kar yağ
It snowS heavily in Ankara. It snowS MORE HEAVILY in Kastamonu than Ankara. It snowS THE MOST HEAVILY in Kars. Ankara’da çok kar yağar. Kastamonu’da Ankara’dan DAHA ÇOK kar yağar. En çok kar Kars’ta yağar.
Speak fluently Speak more fluently Speak the most fluently AKICI konuş DAHA AKICI konuş EN AKICI konuş
Kerim speakS fluently. Kadir speakS MORE FLUENTLY than Kerim. Abdullah speakS THE MOST FLUENTLY of all. Kerim akıcı konuşur. Kadir Kerim’den DAHA AKICI konuşur. İçlerinde Abdullah EN AKICI konuşur.
Shine brightly Shine more brightly Shine the most brightly Parıl parıl parlamak Daha parıl parıl parlamak En parıl parıl parlamak
Today the sun is shining brightly. Yesterday It was shining MORE BRIGTHLY. The day before it was shining THE MOST BRIGHTLY. Bugün güneş parıl parıl parlıyor. Dün güneş DAHA PARIL PARIL parlıyordu. Önceki gün güneş EN PARIL PARIL parlıyordu.
Forecast successfully Forecast more successfully Forecast the most successfully BAŞARILI BİR ŞEKİLDE tahmin et DAHA BAŞARILI BİR ŞEKİLDE tahmin et EN BAŞARILI BİR ŞEKİLDE tahmin et
They forecast the weather successfully. You forecast the weather MORE successfully. We forecast the weather THE MOST successfully. Onlar havayı başarılı tahmin ederler. Siz havayı daha başarılı tahmin edersiniz. Biz havayı en başarılı tahmin ederiz.
Eat quickly Eat more quickly Eat the most quickly Çabuk ye Daha çabuk ye En çabuk ye
I eat quickly. My brother eatS MORE quickly than me. My father eatS THE MOST quickly all of us. Ben çabuk yerim. Kardeşim benden DAHA çabuk yer. Aramızda babam EN ÇABUK yer.
Arrive early Arrive earlier Arrive the earliest Erken gel DAHA ERKEN gel EN ERKEN gel
Yağmur arriveS early. Esra arriveS EARLIER than Yağmur. Esma arriveS THE EARLIEST of all. Yağmur erken gelir. Esra Yağmur’dan daha erken gelir. İçlerinde Esma en erken gelir.
help willingly help more willingly help the most willingly İSTEKLİ yardım et DAHA İSTEKLİ yardım et EN İSTEKLİ yardım et
Hadi helpS willingly. Melik helpS more willingly than Hadi. Celil helpS the most willingly of all. Hadi isteyerek yardım eder. Melik Hadi’den daha çok isteyerek yardım eder. İçlerinde Celil en çok isteyerek yardım eder.
Work hard Work harder Work the hardest SIKI çalış DAHA SIKI çalış EN SIKI çalış
1.3 engine works hard. 1.4 engine works harder than 1.3 engine. 1.6 engine works the hardest of all. 1.3 motor sıkı çalışır. 1.4 motor 1.3 motordan daha sıkı çalışır. İçlerinde 1.6 motor en sıkı çalışır.
Study properly Study more properly Study the most properly DÜZGÜN ders çalış DAHA DÜZGÜN ders çalış EN DÜZGÜN ders çalış
Yunus studies properly. Ali studies more properly than Yunus. Emre studies the most properly of all. Yunus düzgün çalışır. Ali Yunus’dan daha düzgün çalışır. İçlerinde Emre en düzgün çalışır.
Move slowly Move more slowly Move the most slowly YAVAŞ hareket et DAHA YAVAŞ hareket et EN YAVAŞ hareket et
An elephant moves slowly. An alligator moves more slowly than an elephant. A turtle moves the most slowly of all. Bir fil yavaş hareket eder. Bir timsah bir filden daha yavaş hareket eder. İçlerinde bir kaplumbağa en yavaş hareket eder.