KAZALAR VE İLK YARDIM 112 Ambulans
İlk yardım nedir? Ani kazalar veya rahatsızlıklarda bilgisi olan herkes tarafından uygulanabilen hayat kurtarıcı ama basit önlemlere ilk yardım denir. Doktora ulaşana kadar durumun kötüye gitmesinin engellenmesi amacı ile yerine getirilir.
İlk yardımın 3 temel ilkesi: Tanı: hastanın öyküsünün öğrenilmesi, belirti ve bulguların tespiti aşamasıdır. Tedavi: temel ilk yardım kurallarına göre hasta için en uygun ilk yardımın zamanında zarar vermeden uygulanmasıdır. Taşıma: ilk tedavisi yapılan hastanın uygun sağlık kuruluşuna ulaştırılmasıdır.
İlk yardımın amacı: Hastanın durumunun kötüye gitmesini önlemek İyileşmesine yardımcı olmak Hayatını korumaktır.
Dikkat edilmesi gerekenler Zaman kaybetmeden telaşsızca yapılmalı Solunum kontrolü ve suni solunum uygulanması Kalp atımının kontrolü ve kalp masajı yapılması Kanamanın durdurulması
Solunum yolunu tıkayan cisimlerin çıkarılması Şokun giderilmesi veya engellenmesi Hastanın sakinleştirilmesi Sağlık ekiplerine haber verilmesi
İlk yardım dolabı Antiseptik sıvı Penset Turnike Cımbız Pamuk Plastik örtü Makas Plaster Steril gazlı bez Küvet Kol ve bacak tahtası Penset Cımbız Yara bandı Elastik bandaj Sargı bezi Çengelli iğne İlk yardım kitapçığı
Kaza nedir? Ani olarak ortaya çıkan yaralanmaya, can veya mal kaybına yol açan olaylardır. Ev kazaları: %20 İş kazaları: Trafik kazaları: %40 Kitlesel kazalar: Doğal afetler: Spor kazaları: Diğer kazalar:
Kazalardan korunma İlaç ve kesici aletler çocukların ulaşabilecekleri yere bırakılmamalıdır. Elektrik prizleri korumalı olmalıdır. Çocuklar evde yalnız bırakılmamalıdır. Çocukların yanıcı maddelerle oynamasına izin verilmemelidir. Bebekler yüzüstü veya yan yatırılmalıdır. Yerler ıslak bırakılmamalıdır.
Çocuklar göl, dere, deniz kenarlarında yalnız bırakılmamalıdır. Elektrik çarpmalarında ilkyardım için gereken önlem alınmalıdır. Tarım ilaçları çok dikkatli kullanılmalıdır. Ana caddelerde bisiklete binilmemelidir. Günlük çalışma süresinden fazla çalışmamalıdır.
Soba veya mangal gaz ile tutuşturulmamalıdır. Halı ve yolluk kaymalarına dikkat edilmelidir. İş yerinde güvenlik kurallarına uyulmalıdır. Sobanın bulunduğu odalarda yatmamaya dikkat edilmelidir. Meyve ve sebzeler iyice yıkanarak yenmelidir İnşaat altından geçilmemelidir.
Trafik kuralları öğretilmeli ve uyulmalıdır. Taşıtların arkasına asılmamalıdır. Araç durmadan inmemeli veya binmemelidir. Uyarı levhalarına dikkat edilmelidir.
Bilinç kaybı-Şok Beyin dokusu hücrelerinin Oksijen yetmezliği sebebiyle görevini yerine getirememesine bilinç kaybı denir. Beyin kanaması, bayılma, alkol koması ruhsal bozukluklardan kaynaklanabilir. Hasta bol oksijenli yere taşınmalıdır. Vücudu sıkan elbiseler gevşetilmelidir. Hasta sırtüstü yatarken ayakları 30 cm havaya kaldırılmalıdır. Baş yana çevrilmelidir
Kısa süreli kolonya koklatılabilir. Hasta yarı yüzüstü olarak taşınmalıdır. Gerekiyorsa suni solunum yapılmalıdır.
Şok nedir? Dokuların yetersiz kanlanması sonucu hücre fonksiyonlarının bozulmasına ŞOK denir. Kan kaybı, sıvı kaybı, şiddetli ağrılar, kalp yetmezliği, ağır enfeksiyonlardan, yanıklardan kaynaklanabilir. Deri soluk, hasta terli ve soğuktur. Bilinç kaybı varsa ona uygun şekilde, yoksa bol sıvı verilerek sağlık kuruluşuna götürülmelidir.
Solunum Normalde solunum kendiliğinden, sessiz, ağrısız, kolaylıkla gerçekleşir. Solunum sayısı değişmekle beraber genellikle erişkinde 15-20 kez/dk, çocukta 20-30 kez/dk, bebekte 30-40 kez/dk arasındadır, normal solunum yüzeysel veya derin değildir. Solunum BAK-DİNLE-HİSSET yöntemiyle saptanır. Bak, göğüs kafesi kalkıyor iniyor mu ? Dinle, soluk sesi duyuluyor mu ? Hisset, soluk yanağa geliyor mu ? Bu soruların yanıtları olumsuzsa ya da ağza burna ayna veya cam tutulduğunda buharlaşma olmuyorsa solunum yok demektir. Solunum durduğunda dokular oksijenlenemeyeceği için dudaklar ve tırnaklar morarmıştır.
SUNİ SOLUNUM Beyin 3 dakika oksijen alamazsa ölür. Daha sonra da kalp durur. Öncelikle solunum durumu belirlenmeli ve gecikmeden suni solunum yapılmalıdır. Ağızdan ağza suni solunum,genellikle en çok tercih edilen yoldur. Kişinin ağzı iyice kavranmalıdır ve burun delikleri iyice kapatılmalıdır ki etkili olsun. Baş ve çene yukarı ense aşağı gelecek şekilde pozisyon alınır. Tülbent veya gazlı bez varsa yerleştirilerek derin soluk alınır ve hastanın ağzına üflenir. Bu işlem 12-15 kez tekrarlanır. Eğer göğüs şismiyorsa tıkayan bir şey olabilir diye hasta yan çevrilerek 2 kürek kemiği arasına 5-6 kez vurulur.
Holger Nielsen metodu Eğer yüzünden yaralı ve Suni solunum yapılamıyorsa Uygulanır. Bu metod da hasta yüzükoyun yatırılıp, elleri başı hizasında birleştirilir, başı yana çevrilir ve ellerinin üzerine yatırılır. İlkyardımcı yaralının baş tarafına geçer, yaralının dirseklerinden tutup 25-30 cm kaldırır, bu şekilde yaralı nefes almış olur, sonra yavaşça yerine bırakıp sırtından bastırır, bu şekilde de yaralı nefes vermiş olur.
Silvester metodu Yüzüstü yatamayan kişilere uygulanır. Hasta sırtüstü yatırılarak kollar önce göğüste çaprazlanır. Ardından başın üzerine doğru iki yana açılır.Böylece ciğer hava ile dolar. İşlem tekrar edilir.
Boğulmalar Solunum yoluna su, gaz, yabancı cisim kaçması ile gerçekleşir. Suda boğulma: baş aşağı veya başı aşağıda kalacak şekilde belinden doğru eğik tutularak yuttuğu su çıkarılmaya çalışılır. Gerekirse suni solunum ve kalp masajı yapılır. Yarı yüzüstü olarak yatırılmalı ve Isıtılmalıdır.
Gaz boğulması: temiz havaya çıkarılmalıdır. Mümkünse oksijen vermelidir. Suni solunum gerekiyorsa yapılmalıdır.
Kalp durması Hastayı sert bir yere sırt üstü yatırınız. Hastanın iman tahtasının alt kısmını belirleyiniz. Ellerinizi üst üste koyarak iman tahtasında belirtilen yere dik olarak bütün kuvvetinizle bastırınız. Her basışta göğüs kafesi 4 cm kadar çökmelidir. Çocuklarda tek elle bastırmak kafidir. Dakikada 80 defa bastırmak gereklidir. 1 suni solunum ve 5 kalp masajı veya 2 suni solunum, 15 kalp masajı yapılmalıdır.
Yaralanmalar Yara temiz tutulur, üzerine antiseptik hariç hiçbir şey sürülmez. Batan bir cisim varsa çıkartılmaz, oynatılmaz, sabitleştirilir. Açık yara kenarları birbirine yaklaştırılarak sarılır, hayvan ısırıkları hariç Kapalı yaraların üstüne indirek olarak buz tatbik edilir. Yaralı organ hareket ettirilmez istirahata alınır. Açık yaralarda pamuk, alkol, tentürdiyot kullanılmaz. Sağlık kuruluşlarında Tetanos aşısı yaptırılır
Kafa yaralanmalarının önemli belirtileri şunlardır: 1-Baş ağrısı, baş dönmesi, huzursuzluk 2-Bulantı, kusma, 3-Şuur kaybı, 4-Göz bebeklerinin büyüklüğünde farklılık, 5-Hareket güçlüğü veya yokluğu Kafa yaralanmalarında ilk anda bazen önemli belirti olmayabilir, birkaç saat sonra belirtiler ortaya çıkabilir. Bu se-beple kafa yaralanmaları 6 - 8 saat gözlem altında tutulmalı, yukarıdaki belirtiler meydana gelirse en yakın hastaneye nakledilmelidir. Hayati tehlike 48 - 72 saattir. Bu süre boyunca yaralıya dikkat etmelidir. Yukarıdaki belirtiler sonradan ortaya çıkabilir. Ayrıca yaraya batan cisimler de çıkartılmaz.
GÖĞÜS YARALANMALARI: Yara üzeri derhal steril bezle kapatılarak hava alması engellenir. Kişi yarı oturur pozisyona getirilir. Sağlık kuruluşuna iletilir
Karın yaralanmaları Hastaya yiyecek içecek verilmez. Yara nemli bir temiz bezle kapatılmalıdır.