kendiliğin nörobiyolojisi prof dr süheyla ünal inönü üniversitesi tıp fakültesi psikiyatri anabilim dalı
kendilik
kendilik bireyin zihinsel yapısı, şemaları duyguları aktiviteleri özellikleri sahip olduğu kapasiteleri amaçları farklılıkları …….
kendiliğin iki temel bileşeni olmak bilmek kendilik bilinciyle doğmayız !! kendiliğimizi çevre ile etkileşimler sırasındaki yaşantılarla an be an oluştururuz
çalabım bir şâr yaratmış iki cihan aresinde bakıcak didâr görünür ol şehrin kenaresinde. Şâr şehir gönül demektir. Allah, insanın bedeni ve ruhu arasında maddi ve manevi dünyanın birleştiği yerde bir şehir yaratmıştır. O şehrin adı gönül şehridir. Mısrada geçen yaratma ifadesi, manevi âlemden veya filozofların ifade ettikleri ideler âleminden maddi âleme intikal etmektir. İki cihan ruh ve cisme işarettir. Kalb bu ikisinin tam ortasındadır. Dîdârın o şehrin kenarında görülmesi, yaratılan tüm varlıkların kendi dîdârlarını (sevgili) gördüklerini veya göreceklerini ifade etmektedir.
kendiliğin işlevleri ilişki kurma özdeşim, tanımlama bütünleştirme öznellik, biriciklik istem oluşturma savunma eylem gerçekleştirme durumu kalıcı özelliğe dönüştürme (wilber, 1999)
kendiliğin nöral temeli
kendiliğin nöral temeli doğum öncesi başlayan ve sonrasında da geniş ölçüde süren sinaptogenezis ve korteksin minikolon örgütlenmesi kendiliğin hücre ve bağlantılar düzeyindeki temeli olarak düşünülebilir
sosyal uyaranlarla ilişkili özellikleri seçer oksipitotemporal loplarda erken görsel süreçler amigdala sosyal uyaranlarla ilişkili özellikleri seçer ve ilişkilendirir STS, FFA (göz ve yüz bilgileri) frontal bölgeler yönetsel kontrol (OBF, VMPFC) duygu döngüsü (hipotalamus, ACC) bellek yapıları (hipokampus) algı süreci için duyusal ve bağlantı korteksi algı ve farklı bilişsel işlevler arasındaki ilişkiler için amigdala, prefrontal korteks, sağ somatosensoriyel korteks, singulat korteks davranışı düzenlemek için hipotalamus, beyin sapı çekirdekleri, bazal gangliyonlar, motor korteks (Gallese et al 2004)
sosyalleşen beyin beynin arka bölgeleri kendimizi algılamamızı, ötekini anlamamızı ve onun niyetini çözümlememizi sağlar beynin ön bölgeleri “yanıt”larımızın oluşturulmasını sağlar, bireye özerklik duygusunu verecek eylemi başlatan, yürüten ve sürdüren “olma” halini gerçekleştirir
panksepp’in (2003) kendilik modeli bebek karmaşık dünyaya araştırıcı gözle bakmaya başladığında doğuştan sahip olduğu temel duyguları organizmanın içgüdüsel-duygusal etkinliklerine kendilik referanslı değer çerçevesi sunar bu çerçevede “duygu işleme sistemi” aracılığı ile çevrenin ödül ve değer sistemi ile tanışır ve giderek sosyal bir varlık olur
panksepp’in (2003) kendilik modeli kendiliğin temsilcisini oluşturan temel bilinçlilik yapıları beynin sentromedialinde yoğunlaşmıştır anterior singulat insular ve frontal korteks medial diensefalik ve mezensefalik yapılar, özellikle periakuaduktal gri madde (PAG)
panksepp’in (2003) kendilik modeli “I”ness “Me”ness “Mine”ness
panksepp’in kendilik modeli “I”ness örtük olarak mevcut homeostatik yapı beyinsapı RAS Qualia; id varoluşsal ben duyumu hemen bütün yaşantının içinde örtük olarak yer alır tekrarlanan affektif yaşantılardır birinci şahıs perspektifini oluşturur
panksepp’in kendilik modeli “Me”ness yüksek duyusal korteks parietal, oksipital, temporal bölgelerde yer alan somatotopik beden haritası İpseity; ego tek ve bütün oluşla ilgili benlik duyumunu sağlar öznellik reflektif kendini tanıma ikinci şahıs perspektifi ikinci sıra düşünceler söz öncesi ifadeler
panksepp’in kendilik modeli “Mine”ness yüksek yönetici motor korteks frontal loblar superego “benim”lik duyumu aktif olarak sahip olunan dünya algısı dünya üzerindeki varoluşun benmerkezli tanımı kültürel dinamiklerle oluşturulur dil, semboller üçüncü şahıs perspektifi
kendiliğin yapılanması
kendiliğin yapılanması doğum öncesinden başlayıp, ölüme kadar devam eden, bedenin çevreyle etkileşimi ile gerçekleşen operasyonel bir süreç
kendilik nörobilişsel süreçlerle paralel olarak gelişir nöronlar arası aktivite, 2-5. aylarda intrauterin uyaranlardan etkilenerek şekillenmeye başlar
kendiliğin yapılanması fetus duyumları ve hareketleri aracılığı ile kendini tanımaya başlar
kendiliğin yapılanması bebek bedeni aracılığı ile haberdar olduğu duyusal bilgileri ve deneyimlediği dünyayı organize etmeye çalışır dış dünya ile ilk ilişkisi bakış ve temas aracılığıyla gerçekleşir bebeğin ilgisi öncelikle diğer yüzlere yönelir (johnson & morton, 1991)
yüz algısının gelişimi 9. dakika çevresindeki uyaranlar içinde yüz uyaranına yönelir 36. saat yüz ifadelerini taklit eder 1-3. ay ebeveynini tanır
kendiliğin yapılanması yüz yüze / göz göze etkileşimle anne ile duygusal paylaşım gerçekleşir beynin diğer beyinlerle iletişim kurma kapasitesi kendilik duygusunun gelişimine hizmet eder
kendiliğin yapılanması bebek/anne arasındaki sözel olmayan iletişimle oluşan duygusal rezonans bağlanma ilişkisine temel oluşturur bu bağlanma yaşantısı, bebeğin beyninde, özellikle sağ orbitofrontal korteksinde sinaptik bağlantıların artışına neden olarak beynin yapılanmasını yönetir
kendiliğin yapılanması bebek-anne ilişkisinin yapılandırdığı bu ilişki kalıbı(schore 1997) bireyin kendilik sisteminin oluşumunu ve yaşam boyu tüm duygusal ilişkilerini etkiler bebek, annenin olgun duygusal süreçleri aracılığı ile duygularını düzenlemeyi ve sözel olmayan etkileşimde kullanacağı sosyal referansları öğrenir
kendiliğin yapılanması 2/3. -7/9. aylar duyumsallık, etkinlik, bütünlük, süreklilik ve duygulanım gibi temel bileşenler aracılığı ile “şimdi ve burada”yı deneyimlemeye başlar
kendiliğin yapılanması 7/9. -18. aylar annesi ile arasındaki yansıtmalı diyaloglar aracılığı ile duygusal durumunu düzenlemeyi öğrenir annesinden farklı bir varlık olduğunun ayırdına varır ve olaylar üzerindeki etkinliğini fark eder bu ona ikili ilişkilerde canlılık, otantisite ve rezonans duygusu geliştirmesini sağlar (siegel 2001)
kendiliğin yapılanması bebek bu dönemde sorun çözme yetilerini, kişilerarası ilişkilerini biçimlendirecek sözel olmayan anı izlerini inşa eder Bu anı izleri, tekrarlayan yaşantılarla bazı ipuçlarına karşı belirli tepkiler geliştirmeyi sağlar ilk yılın sonunda sözel olmayan bu anı izleriyle (örtük bellek süreçleri) zihin modelleri ve şemaları şekillenir
kendiliğin yapılanması ayna nöronların bazal gangliyonlarla bağlantıları sayesinde ödül mekanizmaları işler hale gelir, bunun aracılığı ile değerler sistemi gelişir bir başkasına dikkati yöneltme, bakışlarıyla onu izleme, gösterilen bir işlevin anlaşılması, diğerlerinin davranışlarını taklit etme aracılığı ile sosyalleşme süreci hız kazanır
kendiliğin yapılanması 2. yaştan sonra dil ve açık belleğin (explicit) gelişimi ile anlamlar dünyasına adım atar otobiyografik bilgilerin kaydı ile öyküsel kendilik filizlenmeye başlar
öyküsel kendilik öyküsünde, yaşadığı her olayı niyet ve arzu çekirdeği etrafında biçimlendirir ve bir benlik etrafında az çok tutarlı bir şemaya yerleştirir
kendiliğin yapılanması duyguları tanımlamaya ve duyguların nedenlerini anlamaya başlar ve “sözcükler”le düşünme başlar
kendiliğin yapılanması 4. yaş zihindeki temsiller aracılığı ile gerçek dünyadaki davranışlar belirlenir (wellman 1993) duyusal yaşantılar kullanılarak kendisinin ve başkalarının “nasıl bilebildikleri”ne açıklama getirilir (theory of mind) insanların farklı bakış açılarına sahip olabileceği farkedilir
kendiliğin yapılanması 5. yaş yaşantıdan çok gözleme dayanılarak yeni davranışlar üretilmeye başlanır soyutlama ve yeniden yapılandırma yetileri gelişir davranışın forma uygun olması yanısıra amaca yönelik olması da öğrenilir
kendiliğin yapılanması 6-7. yaşlar hata ile yalanı / gerçek ile espri ve şakayı birbirinden ayırt etmeye başlar arkadaşlarının bakış açılarından olayı değerlendirmeyi öğrenir bu iletişim becerisini güçlendirir
kendiliğin yapılanması yaşam döngüsünün her aşamasında kendilik hem nörobiyolojik, hem de psikososyal süreçlerin etkisi altında yeniden, yeniden şekillenir örn; ergenlik döneminde prefrontal korteksteki belirgin budanma ve sosyal rollerdeki değişim kendiliğe damgasını vurur
nâgihân ol şâra vardım ol şârı yapılır gördüm ben dahi bile yapıldım taş u toprak arasında