VI. SÜRELERİN KESİLMESİ KONUSU; SABRİ YAĞIZ ID: 050111102 İDARİ YARGIDA SÜRELER VI. SÜRELERİN KESİLMESİ KONUSU; SABRİ YAĞIZ ID: 050111102
SÜRELERİN KESİLMESİ NEDİR; İlk davanın açılmasından sonra, ilk dava süresiyle ilgilendirilmeden yeni bir dava açma imkanının tanınmasına, sürelerin kesilmesi denir.
GÖREVLİ OLMAYAN YARGI YERLERİNE BAŞVURMA; Danıştay’ın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, Adli ve askeri yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasında reddi halinde, Bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren 30 gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir.
DOĞRUDAN DOĞRUYA TAM YARGI DAVASI AÇILMASI; İDARE MAHKEMESİNE KARŞI AÇILACAK DAVALARDA, DAVACILARIN KULLANABİLECEĞİ 3 SEÇENEK; DOĞRUDAN DOĞRUYA TAM YARGI DAVASI AÇILMASI; Davacı, iptal davası yoluna başvurmadan yalnızca tam yargı davası ile uğradığı zararın tazminini isteyebilir. Zararı doğuran idari işlemin tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde tam yargı davası açılır, İPTAL VE TAM YARGI DAVALARININ BİRLİKTE AÇILMASI;
İPTAL DAVASI AÇILDIKTAN SONRA TAM YARGI DAVASI AÇILMASI; Önce, iptal davası karara bağlandıktan sonra, ilgili kişi, aynı işlem nedeniyle uğradığı zararın tazmini için tam yargı davası açabilir, Burada, açılan iptal davası reddedilse dahi, ilgililer, tam yargı davası açabilirler. Eğer iptal davası, süresi geçirildikten sonra açılmışsa, daha sonra açılan tam yargı davası da süre yönünden reddedilir,
ÖZEL BİR DURUM OLARAK; Eğer idari işlem, özel bir süreye tabi bir işlem ise ve iptal davası bu özel süreden sonra, ancak tam yargı davasının süresi geçirilmeden açılmışsa, bu durumda, iptale ilişkin kısım süre yönünden reddedilirken, tazminat istemine ilişkin tam yargı davası ise süresi içinde açıldığı için kabul edilebilir ve esastan incelenir, BU DURUMA BİR ÖRNEK ??
ÖNEMLİ BİR NOKTA; Kişiler, tam yargı davasını, iptal davası devam ederken her aşamada açabilirler, YANİ; iptal davasının sonuçlanmasını yada kesinleşmesini beklemek zorunda değildirler.
2011 YILINDAKİ 659 SAYILI KHK; 659 sayılı KHK ile, idari yargılamada SULH yolu kabul edilmiştir, Yani, idari işlemler dolayısı ile haklarının ihlal edildiğini iddia edenler, ilgili idareye başvururarak, uğramış oldukları zararın SULH yoluyla giderilmesini dava açma süresi içinde isteyebilirler. Burada, SULH istemine ilişkin başvuru, işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurur ve başvuru sonuçlanmadan dava açılamaz.
İdareye yapılan SULH başvurularının, 60 gün içinde sonuçlandırılması zorunludur, SULH başvurusu, 60 gün içinde sonuçlandırılmamışsa istek reddedilmiş olur, Sulh konusunun, belli bir konuyu ve somut bir talebi içermesi gerekir, içermiyorsa idari makam tarafından bu reddedilir, Eğer Sulh başvurusu idare tarafından kabul edilirse, hazırlanan sulh tutanağının imzalanması için, başvuru yapana 15 günlük süre verilir,
SULH BAŞVURSUNA İDARENİN CEVABI; İstemi kabul ve sulh olma, İstemi ve sulh başvurusunu ret, İdarenin susması, Idare sulh başvurusuna 60 gün içinde sonuçlandırmazsa, bu istem, zımnen reddedilmiş sayılır, Dolayısı ile bu süre sonunda ilgili kişi tam yargı davası açabilir,
ÖNEMLİ BİR NOKTA; Salt idari eylem nedeni ile hakkı ihlal edilen kişi, idareye başvuru yapmadan, doğrudan doğruya tam yargı davası açması İDARİ MERCİ TECAVÜZÜNÜ oluşturur.
SALT İDARİ EYLEMDEN DOĞAN TAM YARGI DAVALARI; İDARİ İŞLEMDEN DOĞAN TAM YARGI DAVALARI İLE SALT İDARİ EYLEMDEN DOĞAN TAM YARGI DAVALARI BİRBİRİNDEN FARKLIDIR; SALT İDARİ EYLEMDEN DOĞAN TAM YARGI DAVALARI; İYUK madde 13 uygulanır, Yani, dava açılmadan önce, süresi içinde ilgili idareye başvuru yapılması gerekir. Tam yargı davası açmadan önce, bir ve beş yıllık süre zarfı içinde, idareye başvurmak gereklidir ve bu zorunludur, İDARİ İŞLEMDEN DOĞAN TAM YARGI DAVALARI; İYUK madde 12 uygulanır, Yani, idareye karşı; sadece tam yargı davası, veya hem iptal hemde tam yargı davası, veya önce iptal davası ve bundan sonra alınancak neticeye göre tam yargı davasının açılıp açılmaması kararlaştırılabilir.
İDARİ YARGIDA ÖZEL DURUMLAR; İdari yargılamada, yemin’e başvurulamaz ve tanık dinlenmez, İdari yargıda dava açmadan önce, kanıtların tespiti için ancak adli yargı mercilerine başvuru yapılır, Kanıt tespiti bir dilekçe ile istenir, dilekçeyi alan yargı yeri bu istemi kabul veya rededebilir ve bu kararlara karşı, kanun yoluna başvuru yapılamaz,
YARGI YERİNİN BELİRLENMESİ; Uyuşmazlık, aynı yargı çevresindeki mahkeme veya mahkemeler arasında çıkmış ise, o uyuşmazlık, o yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine gönderilir, Diğer sair hallerde, uyuşmazlık Danıştay’a gönderilir, Bu durumda Danıştay ve bölge idare mahkemelerinin vereceği kararlar kesindir.
BAĞLANTILI DAVALAR; Tanım; Aynı maddi veya hukuki nedenden doğan yada biri hakkında verilecek hüküm, diğerini etkileyecek nitelikte olan davalara bağlantılı dava denir.
BAĞLANTILI DAVALARIN ŞARTLARI; Davaların maddi veya hukuki nedenlerinin aynı olması gerekli, Davalardan birinin çözümünün, diğerinin sonucuna bağlı olması gerekir, Davaların tümünün idari yargı organlarının görev alanına girmesi gereklidir, Yalnızca ilk derece mahkemeler arasındaki davalar birleştirilebilir, Aynı zamanda dosyalar hakkında henuz karar verilmemiş olması gereklidir,
BAĞLANTILI DAVALAR; Bağlantılı davaların varlığına, taraflardan birinin isteği üzerine veya doğrudan doğruya mahkemece karar verilir, Eğer bağlantılı davalar, değişik bölge idare mahkemesinin yargı çevrelerindeki mahkemelerde bulunuyor ise, dosyalar Danıştay’a gönderilir, Bağlantılı davalar eğer, aynı yargı yerinde görülüyorsa, o yargı yeri, bağlantı kararını verir,
BAĞLANTILI DAVALAR; Bağlantı istemi, ilk derece yargı yerince kabul edilmez ise, bu red kararına karşı itiraz, tebliğ tarhini izleyen 15 gün içinde; Aynı yargı çevresindeki mahkemeler için o yer bölge idare mahkemesine, Farklı yargı çevresindeki mahkemeler için Danıştay’a başvuruda bulunabilir,
ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN İDARİ DAVALARDA YER ALMASI; Üçüncü kişiler, hukuksal yararlarını korumak amacıyla taraf olmadığı bir davanın, taraflarından birinin yanında kendi isteğiyle yer alabilir, Buna davaya katılma = müdahale denir, Bu şekilde davaya katılanın, kendisine ait bir takip yetkisi yoktur, yanında katıldığı tarafa ait takip yetkisini kullanır.
ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN İDARİ DAVALARDA YER ALMASININ ŞARTLARI; Görülmekte olan bir dava olacak, Tahkikat sona ermemiş olacak, Davaya katılan kişinin, davanın tarafı olmaması gerekir, Katılan kişi, taraf ve dava ehliyetine sahip olmalıdır, Katılanın, davaya katılmasında hukuksal yararı bulunmalıdır, Katılan Türkiye’de mutad meskeni olmayan Türk vatandaşı ise bir teminat göstermesi gerekir,
İDARİ DAVAYA KATILMADA USUL; Dava katılacak olan üçüncü kişi, bir dilekçe ile mahkemeye başvurarak, davaya katılma isteminde bulunabilir, Bu dilekçede, ilgili kişi, davaya katılma nedenini ve bunun dayanaklarını belirtmesi gerekir, Bu katılma dilekçesi, davanın taraflarına tebliğ edilir,
İDARİ DAVAYA KATILAN HAKKINDA BAZI ÖNEMLİ BİLGİLER; İdari davada, davaya katılan üçüncü kişi, davada taraf değildir, Katılan, katıldığı tarafın yardımcısıdır, ve onunla birlikte hareket eder, İdari davaya katılan üçüncü kişi, verilen kararı tek başına yasa yoluna götüremez, böyle bir hakkı yoktur, Katılan kişi, davaya katıldığı asıl tarafın işlemleri ile çelişen bir tutum içinde olmamalıdır, Örneğin; Asıl taraf yargıcı reddetmemiş ise katılan da yargıcı reddedemez, Asıl taraf, katılanın yaptığı işlemi geçersiz kılabilir, Dolayısı ile, idari davaya katılan üçüncü kişi, asıl tarafın yararına aykırı işlemler yapamaz, Aynı zamanda, davaya katılan kişi, karşı tarafla sulh olamaz, davadan feragat edemez, davayı kabul edemez,
DAVANIN DUYURULMASI; Dersdest edilmekte olan bir davada, rücu olasılığı bulunan durumlarda, taraflardan birinin, üçüncü bir kişinin davaya katılmasını talep etmek suretiyle, kendisine yardım etmesini istemesine davanın ihbar edilmesi, duyurulması denir. Dava ihbarının Şartları; Derdest edilen bir dava olacak, Tahkikat sonuçlanıncaya kadar davanın ihbarı mümkün olacak, Ihbar yapılacak kişi, davanın tarafı olmayan bir olacak, Rücu hakkı – İhbarı eden tarafın, davasında haksız çıması durumunda, ya kendisinin 3. kişiye yada 3. kişinin kendisine rücu hakkı bulunmalıdır,
DAVANIN DUYURULMASINDA USUL; İdari yargıda, davanın ihbarı yargıç tarafından re’sen yapılır, Ihbar yazılı olarak yapılır, Davanın hangi aşamada olduğu ve ihbar nedeni gerekçeleriyle birlikte, bu yazılı dilekçe ile belirtilmelidir, Bir kimseye, ihbar yapılması, onun hakkında dava açıldığını göstermez, Kendisine ihbarda bulunulan kişi, ilgili davada, mutlaka ihbar eden tarafın yanında bulunacak diye bir durum söz konusu değildir,
DAVAYA SON VEREN TARAF İŞLEMLERİ; Feragat – bu davacı tarafından yapılır, Kısmi feragat – yanlızca feragat edilen kısım için dava sona erer, ancak diğer kısım için davaya devam edilmiş olunur, Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar, her zaman yapılabilir, Feragat davaya son veren bir taraf işlemidir,
DAVAYA SON VEREN TARAF İŞLEMLERİ; Kabul; Davalının, davacının iddialarına karşı, kısmen veya tamamen davacının haklı olduğu yönünde yaptığı tek taraflı açıklamadır,
BAZI ÖNEMLİ NOKTALAR; İdari yargı mercilerinin görev alanına giren uyuşmazlıkların çözümünde, İdari Yargılama Usulu Kanununda hüküm bulunmayan durumlarda, Hukuk Mahkemeleri Kanununun hükümleri uygulanır, Vergi uyuşmazlıklarında Vergi Usul Kanununun hükümleri uygulanır,