DR. TİMUR KOCA BÖLGE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RADYOTERAPİ MERKEZİ TOMOTERAPİ HI-ART DR. TİMUR KOCA BÖLGE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RADYOTERAPİ MERKEZİ
ÖZELLİK ? Dünyada yaklaşık 200 TOMOTERAPİ cihazı mevcut. Yaklaşık yarısı Hi-ART TÜRKİYE’de 7 tane. Bir tanesi hastanemizde ! % 98,5 up-time ile çalışıyor Cihazın kendisi de tomografi çekebiliyor ve görüntüleri süperpoze edebiliyor 51 açıdan (Her 7 derecede bir), kesitsel olarak (kesitin kalınlığı isteğe bağlı), helezonik ışın verebiliyor
Tomoterapi Hi-Art tedavi cihazı, tedavi edilecek vücut volümünün tedavi başlangıcında çekilen tomografi görüntülerinde tümör volümünün, tümör eklerinin (ilgili alan lenfatikleri, tümöre ait uzanımlar), radyoduyarlılığı (radiosensitivity) farklı olan doku ve organların her tomografi kesitinde tek ve ayrı konturlanması sonucunda elde edilen 3 boyutlu DRR (dijital rekonstrüktif radyogram)’ ların planlama sisteminde değerlendirilmesi, uygun dozların seçilmesi ve görüntülerin tedavi cihazına aktarılması yoluyla uygulanan bir eksternal radyoterapi şeklidir.
NASIL ÇALIŞIR ? Sistem bir lineer hızlandırıcıyı (akseleratör), helikal olarak vücut çevresinde çevirerek tedavi aşamasını gerçekleştirmektedir. Her hastanın, günlük tedavilerine girerken yeniden mv tomografileri tomoterapi cihazının kendi bünyesindeki tomografi ile çekilerek, tedavi alanlarında olabilecek kayma ve sapmalar, günlük olarak düzeltildikten sonra hasta tedaviye kabul edilmektedir. Hastaya verilecek ışın dozlarının şiddeti ayarlanabilmekte olduğundan ve her gün yeni görüntülerin planlanan tedavi volümü ile karşılaştırılması nedeniyle Tomoterapi cihazımız, görüntü eşliğinde doz şiddeti ayarlı radyoterapi yapabilmektedir ( Image Guided Intensity Modulated Radiotherapy: IGIMRT). Ayrıca, Adaptif Tomoterapi olarak adlandırılan, günlük olarak hastanın tedavi edilecek volümüne MVCT ( Megavoltaj CT ) çekilip, her bir kritik organ ve PTV’lerin (planning target volume: planlanan hedef tedavi volümü) günlük olarak kontrol edilip, planlama sisteminde gerekli değişikliklerin yapılması esasına dayalı tedavi de, yapılabilmektedir.
IG-IMRT (görüntü klavuzluğunda yapılan doz şiddeti ayarlı radyoterapi) teknikleri, sadece 10 yıldan biraz fazla zamandır dünya üzerinde uygulanmakta olup, external radyoterapiye ait komplikasyon ve toksisiteleri oldukça azaltmıştır. Eski radyoterapi tekniklerine bağlı görülen toksisitelerin azaltılmış olması, ilaçlara yapılan harcamaları da azaltmıştır. Kanser tedavisinde radyoterapinin yer aldığı literatürler artık yavaş yavaş değişmektedir. Artık dünyanın gelişmiş ülkelerinde diğer tedavi cihazları, yerlerini bu yeni teknolojiye sahip cihazlara bırakmışlardır. Eski cihazlar olan, yüzeyel x-ray tedavi cihazları, Co-60 cihazları, IMRT yapamayan, aparatları olmayan lineer akseleratörler sadece palyatif tedavilerde yer almaktadırlar.
HASTA ALIMI İlgili cihazımız ile hastanın tedaviye alınmasında 5 ana basamak bulunmaktadır; Konturlama için set-up ve CT çekimi, konturlama bilgisayarına gönderimi ve orada hastanın tümör ve kritik organlarının konturlanması, planlama sistemine verilerin aktarılarak planlamada tek tek tüm kritik organların, tümör ve eklerinin doz dağılımlarına karar verilmesi, tedavi ışınının verilmesinin kalitesinin belirlenmesi, hastaya tedaviye giriş için set-up yapılması (tedaviye giriş için ön hazırlık). Bu basamakların her biri oldukça zaman alıcı ve sürekli ölçüm gerektiren işlemlerdir.
ÖNERİLER NELERDİR ? 1- Radyoterapi, özellikle IG-IMRT olarak tabir edilen görüntü klavuzluğunda yapılan doz şiddeti ayarlı radyoterapi, çoğu tümörlerin tedavisinde cerrahinin en iyi alternatifidir. Pre-op ve Post-op tamalayıcısıdır (Neoadjuvan ve adjuvan olarak).
2- Uygulanacak cerrahi halen altın standart olarak yerini korusa da, özellikle medikal inoperabl, uygulanacak cerrahiyi kabul etmeyen, cerrahinin kozmetik ve nöral komplikasyonlarını kabul etmeyen hastalarda, ilgili hastanın tedavisi için radyoterapi alternatifinin olduğu akılda tutulmalıdır. Hasta operasyonu ret ettiği için evine değil radyoterapi merkezine yönlendirilmelidir. Diğer yandan, operasyon sonrası operasyonda görülemeyen veya cerrahi çıkarımı yerleşim yeri nedeniyle mümkün olamayan tümör ve eklerine ait mikroskobik yayılımların ortadan kaldırılmasında en iyi yöntem olduğu unutulmamalıdır.
3- Özellikle T1, T2 baş-boyun tümörlerinde, cilt tümörlerinde, prostat karsinomlarında, medikal ve/veya psikososyal sebeplerle ve/veya yerleşim yerleri nedeniyle opere edilemeyen hemen tüm tümörlerde radyoterapi, cerrahinin en iyi alternatifidir. 4- Safra kesesi, kolon tümörleri dışında tüm gastrointestinal yerleşimli tümörlerde pre-op veya post-op external radyoterapi, tümörün evresine de bağlı olmakla birlikte genellikle gerekli olmaktadır. Bahsedilen tümörlerin radyoterapisinde kozmetik ve nörolojik sonuçlar mükemmeldir. Cerrahiye ait olabilecek tüm komplikasyonlar ortadan kalkmış olup, kritik organların tolerans dozları aşılmadığından radyoterapiye ait komplikasyon oranları yok denecek kadar azalmıştır.
YORUM External radyoterapi kanser tedavisinde hemen hemen 100 yıla yakın bir zamandır kullanılagelmektedir. Kanserli hastanın tedavisinde, tüm hastalar dikkate alındığında tedavisinin bir bölümünde external radyoterapi gereken hasta oranı yaklaşık % 85-90 civarındadır. Tüm bu hastalarda küratif amaçla yapılması gereken radyoterapi oranı ise %50-60 civarındadır.
TORASİK ORGANLARIN KONTURLANMASI
KENDİ VAKALARIMIZDAN BİR ÖRNEK EPİDERMODİSPLASİA VERRUSİFORMİS VAKASI Hasta: N. T.
PALYATİF RADYOTERAPİ İLE İLGİLİ SIKÇA YAPILAN HATA
Palyatif External Radyoterapi Alacak da Ne Olacak ? Daha kaliteli yaşam sağlanacak. Nasıl ? Ağrı azalacak Analjezik ihtiyacı azalacak Kanama duracak Basıya bağlı semptomlar ortadan kalkacak Pasaj sağlanabilecek Kırık gelişimi önlenebilecek Yaşam süresi uzayacak (kaliteli yaşam) Bakım kolaylaşacak