EDEBİYAT.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
SELİM İLERİ.
Advertisements

Hayatı Eserleri Ödülleri
1) Gazetelerin ya da dergilerin belli sütunlarında gündelik konuları bir görüş ve düşünceye bağlayarak yorumlayan yazlılardır. Bu türde, yazar ele aldığı.
TANZİMAT DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
CUMHURİYET DÖNEMİNDE ŞİİR
CUMHURİYET DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER
CUMHURİYET DÖNEMİ ŞAİR TOPLULUKLARI
Öykü ( Hikaye ).
Hayatı Edebiyat Yaşamı Eserleri Ödülleri
ATATÜRK VE MÜZİK Atatürk insan hayatında müziğin çok önemli bir yeri olduğuna inanıyordu. 14 Ekim 1925'te İzmir Kız Öğretmen Okulu'nu ziyaretlerinde öğrencilerin.
BATI EDEBİYATINDA EDEBİ AKIMLAR
TOPLUMCU GERÇEKÇİLİK (Sosyal Realizm)
GARİP AKIMI (I. YENİ).
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATINDA ŞİİR
ÖZELİKLERİ VE TEMSİLCİLERİ
II. YENİ ŞİİRİ ESER – YAZAR ÇALIŞMASI.
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER
CUMHURİYET DEVRİ TÜRK SANATI
Cumhurİyet dönemİ EdebİyatI.
Cahit Sıtkı Tarancı.
GARİP DIŞINDA YENİLİĞİ SÜRDÜREN ŞİİR
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
EDİP CANSEVER.
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU VE YABAN
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI.
İSLAMİYET  ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI (GEÇİŞ DÖNEMİ EDEBİYATI ) ( yy)
OTUZ BEŞ YAŞ ŞAİRİ ( ).
FETHİYE MEHMET ERDOĞAN ANADOLU LİSESİ MÜCAHİD SERÇEK TÜRK ED. ÖĞRT.
SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİR ( )
Cumhuriyet Döneminde Halk Şiiri
ORHAN VELİ KANIK MEHMET ALİ SEL.
Hazırlayan Leyla DENİZ. Dilde biri nazım diğeri nesir olmak üzere iki anlatım biçimi vardır. Nazım, ölçülü ve uyaklı anlatım biçimidir. Manzume: Ölçü.
1980 Sonrası Şiir - Bu dönem de şiir ideoloji ve düşünceyi yayma aracı olmaktan çıkmıştır. - Şiir araç değil amaç olmuş ve esas konusunun birey olduğuna.
SELÇUK TÜREYEN SELÇUK TÜREYEN DERİNCE 19 MAYIS ANADOLU LİSESİ UZMAN TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI ÖĞRETMENİ.
Garip Akımı Birinci Yeniciler
Mehmet ÖZ / Türk Dili ve Edebiyatı Öğreetmeni
Servet-İ fünun edebİyatI
Cumhuriyet Dönemi Roman ve Hikâye -Bu dönemde roman ve hikaye cumhuriyet düşüncesi etrafında biçimlenmiştir. -O dönemdeki sosyal ve siyasi ortamı yansıtır.
Garipçiler (1. Yeniçiler) Geleneksel şiir anlayışına tepki olarak doğdu Garip atıl kitapta görüşlerini ortaya koymuştur Şiirde her kurala karşı çıkmışlardır.
CUMHURİYET DÖNEMİ HALK ŞİİRİ
1 2. YENİ HAREKETİ 1940 Sonrası Şiiri LÜTFİ BAŞDAŞ 12/D 1789 İSMAİL MALAZGİRTLİ 12/D 1694.
GARİPÇİLER(GARİP AKIMI)
ERBAA SINAV DERGİSİ DERSHANESİ. 1. SORU İstanbullu Hoca olarak da anılan Reşit Efendi hangi romanın kahramanıdır?
Ahmet Kutsi Tecer.
Aruzu ustaca kullandığı , ulusal duyguları ön plana çıkardığı vatan millet konuları şiirleri ile ün yapmıştır. Milli Edebiyat akımının ilkelerini benimseyen.
Selanik’te yaşadığı yıllarda şiire başlamış, sonraları Agah Kemal takma adıyla Servet-i Fünun’u destekleyen yazılar kaleme almıştır. Sonraki yıllarda.
Konu : DÜZYAZI TÜRLERİNDEN MASAL – ANI – HİKAYE - ROMAN
EDİP CANSEVER.
TANZİMAT EDEBİYATI II. DÖNEM
CUMHURİYET DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER DENEME. GENEL ÖZELLİKLER 1.Öğretici metinle bakımından Cumhuriyet döneminde büyük ilerlemeler kaydedilmiştir 2.Cumhuriyet.
Hisarcılar (HİSAR GRUBU)
SONRASI EDEBİYATI 2. YENİ HAREKETİ ‘ İkinci Yeniciler’ adı verilen akım ‘şiir için sanat’ anlayışına dayanan, sürrealizmden daha aşırı soyutlama.
( ).  1904 yılında İstanbul’da doğmuştur.  Bahriye Mektebi, İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümünde öğrenim gördü.  17 yaşında ‘’İstanbul.
ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI (d. 1904, Uşak - ö. 23 Şubat 1946, İstanbul)

CEMAL SÜREYA INCELEME Yağız Fırat BORAN 12-D.
Hazırlayan:Ayşe Ulusoy
GARİP ŞİİR. Garip Hareketi’nin etkisinin sürdüğü yıllarda şiiri onlar kadar bayağılaştırmak istemeyen, her biri kendine özgü şiir tarzını oluşturmuş aşağıdaki.
TANZİMAT EDEBİYATI’NIN OLUŞUMU
 Türkî-î basit, basit türkçe demektir. Sadece Türkçe kelimelerden oluşmuş ya da ağırlıklı olarak Türkçe kelimelerden oluşan unsurlara denir. Türkçe kelimelerle.
HÜSEYİN SUAT YALÇIN. ■Hüseyin Cahit Yalçın'ın ağabeyi. Tıbbiye'yi bitirdikten sonra (1886), bir süre Midilli ve İstanbul'da hekimlik yaptı. Uzmanlık.
EDEBİYAT PERFORMANS ÖDEVİ Adı:Ömer Soyadı:Koca No:284 Sınıf:10/H.
 Divan edebiyatı, Türklerin İslamiyet’i kabulünden sonra meydana gelen yazılı edebiyattır. Arap ve Fars edebiyatı etkisi altında gelişmiştir. Bu etki,
YAHYA KEMAL BEYATLI ( ). Selanik’te yaşadığı yıllarda şiire başlamış, sonraları Agah Kemal takma adıyla Servet-i Fünun’u destekleyen yazılar kaleme.
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Meşrutiyet (1908)'ten sonra memlekette başlayan ve o devirde "Türkçülük" adı verilen milliyet hareketi, "edebiyatta millî kaynaklara.
Ahmet Kutsi Tecer 1901 yılında Kudüs'te doğdu. İlköğrenimine Kudüs'te başladı ve Kırklareli'nde devam etti. Lise öğrenimini Kadıköy Sultanisi'nde tamamladıktan.
1980 SONRASI MİSTİK DUYARLILIK ŞİİRİ
Öykü ( Hikaye ). Gerçekleşmiş ya da gerçekleşmesi mümkün olayların kişi, zaman ve mekâna bağlı olarak farklı bir kurguyla anlatılmasına "öykü (hikâye)"
Sunum transkripti:

EDEBİYAT

Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı (1923-1940) 07005 Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı (1923-1940)

Kurtuluş Savaşı sonrası Cumhuriyet'in 07005 GENEL ÖZELLİKLER Kurtuluş Savaşı sonrası Cumhuriyet'in ilanı Türk toplumunu çağdaş bir yaşama kavuşturmuştur. Milli Edebiyatçıların başlattığı "dilde sadeleşme" 1932'de TDK'nin kuruluşuyla birlikte bilimsel niteliğe kavuşmuştur. Bu dönemde aruz ilgi görmemiş, ilk dönemde ilgi heceye olmuştur. Serbest nazmın benimsenmesiyle o da önemini yitirmiştir.

Önceleri Atatürk Devrimlerini ve genç 07005 Önceleri Atatürk Devrimlerini ve genç Cumhuriyeti işleyen şair ve yazarlar zamanla ülke sorunlarını işlemeye başlamışlardır. Yazı dili ile konuşma dili arasındaki kopukluk ortadan kalkmıştır. Çok sayıda derginin çıkması kültür ve sanata katkıda bulunmuştur.

Batı, günü gününe izlenmiştir. 1940'lı yıllar ve sonrasında eleştirel 07005 Düzyazıda; roman, öykü, tiyatro, düşünce yapıtları, dergiler önemli bir boşluğu doldurmuştur. Batı, günü gününe izlenmiştir. 1940'lı yıllar ve sonrasında eleştirel düşünme ve çok seslilik iyice belirginleşmiştir.

ÖZ ŞİİR ANLAYIŞINI SÜRDÜRENLER ÖZ ŞİİRİN ÖZELLİKLERİ Şiir dili her şeyin üzerindedir. Şiir bir biçim(form) sorunudur. Ahenk söyleyiş tarzı, ritim, kafiye ile sağlanır. Amaç iyi ve güzel şiir yazabilmektir. Dilde saflaşma, sadeleşme görülür. Şiir, soylu bir sanat olarak kabul edilir

Necip Fazıl Kısakürek (1905-1983) İlk şiirlerinde ferdi ıstırapları ve aşkı anlatmıştır. İlk şiir kitabı Örümcek Ağı’ dır. Heceyi başarıyla kullanan şairin bu yapıtını, Kaldırımlar, Ben ve Ötesi izler. Şairin Kaldırımlar şiiri kent yaşamı içerisindeki insanın bunalımlarını dile getirir. Bu şiir daha çok bireysel ve metafizik bir özellik gösterir. Şiirlerindeki sağlam yapı ve sade dille dikkati çeken şair, “madde ve ruh” problemi üzerinde durur ve insanı soyut olarak ele alır.

Yapıtları Şiir: Sonsuzluk Kervanı, Çile, Şiirlerim Hikâye: Birkaç Hikâye-Birkaç Tahlil, Ruh Burkuntularından Hikâyeler Tiyatro: Tohum, Bir Adam Yaratmak, Künye, Sabırtaşı, Para, Reis Bey, Ahşap Konak İnceleme – Monogrofi: Çerçeve, Halkadan Pırıltılar, Çöle İnen Nur

Ahmet Hamdi Tanpınar (1901-1962) 07005 Ahmet Hamdi Tanpınar (1901-1962) Şiirlerinde bir imaj ve müzik kaygısı taşıyanTanpınar’ın, hikâye ve romanlarında, başta zaman teması olmak üzere, psikolojik anları,bilinçaltını aradığı, yansıttığı görülür. Heceye yönelir; çünkü amacı, kendimize özgü sesi yakalayabilmektir. Kendi benliğimiz, yaşam deneyimimiz bu sesle dile gelmektedir

Estetiğini rüya, musiki ve bilinçaltının çatışma çevresinde kurar. 07005 Estetiğini rüya, musiki ve bilinçaltının çatışma çevresinde kurar. Şiirde kendisinin, öykü ve romanda ise kendisiyle birlikte yaşamın, öteki insanların ve başkalarına ait zamanın peşindedir. Bu nedenle de şiirin sustuğu yerde öykü ve romanları başlar. Şiir anlayışını şöyle tanımlar: “En uyanık bir gayret ve çalışma ile dilde rüya halini kurma.” Bu anlayış kuşkusuz bir biçim disiplinini gerektirmektedir.

Tanpınar, kendine özgü bir şiir, öykü ve roman dünyası kurmuştu 07005 Öykü ve romanlarında insanın iç dünyası, psikolojisi, nesneyle ilişkileri, rüya terimlerinin güdücülüğünde kimi zaman bilinçaltına yönelen bir anlatımla verilir. İnsan anlatılır; ama anlatılan insan toplumdan soyutlanmaz , tersine o, toplumsal bir çerçeve içine yerleştirilir. Tanpınar, kendine özgü bir şiir, öykü ve roman dünyası kurmuştu Romanları Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Sahnenin Dışındakiler, Mahur Beste. Abdullah Efendi'nin Rüyaları, Yaz Yağmuru (öykü); Beş Şehir (deneme); Şiirler (şiir)

Ahmet Muhip Dıranas(1908-1980) Dış âlemdeki varlıklardan edindiği izlenimi iyimser bir bakış açısından ele alan şair, şiirlerinde yeni imajlara ve yeni sözcüklere de yer vermiş; aşka ve mutluluğa duyulan özlemi, doğa olaylarının ve çevresinin kendisinde uyandırdığı izlenimleri anlatmıştır. Onun şiirlerine “iyimserlik ve hayranlık” duyguları egemendir. Ses ve biçim mükemmelliğine önem veren şair, Baudelaire’in sembolizm anlayışını Türk şiirinde başarı ile uygulamıştır. Gölgeler, O Böyle İstemezdi, Çıkmaz adlarında üç tiyatro yapıtı da olan Dıranas, şiirlerini Şiirler adı altında toplamıştır.

Ziya Osman Saba(1910-1957) Genellikle hece ölçüsüyle yazan şair, Yedi Meşaleciler içinde şiirden hiç kopmayan tek sanatçıdır. Sonraları serbest şiiri deneyen şairin öyküleri de vardır. Çocukluk özlemi, anılara düşkünlük, ev-aile sevgisi, yoksul yaşamalara karşı utanç ve acıma, Tanrı’ya kulluk, kadere boyun eğiş, küçük mutluluklarla yetinme, ölüme yakınlık, öteki dünya özlemi gibi konuları işlemiştir.

Yapıtları Şiir: Sebil ve Güvercinler, Geçen Zaman, Nefes Almak Hikâye: Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi, Değişen İstanbul

Cahit Sıtkı Tarancı (1910-1956) Otuz Beş Yaş şiiriyle ün kazanmıştır. “Garipçiler”in etkisiyle serbest şiirler de yazmıştır. Ölüm korkusu, hayatın güzelliği gibi bireysel konuları, romantik ve sembolist anlayışla ele almış, bunları akıcı bir söyleyişle dile getirmiştir. Şiirlerinde ölüm teması egemendir.

Fani bir varlık oluşunu ve ölümünü, ıstırap duyarak fakat hiçbir metafizik fikre kapılmadan ve teselli aramadan adeta çıplak bir gözle seyreder. Ölüm karşısında hayata sarılır,öleceğini bilmenin, yaşamının sona ereceğini düşünmenin verdiği acıyı dile getirir. Savaş yıllarının koşulları da bu duyguyu besler. Bir bakıma bu dönem şiirinde ölüm temi yaşama sevinci temiyle dengelenmiştir.

Romantizmden sembolizme kadar değişik akımlara açık ve biçimi gözeten, duygulu, ölüm-hayat, geçmiş-şimdi karşıtlıklarıyla beslenen kendine özgü bir şiir geliştirmiş; rahat, akıcı bir söyleyişle ölüm korkusunu ve acısını, yaşamın, sevginin güzelliğini dile getirmiştir. Biçime de önem veren şairin şiir kitapları; Ömrümde Sükût, Otuz Beş Yaş, Düşten Güzel, Sonrası’dır.

07004 YEDİ MEŞALECİLER

07004 Beş Hececiler’in gerçekçilikten uzak sanat anlayışlarında yenilik yapmak gereğini savunan Yedi Meşaleciler, 1928 yılından başlayarak birçok türde yapıt vermişler; ancak yapıtları ile hiçbir yenilik getirememişlerdir. Sanat aşkını her şeyden üstün tutan, her türlü taklitten kaçınan, olaylara gerçekçi yaklaşmak isteyen, yapıtlarında edebi sanatlara pek yer vermeyen sanatçılar, son dönem sanat akımlarının hepsinden etkilenmişlerdir.

Topluluk sanatçıları: Sabri Esat Siyavuşgil, Yaşar Nabi Nayır, Muammer Lütfi, Vasfi Mahir Kocatürk, Ziya Osman Saba, Cevdet Kudret ve Kenan Hulusi’dir. Bu topluluk dağıldıktan sonra, Yaşar Nabi Nayır, Varlık dergisini kurmuş; genç sanatçılara önderlik etmiştir.

Millî Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdürenler 07004 Millî Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdürenler Kurtuluş Savaşı’nın etkilerinin sürdüğü dönemde ortaya çıkmış, dünyadaki milliyetçilik akımından etkilenmiştir. Milliyetçi bir yapısının olması nedeniyle Türk diline büyük önem verilmiştir. Yabancı dillerin dil kuralları terk edilmiştir. Yabancı sözcükler yerine mümkün olduğunda Türkçe karşılıkları kullanılmıştır.

Hece vezni kullanılmıştır. 07004 Hece vezni kullanılmıştır. Millî konulara yer verilmiştir, millî hisler ön plândadır. Sözcükler ilk anlamlarıyla kullanılır. Şiirlerde halk arasından seçilmiş sıradan insanlar vardır. Şairler şiirlerini, Kültür Haftası, Hisar, Çınaraltı gibi dergilerde yayımlamışlardır.

Faruk Nafiz Çamlıbel İlk şiirlerin konusu genellikle aşktır. Önceleri aruz ölçüsüyle şiirler yazmış, Milli Edebiyat'ın etkisiyle heceyle yazma- ya başlamıştır. Memleket sevgisi, şiirlerinde önemli yer tutar. Anadolu'dan ve Anadolu insanından esinlenmiştir. Aşk, doğa, ölüm, özlem ve benzeri bireysel konuları şiirin dokusuna başarıyla sindirmiştir.

Beş Hececilerin içinde yer almıştır Beş Hececilerin içinde yer almıştır. "Onuncu Yıl Marşı"nın söz yazarlarından biridir. (öteki: Behçet Kemal Çağlar). YAPITLARI: Han Duvarları, Şarkın Sultanları, Gönülden Gönüle, Çoban Çeşmesi, Suda Halkalar, Bir Ömür Böyle Geçti, Akıncı Türküleri (şiir) Canavar, Akın, Özyurt, Yayla Kartalı (tiyatro): Yıldız Yağmuru (roman).

Ahmet Kutsi Tecer (1901-1967) Cumhuriyet edebiyatımızın şair ve yazarlarındandır. Faruk Nafiz Çamlıbel’in açtığı “memleketçi şiir” anlayışına katılmış, şiirlerinde Anadolu folklorundan, Halk Edebiyatı’ndan, günlük yaşantılardan, Anadolu’nun eski efsanelerinden geniş ölçüde yararlanmıştır. Şiir yanında, inceleme,araştırma ve tiyatro alanında da yapıtlar vermiştir.

Yapıtları Şiirler Köşebaşı, Bir Pazar Günü, Satılık Ev, Koçyiğit Köroğlu

07005 Kemalettin Kamu (1901-1948) Şiirlerinde yurt, savaş, gurbet, aşk temalarını, sade ve akıcı bir dille işlemiştir. “Bingöl Çobanları” ve “Gurbet” şiirleriyle tanınmıştır.

Orhan Şaik Gökyay Aruzla yazdığı ilk şiirleri Kastamonu'da yayınlanan "Açıksöz" dergisi ile Balıkesir'de kendisinin yayınladığı "Çağlayan" dergisinde çıktı,ardından hece veznine döndü. Önceleri âşık tarzına uygun, çoğunlukla ulusal konuları işleyen lirik şiirler yazdı. 1940'lardan sonra edebiyat tarihi, folklor ve halk edebiyatı araştırmalarına yöneldi. Eski metinleri inceledi, eklediği notlarla birlikte sadeleştirilmiş basımlarını hazırladı.

Kendi şiirlerini kitap olarak yayınlamadı. Yalnızca 5 şiirini İngilizce çevirileriyle birlikte Birkaç Şiir-Poems kitabında topladı. ŞİİR: Birkaç Şiir-Poems (1976) SADELEŞTİRME-DÜZENLEME: Dede Korkut (1938) Bugünkü Dille Dede Korkut Masalları (1939) Dedem Korkudun Kitabı (1973) Katip Çelebi Hayatı, Şahsiyeti, Eserleri (1957) Katip Çelebi'den Seçmeler (1938)

Zeki Ömer Defne 1940’dan başlayarak Çınaraltı, Sanat ve Edebiyat, Hareket, Ün, Şadırvan, Edebiyat Dünyası gibi dergilerde şiirleri yayınladı. 1970’lerde şiirleri daha çok Varlık dergisinde yayımladı. Anadolu’yu şiirlerinin ana teması olarak aldı. Yurt güzellemeleriyle tanındı. Güçlü bir anlatıma ve duyarlığa sahiptir. Şiir Kitapları :Denizden Çalınmış Ülke (1971) Sessiz Nehir (1985)Kardelenler (1988) Araştırma Kitabı:Dede Korkut Hikayeleri Üzerinde Edebi Sanatlar Bakımından Bir Araştırma (1994)

I. Yeni (Garip Akımı) (1940-1950)

Bazı değişikliklere karşın Milli Edebiyatın etkisi 1940’lara kadar süregelmiştir. Ancak 40’lı yıllarda elli yıldır denenmiş hece ölçüsünden, halk şiiri ve nazım birimlerinden bıkan, kuru ve söylevci yurt güzellemelerinden, soyut vatan ve millet sevgisi edebiyatından sıyrılmak isteyen yeni bir kuşak yetişmiş ve bunlar insan özgürlüğüne, yaşama hakkına, dünya güzelliklerine yönelmişlerdir.

Garip akımı bir arayışın öncülüğünü yapmıştır Garip akımı bir arayışın öncülüğünü yapmıştır. Akımın yaratıcıları Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat Horozcu’dur

Garip Akımının Özellikleri Bu topluluk, adını Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet ve Oktay Rifat’ın birlikte çıkardıkları Garip adlı yapıttan almıştır. Orhan Veli’nin bu yapıta yazdığı önsözde Garipçilerin sanat görüşü de anlatılmıştır.

Şiir, düşünce ve duyguların yansıtılmasına engel olan bütün biçim ve kurallardan kurtarılmalı; ölçü, uyak ve nazım birimi terk edilmelidir. Edebi sanatlar kullanılmamalıdır. Şairanelikten kaçınmalı, şiir günlük konuşma diliyle yazılmalıdır. Sıradan insan da şiirin konusu edilebilmelidir.

Orhan Veli Kanık (1914-1950) İlk şiirlerinde, çocukluk anılarını, yalnızlık, aşk ve özlem temalarını duyarlı bir biçimde işlemiştir. Ölçü ve uyağın çok iyi kullanıldığı, müzik öğelerinin de belirgin olduğu bu şiirler onun Türkçeyi çok iyi kullandığını göstermektedir. Orhan Veli, asıl ününü “Garip” ya da “Birinci Yeni” diye anılan şiir akımını başlatarak kazanır. Oktay Rifat ve Melih Cevdet’le birlikte çıkardığı Garip adlı şiir kitabı ve kitabın Orhan Veli tarafından yazılan önsözü, şiir dünyasında büyük yankılar uyandırır.

Şiirlerinde,ölçü kullanmamış, benzetme yapmamıştır. Şiir içine halk söyleyişleri, deyimler ve türkü parçaları serpiştirmiştir. Konularını, günlük olaylar ve sıradan kişilerden, ayrıca kendi anıları ve hayallerine dayalı duygulardan seçmiştir. Toplumun aksayan yönlerini alaycı bir biçimde eleştirmiştir. Şiirde yer alamayacağı düşünülen basit ya da kaba sözleri, okuyucuyu rahatsız etmeyecek biçimde ve ustalıkla kullanmıştır.

Şiirlerinin çoğu, okuyucuyu şaşırtarak etkileyen bir dize ile sonuçlanır. Garip (Melih Cevdet ve Oktay Rifat’la), Vazgeçemediğim, Destan Gibi, Yenisi, Karşı, Nasrettin Hoca Hikâyeleri onun başlıca yapıtlarıdır.

Oktay Rifat (1914-1988) Orhan Veli ve Melih Cevdet’le aynı yıllarda ün kazanan şair, “ Garip Akımı ”nın öncülerinden olmuş, 1960’lı yıllarda kendini yenileyerek “İkinci Yeni” doğrultusunda soyut şiirler yazmıştır.

Melih Cevdet Anday (1915-2002 ) Anday, “Garip Akımı”na öncülük etmiş ve bu yolda ilginç buluşlara dayanan nükte ve yergi ağırlıklı şiirler yazmıştır. 1954’ten sonra, toplumsal sorunlara ilgi duyan, doğa olayları karşısında düşünen, duygulanan şair, Oktay Rifat’ın aksine soyut şiire ilgi duymamıştır.

Tiyatro ve roman türünde de yapıtlar verdi. YAPITLARI: Rahatı Kaçan Ağaç, Telgrafhane, Yanyana, Kolları Bağlı Odysseaus, Sözcükler (şiir) İçeridekiler, Mikadonun Çöpleri, Müfettişler (tiyatro) Aylaklar. Gizli Emir (roman) Doğu - Batı, Konuşarak (deneme).

TOPLUMCU GERÇEKÇİLER Toplumcu gerçekçi şiir, serbest nazım özellikleri taşır. Toplumcu gerçekçi şiir, ideolojik içerikli bir şiirdir. Toplumcu gerçekçi şiir, o güne kadar görülmemiş, denenmemiş bir görsellik, karmaşık biçimli teknikler barındıran bir şiirdir. Şiirdeki paralel, simetrik akışlar ve kırılmalar Rus şair Mayakovski'den gelen yansımalardır.

Toplumcu gerçekçi edebiyat, halkçılık, köylücülük kavramları ile hümanist bir düşünce etrafında şekillenen bir edebiyattır. Toplumcu gerçekçi anlayışın ekseninde "insan, toplum ve üretim ilişkileri" vardır. Toplum için sanat anlayışı güdülür Toplumcu gerçekçi edebiyat eğitsel bir işlevle yüklüdür. Sanat her türlü dinsel ve töresel bağlardan kurtulma amaçlanmıştır. Toplumcu gerçekçi edebiyata iyimser bir bakış açısı egemendir. Toplumcu gerçekçi edebiyatta insanı belirleyen en temel öge kollektivizmdir.

Sanatçının fiziksel ve düşünsel her türlü gelişimi tarihsel bir süreç içinde gelişmiştir, anlayışındadır. Sanatçı toplumsal bir varlık, onun sanatsal ürünü de toplumsal yaratıdır, düşüncesinden yola çıkar. “Sanat toplum içindir.” anlayışı vardır. Toplumsal sorumluluk, sanatçıyı toplumsal olaylara ve çağına karşı aktif kılar,düşüncesi ana ilkelerindendir

Nazım Hikmet (1901-1963) Nazım Hikmet ilk şiirlerini hece vezniyle yazmakla birlikte, içerik bakımından hececilerden oldukça uzaktı. Bireyci şiire yönelmemiş, toplumsal içerikli şiirler yazmıştır. Hece ölçüsünün dar kalıplarıyla yetinmeyip, yeni biçim arayışlarına yönelmiştir. Hece ölçüsünün kalıplarını kırarak Türkçenin zengin ses özelliklerine büyük uyum sağlayan serbest nazma geçmiştir. (Bu değişiklikte Mayakovski'nin ve Gelecekçilik'i savunan genç Sovyet şairlerinin etkileri olmuştur.) Sanatı yalnızca aydınlara özgü etkinlikler olarak görenlerden, halkı küçümseyenlerden alabildiğine uzaklaşmıştır.

Serbest nazmın benimsenmesini kısa sürede sağlamıştır Serbest nazmın benimsenmesini kısa sürede sağlamıştır. Divan ve Halk şiiri söyleyişlerini çağdaş bir anlayış içinde eritmiştir. Düzyazı, şiir, senaryo tekniklerinin iç içe kullanıldığı Memleketimden İnsan Manzaraları, bütünüyle şiir, roman, öykü, oyun, senaryo, destan denilemeyen yeni bir türün habercisi olmuştur. Cezaevi yıllarında en yüksek noktasına ulaşan, birbirinden güzel şiirler yazmıştır. Romanlar, oyunlar da yazmıştır. Ayrıca çeşitli konularda çok sayıda makalesi, eleştiri yazıları da vardır.

Yapıtları: Kuvayi Milliye Destanı Güneşi İçenlerin Türküsü Memleketimden İnsan Manzaraları Son Şiirler(şiir) Kan Konuşmaz ,Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim (roman) Demokles’in Kılıcı (oyun)

Sabahattin Ali Anadolu’nun köy – kasaba hayatından aldığı acıklı konuları gerçekçi bir yöntemle işlemiştir. Değirmen, Kağnı, Kuyucaklı Yusuf, Kürk Mantolu Madonna önemli yapıtlarıdır.

Ceyhun Atuf Kansu (1919-1978) Toplumsal gerçekçi bir anlayışla ülke sorunlarına eğilmiş; Halk şiiri kaynağından yararlanarak halkçılık, ulusçuluk düşüncesiyle ve hece ölçüsüyle şiirler yazmıştır. Bir Çocuk Bahçesinde, Yanık Hava, Haziran Defteri gibi şiir kitapları yanında Cumhuriyet Ağacı, Atatürkçü Olmak, Köy Öğretmenine Mektuplar adlı deneme kitapları vardır.

Şükran Kurdakul (1927-…) İlk şiirleri geleneksel sonrakiler toplumsaldır. Tarihi çalışmaları da vardır. Tomurcuk, Ölümsüzlerle, Bir Yürekten Bir Yaşamdan,şiir; Tanıdığım Biri, Kurtuluştan Sonra, öykü kitaplarıdır.

Ataol Behramoğlu (1942-…) Toplumcu gerçekçi ilkeleri benimsemiştir. Çeviriler de yapmıştır. Bir Gün Mutlaka, Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var, Aşk İki Kişiliktir...

İkinci Yeni (1950 Sonrası)

1950’den sonra gelişen bir şiir akımının adıdır 1950’den sonra gelişen bir şiir akımının adıdır. Orhan Veli ve arkadaşlarının şiir anlayışına tepki olarak ortaya çıkar. Kısaca özetlemek gerekirse, İkinci Yeni, Garip’in tam tersi bir noktadan yola çıkar.

Değişik imgeler, çağrışımlar ve soyutlamalarla yeni bir söyleyişin amaçlandığı akımın öncüleri arasında Cemal Süreya, Edip Cansever, Turgut Uyar, İlhan Berk ve Oktay Rifat sayılabilir.

İkinci Yenilerin Özellikleri: Söyleyişteki rahatlığın yerine, şiir dilini zorlamayı tercih ederler. Anlaşılırlık yerine anlamca kapalılığı, somuta karşılık soyutlamayı getirirler. Şiirde biçim güzelliği ararlar. Büyük harf ve noktalama işaretlerini kullanmazlar. Sürrealizmin etkisinde kalmışlardır.

Cemal Süreya ( 1931-1990) Söyleyiş biçimi ile II. Yeni’nin söyleyiş karanlığını gidermiştir. İlk kitabı Üvercinka ile Yedi Tepe Şiir Armağanını kazanmıştır. Çocuklar için yazdığı dergi ve gazete yazıları da vardır. Beni Öp Sonra Doğur Beni, Güz Bitiği, Sıcak Nal şiir kitaplarıdır.

Edip Cansever (1928-1986) II. Yeni şiirinin öncülerindendir. Büyük şehirde yaşayan varlıklı insanın yaşama sevincini, mutluluklarını anlatır. İkindi Üstü, Yerçekimli Karanfil,Umutsuzlar Parkı, Kirli Ağustos şiir kitaplarıdır.

Sezai Karakoç (1933-…) Şair mistisizmden yararlanarak, çarpıcı benzetme ve sembollerle, denenmemiş, bağımsız şiirler yazmıştır. Körfez, Şahdamar, Sesler, Zamana Adanmış Sözler şiir kitaplarıdır.

İlhan Berk (1916-2008) Bir anlatı kitabı dışında yalnız şiir ve şiire ilişkin yazılar yazmıştır. Kül, İstanbul, Deniz Eskisi, Güzel Irmak şiir kitaplarıdır.

Turgut Uyar (1927-1985) II. Yenicilerdendir. Aşk , ayrılık, ölüm temalarını işlemiştir. Arz-ı Hal, Türkiyem, Tütünler Islak şiir kitaplarındandır.

Ece Ayhan (1931-2002) Karanlık çağrışımlarla örülü şiirleri, aklın sınırlarını zorlayan ve sürrealizmi anımsatan bir kurguya sahiptir. Okuru şiirlerini anlamak için çaba sarf etmeye zorlayan, toplumsal ve bireysel eleştiri içeren şiirleriyle İkinci Yeni’nin adından en çok söz ettiren şairlerindendir. “İkinci Yeni” yerine “Sivil Şiir” adını önerir.

En önemli şiirler kitapları arasında Bakışsız Bir Kedi Kara, Yort Savul, Zambaklı Padişah bulunur. Defterler, Başı Bozuk Günceler, Kolsuz Bir Hayat, Sivil Şiir gibi eserleri ise düz yazılarını içerir.

İsmet Özel (1944-…) Başlangıçta toplumcu gerçekçi bir anlayışla hareket eden şair, zamanla mistisizme yöneldi. Uzun yıllar çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı yaptı. 2005’te Türkiye Yazarlar Birliği Deneme ve Üstün Hizmet Ödülü’ nü kazandı. Ataol Behramoğlu’yla mektuplaşmaları “Genç Bir Şairden Genç Bir Şaire” adıyla kitaplaştırılır.

Yapıtları Şiirler: Geceleyin Bir Koşu Evet İsyan Celladıma Gülümserken Erbain Cinayetler Kitabı Deneme: Taşları Yemek Yasak

HİSARCILAR Hazırlıklarına, “eski şiirimizden, milli kültür ve edebiyatımızdan kopmadan yeni ve güzel şiir sergilemek, o yıllarda şiirimizi çıkmaza sokanlara ve yozlaştıranlara karşı çıkmak ve tavır almak” ilkesiyle yola çıkmışlardır.

Garipçilere tepki olarak doğmuşlardır Garipçilere tepki olarak doğmuşlardır. İlerleyen yıllarda diğer akımlara da eleştirel yaklaşmışlardır. Hisarcılar ilkelerini Hisar dergisinin kuruluşundan 17 yıl sonra açıklamışlardır. Kendilerini diğer topluluklara karşı Türk şiirini koruyan yegâne kale olarak görmüşlerdir. Radyoda Hisar Saati programında ilkelerini açıklamışlardır.

Sanatçının dili yaşayan dil olmalıdır. Sanatçı bağımsız olmalıdır. Sanat milli olmalıdır. Ulusal olmayan bir sanat evrensel değer kazanamaz. Sanattaki yenilik dünden kuvvet alan, eskiyi reddetmeyen bir yenilik anlayışı olmalıdır. Mehmet Çınarlı, Munis Faik Ozansoy, İlhan Geçer, Nevzat Yalçın, Mustafa Necati Karaer önemli temsilcilerindendir.

Nevzat Yalçın (1916-…) Hisar dergisi yazı işleri müdürlüğünü de yapmıştır. Edebiyatımızın milli olmasını kültürümüzün güvencesi olarak görür. A Sokağı, Güneş ve Adam şiir; Daha Yeni Daha Yakın, En Eski En Uzak anı kitaplarıdır.

MAVİCİLER “ Attila İlhan tarafından çıkarılan MAVİ adlı dergi etrafında gelişmiştir. Garipçilere tepki olarak ortaya çıkmışlardır. Şairane sanat anlayışının temsilcisi olmuşlardır. Şiirin basit olmayacağının, zengin benzetmeli, içli, derin olması gerektiğini savunmuşlardır.

Attila İlhan (1925 – 2005) Şair, 1940 kuşağı “toplumcu şairler” arasında değerlendirilir. İlk şiir kitabı olan Duvar’da, savaşların insanlar üzerendeki olumsuz etkilerini destansı bir dille anlatmıştır. Duvar’daki şiirleri söyleyiş bakımından, halk söyleyişi ile modern tarzın bileşimi olarak değerlendirilebilir.

07005 Sisler Bulvarı, Ben Sana Mecburum, Bela Çiçeği, Elde Var Hüzün şiir; Sokaktaki Adam, Kurtlar Sofrası, Sırtlan Payı, Yaraya Tuz Basmak roman; Abbas Yolcu gezi; Gerçekçilik Savaşı deneme; Kartallar Yüksek Uçar, Yarın Artık Bugündür senaryo türünde yazılmış eserleridir.

07005 Ahmet Oktay (1933-...) Şiirlerinde destansı bir söyleyişi kullanmıştır. Zengin bir sözcük dağarcığının olduğu şiirlerinde hemen göze çarpar. Yol Üstündeki Semender önemli şiir kitabıdır.

Coşkun Ertepınar (1914-2005) Şiirleri ölçülü ve uyaklıdır. 07005 Coşkun Ertepınar (1914-2005) Şiirleri ölçülü ve uyaklıdır. Memleket sevgisi, barış, dostluk temalarını işlemiştir. Dönülmez Zaman İçin, Tek Adam, Destan Atatürk önemli şiir kitaplarındandır.

07005 Zeki Ömer Defne (1903 - 1992) Şair, kendine özgü şiir anlayışlarıyla yeni halk şiiri arasına bir köprü kurmak eğilimindedir. Halk şiirinden ve halk ağzı söyleyişlerinden etkilenen Zeki Ömer Defne günlük olaylardan uzak bir dünyanın güzelliklerini anlatır. Bazı illerimiz için yazdığı güzellemelerde halk şiir geleneğinde kullanılan motifleri kullanmıştır.

Behçet Necatigil (1916 –1979) Önce toplumsal sorunlar altında 07005 Behçet Necatigil (1916 –1979) Önce toplumsal sorunlar altında ezilen kent insanının güçlük yaşayışını açık bir dille anlatır. 55 sonrası kapalı bir şiir anlayışına döner. Necatigil’in şiirlerinde benzetmenin çok önemli bir yeri vardır. İnsanın hayatla ve zamanla mücadelesini esas alan şair, sembollerle konuşur.

07005 Kapalı Çarşı, Çevre, Evler, Eski Toprak,Yaz Dönemi şiirlerini, Bile Yazdım düzyazılarını topladığı eserleridir. 30 kadar çevirisi, 12 radyo oyunu ve ödül alan şiirleri vardır.

Fazıl Hüsnü Dağlarca (1914 – 2008) Ünü sınırlarımızı aşan, şiirleri başka dillere çevrilen ve ödüller kazanan lirik–epik şiirleriyle tanınan bir şairdir. Her türlü şiiri denemiş, ses ve dize tekrarıyla anlatım zenginliği yaratmıştır.

Havaya Çizilen Dünya, Çocuk ve Allah, Daha, Çakırın Destanı, Taş Devri, Üç Şehitler Destanı, Toprak Ana gibi şiirlerinde, tabiat karşısında insanın şaşkınlığı ve bunalımları başlıca tema olarak işlenmiştir. Delice Böcek, Asû, Horoz onun ödül alan şiir kitaplarıdır.

Cahit Külebi (1917 – 1997) İyimser, açık ve gerçekçidir. Temiz bir Türkçe ile halk şiirlerini andıran, içten, duyarlı şiirler yazmıştır. Başlıca şiir kitapları: Atatürk Kurtuluş Savaşı’nda, Yeşeren Otlar, Adamın Biri, Rüzgâr.

Arif Nihat Asya (1904 - 1975) Şiir, mensur şiir, deneme ve fıkra yazan Asya’nın şiirleri konu bakımından çok geniştir. Nükteli vecizeleri de vardır. Eserlerinde vatan, bayrak, millet, kahramanlık, tarih, aşk, tabiat temalarını işleyen Asya, şiirlerinde sade bir dil kullanmıştır.

Yapıtları: Şiirleri: Heykeltıraş, Yastığımın Rüyası, Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor, Dualar ve Aminler, Aynalarda Kalan. Özdeyişler: Kanatlar ve Gagalar Düzyazıları: Enikli Kapı Rubaileri: Rubaiyyat - ı Arif , Kıbrıs Rubaileri, Nisan, Kova Burcu, Avrupa’dan Rubailer.

Bedri Rahmi Eyüboğlu (1913-1975) Şair, yazar ve ressamdır. Anadolu kültürüne, uygarlığına hayranlığını yapıtlarına yansıtmıştır. Yapıtları: Yaradana Mektuplar, Karadut, Tuz, Dol Karabakır Dol (şiir), Canım Anadolu, Deli Fişek (Gezi)

Behçet Kemal Çağlar (1908-1969) 07005 Behçet Kemal Çağlar (1908-1969) Heceyle yazdığı şiirlerinde Atatürk sevgisi ve yurt güzelliklerini işlemiştir. “Onuncu Yıl Marşı”nı Faruk Nafiz Çamlıbel’le birlikte yazmıştır. “Benden İçeri, Erciyes’ten Kopan Çığ” onun şiir kitaplarıdır.

SON DÖNEM TÜRK EDEBİYATI 08000 SON DÖNEM TÜRK EDEBİYATI

Tok, kavgacı, destansı bir üslupla söylenmiş şiirlerini ince bir Erdem Beyazıt Tok, kavgacı, destansı bir üslupla söylenmiş şiirlerini ince bir duyarlılıkla işlemiştir. Şiirlerinde teknoloji çağının makine sesleri arasında boğulan ve sürekli değişen değerlere eleştirel bir dille yaklaşmıştır. Şiir ve yazılarını Yeni İstiklal, Diriliş, Çıkış,Mavera gibi, dergilerde yayımlamıştır. Yapıtları: Sebeb Ey, Risaleler

Cahit Zarifoğlu Estetik ve duyarlığın izlerini taşıyan şiirlerinde insan ve hayat her yönüyle ele alınmıştır. Şiirlerinde kendisini şiirin merkezine yerleştirerek kendi “ben”inde somutlaşan birey aracılığıyla kendi yalnızlığını ve trajedisini duyurmuştur. Şiirlerinde çıkmazlarıyla ve bunalımlarıyla dikkati çeken bireyin çevresinde dönüp dolaşır. Bireyi ön plana çıkaran şiirlerinde kapalı, kimi zaman anlaşılmaz bir söylem geliştirmiştir. Şiirleri: İşaret Çocukları, Yedi Güzel Adam, Menziller, Korku ve Yakarış Hikayeleri: Küçük Şehzade, Serçekuş, Kuşların Dili

Süreyya Berfe İkinci Yeni’nin etkisiyle ilk şiirlerinde soyutlama eğilimi duymuştur. İlk dönem şiirlerini Süreyya Kapınak imzasıyla yayımladı. Daha sonraki şiirlerinde, halk şiirinin olanaklarından yararlanarak gerçekçi temaları, sağlam gözlemlerle, içten bir söyleyişle vermeyi başardı. Halk edebiyatına yönelişinin ilk ürünü olan “Gün Ola” adlı eserinde Anadolu’nun bir köyünde kısa bir süre tanıklık ettiği dille iç içe gelişmiş olayları, durumları, koşulları yansıtmak istedi. Eserleri: Gün Ola, Savrulan, Ruhumun, Kalfa, Nabiga, Folklor Söyledi Ben Yazdım

Abdürrahim Karakoç Şiir yazmaya küçük yaşlarda başlamıştır. 1958’den itibaren yazdıklarını “Hasan’a Mektuplar” adlı eserde yayımlamıştır. Şiirlerinde esas unsur insandır. Halk şiiri geleneğini büyük ölçüde sürdürmüştür. Halk edebiyatı geleneğini yansıtan sevgi şiirlerinin yanı sıra politik taşlamalar da yazmıştır. Eserleri: Hasan’a Mektuplar, El Kulakta, Suları Islatamadım, Akıl Karaya Vurdu

Hilmi Yavuz Modern şiiri, kültür tarihimizin kaynakla- rıyla besler.1978 Yeditepe Şiir Armağanı’nı alan“Doğu Şiirleri” bunun göstergesidir. Türk Kültür ve tarihini iyi tanıyan şair; Batı, Divan ve Halk şiirinden yararlanır. Çeviri şiirleri, edebiyatımızı değerlendiren inceleme ve denemeleri de vardır. “Yaz Şiirleri, Gizemli Şiirler, Zaman Şiirleri, Hüzün Ki En Çok Yakışandır Bize” şiir kitaplarından bazılarıdır. Toplu şiirlerini “Gülün Ustası Yoktur” ve “Erguvan Sözler” adlarıyla iki ciltte yayımlar.

Asaf Halet Çelebi Şiirlerinde Doğu – Batı kültürlerini birleştiren şair; Hint ve Fars mitolojisinden yararlanmıştır. Şiirleri kültürlerarası bir nitelik taşır. Gençlik yıllarında gazel ve rubailer de yazan şair “modern gelenekçi” tavrın temsilcisi olmuştur. Şiir Kitapları : He, Laleler, Om Mani Padme Hum. İnceleme Kitapları: Mevlana, Molla Cami, Ömer Hayyam Antoloji: Divan Şiirinde İstanbul

Aşık Mahzuni Şerif Bektaşi kültürü ve ve Anadolu ezgilerini dünyaya tanıtmıştır. 1998’de, dünyada yaşayan üç büyük ozan arasında ilk sırayı almıştır. Türküleri: İşte Gidiyorum Çeşm-i Siyahım, Kanadım Değdi Sevdaya, Körpe İken Kırdın Felek Dalımı, Dom Dom Kurşunu, Kirvem

Haydar Ergülen Şair, çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı yapmaktadır. Çeşitli şiir ödülleri almıştır. Denemelerinden oluşan kitapları: Haziran Tekrar, Üvey Sokak, Düzyazı:100 Yazı Şiir Kitapları: Unutulmuş Bir Yaz İçin, Sokak Prensesi, Karton Valiz, Üzgün Kediler Gazeli

Hüseyin Atlansoy Şiirlerini sosyolojiden aldığı malzemelerle besler. 1983-2005 arasında yazdığı şiirlerini “Su Burcu” adlı eserinde toplamıştır. Türkiye Yazarlar Birliği Ödülü’nü almıştır. Eserleri: Balkon Çıkmazında Efendilik Tarihi, Şehir Konuşmaları, Kaçak Yolcu, İlk Sözler