KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ Bilimsel Araştırma Yöntemleri KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ * 1955 *
Tartışma Bilgiye nasıl ulaşılabilir? Farklı yollar var mıdır?
Bilmenin yolları Eski uygulamalar, (daha önceki çözümler, geleneklere başvurma) Otorite figürlerine başvurma (uzman,bilgin,alim,ağa) Kişisel deneyimler Bilim
Bilgi Nedir? Bilgi, ilgi duyulan bir konuda inceleme veya gözlemler yolu ile varılan gerçekler veya bireylerin varlığı tanıma, anlama ve bilme çabası sonucu ortaya çıkan ürün olarak tanımlanmaktadır. Bilgi bizim için bir varlığı ifade eder. Mesela elmanın yeşil olduğu, insanın canlı bir varlık olduğu, Bir yılın 365 gün olduğu gibi kavramların her biri bilgidir. Bilgi; Öğrenme sonucu oluşur, Yeni durumlara uyum yeteneği sağlar, Kaydedilebilir, yorumlanabilir, aktarılabilir, tekrarlanabilir, geliştirilebilir, değerlendirilebilir. Gibi özellikleri vardır.
Bilgiler taşıdıkları farklı özelliklerden dolayı çok çeşitli gruplar altında sınıflandırılmıştır. Bilimsel bilgi, Teknik bilgi, Dini bilgi, sanat bilgisi gibi Bunlardan; Bilimsel Bilgi tanımlanırsa
Bilimsel Bilgi Nedir? Bilim insanlarının nitel veya nicel gözlemler veya akıl yürütme yolu ile merak ettikleri varlıklar veya olaylar hakkında elde ettikleri bilgiler olarak özetlenebilir. Ya da güvenilir, bilimsel medotlar kullanarak elde edilen bilgilere ise bilimsel bilgi denir
Bilim nedir? Bilim, matematiksel bir kavram değil karmaşık bir metottur. Ancak tanımına ilşikin farklı görüşler vardır. Statik görüş Gelişimci görüş Keşifçi görüş Bilim insanları bilimi hem süreç, hem de bir ürün olarak ele almaktadır.
Bilim nedir? Bilim kavramı literatürde değişik şekillerde tanımlanmıştır. Çünkü bilim çok çeşitli özelliklere sahiptir. Bilim; 1.Matematiksel bir kavram değildir, karmaşık bir yöntemdir. 2. Durağan değildir, sürekli gelişmektedir. 3. Anlamında belirsizlikler vardır (tanımlarında bazen bilgi olarak ifade edilirken bazen de bilgiyi kurma, ortaya çıkarma olarak ta adlandırılmaktadır).
Bilim; doğru düşünme, doğruyu ve bilgiyi araştırma, bilimsel metotları kullanarak sistematik bilgi edinme ve bilgiyi düzenleme süreci, evreni anlama ve tanımlama gayretleri olarak ifade edilebilir.
Bilimin Nitelikleri (Doğası) Bilim insanlığın ortaya çıkışı ile başlayıp binlerce yıldır süren bilimsel bilgi üretme sürecinde, kendi niteliğini geleneklerini ve standardını oluşturmuştur. Bu süreçte çağdaş bilimin dört önemli niteliği ortaya çıkmıştır. Çeşitlilik: Bilimsel bilgi üretmek bireylerin veya toplumların tekelinde olmayıp tüm insanlığa açıktır. Süreklilik: bilimsel bilgi üretme süreci insanlığın varoluşundan bu yana hiçbir zaman durmadan devam etmektedir. Yenilik: Her gün yeni bilimsel bilgiler ve yeni bilim alanları ortaya çıkmaktadır. Ayıklama: Yanlış bilgilerin yerine yeni bilgiler konulur.
Bilim ayrıca; 1.Bilim olgusaldır: Doğrudan veya dolaylı olarak gözlenebilecek veya sınanabilecek vakaları inceler. 2.Bilim objektiftir: Bilimsel bilgiler nesnel verilere dayandırılmıştır. Elde edilen verilerden ulaşılan sonuçlar kişiden kişiye veya toplumdan topluma değişmemelidir. 3.Bilim seçicidir: Bilim var olan olgularla değil, önemli görülen olgularla ilgilenmelidir.. 4.Bilim genelleyicidir: Bir vaka veya durumda doğru olarak bulunmuş bilgiler, diğer vakalar içinde aynı derecede doğrudur. 5.Bilim mantıksaldır: Bilimsel bilgiler mantık kuralları ile örtüşmelidir. 6. Bilim eleştiricidir: Eleştirmeye açık olmalıdır. Hem eleştirmeli hem de eleştirilmelidir. 7. Bilim dinamiktir: Sürekli değişme, gelişime ve ilerleme halindedir. 8. Bilim kümülatiftir: insanlık tarihi boyunca sürekli artmış ve birikmiştir.
Bilimsel Bilgi Türleri Olgular: Birçok defa doğrulanmış ve üzerinde fikir birliğine varılmış bilgilerdir. Doğruluğu genellikle ispatlanmış önermelerdir. Olgular tektir, tartışılmaz, basit gözlemlerin bir ürünüdür ve yaşadığımız dünyadan elde edilen verilerdir. Bilimsel olgular, basitçe gözlemlere dayalı olarak ortaya çıkmış olsa dahi, yine de gözlemi yapan kişinin sahip olduğu teorilerden etkilenebilir. Volkanik patlamalar, güneş tutulması ve gece-gündüz olgulara örnek olarak verilebilir.
Hipotez Doğruluğu henüz test edilmemiş bilgilere veya önermelere hipotez denir. Ya da deneysel olarak test edilebilmesi gereken bazı olgularla ilgili olarak ileri sürülen açıklamalar olarak tanımlanabilir. Bilimsel bir hipotez esasen doğru veya yanlış olarak ispatlanmaz; bunun yerine eldeki verilerle tutarsız olduğuna karar verilirse reddedilir veya değiştirilir; reddedilmezse “geçici olarak doğru” kabul edilir. Bu ikinci durumda yeni delillerin veya yapılacak denemelerin ışığında hatalı olduğu bulunana kadar işleyen bir hipotez olarak kabul edilir. Birçok deney yapılmasına rağmen hâlâ direnen ve “yanlış” olduğu bulunamayan hipotezler, sonuç verici olduğundan dolayı “olgular” olarak kabul edilirler.
Teori Gözlenen doğa olayları ile ilgili yapılan genellemelerin açıklamaları ve bilimsel bilginin kapsamlı ve birleştirmiş açıklaması olarak tanımlanabilir. Bilimsel teoriler, doğal olaylarla ilgili ortaya çıkan bir sürü farklı noktayı açıklamak ve anlamak için bilinene en iyi çabaları temsil eder. Bu bilgi türüne izafiyet teorisi, hücre teorisi ve biyolojik evrim teorisi örnek olarak verilebilir.
Hipotezler ve Teoriler: Teoriler bilgi olarak, hipotezlere oranla daha önemli deneysel desteğe sahiptirler. Bu bakımdan doğruluğu henüz test edilmemiş bilgilere ve önerilere hipotez denir. Eğer bir kuram deneylerle destekleniyorsa, bilinen tüm olgularla uygunsa ve daha uygun bir rakibi yoksa, teori olarak adlandırılır.
Yasa Doğruluğu deneylerle kanıtlanmış varsayımlar veya gözlenen doğa olayları hakkında yapılan genellemeler olarak tanımlanmıştır. Teorilerin destekleyici delillerin olması durumunda yasa olacağı yönünde yaygın bir kavram vardır. Hâlbuki yasalar ve teoriler iki farklı bilgi türünü temsil eder. Yasa; gözlenen doğa olayları hakkında yapılan genellemelerdir. Teoriler ise daha çok bu genellemelerin açıklamalarıdır. !!! Bilimsel yasalar teorilerden daha üst bilgiyi temsil etmezler !!! Teoriler: gelişir, yenilenir, değişir;Yasalar ise değişmez
Olgu; Deprem olması Kavram; Deprem, yerkabuğunda meydana gelen salınımlardır. Hipotez; Hayvanların depremleri önceden sezinleyip farklı davranışlar sergiledikleri ileri sürülmektedir Yasa; Fay hatlarının olduğu yerde yer kabuğu hareket ederse deprem görülür. Teori; Deprem gibi bir gibi bir çok olayın nedeni levha tektoniği teorisine göre yer kabuğunun hareketliliğidir.
Bilim Paradigma İlişikisi Paradigmayı, belli bir bilim topluluğuna araştırmalarında yol gösteren ve onların hayata bakışlarını belirleyen bir pencere olarak tanılayabiliriz. Paradigma bir felsefe, bir bakış açısı bir değerlendirme biçimidir. Bir paradigma içinde , hem temel soruların hem de cevapların çerçevesi bellidir. Prof. Dr. Mustafa ERGÜN
Thomas Kuhn paradigma kavramını kullanmıştır. Ona göre paradigma, bilim topluluğunun çalışmalarında örnek aldığı model, yine bilim topluluğunun paylaştığı bütün değerler ve alışkanlıklardır. Prof. Dr. Mustafa ERGÜN
Paradigma, olaylarla karşılaştırılan kuramsal- kavramsal sistemlerdir Paradigma, olaylarla karşılaştırılan kuramsal- kavramsal sistemlerdir. Paradigmaların değişimi ve gelişimi vardır. Örneğin, Newtoncu paradigma, iki yüzyıl sonra yerini başka kavramsal sisteme, görelilik kuramına, terk etmiştir.Yani Newton mekaniği yanlış olduğu ya da yanlışlandığı için değil; olayları açıklamada yetersiz kaldığı için terk edilmiş bir paradigmadır. Prof. Dr. Mustafa ERGÜN
Kuhn’a göre, paradigmalar kıyaslanamaz. Çünkü farklı kuramları birbirleriyle kıyaslamak için kullanılabilecek ve kendileri herhangi bir ölçüte bağlı olmayan nesnel ölçütlere ihtiyaç vardır. Kuhn’a göre nesnel ve evrensel ölçütler yoktur. Prof. Dr. Mustafa ERGÜN
Paradigma değişimleriyle bilim topluluğunun yaşadığı dünya da değişir. Bilim adamlarının içerisinde yaşadığı kavramsal sistem ye kültür onlara neyi öğretmişse bilim adamları onu görmektedir.Bu yüzden iki paradigma farklı boyutlarda yaşar. Paradigma değişimleriyle bilim topluluğunun yaşadığı dünya da değişir. Bir konuda yapılan çalışmada aynı olguyu en iyi ve en tutarlı olarak açıklayan kuram ön plana çıkar ve paradigma oluşur. Prof. Dr. Mustafa ERGÜN
Yeni paradigma, ortaya çıktıktan sonra, önceki paradigmayı benimseyen bilim topluluğu tarafından tepkiyle karşılanır. Bir paradigma hiçbir zaman kendini rakiplerine ikna yoluyla kabul ettiremez. Geçerli paradigmanın yerini bir diğerinin alması “devrim”dir. Bu bilimsel gelişme sürecidir. Prof. Dr. Mustafa ERGÜN
Kuhn’a göre bilimin işleyişi şu şekilde gerçekleşmektedir: Prof. Dr. Mustafa ERGÜN
Eğitimde de değişik paradigmalar olabilir; Eğer idealist görüşe sahipseniz ,her insanın zihninde doğuştan bilginin var olduğunu kabul edersiniz. Bu paradigmaya göre yapacağımız eğitim düzenlemeleri farklıdır. Realist görüşü benimserseniz, insan zihninin doğuştan boş olduğunu kabul edersiniz ve yapacağınız eğitim-öğretim düzenlemeleri de ona göre olur. Prof. Dr. Mustafa ERGÜN
Değişik paradigmalar eğitim sistemimizi etkiler Değişik paradigmalar eğitim sistemimizi etkiler. Dini konularda ağırlıklı öğretim yöntemi ezber olur. Teknik, fen konularında uygulama ağırlıktadır. Bakış açımız ona göre değişir. Prof. Dr. Mustafa ERGÜN
ÖRNEK; EĞİTİMDE OLUŞAN YENİ PARADİGMA
Bilgiye Ulaşma Yolları Bireyler tabiata var olan gerçeği araştırmada ve ortaya çıkarmakta çeşitli yöntemlerden yararlanırlar. Bunlar genel olarak; Deneyimleri genelleme (Tecrübe) Akıl Yürütme (Muhakeme / Mantık) Bilimsel araştırma
Deneyimleri Genelleme: Kişinin kendi yaşantıları ile sorunları çözmede elde ettiği kazanımlarla yıllar boyunca oluşur. Bununla birlikte birey kendisinden daha tecrübeli kişilerden (otoritelerden) bilgi edinerek problem çözme yoluna gidebilir.
Tümevarımcı-Tümdengelimci yaklaşım Akıl Yürütme (Muhakeme): Bireylerin mantıksal önermeler yoluyla bilgiye ulaşmalarıdır. Üç şekilde gerçekleşebilir. Tümdengelim Tümevarım Tümevarımcı-Tümdengelimci yaklaşım
Tümdengelim: Aristo’nun gerçeğe ulaşma anlayışına dayanmaktadır Tümdengelim: Aristo’nun gerçeğe ulaşma anlayışına dayanmaktadır. Bilinen iki öncülden hareket ederek, zihnin zorunlu olarak bir sonuç çıkarmasıdır. Örnek: Tüm gezegenler güneş etrafında döner. (Temel önerme) Dünya bir gezegendir. (özel önerme) Bu nedenle dünya güneş etrafında döner. (Sonuç) Bu yaklaşım araştırma ya da gözlemi ihmal ettiği ve sadece zihinsel eksersize dayandığı için çoğu kez yetersiz kalmaktadır.
Tümevarım: Tek tek olaylardan hareket ederek ya da sınırlı sayıda deneyimle kazanılan bilgilere dayanarak, benzer olayların tümüne ilişkin genellemelere ulaşmaktır. Örnek: Altın, bakır, kurşun vb. biçimlendirilebilir. Altın, bakır, kurşun vb. metaldir. Öyleyse bütün metaller biçimlendirilebilir. Burada önermelerden birinin yanlış olması halinde tüm süreç hatalı olmaktadır.
Tümevarımcı-Tümdengelimci Yaklaşım: Gözlemci önce bireysel gözlemlerinden hipotezlere ulaşmakta, sonra da genelden özele doğru bireysel olaylara gitmektedir.
Bilimsel Araştırma: Bireyin deneyim ve akıl yürütme yollarını araştırma sürecinde kullanarak kendi çabaları sonucu gerçeğe ulaşmasıdır. Ya da Bir amaca ve bir sorunu çözmeye yönelik, belirli aşamalar içerisinde ve bir düzen dahilinde yapılan bilimsel çalışmalara araştırma denir Araştırma kavramı, pratikte kolaylık sağlaması açısından kısaca bilimsel yöntem olarak da tanımlanabilir.
BİLİMSEL YÖNTEM Olaylara Dayanma Tarafsızlık Dogmatizmi Reddetme Eleştiriye Açık Olma Yanılma Olasılığını Kabul Etme Bilimsel Düşünme Yöntemi Anlam (Akla dayanır) Bilimsel Yöntem Sorunu belirleme Gözlem Hipotez kurma Hipotezi test etme Teori ve genel kanunlara ulaşma Anlam Bilimsel Araştırma Yöntemi (Araştırmaya dayanır)
Araştırmayı Deneyimden Ayırma Araştırmayı deneyimden (tecrübe) ve muhakemeden ayıran üç önemli özellik vardır. Bunlar; 1) Tecrübe rastlantısal olarak karşılaşılan olaylardan kazanılırken araştırma da veriler sistemli ve kontrollü elde edilip yorumlanır. 2) Tecrübe sübjektiftir. Araştırma ise deneyseldir. Bununla birlikte, deneysel çalışmalarda bile araştırmacılar verilerinin geçerliliğini sağlamak için diğer araştırmacıların tecrübelerinden faydalanırlar. 3) Tecrübe yolu ile kazanılan bilgilerin değişiminde tutuculuk mevcutken (kişiler tecrübeleri ile edindikleri bilgilerin doğruluğunun eleştirilmesini kabullenmekte zorluk gösterirler) araştırma yolu ile kazanılan bilgiler gelişim ve değişime açık bir tarzda algılanır (araştırma sonucu elde edilen bilgileri kritik edilmesi bilgilerin güçlenmesi ve gelişmesi için araç olarak algılanır). Araştırma ile tecrübe arasındaki en belirgin fark ise tecrübenin daha çok kişisel yoruma açık ve sübjektif olmasıdır.
Araştırma Bilim İlişkisi Bir gerçeği ortaya çıkarmak, bir problemi çözümlemek ve mevcut verileri artırmak için bilimsel yöntem ve tekniklerden yararlanarak yapılan düzenli çalışmaya araştırma denir. Yöntem ve Teknikler Geçerli Soru Geçerli Cevap Araştırma; İnsanda varolan merak, ihtiyaç ve rahatsızlık veren duruma karşı olan ilgiden ortaya çıkar. Bilimsel yöntemin kullanılması sonucunda bilimsel bilgi üretmeye yarayan bir çalışma olduğu için bilimin vazgeçilmez aracıdır. Bilimsel bilgi araştırma ile üretilebilir. O halde denilebilir ki, bilim araştırmanın hem sonucudur, hem de sebebidir.
Bilimsel araştırma süreci Literatür taraması Araştırma probleminin belirlenmesi Kaynakların okuması ve özetlenmesi Araştırma ve analiz yöntemlerinin belirlenmesi Veri toplama ve analiz Bulguların yorumlanması Araştırma raporunun hazırlanması
ARAŞTIRMALARIN BASAMAKLARI VE DÖNGÜSÜ KONU SEÇİMİ PROBLEM ÜZERİNE ODAKLANMA TASARIMI KURMA VERİLERİ TOPLAMA BULGULARI YORUMLAMA SONUCU DİĞERLERİNE SUNMA VERİLERİ ÇÖZÜMLEME BİR BAŞKA KONU SEÇİMİ
Araştırma sürecinde en önemli nokta, bir araştırmacının yürütmek istediği projesinin problemini iyice kavradıktan sonra, hangi araştırma yönteminin projesinin tabiatına uygun olduğuna bizzat kendisinin karar vermesidir.
Bilimsel Araştırma Yöntemlerinin Temelleri Pozitivizm (Objektivizm) Rölativizm (Subjektivizm) Nicel Araştırmalar Nitel Araştırmalar
Araştırmada Kullanılan Yöntemlerin Kökenleri Araştırmalarda kullanılan yöntemlerin kökenleri, pozitivizm(objektivizm) ve rölativizm(subjektivizm) olmak üzere iki felsefi görüşe dayanır. Objektif yaklaşıma (statik bilim) göre; bilim, dünyaya dönük sistemli bilgiye yol açan bir etkinliktir. Özetle bilim, çoğaltılmış-birikimli bulgular kümesidir.
Determinist görüşü savunur Deneysel çalışma yöntemini benimser Objektivist felsefeye sahip olan bilim adamı aşağıdaki ilkeler doğrultusunda hareket eder. Bunlar; Determinist görüşü savunur Deneysel çalışma yöntemini benimser Basitlik prensibini savunur Genelleme gayreti içerisindedir
Objectivist yaklaşım Objektivist yaklaşıma göre gerçek bilgiler “gözlemlere ve deneylere bağlı olarak ortaya çıkarılan bilgilerdir”. Objektivist yaklaşımda gerçekler arasındaki ilişkileri bulmak için daha çok istatistiksel yöntemler kullanılır ve sonuçlar sayısal olarak ifade edilir. Esas amaç bulgular üzerinden genellemeler yapmaktır. Objektivist görüşün amacı, insan davranışlarını bir sisteme ve bir kalıba oturtarak determinist bir çerçeve içerisinde açıklamaktır.
Subjektivist yaklaşım Subjektivist görüş yaşayan bütün varlıkların davranışlarını objektivist görüşteki gibi kalıplaştırmaya çalışmaz. Bu görüşe göre, insanların davranışlarının gelişimine etki eden etmenler onların kültürleri, inançları, beklentileri, duyguları, düşünceleri ve arzularıdır. Subjektivist çalışmaların temel alanı bireylerin zihinlerinde ne olduğu, bunun nasıl oluştuğu ve bir konu hakkında diğer bireylerle olan farklılıkların neler olduğunu oraya çıkarmaktır.
… Subjektivist yaklaşım Subjektivist görüş, son zamanlarda eğitim çalışmalarında insan davranışlarını belirlemede ve bireyin bir olay hakkındaki deneyimlerini, görüş açılarını bulup ortaya çıkarmada etkili bir yöntem olarak tanımlanmaktadır. Subjektivist görüşün üzerinde durduğu nokta, insan davranışlarını araştırmada sayısal ölçütler değil de, onları derinlemesine inceleyebilen ve insanın iç dünyasını araştırabilen yöntemlerin kullanılmasıdır. Bunun da genellikle gözlem ve mülakat yöntemi ile mümkün olabileceği savunulmaktadır.
Araştırma Yöntemlerinin Kökenleri Pozitivizm(Objektivizm) Relativizm(Subjektivizm) Quantitative (Nicelikle Belirlenen) Qulitative(Nitelikle Belirlenen) Deneysel Çalışmalar Etnografik Çalışmalar Anket Çalışmaları Mülakat Gözlem Örnek Olay ve Öğretmenin Araştırmacı Olduğu Model
ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİNİN KÖKENLERİ Pozitivizm(Objektivizm) Relativizm(Subjektivizm) Ontolojik olarak 1.Gerçek nesnel bir türdür. 2.Gerçek vardır. Bireyler zaten var olan gerçekleri keşfederler. Epistemolojik Olarak 1.Bilginin doğası gerçek ve dokunulabilirdir. 2.Bilginin doğasının somut, gerçek, dokunulabilir olması, doğal bilim yöntemiyle ilişkili olmasını gerektirir. Ontolojik olarak 1.Sosyal gerçekler bireyin yapılandırması ile oluşur 2. Gerçekler bilincin bir ürünüdür. Epistemolojik Olarak 1. Bilgi, soyut daha öznel tecrübe ve iç görüye dayalı kişisel özelliktedir. 2.Bireyin bilgiyi yapılandırıp kendisinin anlaması esastır. 3. Doğal bilimcilerin kullanmış oldukları araştırma süreçlerini reddeder.
İnsan Doğası ve İnsanlar Arası İlişkiler 1. İnsan mekanistik tarzda tepki verir. 2. İnsan ve tecrübeleri çevrenin ürünüdür. 3. Birey kontrol edilir. İnsan Doğası ve İnsanlar Arası İlişkiler 1. Gönüllülük esastır. 2.Birey kendi eylemlerinin başlatıcısıdır ve girişimcidir. 3. Birey çevresinin yapılandırıcısıdır. Yöntem 1. Olaylar arası evrensel yasaları bulma arayışındadır. 2. Bilimsel araştırma bu dünyadaki olay ya da değişkenler arası ilişkilerin analizine yönelecek ve nicel olacaktır. Yöntem 1. Temel ilgi bireyin yapılandırdığı değiştirdiği ve yorumladığı dünyayı ve bu süreçleri aramayı gerektirir. 2. Hem nitel hem niceldir.
Bunlar: Bunlar: 3. Geleneksel araştırma tekniği vardır. a)Problem fark edilir. b)Gözlemler yapılır. c) İstatistik yöntemler kullanılarak problem netleştirilir (Her bireyin probleminin ortak olduğunu varsaymaktadır.) d) Hipotez kurulur. e)Deneysel süreçlerden sonra çözüme ulaşılır. f) Elde edilen veriler sayısal olarak ifade edilir. g) Genellemeye gidilir. 3. Katılımcı gözlemci, kişisel yapılandırma araştırma yaklaşımlarını benimseyecektir. Bunlar: a) Problem fark edilir b) Gözlem yapılır c) Mülakat yöntemi kullanılır (Genel doğrular elde etme kaygısı yoktur) d) Etnografik çalışmalar yapılır e) Elde edilen veriler nicel de olabilir nitel de olabilir f) Genelleme yapmaya çalışmaz.
Subjektivist Ve Objektivist Görüşlerin Kritiği Objektivist görüşün eğitim araştırmalarındaki zayıf yönlerinden birisi, bulguların fiziksel gerekçelere dayandırılması ve değişime maruz kalan insan davranışlarının sayısal bir şekilde yorumlanmasıdır Subjektivist görüşte bir olay hakkında geniş bilgi toplamanın yanında, asıl vurgu araştırılan konu içinde özel bir noktanın ele alınıp derinlemesine inceleme yapılmasındadır.
Subjektivist Ve Objektivist Görüşlerin Kritiği Bu görüşe göre, bireyler, oluşturdukları tüm teoriler veya varsayımları kendi deneyimleriyle ve dünyaya bakış açılarıyla geliştirirler ve pratikte oluşturdukları bu teorileri uygulamaya çalışırlar. Subjektif görüşün üzerinde durduğu ana tema, eğitim çalışmalarında insanların yaşadıkları çevre ile birlikte ele alınmalarıdır
Nicel ve Nitel Araştırma Nedir? Nicel Araştırma: Fizik, kimya, biyoloji, mühendislik gibi doğa bilimleri alanlarında yapılan araştırmalar gözlem ve ölçmeye dayanmaktadır. Gözlem ve ölçmelerin istenildiğinde tekrarlanabildiği araştırmalara “nicel araştırma” denir. Nitel Araştırma: İnsan ve grup davranışlarını “niçin”ini anlamaya yönelik araştırmalara nitel araştırma denir.
Nicel Araştırmalar Nitel Araştırmalar Gerçeklik nesneldir. Gerçeklik oluşturulur Asıl olan yöntemdir Asıl olan çalışılan durumdur Değişkenler arası ilişkiler ölçülebilir Değişkenler arası ilişkileri ölçmek zordur Araştırmacılar olay ve olgulara dışardan bakar, nesnel bir tavır geliştirir Araştırmacı olay ve olguları yakından izler, katılımcı bir tavır geliştirir Genelleme Derinlemesine betimleme Tahmin Yorumlama Nedensellik ilişkisini açıklama Aktörlerin bakış açısını anlama Denence ile başlar Denence ile biter Deney, değiştirme ve kontrol Kendi bütünlüğü içinde ve doğal Herkesçe kabul edilmiş veri toplama araçları Araştırmacının kendisinin oluşturduğu veri toplama aracı Parçaların incelenmesi Örüntülerin ortaya çıkarılması Uzlaşma ve norm arayışı Çokluluk ve farklılık arayışı Verinin sayısal göstergelere indirgenmesi Verinin, bütün derinlik ve zenginliği içinde betimlenmesi Olay ve olguların dışında, yansız ve nesnel Olay ve olguların içinde, öznel bakışlı ve empatik
Karma Yaklaşım Bu yaklaşımın temel ilkesi; Araştırmacı farklı strateji, yöntem ve yaklaşımları (nitel –nicel) kullanarak çoklu veriler toplamalı şeklinde ifade edilmektedir(Johnson ve Turner, 2003). Karama yaklaşımın kullanılması sürecinde hem nicel hem de nitel yaklaşımın tüm özellikleriyle derinlemesine bilinip bu süreçte aktif olarak işe koşulması gerekmektedir. Karama yaklaşımda beş temel gerekçe ileri sürülmektedir. -Üçgenleme; Tamamlayıcılık; Gelişim; Başlangıç;- Genişleme
Karama Yöntemin Güçlü Zayıf Yönleri Geniş çaplı ve karmaşık araştırma sorularına cevap aramak için uygundur. Tek bir araştırmacı için hem nicel hem de nitel yöntemleri aynı anda kullanmak zor olabilir Sayısal veriler kelime veya açıklık getirmek için kullanılabilir Araştırmacı, birden fazla yöntem ve yaklaşım hakkında bilgi edinmeli ve bunları nasıl uygun biçimde karıştıracağını bilmelidir. Nitel ve nicel araştırmaların avantajlarını sağlar Çok pahalıdır ve hem yazılı, hem de sayısal verileri analiz etmek fazla zaman alır. Daha geniş ve eksiksiz bir biçimde araştırma sorularını cevaplandırabilir. Bir yaklaşımın zayıf yönlerini kapatmak için diğer yaklaşımın güçlü yönlerini kullanabilir. Bulguların yakınlığı ve doğruluğuna bakarak, sonuçlar için güçlü deliller sunabilir Gözden kaçabilecek faklı görüş ve anlayışlar açığa çıkarabilinir. Sonuçların genellenebilirliğini arttırmak için kullanılır İki yaklaşımın birlikte kullanımı, teori ve uygulamaya ilişkin daha kesin, tam bilgiler üretir.