BU RESİM SİZE NE ANLATIYOR? ?
Bu deyim; kim tarafından, ne zaman ve niçin söylenmiş olabilir? Defterine yazınız.
Vaktiyle Anadolu'nun bir şehrinde, herkesin sevdiği, hürmet ettiği, keramet sahibi, tatlı sözlü, güler yüzlü bir şeyh varmış. Şeyhin bir özelliği varmış. O da cübbesinin eteklerine onlarca ufak kuzu çıngırağı takarmış. Halk merakla: Efendim, bu çıngırakları neden takıyorsunuz?, diye sorarmış.
Şeyh Efendi: Yerdeki karınca gibi korumasız varlıkların sesten ürkerek kaçmalarını sağlamak için. Ayrıca tehlikeli ve zararlı hayvanların da onları ezeceğimi anlayıp saklandıkları yerden kaçmak isterken ortaya çıkmalarına sebep olmak için, diye cevap vermiş.
Bir gün Emniyet Kuvvetleri o civarda pusu kurmuşlar. O yöreyi kasıp kavuran her türlü kötülüğü yapan eşkıya gurubunu kıstırmışlar. Eşkıyaların saklandığı yerden çıkmalarını bekliyorlarmış. O sırada oradan çıngıraklı şeyh geçiyormuş. Azılı çete, çıngırak sesini duyunca yakalanacaklarını sanarak bulunduğu yerden ortaya çıkmışlar. Kaçmaya çalışırken Emniyet Kuvvetleri çeteyi yakalamış.
Uzun süredir saklandığı yerden eşkıyaları çıkartamayan Emniyet Kuvvetleri bu olaya çok se vinmiş. Halk da bu sevince katılmış. Sevinçlerinden şeyhi kucaklayıp havaya kaldırıyorlarmış. Şeyhin eteklerindeki çıngıraklar daha çok ses çıkarmış adeta zil çalmış. Bu olaydan sonra bu yörenin halkı bir şeye çok sevinince veya mutlu bir sona ulaşanları görünce "ne o, eteklerin zil çalıyor" demeye başlamış.