QUANTIFIERS 10.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Aşırı, çok fazla & Yeterli, kâfi, yeterince
Advertisements

SİMPLE PRESENT TENSE (GENİŞ ZAMAN)
Esranur ÇİNKO 6-B 314 PaskalyaYeni YılRamazan BayramıCadılar Bayramı.
Question TAGS Değil mi soruları.
Preference Modals Would rather, would sooner, would just as soon
THE PRESENT PERFECT TENSE
THE PRESENT PERFECT TENsE
RELATIVE CLAUSES YASEMİN TURAN ( B ) ELT 1.
CONDITIONALS (IF CLAUSES) Type -1
Yabancı Dil- II Bölüm - 5.
IF CLAUSES (ŞART CÜMLELERİ)
IMPERATIVES (EMİR CÜMLELERİ)
Yabancı Dil - II Bölüm - 1.
THE SİMPLE PRESENT TESNSE
RELATIVE CLAUSES WHOSE WHOM WHERE WHEN DEFINING RELATIVE CLAUSES
REVISION Olasılık- yetenek: can Ricalarda: can, could, may I
UNIT FIFTEEN Health and Sports
SÜMEYYE KARABOYUN İÖP-1
Soru sorma Geniş zaman “DO – DOES”
Yabancı Dil- II Bölüm - 3.
EXPRESSING PURPOSE, CAUSE AND RESULT AND GIVING REASON
EXPRESSING OPINIONS ( fikirleri belirtme)
NOUN CLAUSES (İSİM CÜMLECİKLERİ).
UNIT- 3 OUR NATURAL HERITAGE.
CONDITIONAL SENTENCES
 THE 2. The, evrende tek olan ve dolayısıyla belirli olan şeylerle kullanılır: 1. The, daha önce sözü edilen ya da karşı tarafça zaten bilinen kişi.
Birthday party. birthday party new year's party new year's party New Year's Party.
POSSESSIVE PRONOUNS.
PRESENT CONTINUOUS PRESENT SIMPLE
21/02/2016 A Place In My Heart Nana Mouskouri « Istanbul « (A Different Adaptation)
İNGİLİZCE MANY / MUCH / A LOT OF
RELIGIOUS TRADITIONS BAGS TO DO IN YOUR CITY T.C. Ünye Kaymakamlığı ANAFARTA ORTAOKULU.
 The water is cold.  Everything became clear.
Quantifiers (miktar belirteçleri)
©2016 be ©2016 ingilizcebankasi.com.
Practice your writing skills
Must ©2016 ingilizcebankasi.com.
First Conditional Sentences. LOOK AT THE EXAMPLES If the weather is fine, we’ll play tenis If I have enough money, I’ll buy the car If it rains, we’ll.
:Hazırlayan: BARIŞ AKYÜZ
P RESENT C ONTINUOUS T ENSE ( Şimdiki zaman ). Konuşma anından önce başlayan, konuşma anında devam eden ve muhtemelen bir süre daha devam edecek olayları.
SO THAT IN ORDER THAT IN ORDER TO IN CASE. So that In order that cümle Özne + fiil + nesne Sentence Subject + Verb + Object So that: için in order that:
COUNTABLE AND UNCOUNTABLE NOUNS
Mesleki Yabancı Dil Hazırlayan ve Sunan:
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
YDI101 YABANCI DIL 1 HAFTA 1. We use subject pronouns when the pronoun is the subject of the sentence. When the subject appears the second time, we don’t.
Present Perfect & Simple Past I love to travel. I have been to more than 10 countries.
IF CLAUSE TYPE 2 Conditionals.
8th grade english lesson friendship topic presentation. -8
PRESENT PERFECT TENSE Yakın Geçmiş Zaman. WHERE DO WE USE PRESENT PERFECT TENSE ????
Can I walk there? Is it far?
Would you like a different color?
I understand. Anlıyorum. 121.
THE OUANTIFIERS.
THE CANTERVILLE GHOST by Oscar WILDE CHARACTERS.
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
Alexander Pope, (born May 21, 1688, London, England— died May 30, 1744, Twickenham, near London), poet and satirist of the English Augustan period,
Birthday party. birthday party new year's party new year's party New Year's Party.
ADJECTIVES. Adjectives (sıfatlar): isimleri niteleyen, özelliklerini belirten kelimelerdir. Sıfatlar, ismin rengini, büyüklüğünü, yaşını, miktarını, kalitesini.
Present Continuous Tense
CONDITIONALS TYPE
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
PRESENT CONTINUOUS. Present continuous (am/is/are + V-ing) I am (=’m) playing football today. He She It is (=’s) We You They are (=’re)
HAZIRLAYAN İSMAİL BAYHAN
Imagine that you are a teacher and you are taking your 20 students to England for the summer school.
AS AS NOT AS AS COMPARISONS.
CONDITIONALS TYPE
HAVE TO - MUST.
THERE IS There is There isn’t There is an apple.
SOME-ANY.
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
Sunum transkripti:

QUANTIFIERS 10

Quantifiers, isimleri miktar veya sayı bakımından niteleyen sözcüklerdir. one book, all the chairs, some information, a lot of people, etc. Quantifier’ lar isimden önce gelirler. Arkalarından gelen ismin tekil,çoğul ya da sayılamayan bir isim olmasına göre yüklem alırlar. Every child needs love and affection. All children need love and affection. There is some money in my wallet.

Quantifiers Used With or Without “OF” Arkasından bir isim geldiğinde daima “of” ile kullanılanlar “of” almayanlar Genel bir isimle kullanıldığında “of” almayan, belirlenmiş bir isimle kullanıldığında “of” alanlar Belirlenmiş bir isimle kullanıldığında hem “of” ile hem de “of” almadan kullanılabilenler. a lot of/ lots of/ a couple of/ a great deal of/ none of/ the majority of no/every/whole/a good many some/any/much/many/few/enough/each/several/little all (of) /both (of)/ half (of)

SOME, ANY, NO Some Sayılabilen çoğul isimler ve sayılamayan isimlerle, genellikle olumlu cümlelerde kullanılır. Biraz, bazı, birkaç anlamına gelir ve belirsiz bir miktar ve sayı ifade eder. There are some tomatoes in the fridge. George wants some help with his exams. Anlam açık olduğunda “some” kendinden sonra isim olmadan tek başına da kullanılabilir. We have a lot of fruit in the fridge. Would you like some?

Any Sayılabilen çoğul isimlerle ve sayılamayan isimlerle, genellikle olumsuz cümlelerde ve sorularda “hiç” anlamında kullanılır. We haven’t got any coffee left. There aren’t any flowers in my balcony. Do you have any brothers or sisters? Ayrıca olumlu cümlelerde “herhangi bir” anlamında kullanılır. You can borrow any of my books. Come and see me any time you want. “Anyone” yalnızca insanlar için, “any one” ise hem insanlar hem cansız varlıklar için kullanılır. Anyone can solve this problem.

NO Olumlu cümle yapısıyla kullanılır ama anlamı olumsuzdur. Sayılabilen tekil ve çoğul isimlerle ve sayılamayan isimlerle kullanılır. There is no money in my pocket. I have no brothers or sisters. No man has ever set foot on Mars. “No” arkasından “of” almaz. Belirlenmiş bir isimle kullanıldığında “no” yerine “none” kullanılır. None of the students got a passing grade.

MUCH, MANY, A LOT OF, LOTS OF Much sayılamayan isimlerle, many ise sayılabilen isimlerle çok anlamında kullanılır. How much “ne kadar” , How many ise “kaç tane” anlamına gelir. Much çoğunlukla olumsuz cümlelerde ve soru cümlelerinde kullanılır. Ancak formal dilde, olumlu cümlelerde de karşımıza çıkar. Many ise olumlu cümlelerde sıklıkla kullanılır. How much many you have got? How many people are coming to the party? Much has been said about the threat of global warming, but no serious measures have been taken by governments yet. A good / great many + çoğul isim yapısı “oldukça çok” anlamı taşır. I have known her for a great many years. We need a good many volunteers to do the job.

Much ve many ayrıca “too” ve “so” sözcüklerinden sonra da kullanılır Much ve many ayrıca “too” ve “so” sözcüklerinden sonra da kullanılır. Too many, Too much “fazla, aşırı” So many, So much ise “bu kadar çok” anlamına gelir. There were too many people at the concert. I can’t hear you. There is too much noise here. There is not so much work to do this week. İsmin başında bir belirleyici olduğunda much of, many of kullanırız. Much of “büyük bölümü” many of ise “birçoğu” anlamına gelir. Much of the money was spent on infrastructure. Many of my friends are going abroad to study. Many of us are unemployed.

a lot of / lots of Hem sayılabilen çoğul isimlerle, hem de sayılamayan isimlerle kullanılır. “çok” anlamına gelir. I have got a lot of work this week. There were a lot of people at the mall. Lots of daha çok informal dilde kullanılır. If you are a film star, you earn lots of money. Arkasından bir isim gelmiyorsa, yalnızca “a lot” yada “lots” kullanılır. I have been working on my thesis for two months but I still have a lot to do.

A FEW, FEW, A LITTLE, LITTLE A few ve few sayılabilen çoğul isimlerle kullanılır. A few birkaç demektir ve olumlu bir anlamdadır. Few ise az demektir ve olumsuz bir anlam taşır. I have got a few friends from high school. Few people visited him in hospital. A little ve little sayılamayan isimlerle kullanılır. A little “biraz” anlamında olumlu bir ifadedir. Little ise “az” anlamında olumsuz bir ifadedir. I have got a little money. He had little money. Quite a few “oldukça çok” anlamını verir. Quite a few people showed up at the class reunion. Very little ve Very few “çok az” anlamındadırlar. Please hurry up! We have very little time left. Very few people can run 100 m in less than 10 seconds.

ALL, WHOLE, MOST, NONE, HALF “Bütün, hepsi, tümü” anlamına gelir. Sayılabilen tekil ve çoğul isimlerle ve sayılamayan isimlerle kullanılabilir. All children like candy. Where has all the money gone? All sayılabilen isimlerle kullanıldığında üç veya daha fazla şeyden söz ediliyor demektir. İki şeyden söz edilirken “both” kullanmak gerekir. All my children have blue eyes. Both my children have blue eyes. “All” dan sonra zamir geliyorsa “of” kullanmak şarttır. All nesne olarak kullanılan zamirlerin arkasından da kullanılabilir. Olumsuz cümlelerle “not” genellikle all dan önce kullanılır. All’ un arkasından bir relative clause geliyorsa “tek şey” anlamını verir.

whole Bütün, bitini, tamamı anlamına gelir. Sayılabilen tekil isimlerle kullanılır. All (of) ile aynı anlamdadır ama sözcük dizimi farklıdır. I read the whole book in one night. I read all (of) the book in one night. A whole “bütün bir” anlamındadır. Sayılamayan isimlerle whole değil all (of) tercih edilir. “The” ve iyelik sıfatları whole dan önce gelir. Sonra gelemez. all the chicken / the whole chicken all my life / my whole life

most “Çoğu” anlamındadır. Sayılabilen çoğul isimlerle veya sayılamayan isimlerle kullanılır. Çoğul isimlerle kullanıldığında çoğul fiil, sayılamayan isimlerle kullanıldığında tekil fiil alır. Most people like chocolate. Most of the furniture in the house was from Italy. İsmin başında bir belirleyici yoksa, “most” ile “of” kullanmayız. Bu yapı genel, büyük bir gruptan söz ederken kullanılır. Most people know how to ride a bike. Most communication is carried out through language. half “Yarısı” anlamındadır. Sayılabilen ve sayılamayan isimlerle kullanılabilir. Half (of) yapısından sonra çoğul bir isim geldiğinde çoğul fiil, tekil veya sayılamayan bir isim geldiğinde ise tekil fiil kullanılır. Half of the story takes place in London. Half the people in the country live in poverty.

none “Hiç, hiçbiri” anlamına gelir. Sayılabilir çoğul isimlerle ve sayılamayan isimlerle kullanılır. Arkasından bir isim geldiğinde mutlaka (of) ile kullanılır. None of the websites that I visited had enough information. None of this food is home-made. None bir zamir ile kullanıldığında da arkasında “of” gelir. None of sayılamayan bir isimle kullanıldığında fiil tekil olmalıdır. Anlam açık olduğunda “none” tek başına kullanılabilir. None of olumlu bir fiille kullanılır ama anlamı olumsuzdur. Çoğul bir isim veya zamir ile kullanıldığında fiil tekil veya çoğul olabilir. I put on so much weight that none of my clothes fit/fits me. None of my students like/likes to write compositions.

BOTH / EITHER / NEITHER both “Her ikisi de” anlamına gelir. Daima iki şeyden söz ederken kullanılır. Bu nedenle yalnızca sayılabilen çoğul isimlerle kullanılabilir. Arkasından çoğul fiil gelir. My both parents are doctors. I’d like to buy both these T-shirts. İsmin başında bir belirleyici olmadığında “of” kullanılmaz. Both olumsuz fiillerle kullanılmaz. Both ayrıca “both…and” yapısıyla bir bağlaç olarak da kullanılır. Bu yapı “hem … hem de…” anlamına gelir. Both Ali and Mehmet were late to class this morning. Zamirlerle birlikte both of yapısı kullanılır, “of” atılamaz.Both nesne olarak kullanılan zamirlerin arkasına da getirilebilir. Both those shirts are pretty. I think you should buy both of them. Both those shirts are pretty. I think you should buy them both.

either “İki şeyden herhangi biri” anlamına gelir. Arkasından sayılabilen tekil isim alır. You can wear either blouse. They are both nice. Zamirlerle kullanıldığında “of” kullanmak şarttır. Anlam açık olduğunda tek başına kullanılabilir. Either ayrıca “either… or…” yapısıyla bir bağlaç olarak da kullanılır. Bu yapı “Ya … ya… da…” anlamına gelir. Either John or Mary will meet you at the airport. You can either wait or come back later. İsmin başında bir belirleyici olduğunda “either of” kullanılır. Bu yapıdan sonra gelen isim çoğul haldedir. You can choose either of these two language schools.

neither “ İki şeyden hiçbiri” anlamına gelir. Olumlu bir fiille kullanılır ama olumsuz anlam verir. Arkasından sayılabilir tekil isim alır. I’m sorry but neither flowers goes with that table. Zamirlerle kullanıldığında “of” kullanmak şarttır. Anlam açık olduğunda tek başına kullanılabilir. -Which would you like, cake or ice-cream? -Neither, I’m on a diet. Neither ayrıca “neither…nor…” yapısıyla bir bağlaç olarak da kullanılır. Bu yapı” ne… ne de…” anlamına gelir. Neither Sam nor his wife enjoyed the trip. He speaks neither French nor German.

EACH, EVERY each “Her bir, her biri” anlamındadır. İki veya daha fazla şeyden söz ederken kullanılır. Sayılabilen tekil isimlerle kullanıldığında “of” almaz. Each child received a present. Each individual is unique. Each nesneden ve miktar ya da fiyat bildiren bir ifadeden sonra da gelebilir. She gave them each a bar of chocolate. every “Her, her bir” anlamındadır. Sayılabilen tekil isimlerle kullanılır. Arkasından tekil bir fiil gelir. Every child needs love and attention. “Every one of” yapısı çoğul isimlerle kullanılmasına rağmen tekil fiil gerektirir. Every one of my friends has a mobile phone.

ENOUGH, PLENTY OF, SEVERAL “Yeteri kadar” anlamına gelir. Sıfatlardan sonra kullanıldığı gibi isimlerden önce de bir quantifier olarak da kullanılır. Sayılabilen çoğul isimlerle ve sayılamayan isimlerle kullanılır. She has enough money to buy a car. Richard has enough talent to become a singing star. İsmin başında bir belirleyici ya da bir zamir olduğunda “enough of” yapısını kullanırız. plenty of “Bol miktarda” anlamına gelir. Hem sayılabilen hem de sayılamayan isimlerle kullanılır. Please slow down. We have plenty of time. several “Birkaç” anlamındadır. Sayılabilen çoğul isimlerle kullanılır. Ardından çoğul fiil gelir. Several people have told me that I look like Tom Cruise.

İNGİLİZCE ÖĞRETMENLİĞİ ELİF DOĞAN İNGİLİZCE ÖĞRETMENLİĞİ 1090620022