RİZE ÜNİVERSİTESİ DERYA UÇAN & MAHMUT SAĞLAM TDE MUALLİMİ
ELEŞTİRİ NEDİR? Bir şeye kıymet biçme, o şeyi kıymetlendirme demektir. Aslı Yunanca "Kritikos" kelimesinden gelen "Critic" (hükmetme) karşılığı olarak dilimizde kullandığımız "tenkit" kelimesi "nakd" kökünden türemiştir.(muhakeme,muaheze) Bir eseri değerlendirme amacıyla yazılan yazılara eleştiri denir.
Eleştiri’nin amacı; eserin ya da sanatçının gerçek değerinin belirtilmesi amaçlanır. - iyi olanın değerini ortaya koymak, sanatı unutulmaktan kurtarmak, iyi olmayana ve kötüye fırsat vermemektir.
ELEŞTİRMEN=MÜNEKKİD? -Düşünce, sanat ve edebiyat alanında topluma yarar sağlayan; sanatın, sanatçının ve toplumun yol göstericisi olan; eserlerdeki zenginlikleri gözler önüne seren; okuyucuya kılavuzluk yapan kişidir. -Eleştirmen’in amacı; güzellik meydana getirmek değil meydana gelmiş güzelliği yargılama okurlara tanıtmaktır.
Münekkid’in sahip olması gereken özellikler: -Eleştireceği konu ile ilgili yeterli bilgi, -Çağdaş sanat akımlarından,düşünce tarihinden,sosyoloji,psikoloji,antropoloji,tarih gibi dalların temel kavramlarından haberdar olması gerekir. -Kendi kültürünü,sanatını ve meselelerini iyi bildiği gibi dünya edebiyatından ve meselelerinden haberdar olması gerekiyor.
ELEŞTİRİYE (TENKİDE) DAİR —Karşınızdaki insana bütün kalbinizle yardım etmeyi istiyor ve sonunda başarabiliyorsanız o zaman onu eleştirebilirsiniz, işte bu eleştiri yapıcı bir eleştiridir. (Abraham Lincoln) — Eleştirinin olmadığı yerde övgüler hiçbir değer taşımaz. (Beaumarchais) —Eleştirmenler, edebiyatla ve sanatta başarı kazanamayan kimselerdir. (Benjamin Disraeli) —Birisini eleştirmek istersek en uygun yer, aynamızın karşısıdır.(Bernard Shaw) —Çoğu zaman, en güçlü eleştiri hiç ses çıkarmamaktır. (Charles Buxton) —Eleştiriden korkarsan bir şey söyleme, bir şey yapma, bir şey olma. (Elbert Hubbart)
2) Eser, okuyucu üzerinde nasıl bir etki bırakmıştır? Eleştiri yazarken şu özelliklere dikkat etmek gerekir: 1) Eserin gerçeği yansıtmadaki başarısı nedir? 2) Eser, okuyucu üzerinde nasıl bir etki bırakmıştır? 3) Eserin olayı okuyucularına anlatmasında, aktarmasında başarısı nasıldır? Eserdeki içtenlik, özgünlük ve hayal gücü; başarıya nasıl katkıda bulunmuştur?
4) Eserde (ya da yazıda) yansıtılan duygu ile sanatçı arasında nasıl bir ilgi vardır? 5) Genel olarak eser (ya da yazı) başarılı mıdır? Başarılı olduğu yanlar, başarılı olmadığı yanlar var mıdır? sonuç: ÇÖZÜMLEME VE YORUMLAMA
Eleştiri’nin Özellikleri Öznellikten uzak olmalıdır. Doğrudan esere yönelik olmalıdır. Eleştiri yapılırken somut verilerden yararlanılmalıdır. Eserin olumlu ve olumsuz yönleri birlikte ele alınmalıdır. Her eser ya da sanatçı eleştirinin konusu olabilir. Eleştiride daha çok açıklama, tanık gösterme, örnekleme, tartışma gibi anlatım tekniklerinden faydalanılır.
Eleştiriye konu olan eser, yalın bir dille anlatılır. Eleştirilen eserin kimin tarafından, hangi zaman ve çevrede, hangi şartlar altında yazıldığı dikkate alınmalıdır. Eserin yerli ve yabancı benzerleriyle karşılaştırması yapılır. Eleştirilen eser konusu, dili, üslubu, tekniği, kahramanları, gözlem ve betimlemeleri bakımından değerlendirilir.
-ELEŞTİRİ NE OLMAMALIDIR?
Türk edebiyatı’nda eleştiri: Tanzimat dönemi Şinasi, Namık Kemal, Recaizade Ekrem, Abdülhak Hamid Samipaşazade Sezai, Beşir Fuad, Nabizade Nazım, Mizancı Murad’tır. Serveti Fünun döneminde, Cenap Şahabettin intikad anlayışıyla tenkit eder. Halit Ziya, Mehmet Rauf, Nabizade Nazım, Hüseyin Cahit dönemin eleştiricileridir. Cumhuriyetin ilk yıllarında eleştiri Yahya Kemal ve Ahmet Haşim’le başlar. İsmail Habip Sevük ve Ahmet Hamdi Tanpınar eleştiriyi edebiyat tarihi içinde ele alırlar. Nurullah Ataç, Suut Kemal Yetkin iki öznelci eleştirmendir.
Çağdaş eleştirmenler Mehmet Kaplan,Nihat Sami Banarlı, Cemil Meriç, Kenan Akyüz,Cevdet Kudret,Berna Moran, Fuat Köprülü.
-Eleştiri, sadece övgü ya da yergi değildir -Eleştiri, sadece övgü ya da yergi değildir. Eleştiriler, ele alınan eserin ya da yazarın iyi anlaşılmasını sağlar. YERGİ: Bu tür ürünlerde toplum, kişi ya da olayların kusurları, kötü ve gülünç yönleri ele alınmaktadır. Divan şiirindeki karşılığı? hiciv Halk şiirinde? taşlama
ŞİİR ÖRNEKLERİ: 1) tahir efendi bana kelb demiş iltifatı bu sözde zahirdir mâlik'i mezhebim benim zira itikadımca kelb tahirdir. 2)bana kafir demiş tahir efendi varam ben diyem ona müselman varıldıkta yarın ruz-ü cüzaya ikimiz de çıkarız anda yalan Siham-ı Kaza
3)gökten nazire indi siham-ı kazasına nef'i diliyle uğradı hakkın belasına Yahya 2) Mende Mecnûn'dan füzûn âşıklık isti'dâdı var Âşık-i sâdık menem Mecnûn'un ancak adı var FUZULİ 3) Irıza mı, senin adın? Nittin baltayı,baltayı? On beş pangınotu yedin, Nittin,baltayı baltayı? AŞIK VEYSEL
3)Yanıktır o aşık’ın kitabı Nazmından kokar ciğer kebabı Fuzuli için 4) Eslâfda Ahmed ü Necâtî Avâre-i dilşikeste Zatî Türki suhana temel komuşlar Gerçi, temeli güzel komuşlar Tahrib-i Harabat
5) Hapiste dürüstlük zindanda ahlak Yolsuzluk hırsızlık yalan popüler Ayaklar baş olmuş başlarda ayak Tersine dönse de devran popüler. Moruk diyor çocuk evde dedeye Saygısı kalmamış yaşlı nineye Kırk yalan bin düzen rezil hileye Bakmamak görmemek susmak popüler.
6)Bir arzuhal yazsan makama varsan Ağlasan derdini davanı sorsan Ağır hasta olsan hekime varsan Yarana bir ilaç sürmez parasız. Y.K.B
DERS BİTMİŞTİR GÖZÜNÜZ AYDIN