FREUD VE PSİKOANALİTİK KURAM Fuad BAKİOĞLU Psikolojik Danışman
İÇİNDEKİLER BİYOLOJİK TABLO. KURAMA GENEL BAKIŞ: Dinamik Yaklaşım. Yapısal Yaklaşım. Topografik Yaklaşım. Evre Yaklaşımı. Normal-Anormal Süreklisi. Yöntembilim. EVRELERİN BETİMLENMESİ. Oral Evre. Anal Evre. Fallik Evre. Gizil Dönem. Genital Evre. Küçük Hans Vaka İncelemesi. İLİŞKİLER ÜZERİNE SON ÇALIŞMALAR. GELİŞİM MEKANİZMALARI. GELİŞİMSEL KONULARA YAKLAŞIM. İnsan Doğası. Nitel ya da Nicel Gelişim. Doğa ya da Yetiştirme. Gelişen Nedir? UYGULAMALAR. KURAMIN DEĞERLENDİRİLMESİ. Güçlü Yanları. Zayıf Yanları.
KURAMA GENEL BAKIŞ: DİNAMİK YAKLAŞIM: Freud, kuramını ‘bir çeşit sinirsel enerji ekonomisi’ olarak tanımlamıştır. Ruhsal enerji, Dürtü enerjisi, Libido, Gerilim,
Psikolojik enerji nerden gelir? İnsan bedeninin zihinden çeşitli taleplerde bulunan içgüdüleri vardır.Bunlar: Eros (Cinsellik, yaşam güçleri, kendini koruma, sevgi, birliğe doğru çabalama.) Yıkıcı İçgüdü ( Saldırganlık, bağları atma, ölüm içgüdüsü, nefret.)
Yapısal yaklaşım
İD İçgüdüsel olarak ortaya çıkan bilinçsiz davranışların kaynağıdır. Kişiliğin doğuştan gelen yönüdür ve bitmez tükenmez istekleri vardır. İd ilkel dürtülerin (cinsellik ve saldırganlık dürtülerinin) kaynağıdır ve davranışı büyük ölçüde etkilemektedir. Mantıksızdır. Sonuçları düşünmeden hareket eder.
EGO İd’in koruyucusu, yöneticisi durumunda olan superego ile id arasında denge kurulmasına yardım eder. Ego’nun başarısız olduğu durumlarda davranış bozukluğu ortaya çıkar. İd’in sonsuz istekleriyle superegonun baskıları arasında denge kurmaya çalışılır.
Ego savunma mekanizmaları Bireyin anksiyete ile başa çıkmasında ve egonun hasar görmemesinde yardımcıdır. Patolojik olmaları gerekmez. Gerçek ile yüzleşmekten kaçınma ve bir yaşam stili olma söz konusu değilse, uyumsal değere sahiptir. Savunmalar kişinin gelişim düzeyine ve anksiyetenin derecesine göre kullanılır. Genelde 2 özellikleri vardır: a. Gerçeği bozar veya inkar ederler b. Bilinçdışı düzeyde işlev görürler Freud’un kuramına göre gerilimi azaltarak denge sağlamada (homestatiste) yardımcıdır.
Represyon (Bastırma) : En önemli savunma mekanizmasıdır Represyon (Bastırma) : En önemli savunma mekanizmasıdır. Freudian süreçte, diğer ego savunma mekanizmalarının ve nevrotik bozuklukların temeli olarak bilinir. Toplum istekleri için bastırıldığından nevrotik olurlar. Freud’a göre represyon, herhangi bir şeyin istemsiz, bilinçsiz olarak, olacak hale getirmesidir. Yaşamın ilk 5 yılı içerisinde acı veren olayların, çocuğun represe edilerek daha sonraki davranışları etkilediği varsayılır.
Reaksiyon Formasyon (Tepki Oluşturma) : Tehdit edici iç dürtüye karşı bir dürtüyle mücadele etmektedir. Böylelikle kişi, bu dürtünün yaratacağı anksiyeteden tersi yönde tutum ve davranışlar geliştirerek kurtulur. Yeni doğan kardeşe kıskançlık ve nefret cömertçe sergilenen bir sevgi olarak sergilenebilir.
Regresyon (Gerileme) : Geçmiş dönemlere dönülerek stresin yarattığı gerilimden kurtulmaya, olgunlaşmamış ve uygunsuz davranışlar yapılarak anksiyete ile başa çıkmaya kalkışılır. Örnek; okulda korkmuş olan çocuklar ağlayarak, aşırı bağımlılık göstererek, parmak emerek, saklanarak, öğretmene meydan okuyarak regrese olurlar. Kendilerini güvende hissettikleri dönemde genelde regrese olurlar.
Projeksiyon (Yansıtma) : Kabul edilmeyen istek ve dürtülerin bir başka kişiye atfedilmesidir. Saldırganlık gibi impluslar bende yok onda var kaydında düşünülerek rahatlama sağlanır. Buna örnek olarak kızına cinsel ilgi duyan bir adam onu baştan çıkarıcı olmakla suçlayabilir. Böylece kendi isteklerini görmeze gelir.
SÜPEREGO İd’in karşıtıdır. Toplumsal ve kültürel etkilerin içinde kişinin ne yapması gerektiğini belirler, sansür koyar. Zaman içerisinde kazanılan değer yargılarının benimsenmesidir. Superego ile id devamlı bir çekişme içerisindedir. Bu çekişme ego tarafından dengelenir. Superego kişinin vicdan yönüdür ve kişiyi ayıp, günah gibi yasaklarla sürekli engellemeye çalışır.
TOPOGRAFİK YAKLAŞIM Bilinçdışı : Bastırılan ve bu nedenle bilinmeyen duygu ve düşüncelerden oluşur. Dürtüde artış, ego savunma mekanizmalarında zayıflama ve bir danışmanın rehberliği olmadan bilinç düzeyine çıkamaz. İd bilinç dışıdır.
Bilinç öncesi: Bilinçten aktif olarak uzak tutulmayan kısımdır. Zihinsel imgeler oluşturarak ya da dille bağlantı kurarak bilinçli hale gelir. Bilinç: O anda kişinin farkında olduğu şeydir. Geçici bir durumdur. Düşünceler bilinçle bilinç öncesi arasında gidip gelir.
NORMAL-ANORMAL SÜREKLİSİ Normal ve anormal arasında keskin bir çizgi yoktur. Çok sağlıklı ile çok hasta bir doğru üzerinde farklı noktaları temsil ederler.
YÖNTEMBİLİM Freud, çocukluğun her zaman bizimle olduğunu vurgulayıp çocukları direkt incelememiştir. Yetişkinlerin çocukluk yaşantılarını incelemek için kullandığı yöntemler: Serbest çağrışım, Rüya analizi, Transferans ,
Serbest Çağrışım: Sessiz bir odada, divanda uzanmış olan danışan, düşünce akışını sansürsüz olarak danışmana bildirmesidir. Birbiriyle alakasız düşünce ve davranışların altında yatan ortak konular incelenmiştir.
Rüya Analizi: Sıklıkla görülen rüyaların analiz edilmesidir. Kral,kraliçe: baba,anne Küçük hayvanlar, haşarat: çocuk, Yılanlar, sandıklar: cinsel organları temsil etmektedir.
Transferans: Danışman ile danışan arasında terapi seansında gelişen bir tür ilişkidir. Hasta çocukluğunda anne, babası veya önemli başka kişiler ile yaşamış olduğu sevgiyi, nefreti, korkuyu, bağımlılığı ya da bu duygularla ilgili savunmaları terapiste aktarır. Burada terapist hastanın çocukluğundaki babası, annesi yerine konmaktadır Kontur-transferans (Karşıt aktarım): Terapistin kendi çocukluğunda ki duygu ve tutumları hastasına aktarmasına denir. Terapötik süreçte transferanslara benzer şekilde ortaya çıkarlar fakat kökenleri farklıdır
EVRE YAKLAŞIMI
EVRELERİN BETİMLENMESİ Oral Evre (0-1 yaş): Ağız hükmeder. Oral deneyimler bebeğe dünyanın haz ve acılarını tanıtır. Oral dürtülerin doyurulmasıyla -emme, çiğneme, yeme, ısırma- cinsel doyum olur. Libido enerjisinin oral erojen bölgelere yüklenmesi gerçekleşir. Oral işleyiş biçimleri : (1) İçine alma (2) Tutma (3) Isırma (4) Tükürme (5) Kapama
II. Anal Evre (1-3 yaş): Kişiliğin kaba hatları oluşmuş olur. İnsanlara karşı tutum Haz alma mekanizmaları Belirli etkinlikler ve nesnelere karşı ilgi Tuvalet eğitimi-kendini kontrol: Anında zevk alma arzusu engellenir
III. Fallik Evre (3-5 yaş): Freud’a göre erkeklerin ‘fallus’a sahip olup kızların olmaması çocukların başlıca kaygısıdır. Haz ve problemler genital alan odaklıdır. Bu dönemde karşı cins ebevyne karşı ilgi ve cinsel arzu oluşur.
IV. Gizil dönem (5 yaştan erinliğin başlangıcına kadar olan dönem): Cinsel dürtülerin bastırıldığı ve yeni bedensel heyecan bölgelerinin ortaya çıkmadığı nispeten sakin bir dönemdir. Sosyal kaygılara ve cinselliğe karşı savunmaya yönelinmiştir. Ego ve süperego gelişmeye devam eder.
V. Genital Evre (Ergenlik): Cinsel dürtüler yeniden ortaya çıkarlar. İçsel çatışmaların devamıyla birlikte çoğu kişi genital evre sonucu oldukça istikrarlı bir duruma kavuşur . Aşk ve iş arasındaki denge kurulur.
İLİŞKİLER ÜZERİNE SON ÇALIŞMALAR Yaşamın ilk döneminde anne-çocuk ilişkisi üzerinde durulmuştur. Baba-çocuk ilişkisi üzerinde durulmuştur.
GELİŞİM MEKANİZMALARI Freud çatışma ve psikolojik bozukluğun kaynağını belirlerken: Fiziksel olgunlaşma: sinir sistemi, hareket gelişimi, hormonal değişiklikler, dürtülerdeki değişimdir. Dışsal engellenme: ihtiyaçların anında ifade edilmesine izin vermeyen insan ve olaylardır.
İçsel çatışmalar: İd, ego, süper ego arasındaki çatışma, dürtüler ile bastırıcı güçler arasındaki çatışmadır. Kişisel yetersizlikler: kişinin ihtiyaç duyduğu ancak sahip olamadığı beceri, bilgi, deneyim, uzmanlıktır. Anksiyete: Fiziksel ya da psikolojik acı çekeceğinde ortaya çıkan rahatsız edici duygudur. Bunlar, haz ve gerçeklik ilkesine bağlı olarak düzeltmeye çalıştığı tatsız bir gerilim duygusuna neden olur.
GELİŞİMSEL KONULARA YAKLAŞIM İNSAN DOĞASI: ‘‘Tam bir birey, kısmen gerçeklikte, kısmen kendi yapıp kendi inandığı dünyada yaşayan, çatışmalar ve içsel çelişkilerle kuşatılmış, yine de akılcı düşünme ve eylemde bulunma yetisine sahip, kendisinin çok az bilgi sahibi olduğu güçler ve erişemeyeceği özlemler tarafından yönlendirilen, sırayla bir kafası karışık, bir ayık, bir engellenmiş, bir tatmin olmuş, bir umutlu bir umutsuz, bir bencil bir yardımsever olan, kısaca karmaşık bir insandır.’’ Freud.
NİTEL YA DA NİCEL GELİŞİM Evre yaklaşımı nitellik imasında bulunur. Cinsel dürtünün baskın olduğu değişim vardır. Ego-süper egonun aşamalı gelişmesi, savunma mekanizmalarının aşamalı gelişmesi niceldir.
DOĞA YA DA YETİŞTİRME Dürtüler biyolojik olsa da sosyal ortam tarafından düzenlenir. Yaşamın ilk 5 yılındaki deneyimler önemlidir. Sosyal çevredeki değişimler ve fiziksel değişimler insanlar arasındaki kişilik farklılıklarına neden olur
GELİŞEN NEDİR? Cinsel enerjiyi yönlendiren, bastıran, dönüştüren İD-EGO-SÜPEREGO dur. Duyuşsal,bilişsel gelişim vardır. Bilinç, bilinçdışı, bilinç öncesi,,
UYGULAMALAR Küçük hans vakası bir çocuğun nasıl derinlemesine incelenebileceğini gösterir. Çocukluk dönemi travmatik anılarının bastırılmasının bugünkü kişiliği etkilemesi.
KURAMIN DEĞERLENDİRİLMESİ
GÜÇLÜ YANLARI Ana gelişim fenomeninin keşfi: Ahlaki gelişim, cinsel tipleme, özdeşleşme, anne-çocuk ilişkisi, bağlanma, saldırganlık, öz denetim… Mantıksal olmayan düşünceye yapılan vurgu: Bilişsel gelişime vurgu yapılmıştır.
ZAYIF YANLARI Gelişimle ilgili temel iddiaların test edilebilirliği konusunda belirsizlik: Deneysel yöntemin olmaması. Kavramlar hep kuramsaldır ve bunları destekleyen deneysel veriler yoktur. Çocuk cinselliğinin aşırı vurgulanması. Cinsellik aşırı vurgulanmıştır.Özellikle erkeği temel alan kuram feministlerin saldırısına uğramıştır. Nörotik kişilerin gözlemine dayalı bir kuramdır.