CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM ,TANIYALIM
OMURGALI HAYVANLAR 1.BALIKLAR
BALIKLAR Solungaçları ile solunum yapan, vücut ısıları çevreye bağlı olarak değişen, soğuk kanlı, yürekleri çift gözlü, çoğunun vücudu pullu,genellikle yumurta ile üreyen, suda yaşayan omurgalı hayvanların genel adı. Bir kulakçık ve karıncıktan meydana gelen kalplerinde daima kirli kan bulunur. Kalpten çıkan kirli kan solungaçlarda temizlendiğinden, vücutta temiz kan dolaşır. Ağızdan alınan sun, solungaçlardan dışarı atılırken suda çözülmüş oksijen, osmozla kana verilir. Bu arada suda bulunan besinler ise yutulur. Köpek balıklarında su hem ağızdan hem de ilk solungaç yarığından alınır. Tuzlu su balıkları su içtikleri halde, tatlı su balıkları su içmezler. Gerekli su ihtiyaçlarını solungaç zarlarından osmozla alırlar. Deniz balıkları içtikleri suyun tuzunu böbrekle değil, solungaçları ile ayırır. Balıklarda göğüs ve karın yüzgeçleri çift, sırt, kuyruk ve anal yüzgeçleri tektir.
OMURGALI HAYVANLAR 2.KURBAĞALAR
KURBAĞALAR Vücudu zıplamaya elverişli kuyruksuz amfibyumlara verilen genel ad. Amfibyum, suda ve karada yaşayan demektir. Üçgen biçimli kafaları, patlak gözleri vardır. Çoğunun üst çeneleri dişlidir. Ön bacakları dört, arka bacakları beş parmaklıdır. Çoğunlukla suda yaşayan türleri vardır. Boyları genellikle 7-15 cm arasında değişir. Burun delikleri çok öndedir ve bunları zar gibi bir kapakla istediği zaman kapatabilir. Ucu yapışkan dilleri uzun ve geriye doğru kıvrıktır. İleriye hızla fırlatarak böcek avlarlar. Deri solunumları güçlüdür. Başlarının yanında balon gibi şişen ses keseleri vardır. Kurbağalar böcek, solucan ve sümüklü böcekleri severek yer. Kurbağalar işitmede en duyarlı canlılardandır. İşitme duyuları görme duyularından çok daha hassastır. Dış kulakları bulunmaz. Ancak hareket eden avlarını fark ederler. İnce ve çıplak derilerinde müküs ve zehir bezleri vardır. Müküs yapışkan bir sıvıdır. Vücudu su kaybına karşı korur. Derilerindeki zehir tahriş edicidir. Yılan ve kuşlar zehirlerinden etkilenmez. Tehlike anında suya dalar. Kara kurbağaları gündüzleri gizlenir, gece avlanmaya çıkar. Erişkin kurbağaların hepsi akciğerleriyle solur ve suda yumurtlar. Nadir bazı türler yumurtalarını vücutları üzerinde taşır.
OMURGALI HAYVANLAR 3.SÜRÜNGENLER
SÜRÜNGENLER Omurgalı hayvanların geniş bir sınıfı. Bu sınıf kertenkele, yılan, kaplumbağa ve timsahları içine alır. Nesilleri tükenmiş olan dinazorlar, ihtiyozorlar da bu sınıfta incelenir. Bugün yeryüzünde yaşayan 7000 kadar türü bilinmektedir. Vücutları pul veya kemiksi plaklarla örtülüdür. Sürüngenlerin pulları üst derinin kornea tabakasının kalınlaşmasından meydana gelir. Aralarında bulunan yumuşak deri sayesinde gövdeleri rahatça eğilip bükülebilir. Karın pullarıysa çoğunlukla birbirinin üstüne biner. Bu durum yılanlarda sürünmeye yardımcıdır. Kaplumbağa ve timsahların vücutlarını örten kemiksi plakların yapısına alt deri de katılır. Kaplumbağaların baasını meydana getiren plaklar birbirine kaynamıştır. Timsahlarda ise birbirinden ayrıdır. Kertenkele ve yılanlarda pullu deri, büyümeye mani olduğundan zaman zaman atılarak yenilenir. Bu duruma gömlek değiştirme denir. Cansız pul ve levhalardan hasıl olan deri, terlemeye manidir. Vücut sıvılarının buharlaşmasını önler. Sürüngenlerde ter bezi bulunmadığından kurak ve sıcak bölgelerde rahatça yaşayabilirler. Hem yavru hem de erginler akciğer solunumu yapar. Deri solunumları yoktur. Yılan ve yılansı kertenkelelerin sol akciğerleri hava kesesine dönüşmüştür. Avlarını tutarken gerekli yedek havayı bu keseden kullanırlar. Çift eşeylidirler. Yumurtlayarak ürerler. Yumurtalarını nemli ve sıcak topraklara bırakırlar. Çok azında yumurtalar ana karnında açıldığından yavrularını doğururlar. Deniz kaplumbağaları kilometrelerce yol kat ederek kumsallara çıkar ve yumurtalarını kumlara gömer.
OMURGALI HAYVANLAR 4.KUŞLAR
KUŞLAR Vücutları tüylerle örtülü, akciğer solunumu yapan, sıcakkanlı, yumurtlayan, gagalı, kanatlı omurgalı hayvanların ortak adı. Uçma olayında büyük enerjiye ihtiyaç duyulduğundan kuşlarda gelişmiş bir sindirim sistemi vardır. Mide ve bağırsakları diğer hayvanlarınkinden farklıdır. Örneğin kuşlarda “kursak” denilen bir torba bulunur. Burası alınan gıdayı depolamaya ve devamlı mideye aktarmaya yarar. Mideleri iki gözlüdür. Birinci mide “bezli mide”, ikinci mide ise “taşlık” adını alır. Kuşlar enerji depolamak için yediklerini hemen hazmeder. Kuşların motoru kalpleridir. Pompalama faaliyetlerini hızlı bir şekilde yürütebilmesi için dakikada 500-1000 kadar kalp atışı mevcuttur. Başlıca uçuş takımları da göğüs kaslarıdır. Kuşlarda akciğerler son derece gelişmiş olmasına rağmen küçüktür. Bununla beraber iletim kabiliyetleri yüksektir
OMURGALI HAYVANLAR 5.MEMELİLER
MEMELİLER Yavruları vücutlarında meydana gelen, sütle besleyerek büyüten, sıcakkanlı omurgalı hayvanlardır. Bu sınıfın yeryüzünde beş bin kadar türü vardır. İnsan da bu sınıfta incelenir. Memelilerin et ve otla beslenen birçok türü vardır. Koyun, lama, deve gibi geviş getirenler bulunduğu gibi kanguru da yavrusunu kesesinde taşır. Bütün memelilerin kalpleri dört gözlüdür. Akciğer solunumu yaparlar. Göğüs ve karın boşlukları diyafram denen bir zarla ikiye ayrılır. Kaslar ve diyafram yardımıyla ciğerlere hava emilir ve atılır. Bu nefes alış verişleri, kısmen irade dışı olan kas hareketleriyle sağlanır. Ciğerlere hava alındığında göğüs kafesi genişler, verildiğinde ise küçülür. Memelilerin iskeletleri tamamen kemikleşmiştir. Omur sayısı memeli cinsine göre değişir. Kafatası beyni korumaya yarar. Çene kemikleri dişleri tutar. Memelilerde diş sayısı nadiren 44’ü geçer. Bir istisna olarak bazı yunuslarda diş sayısı 246’yı bulur. Memelilere binlerce metre su altında ve binlerce metre yukarılarda, dağ tepelerinde ve çöllerde, ormanlarda, kutuplarda rastlamak mümkündür. Çoğu kısa mesafelerde de olsa yüzebilir. Balina, tamamen suya bağlı olarak yaşar. Uçabilen memeli hayvan yarasadır. Maymunlar ağaçlarda ayak ve kuyruklarını kullanarak, dallar arasında akrobatik hareketlerle hızla yer değiştirebilirler. Sincap ve kunduzlar gibi kışlık yiyecek depo edenleri de vardır. Kış uykusuna yatanlarına da rastlanır. Memeliler sıcakkanlı olduklarından iklim ve çevre şartları ne olursa olsun vücut sıcaklıklarını sabit tutan kontrol mekanizmasına sahiptirler. Vücutlarındaki yağ tabakası ve kıllarla vücut ısısını muhafaza ederler. Birbirleriyle ses, koku ve hareketleriyle anlaşırlar.