PSİKOLOJİYE GİRİŞ Duyumlar ve Algı

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Davranış Bilimleri Hafta IX.
Advertisements

DUYU ORGANLARI.
ÇOKLU ORTAM UYGULAMALARINDA GÖRSELTASARIM.
Algı, psikoloji ve bilişsel bilimlerde duyusal bilginin alınması, yorumlanması, seçilmesi ve düzenlenmesi anlamına gelir. Algı kelimesi (perception) Latince.
GESTALT KURAMINDA ÖĞRENME YILMAZ TORUN
Görme keskinliği Hacimli görme Renkli görme İllüzyonlar
Pragnanz Yasaları Cemil YAYLAR
SAĞLIK Sağlık Okuryazarlığı - Sinir Sistemi -.
Gestalt Öğrenme Kuramı
Öğr. Gör. Serap GÖKCE Ahmet Erdoğan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu.
Kuvvet ve Hareket Kuvvet ve Hareket Kuvvet ve Hareket.
Öğrenme ve Öğretme Kuramları Doç. Dr. İbrahim H. Diken
EĞİTİMDE DİKKAT VE MOTİVASYON. DİKKAT NEDİR? William James’e göre dikkat: Zihnin aynı anda beliren nesne ya da düşüncelerden birini açık ve net olarak.
SAĞLIKLI BÜYÜYELİM Mustafa Kemal Demir.
MADDE Çevremizde dokunduğumuz,gördüğümüz,kokladığı- mız birbirinden farklı birçok varlık vardır. Az veya çok yer kaplayan her varlık madde olarak adlandırılır.
TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI
ALGI NEDİR ? Duyusal uyarımların anlamlı deneyimlere çevrilme süreci. Bu deneyim, yani algı, uyarım ile sürecin ortak ürünüdür.
ALGILAMA YÖNETİMİ BÖLÜM 7.
BÖLÜM 4 BEBEKLİKTE FİZİKSEL GELİŞİM. BÖLÜM 4 BEBEKLİKTE FİZİKSEL GELİŞİM.
Eğitim Psikolojisi Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık
ÖĞRENME Yrd. Doç. Dr. Mukaddes Erdem H.Ü. Eğitim Fakültesi
Özboyacı İlköğretim Okulu Hazırlayan Faruk YAVUZ.
GÖZ (Organum visus) Göz ışığı algılayabilecek şekilde özelleşmiş foto reseptörlere sahip bir organdır. Koruyucu yapılar ile algılamada görevli yapılardan.
DERS:Fen ve Teknoloji KONU:Denetleyici ve Düzenleyici Sistem
FOTOĞRAF, GERÇEKLİK VE GERÇEĞİN TEMSİLİ
DUYU ORGANLARI Vücudumuza dış ortamdan gelen bilgiler ,duyu organları yoluyla sinir sistemine taşınır.Yaşanan değişiklikleri ve uyarıları alıp sinir.
Çoklu Ortam Kuramları Embiya ÇELİK
Duyu Organlarımız Sabiha Uzman.
MADDEYİ TANIYALIM.
BÖLÜM 6.
DUYU ORGANLARI
GELİŞİM VE ÖĞRENME DUYULARIN GELİŞİMİ Prof.Dr.Mustafa Ergün.
Okulöncesi dönemde okuma yazmaya hazırlık çalışmaları
GÖZ KULAK BURUN DİL DERİ
DUYU ORGANLARI Çözümlü Konu Testi.
5. SINIF 4. ÜNİTE IŞIK VE IŞIĞIN YAYILMASI
MİS GİBİ KOKTU.
DUYU ORGANLARI Çevremizdeki olayları anlamamız için öncelikle olayları algılamamız gerekir. Hareket, gürültü gibi olayları fark eden gelişmiş canlılarda.
HcI GESTALT PRENSİPLERİ
ALGI YÖNETİMİ Thank you Richard and thank you Kevin for your valuable insight into what makes great brands and the pitfalls that lie in store for all of.
Gestalt Kuramı Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık.
GÖZ KULAK BURUN DİL DERİ
Duyum ve Algı Fiziksel Uyarandan Anlamlı Algılara Uzanan Bir Süreç.
BEYNİN BÖLÜMLERİNİN İŞLEVLERİ
Algı, Görsel Algı ve Gestalt İlkeleri
GESTALT PSİKOLOJİSİ.
İNSAN BİLGİSAYAR ETKİLEŞİMİ: BİLİŞSEL BOYUT IV. İnsan beyninde kısa süreli ve uzun süreli olmak üzere iki tane bellek merkezi vardır. Kullanıcılar, internet.
Bölüm 1 : Genel Kavramlar
TASARIM NEDİR? Tasarım, anlamlı sıralama için bilinçli şekilde harcanan çabadır. Herhangi bir öğretim materyalinde kullanılan her türlü yazı, resim, grafik,
Özboyacı İlköğretim Okulu
BEYNİN BÖLÜMLERİNİN İŞLEVLERİ
DUYU ORGANLARI Çevremizdeki olayları anlamamız için öncelikle olayları algılamamız gerekir. Hareket, gürültü gibi olayları fark eden gelişmiş canlılarda.
EĞİTİMDE MATERYAL TASARIMI VE HAZIRLAMA İLKELERİ
ALGILAMA ALGILAMA ALGIDA SEÇİCİLİK ALGIDA ÖRGÜTLEYİCİ EĞİLİMLER
Sağlıklı Büyüme.
Ayakların Üstüne Düşme Olayı
Öğr. Gör. Serap GÖKCE Ahmet Erdoğan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu.
ALGI Prof Dr Süheyla ÜNAL.
ALGILAMA İLETİŞİM.
ALGILAMA.
AÇIK-KOYU / IŞIK GÖLGE.
BİLGİ İŞLEME MODELİ.
GELİŞİM VE ÖĞRENME DUYULARIN GELİŞİMİ Prof.Dr.Mustafa Ergün.
Sağlık Bilimleri Fakültesi
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
ALGILAMA Duyu organlarının uyarılması akabinde oluşan ani bir ayırt ediciliktir.
ALGILAMA.
 Çevremizdeki cisimleri sahip oldu ğ umuz be ş duyu organımızla tanıyıp algılamaya çalı ş ırız. Görme olayı ise tamamen ı ş ıkla gerçekle ş ir. 2.
DUYUM Dr. Ege AKGÜN.
SAĞLIK Sağlık Okuryazarlığı - Sinir Sistemi -. Sinir sistemi vücudun her köşesinde, her organında olup bitenleri başlatan, devam ettiren ve sonlandıran.
Sunum transkripti:

PSİKOLOJİYE GİRİŞ Duyumlar ve Algı Öğr. Gör. Meral BOZDEMİR meralb@maltepe.edu.tr 04 Kasım, 2013

Duyum ve Algı Algısal süreçlerimiz, sürekli olarak yaşadığımız sayısız duyuları anlamak ve onlara anlam kazandırmak için kullandığımız araçlardır; bu algısal süreçler olmaksızın, sıradan gündelik işler bile olanaksız olabilir. Duyusal deneyimlerimiz, nöral sinyal örüntülerinin bir sonucudur. Tüm duyusal süreçlerde enerjinin bazı şekilleri, duyu organlarının birindeki bir alıcı hücreyi uyarır. Alıcı hücre bu enerjiyi duyusal sinirler yoluyla iletirken daha ayrıntılı kodlanan nöral sinyale çevirir. Beyne ulaştığı zaman, mesaj oldukça dakiktir.

Duyum görme, işitme, koku, tat, denge, dokunma, acı/ağrı duyularından gelen ham duyusal verilere işaret eder. Duyusal Eşikler Alıcı hücreye ulaşan enerji, farkedilebilir bir etki yaratabilmek için yeterince şiddetli olmalıdır. Bir kişide herhangi bir duyum yaratmak için gerekli minimum fiziksel enerji şiddetine mutlak eşik adı verilir. Mutlak eşiğin altındaki herhangi bir uyarım hissedilmeyecektir.

McBurney ve Collings’e göre (1984) yaklaşık mutlak eşik değerleri aşağıdaki gibidir. Tat: 500 litrelik bir suda bir gram sofra tuzu Koku: Üç odalı bir apartman dairesinde yayılan bir damla parfüm Dokunma: Bir sineğin kanadının bir santimetre yükseklikten yanağınıza çarpması İşitme: Oldukça sessiz bir ortamda altı metre uzaklıktan bir kol saatinin sesi Görme: Açık, karanlık bir gecede 50 kilometre uzaklıktan bir mum ışığının alevi

Tüm duyularımız, belirli durumlarda otomatik olarak genel, ortalama uyarılma düzeyine uyum sağlar. Bu süreç, duyusal uyum ile gerçekleşmektedir. Zamanın %50’sinde farkedilebilen en düşük uyarıcı değişikliğine fark eşiği ya da ancak farkedilebilir fark adı verilir. Mutlak eşik gibi fark eşiği de kişiden kişiye ve her kişi için bir durumdan diğerine değişebilir ve mutlak eşik gibi fark eşiği de duyusal sistemlerin esnekliği konusunda bize bilgi verir.

Ernest Weber 1830’da fark eşiğini belirli bir uyarıcının sabit bir kesiri veya oranı olarak tanımlamıştır. Ancak farkedilebilir fark (fark eşiği), orijinal uyarıcının bir sabit sayıya oranı olan Weber yasası’dır. Bu oranın değeri faklı duyular için anlamlı olarak değişir. Örneğin, işitmede, bir sesteki %0,3’lük bir değişmeyi fakedebiliriz. Tat duyumunda ise ancak, % 20 lik bir değişiklik gereklidir. Ağırlık ile ilgili farkedilebilir fark yaratmak için, 50 kiloluk bir ağırlığa 1 kg eklenmesi gerekir (% 2).

Eşikaltı Algı Eşik kavramı, gerçek dünyadaki belirli olayların bilinçli deneyim düzeyimizin altında yer aldığına işaret etmektedir. Fakat duyusal eşiğin altındaki uyarılmalar davranışı aynı şekilde etkiler mi? 1991’de yapılan bir tarama çalışmasına göre, Amerikalıların yaklaşık 2/3’si, reklamların ürünlerinin satışını arttırmak için reklamların içine gizli mesajlar ve resimler yerleştirildiğine inanmaktadırlar (Lev, 1991). Bu tür mesajlar, farkındalık eşiğinin altında yer aldıkları için eşikaltı mesajlar olarak adlandırılırlar.

DUYULAR Görme İşitme Koku Tat Dokunma

ALGI Beyin, çeşitli duyulardan gelen bilgiyi doğrudan duyumsamanın ötesinde, yorumlayarak algısal yaşantılar yaratır. Beyin aktif bir biçimde ham duyusal bilgiden bağımsız, hatta bazen bu bilginin farkında olmadan algısal deneyimler yaratmakta ve organize etmektedir.

Algısal Örgütleme Geştalt psikologları, beynin varolan duyusal bilginin basit toplamından daha fazla, yordanabilir şekilde, bütünsel bir algısal deneyim yarattığına inanmaktadırlar. Algısal sürecin önemli bir yönü, şekilleri, üzerinde göründükleri zeminden ayırtetmemizdir. Örneğin renkli döşemesi olan bir sandalye, bir odanın boş duvarlarında göze çarpacaktır. Şekil zemin ayrımı yalnızca görme için değil, tüm duyularımız için aynıdır. Bir orkestra içinde solo bir kemanın sesini, bir çiçekçide yalnızca güllerin kokusunu ayırt edebiliriz.

Üçlü mızrak durumunda, gerçekte olmayan üç boyutlu bir nesne algılamak için duyumsadığımızın (düz beyaz kağıt üzerinde siyah çizgiler) ötesine gideriz.

Algısal Değişmezlikler Algısal değişmezlikler, duyusal uyarılmadaki değişmelere rağmen, göreli olarak nesneleri sabit ve değişmez olarak algılama eğilimidir. Bir kez bir nesnenin sabit bir algısını oluşturduktan sonra, o nesneyi hemen hemen her pozisyonda, uzaklıkta ve aydınlanma koşulunda tanıyabiliriz. Ayrıca nesneleri, retina üzerindeki görüntünün büyüklüğüne bakmaksızın gerçek büyüklüğünde algılama eğilimindeyiz.

Algısal Örgütlemede Geştalt İlkeleri Yakınlık: Nesneler birbirine yakın olduğu zaman, onları ayrı değil birarada algılama eğilimindeyiz. Benzerlik: Renk, büyüklük ve şekil olarak benzer nesneler genellikle bir örüntünün parçası olarak adlandırılırlar. Tamamlama: Duyusal bilgideki eksikliği gözden kaçırma ve gerçekte varolmadığı halde bir bütün nesne olarak algılama eğilimindeyiz. Süreklilik: Bir örüntü yada yön oluşturan maddeler örüntünün bir parçası olarak birarada gruplanmış gibidir.

Bir nesne diğerini örttüğü zaman, üstü kaplanan nesnenin arka planda olduğunu farz ederiz ve görsel algımızı buna göre oluştururuz.

Algıyı Etkileyen Faktörler Güdülenme Değerler Beklentiler Bilişsel Tarz Deneyim ve Kültür Dış Faktörler

SONBAHARDA DA PARİS

Algıda Seçiciliği Etkileyen Dış Faktörler Büyüklük: Büyük nesneler diğerlerinden daha fazla dikkat çeker. Zıtlık: Birbirine zıt olan renkler, şekiller, nesneler daha çok dikkat çeker. Tekrar: Tekrarlanan olaylar, durumlar, daha çok dikkat çeker. Tekrarlar öğrenmeyi kolaylaştırır. Fakat sürekli aynı şekildeki monoton hareketlerin durağan nesnelerden çok farkı olmadığı için, algılamayı kolaylaştırıcı bir etkisi yoktur. Hareketlilik: Hareketli cisimler, hareketsiz olanlardan daha fazla dikkat çeker. Yenilik: Sıradan nesneler, olaylar, resimler, alışılagelmiş olmayanlara göre daha az dikkat çekerler. Yakınlık: Uzaktaki nesneler yakındaki nesnelerden daha az dikkat çeker. “Yakınlık” faktörü sadece fiziksel yakınlık olarak düşünülmemelidir. Duygusal olarak yakınlık duyduğumuz ya da hakkında bilgiye sahip olduğumuz şeyler daha dikkat çekicidir.

Algı için ek okuma http://www.biltek.tubitak.gov.tr/gelisim/psikoloji/algilab.htm