BANKACILIĞA GİRİŞ
BANKA TANIMI Bankalar, gerçek ve tüzel kişilerden talep edildiğinde geri ödenmek üzere topladığı fonları, fon ihtiyacı olan gerçek ve tüzel kişilere kredi kullandıran işletmeler şeklinde tanımlanırlar. Ancak; günümüzde bankalar, mevduat ve kredi işlemlerinin yanı sıra çeşitli konularda faaliyet gösterirler.
Para ve kredi politikalarının uygulanmasına destek olur, Mali işlemlere aracılık yapar, Menkul kıymet alım ve satımına aracılık eder, Kiralık kasalarında kişilerin kıymetli varlıklarını korur, Kredi kartı, otomatik ödeme gibi birçok hizmet sunar, Dış ticaret işlemlerine aracılık eder. Sanayi kuruluşlarına iştirak eder.
Bu faaliyet çeşitliliği nedeniyle bankaların fonksiyonlarını tam olarak kapsayan bir tanım yapabilmek zor olduğu için bankalar, genellikle para ticareti yapan işletmeler şeklinde tanımlanmaktadırlar.
BANKALARIN SINIFLANDIRILMASI Bankalar, çeşitli ölçütlere göre sınıflandırılabilir. Yaygın olan sınıflandırma; sermayeleri, sermaye kaynağı ve faaliyetleri dikkate alınarak yapılan sınıflamadır.
1- Sermayelerine Göre Bankalar Bankaların, sermayelerine göre yapılan sınıflandırmadır. ●Kamu Bankaları: Sermaye paylarının çoğunluğu doğrudan veya dolaylı olarak devlete ait olan bankalardır. T.C. Ziraat Bankası, T. Halk Bankası, Vakıfbank, İller Bankası, Türkiye Kalkınma Bankası, kamu bankalarıdır. ●Özel Bankalar: Sermaye paylarının çoğunluğu, doğrudan veya dolaylı olarak yurtiçi ve yurtdışı girişimcilere ait olan bankalardır. T.İş Bankası, Yapı ve Kredi Bankası, Akbank, T.Garanti Bankası, Finansbank, HSBC Bank, TEB, Aktif Yatırım Bankası, Türkiye Sanayi ve Kalkınma Bankası, Taib Yatırım Bankası gibi bankalar özel bankalardır.
2- Sermaye Kaynağına Göre Bankalar Banka sermayelerinin ulusal ve yabancı kaynaklı olmasına göre yapılan sınıflandırmadır. ●Ulusal Sermayeli Bankalar: Sermayesini çoğunluk hisseleri, devlete ve yerli girişimcilere ait olan bankalardır. Örneğin; sermayesinin çoğunlu devlete ait olan T.C. Ziraat Bankası, T.Halk Bankası, Vakıf Bank, sermayesinin çoğunluğu yerli girişimcilere ait olan Akbank, T.İş Bankası, T.Garanti Bankası, Şekerbank, Türk Ekonomi Bankası, Aktif Yatırım Bankası, Türkiye Sanayi ve Kalkınma Bankası, ulusal sermayeli bankalardır. ●Yabancı Sermayeli Bankalar: Sermayesinin çoğunluk hisseleri yabancılara ait olan bankalardır. HSBC Bank, Finansbank, Citibank, Deniz Bank, Calyon Yatırım Bankası, Bank Pozitif Kredi ve Kalkınma Bankası, Taib Yatırım Bankası, yabancı sermayeli bankalardır.
3- Faaliyetlerine Göre Bankalar Bankaların faaliyetlerine göre yapılan sınıflandırmadır. Bankacılık sisteminin işleyişinde önemli fonksiyonları bulunan merkez bankaları da dâhil ederek yapılan sınıflandırma şöyledir: ●Merkez Bankası: Banknot çıkarmak, devletin bankacılığını, mali ve ekonomik konularda danışmanlığını yapmak, bankalara ait para rezervlerini muhafaza etmek, bankalararası takas ve transfer işlemlerini gerçekleştirmek, ikinci kırdırma ve avans işlemleri yapmak, kredileri düzenlemek ve denetlemek, ülkenin uluslararası ödeme araçlarını muhafaza ve idare etmek gibi görev ve yetkilerle donatılmış bankalardır.
●Ticari Bankalar: Mevduat kabul eden bankalardır ●Ticari Bankalar: Mevduat kabul eden bankalardır. Bu nedenle mevduat bankaları olarak da isimlendirilirler. Ülke geneline yayılmış çok şubeyle faaliyet gösteren ticari bankaların; borç almak (mevduat toplamak) ve borç vermek (kredi kullandırmak) şeklinde iki özelliği vardır. Kaynaklarının büyük bir bölümünü oluşturan mevduat, farklı sektörlerde faaliyet gösteren işletmeler ile gerçek kişilerin kredi taleplerini karşılayabilmesi açısından ticari bankalar için büyük önem taşır.
Ticari bankalar mevduat ve kredi faaliyetlerinin yanı sıra, çek işlemleri, senet tahsilâtı, havale, vergi ve fatura tahsilâtı, maaş ödemesi, kiralık kasa, kredi kartı, menkul kıymet alım-satımı ve yabancı para işlemleri gibi çeşitli bankacılık faaliyetlerinde bulunurlar. Bütün bu bankacılık işlemleri, ülke geneline yayılmış çok sayıda şube aracılığıyla gerçekleştirdiğinden ticari bankacılık, şube bankacılığı ve perakende bankacılık olarak da isimlendirilir. T.C. Ziraat Bankası, T. Halk Bankası, Vakıf Bank, T.İş Bankası, Akbank, Yapı Kredi Bankası, HSBC, Denizbank, Finansbank gibi bankalar, çok şubeli ticari bankalardır.
Kalkınma Bankaları ve Yatırım Bankaları: Ekonomik faaliyetlerin çeşitlenmesi, bankacılık faaliyetlerini çeşitlendirmiş ve bu çeşitlilik, bankacılıkta uzmanlaşmayı gerektirmiş ve böylece kalkınma ve yatırım bankaları ortaya çıkmıştır. Ülkemizdeki yasal düzenlemeye göre kalkınma ve yatırım bankaları mevduat ve katılım fonu kabul edemeyen, belirli bankacılık işlemleri yapabilen bankalardır.
°Kalkınma Bankaları: Kalkınma bankaları, sanayi sektörüne yönelik faaliyet gösteren bankalardır. Orta ve uzun vadeli kredilerle sanayi yatırımlarına finansman sağlarlar. Kalkınma bankalarının kaynakları; yurtiçi ve yurtdışı sermaye piyasalarından, uluslararası mali kuruluşlardan ve devletten sağlanan fonlardır. Kalkınma bankaları, tahvil ihraç ederek de kaynak yaratabilir. İller Bankası, Türkiye Kalkınma Bankası, Türkiye Sınaî Kalkınma Bankası, Bank Pozitif Kalkınma ve Yatırım Bankası, Bank Pozitif Kredi ve Kalkınma Bankası, örnek olarak verilebilir.
Yatırım Bankaları: Yatırım bankasının faaliyet alanı menkul kıymet işlemleridir. Sermaye piyasası gelişmiş ülkelerde ortaya çıkan yatırım bankaları, menkul kıymet ihracıyla uzun vadeli fon sağlamak isteyen şirketler ile tasarruflarını menkul kıymetlere yatırmak isteyen geçek ve tüzel kişilere aracılık yapan bankalardır. Ekonomideki tasarrufların, anonim şirket statüsündeki işletmelerce ihraç edilen hisse senedi, tahvil, bono ve gibi menkul kıymetlere yönelmesine katkıda bulunurlar. Aktif Yatırım Bankası, Diler Yatırım Bankası, GSD Yatırım Bankası, Nurol Yatırım Bankası, Calyon Yatırım Bankası, Taib Yatırım Bankası vb. yatırım bankalarıdır.
Katılım Bankaları: Ülkemizde 1984-2005 yıllarında Özel Finans Kuruluşları (ÖFK) olarak adlandırılan ve faizsiz bankacılık esasına göre çalışan finans kurumlarının faaliyetleri, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nda katılım bankaları olarak tanımlanmıştır. Söz konusu kanunda; özel cari hesap ve katılma hesapları yoluyla fon toplamak ve kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren kuruluşlar ile yurtdışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların Türkiye’deki şubeleri, katılım bankaları olarak tarif edilmiştir.
Katılım bankaları, İslamiyet’te faizin yasak olması nedeniyle faizsiz bankacılık esasına göre faaliyet gösteren bankalardır. Faizsiz bankacılık; toplanan fonlara kâr payı vermek, kullandırılan fonlardan kâr payı almak esasına dayanır. Mevduat bankalarından ayıran tek fark, toplanan ve kullandırılan fonlar için faizin söz konusu olmamasıdır. Bu farklılığın dışında ticari bankalar gibi tüm bankacılık hizmetlerini verebilmektedirler.
BANKALARIN EKONOMİDEKİ FONKSİYONLARI Günümüz ekonomilerinde vazgeçilmez kurumlar olan bankaların ekonomik fonksiyonları, şunlardır:
1- Fon Aktarma Fonksiyonu Bankaların temel fonksiyonu, ekonomide tasarruf edilen fonları, fon ihtiyacı olanlara aktarmasıdır. Tasarruf sahiplerinin fonlarına faiz vererek mudilere parasal getiri sağlarken yatırım yapmak isteyenlere de kaynak aktarırlar. Kullandırdıkları tüketim kredileriyle, belli bir dönemde kullanılmayan paraları başkalarının tüketimine yönelterek, ekonomiye katkı sağlarlar. Böylece, tasarruf edilen paranın atıl kalması önlenirken yatırımların artması sağlanır.
2- Sermaye Piyasasına Yönelik Fonksiyonu Hisse senedi ve bono ve tahvil gibi borçlanma belgelerinin satışlarına aracılık yaparak sermaye piyasasının gelişmesine katkıda bulunurlar. İştirakleriyle üretici kurum olarak faaliyet gösterirler.
3- Hizmet Fonksiyonu Bankalar; çek ve senet işlemleri, yurtiçi ve yurt dışı para transferi, fatura, vergi tahsilâtı, dış ticaret işlemlerine aracılık, yabancı para alım ve satımı, türev ürünlerle finansal risklerden korunma, kiralık kasa gibi ekonomik faaliyetlere yönelik hizmetlerde bulunurlar.
4- Kaydi Para Yaratma Fonksiyonu Mevduat kabul eden bankaların ekonomik fonksiyonlarından bir diğeri, topladıkları mevduatla kaydi para yaratmalarıdır. Kaydi para, banka parası ya da mevduat parası olarak da adlandırılır. Kaydi para; bankaya yatırılan mevduatın zorunlu karşılık miktarı düşüldükten sonra kalan kısmının kredi olarak kullandırılması, kullandırılan kredinin tekrar mevduat yapılması, oluşan mevduat için zorunlu karşılık ayrıldıktan sonra kalan kısmının tekrar mevduat yapılması işlemlerinin tekrarlanması ile oluşur.
Bankalar, kendilerine yatırılan paraların tamamını kredi olarak kullandıramazlar. Topladıkları fonların belirli bir tutarını, zorunlu karşılık olarak Merkez Bankası’na yatırmak zorundadırlar.
Mevduat ve katılım bankalarının topladıkları fonlardan ileri gelen yükümlülüklerinin TL ve yabancı para olmasına göre farklı oranlarla hesaplanan zorunlu karşılık, Merkez Bankası’nın para politikası aracıdır. Merkez Bankası’nca belirlenen zorunlu karşılık oranları, bankaların topladıkları fonların kullanılabilecek miktarını ve dolayısıyla kredi hacmini büyük ölçüde etkiler. Bu oranlar artınca, toplanan fonların kullanılabilecek miktarı ve buna bağlı olarak yaratabilecekleri kaydi para ve kredi hacmi azalacaktır. Zorunlu karşılık oranı düşünce ise tam tersi olacaktır. Toplanan fonların kullanılabilecek miktarı ve buna bağlı olarak kaydi para ve kredi hacmi artacaktır.
Bankaların topladıkları mevduat ile kaydi paranın nasıl yaratıldığını bir örnekle inceleyelim. Uygulanan zorunlu karşılık oranının %20 olduğunu ve ülkede bir ticari bankanın faaliyet gösterdiğini varsayalım.
Mevduat (TL) %20 Ayrılan Karşılık (TL) Verilebilecek Kredi (TL) 100.00 20.00 80.00 16.00 64.00 12.80 51.20 … 500.00 400.00
Mevduat olarak yatırılan 100 TL’nin %20 si olan 20 TL zorunlu karşılık olarak ayrıldıktan sonra kalan 80 TL kredi olarak verilmiştir. Kredi alan kişi, parayı nakit olarak çekmemiş bankada bulunan mevduat hesabına yatırmıştır. Banka, 80 TL mevduat için %20 oranıyla 16 TL zorunlu karşılık ayırmıştır. Kalan 64 TL bir başka kişiye tekrar kredi olarak kullandırmıştır. Bu krediyi kullanan müşteri de kendisinden önceki gibi hareket ettiğinde bankadaki mevduat 64 TL artacaktır. 64 TL için %20 oranıyla 12,80 TL zorunlu karşılık ayrıldıktan sonra kalan 51,20 TL, bir başka kredi işleminde kullanılacak ve bu işlemler böylece devam edip gidecektir. Ayrılan karşılık tutarı 100 TL’ye ulaştığında; bankaya mevduat olarak yatırılan 100 TL, 500 TL olmuştur. Aradaki fark 400 TL kaydi paradır.
Zorunlu karşılıkların diğer bir yönü de mudi olarak isimlendirilen mevduat sahipleri açısından bir güvence teşkil etmesidir. Merkez Bankası’nda her banka için ayrı hesaplarda (zorunlu tevdiat hesabı) izlenen zorunlu karşılık, bankaların topladıkları mevduat için kısmi bir sigorta teşkil etmektedir. Zorunlu karşılıkların usul ve esasları, uygulanacak oranlar, TCMB tarafından belirlenir ve Resmi Gazetede yayımlanan tebliğlerle duyurulur.
TÜRK BANKACILIK SİSTEMİNDE YER ALAN DİĞER KURUMLAR Türk bankacılık sisteminde bankacılık faaliyetleriyle ilgili olan kurumlar şunlardır: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Türkiye Bankalar Birliği Türkiye Katılım Bankaları Birliği Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
1- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Ülkemizde bankacılık sektörünün düzenlenmesi ve denetimi, BDDK kuruluncaya kadarki sürede Maliye ve Ticaret Bakanlıkları, Hazine Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Devlet Bakanlığı ile Merkez Bankası tarafından yürütülmüştür. Bankacılık sektörünün gözetim ve denetimlerinin daha etkin ve her türlü etkilerden uzak bir şekilde yürütülebilmesi için 1999 yılında 4389 sayılı Bankalar Kanunu ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) kurulmuştur. Kurum, Ağustos 2000’de kuruluşunu tamamlayarak faaliyete geçmiştir.
Bu yapılanmada, bankacılık sektörünün siyasi otoriteden bağımsız bir düzenleyici otoritenin gözetim ve denetimi altına alınması eğiliminin dünyayı sarmasının yanı sıra, ülkemizde yaşanan 1994 kriziyle 1994-1999 döneminde 11 bankaya Devletçe el konulması etkili olmuştur. Bankacılık Kanunu’nda görev ve yetkileri belirtilen BDDK, bankaların kuruluş iznini veren, bankaların faaliyetlerini düzenleyen ve denetleyen kurumdur.
2- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması için 1983 yılında Merkez Bankası’nın temsil ve idaresinde kurulmuş olan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, 1999 yılında 4389 sayılı Bankalar Kanunu’yla BDDK’nın temsil ve idaresine verilmiştir. 2005’da yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’yla TMSF, kamu tüzel kişiliği bulunan, idari ve mali özerkliğe sahip kurum haline gelmiştir.
TMSF’nin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nda yer alan görev ve yetkileri, şöyle özetlenebilir. Tasarruf mevduatı ve gerçek kişilere ait katılım fonlarını sigorta ettirmek, Sigortaya tabi olacak tasarruf mevduatı ile gerçek kişilere ait katılım fonlarının kapsamı ve tutarını, TCMB, BDDK ve Hazine Müsteşarlığı’nın olumlu görüşünü almak suretiyle belirlemek, (*) BDDK tarafından faaliyet izinleri kaldırılan bankalar nezdinde bulunan (doğruluğu hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde kanıtlanan) mevduat ve katılım fonunun sigorta kapsamındaki kısmını ödemek, Denetlemeler sonucu BDDK tarafından Fon’a devredilen bankaların yönetilmesi, mali bünyelerinin güçlendirilmesi, yeniden yapılandırılması, devri, birleştirilmesi, satışı, tasfiyesi işlemlerini yapmak, Fon varlık ve kaynaklarının idare etmek fon alacaklarının takip ve tahsilini yürütülmek ve sonuçlandırılmak.
(. ) Bir bankada bir gerçek kişiye ait mevduat ve katılım fonun 50 (*) Bir bankada bir gerçek kişiye ait mevduat ve katılım fonun 50.000 TL’ye kadar olan kısmı sigorta kapsamındadır. Bankaların hâkim ortakları, yönetim kurulu üyeleri, genel müdür ve yardımcıları ile bunların ana, baba, eş ve velayeti altındaki çocuklarına ait mevduat ve katılım fonları sigortaya tabi değildir.
3- Türkiye Bankalar Birliği (TBB) TBB, 7129 sayılı Bankalar Kanunu ile 1958 yılında kurulmuştur. Mevduat bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının üye olduğu, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan birliğin amaçları, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na göre şunlardır:
Serbest piyasa ekonomisi ve tam rekabet ilkeleri çerçevesinde, bankacılık düzenleme ilke ve kuralları doğrultusunda bankaların hak ve menfaatlerini korumak, Bankacılık sisteminin büyümesi, sağlıklı çalışmasını sağlamak, Bankacılık mesleğinin gelişmesini sağlamak, Rekabet gücünün artırılması amacıyla çalışmalar yapmak, Rekabetçi bir ortamın yaratılması ve haksız rekabetin önlenmesi için gerekli kararları almak, alınmasını sağlamak, uygulamak ve uygulanmasını talep etmek.
Türkiye’de faaliyet gösteren mevduat bankaları ile kalkınma ve yatırım bankaları, faaliyet izni aldıkları tarihten itibaren 1 ay içinde TBB’ne üye olmak ve birliğin alacağı kararları uygulamak zorundadırlar. Birliğin aldığı genel ya da özel nitelikteki karar ve tedbirlere zamanında ve tam olarak uymayan üyeler hakkında birlik yönetim kurulunca idari para cezası kararı verilir.
4- Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) 1999’da yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankacılık Kanunu gereğince kurulmuş tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. Türkiye’de faaliyette bulunan katılım bankaları, söz konusu birliğe üye olmak zorundadırlar. Birliğin amacı, TBB’nin amaçları ile aynıdır.
5- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 1930 yılında 1715 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu ile kurulmuştur. 1970’de 1211 sayılı Bankalar Kanunu ile banka yeniden organize edilmiş, görev ve yetkileri yeniden belirlenmiştir TCMB, Türkiye’de parasal otorite olan kurumdur. Türkiye’de banknot ihracında tek yetkilidir. Bankanın temel amacı, fiyat istikrarını sağlamaktır. Banka, fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikası ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisi belirler. Türkiye genelinde 21 il merkezinde şubesi bulunan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın görev ve yetkileri aşağıda belirtilmiştir.
Açık piyasa işlemleri yapmak, Hükümetle birlikte Türk Lirasının iç ve dış değerini korumak için gerekli önlemleri almak ve yabancı paralar ile altın karşısında değişimine yönelik kur rejimini ve değerini belirlemek, Bankaların yükümlülüklerini esas alarak Zorunlu Karşılıklar ve Umumi Disponibilite ile ilgili usul ve esasları belirlemek, Reeskont ve avans işlemleri yapmak, Ülkenin altın ve döviz rezervlerini yönetmek,
Ödeme ve menkul kıymet transferleri ile mutabakat sistemleri kurmak, kurulmuş ve kurulacak sistemlerin kesintisiz işlemesini ve denetimini sağlayacak düzenlemeler yapmak, ödemeler için elektronik ile kullanılacak yöntemleri ve araçları belirlemek Türk Lirasının hacim ve tedavülünü düzenlemek, Finansal sistemde istikrarı sağlayıcı, para ve döviz piyasaları ile ilgili düzenleyici tedbirleri almak, Mali piyasaları izlemek, Bankalardaki mevduatın ve katılım bankalarındaki katılma hesaplarının vadelerini belirlemek.