15.03.2010
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla OKU KENDİNİ (GÖRME SİSTEMİ) (GÖZ)
اقْرَأْ “Oku” (Kendini)
بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذِى خَلَقَ Yaratan Rabbin adına
خَلَقَ اْلإِنسَانَ مِنْ عَلَقٍ O insanı bir "alak(a)"dan yarattı
اقْرَأْ “Oku’’
وَرَبُّكَ اْلأَكْرَمُ Rabbin sonsuz kerem sahibidir
الَّذِى عَلَّمَ بِالْقَلَمِ O Rab ki kalemle yazmayı öğretti
عَلَّمَ اْلإِنسَانَ مَا لَمْ يَعْلَمْ İnsana bilmediğini de öğretti” (Alak 1-5)
KENDİNİ OKU Göz, oldukça karmaşık bir yapıya ve çok özel bir işleve sahip olmasına rağmen bedenimizde çok küçük bir yer işgal eder.
KENDİNİ OKU Tıpkı değerli bir mücevherin kutusunda saklanması gibi kafatasımız içinde dış etkilerden korunacak bir biçimde saklanır. Sahip olduğu görevin önemi ile doğru orantılı olarak, üstün bir tasarım sayesinde korunur.
KENDİNİ OKU Gözler, altı kemik uzantısı ile kafatasına bağlanan, etrafları özel dokularla çevrelenmiş göz yuvaları içinde, koruyucu bir yağ yastıkçığı üzerine yerleştirilmişlerdir.
KENDİNİ OKU Burun kemeri, kaşlar ve elmacık kemikleri tarafından dış etkenlere karşı korunurlar. Gözleri çevreleyen tüm bu kemik ve dokular hep birlikte "göz çukuru" (orbita) olarak adlandırılır
KENDİNİ OKU Gözler, çok iyi korunmalarının yanısıra vücutta, görmeyi en rahat ve en ideal biçimde sağlayacak bir bölgeye yerleştirilmişlerdir. Bu bölge, vücudumuzu ve uzuvlarımızı en mükemmel şekilde kontrol ve idare edebilmemizi sağlayacak bir konuma sahiptir
KENDİNİ OKU Gözlerin başımızda bulunması, onların her an sağlık ve emniyetini sağlama bakımından da en uygun durumdur. Boynun küçük ve hızlı bir refleks hareketiyle, göze zarar verebilecek herhangi bir cisimle teması engellenmiş olur.
KENDİNİ OKU Gözlerin her yönden, olabilecek en ideal yerde, simetrik bir biçimde bulunmaları estetiğe de son derece uygundur. İki gözün arası ortalama tek göz boyundadır. Bu oran bozulduğunda, gözlerin arası daha açık veya daha yakın olunca yüzün tüm ifadesi değişir. .
KENDİNİ OKU Göz, sahip olduğu bütün özellikleri ile insanın Allah tarafından yaratılmış olduğunu ispatlayan bir delildir. Bu delilleri daha yakından görmek ve Allah’ın yaratma sanatına bir kez daha şahit olmak için gözün fonksiyonunu ve gözü oluşturan organelleri yakından inceleyelim .
KENDİNİ OKU Cisimlerden gelen ışık önce en dıştaki saydam kornea tabakasına gelir. Kornea gözün kırıcı gücünün yaklaşık %70'ine sahiptir. Gelen ışınları kırarak gözbebeğine gönderir.
KENDİNİ OKU Buradan geçen ışınlar göz merceği tarafından tekrar kırılırlar. Mercek ışınları retinaya odaklayacak şekilde ince ayar yapar.
KENDİNİ OKU Bu ayar merceğin incelip bombeleşerek kırma gücünü değiştirmesi sayesindedir ve buna gözün uyum yapması (akomodasyon) adı verilir Retina
KENDİNİ OKU Bu sayede göz yakını da uzağı da net görebilir. Işınlar mercekte kırıldıktan sonra göz küresinin arka kısmının içini dolduran vitreus ismindeki jöleye benzer maddeden geçerek retina Tabakasında odaklaşırlar. Retina
KENDİNİ OKU Gözün iç duvarını yapan retina, fotoğraf filmi gibi görev görür. Gelen ışınlar retina tarafından elektrik enerjisine çevrilip göz siniri tarafından beyne iletilirler ve beyin tarafından değerlendirilerek görüntü olarak algılanırlar.
KORNEA Gözün en ön kısmında yer alır. Bombeli ,saydam ve damarsız bir dokudur Görevi ,ışığı odaklamak ve gözü dış etkenlerden korumaktır. Yaklaşık yarım mm kalınlığında 12 mm çapındadır.
KORNEA Korneanın ön yüzeyi ; gözün temel kırıcı bileşenidir. Gözün diğer kırıcı bileşeni lenstir (mercek).
KORNEA Görme eylemi görev dağılım listesine göre:her iki tabaka da ; göze giren ışık ışınlarının retinada (gözün sinir tabakası) net bir görüntü oluşturacak şekilde kırılmasından sorumludurlar. Ama bu konuda korneaya daha çok iş düşer.
KORNEA Korneanın ışık ışınlarını az kırması hipermetrop, çok kırması miyop, her yönde eşit kırması astigmat denen kırma kusurlarına neden olur. Kornea ışığın net bir şekilde kırınımı için, saydam olmak zorundadır.
KORNEA Bu nedenle yapısında kan damarları içermez. Korneanın oksijenlenmesini ve beslenmesini dışta gözyaşı salgısı, içte ise göz içi sıvısı(vitre) sağlar
İRİS Gözün ön bölümünde yer alan korneanın hemen arkasında bulunur. Göze rengini veren damarsal tabakadır.
İRİS Yapısındaki kaslarla kasılıp gevşemesi , irisin ortasında bulunan ve gözbebeği(pupilla) denilen boşluğun, büyüyüp küçülmesini sağlar.
İRİS Işığın az ya da çok olmasına göre genişleyip büzülen bu boşluk, yani gözbebeği ; bu özelliğiyle,fotoğraf makinelerinde ki diyafram gibi göze giren ışık ışınlarını dengeler.
LENS - MERCEK İris ve pupillanın(gözbebeği) arkasında 4-5mm kalınlığında, 9 mm çapında şeffaf, ince kenarlı dairesel bir mercektir. Damarsız bir yapıdır. Jel kıvamında kristal gibi bir maddedir.
LENS - MERCEK Korneadan sonra,göze giren ışık ışınlarını ikinci kez kıran tabakadır. Korneadan farkı ; uzak ve yakın her mesafedeki cismi net görebilmemiz için; lensin kırıcılığının esnek bir yapıya, yani zoom özelliğine sahip olmasıdır. .
RETİNA Gözün arka duvarını kaplayan sinir tabakasıdır. Görmeyi sağlayan kısım burasıdır. Göze giren ışık ışınlarının odaklaşmasıyla oluşan görüntüyü; elektriksel sinyallere çevirip, hassas hücreleri vasıtasıyla göz sinirine iletir.
RETİNA Başka bir anlatımla retinanın işi temel olarak üzerine düşen görüntüleri (başka bir değişle fotonları), beynin değerlendirebileceği elektriksel bilgi paketlerine çevirmektir.
RETİNA Retinanın iki cins hassas hücresi vardır: Koniler ve batoneler (basiller). Bir gözde 5 milyon koni, 120 milyon basil bulunur. Koniler gündüz görmeyi, renk ve şekil görmeyi sağlarken, basiller alaca karanlıkta ve etrafı görmeyi sağlar.
OPTİK SİNİRLER Görebilmemiz için retinanın üzerinde oluşmuş görüntüyü tarif eden ve retina tarafından oluşturulan bilgi paketlerinin beyne iletilmesi gereklidir .
OPTİK SİNİRLER İşte bu aşamada kavuniçi renkli mütavazi görünüşlü incecik bir kablonun (optik sinirin) bu işi başardığını görmek, özellikle bilgisayar hayranlarının organik bilgisayar devriminin bir an önce başlaması için duaya başlamaları için yeter de, artar da .
OPTİK SİNİRLER Gözümüzden beynimize içinde tam 1.200.000 hat bulunan bir kablonun uzandığını söylesek inandırıcı olur muyuz? Evet ne kadar gerçek dışı da dursa, 1.8 mm’lik çapa, 2.7 mm2’lik bir kesite ve yaklaşık 5 cm’lik uzunluğa sahip bu benzersiz kablo sayesinde görüyoruz.
OPTİK SİNİR Görme siniri, göz içindeki retinanın hassas hücrelerinden başlar. Sağ ve soldan gelen sinir birleşir ve liflerin yarısı çapraz yaparak yine iki ayrı sinir halinde sağ ve sol arka beyindeki görme merkezine ulaşırlar. Ve görme eylemi gerçekleşir.
GÖZ YAŞI Gözyaşı,saydam bir tabaka olan korneayı düzgün hale getirir. Hücreleri besler. Mekanik olarak yıkama yapar ve içindeki mikrop öldürücü maddeler yardımıyla biyolojik temizlik yapar.
GÖZ YAŞI Gözyaşının fonksiyonlarından biri konjonktivayı nemli tutmaktır. Diğer bir fonksiyonu da , konjonktiva kesesine birikmiş küçük partikülleri, göz küresi boyunca dıştan içe doğru sürükleyerek gözün iç kısmındaki kanallara taşımaktır.
GÖZ YAŞI Bu fonksiyonlarını yerine getiren gözyaşı, göz kapaklarının iç kısımlarındaki deliklerden,küçük kanallar vasıtasıyla,burun kökündeki gözyaşı kesesine dökülür.
GÖZ YAŞI Buradan da küçük bir kanalla burun boşluğuna akar. Fazla göz yaşı yanaklara doğru taşar (ağlama esnasında).
GÖZ KASLARI Gözün dış kasları, altı adettir. Gözün içe, dışa, aşağı, yukarı, aşağı içe ve dönme hareketlerini sağlarlar. Göz kasları arasındaki dengesizlikten şaşılık meydana gelir
GÖZ KAPAKLARI Gözü dış ortamdan koruyan bölümdür. Göz kapaklarının dış yüzünü ince deri, iç yüzünü konjonktiva örter. Kapakları açan ve kapatan adaleler vardır.
GÖZ KAPAKLARI Bu adeleler kırpma refleksiyle kapağın periyodik hareketini sağlar. Kapak kenarlarında kirpikler bulunur. Kirpikler, üst kapakta 150, alt kapakta 75 adet kadardır. Diplerinde yağ ve ter bezleri bulunur.
SARI LEKE Ağ tabakada en net görüntünün oluştuğu yerdir ve göz bebeğinin tam karşısında bulunur. Görüntü sarı benekte ters olarak oluşur.
KÖR NOKTA Sarı beneğin altında bulunan, görme duyu sinirlerinin gözden çıktığı yerdir. Kör noktada görme duyu hücreleri bulunmaz ve burada görüntü oluşmaz. ……. Kör Nokta
KENDİNİ OKU “O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri inşa edendir; ne az şükrediyorsunuz?” (Müminun Suresi, 78)
KENDİNİ OKU “O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir.” (Haşr Suresi, 24).
KENDİNİ OKU “De ki: "Göklerden ve yerden sizlere rızık veren kimdir? Kulaklara ve gözlere malik olan kimdir? Diriyi ölüden çıkaran ve ölüyü diriden çıkaran kimdir? Ve işleri evirip-çeviren kimdir? Onlar: "Allah" diyeceklerdir.
KENDİNİ OKU Öyleyse de ki: "Peki siz yine de korkup-sakınmayacak mısınız?” (Yunus Suresi, 31)
KENDİNİ OKU O, sonsuz rahmet kaynağının yaratışında asla bir uyumsuzluk, bir münasebetsizlik, bir düzensizlik, bir nizamsızlık bulamazsın. (Şüphen mi var?) Haydi, gözünü çevir bakalım. (Kendine bir bak) (Olmadı) Bir daha bak. Bir kusur ve başıboşluk görüyormusun. (Mülk-3-4) Asla göremeyeceksin.
OKU Ey İnsan. O halde, seni basit bir sudan yaratan Rabbine karşı aldatan nedir o zaman. Seni Rabbine boyun eğmekten, ona secde etmekten alıkoyan nedir. Bir damlacık halinle Rabbine karşı gelmekten utanmıyormusun. Yapma Ey İnsan. Aldanma. Kendini aldatma.
OKU Ey İnsan. Seni yaratırken bu kadar ince düşünen, ince hesaplar yapan Rabbin, senin için bu dünyada da bir şeyler düşündüğünün, ve bu düşüncesinin bir ürünü olarak peygamberleri ve vahyini gönderdiğinin farkına ne zaman varacaksın…….