TERMINOLOGIA ANATOMICA Levent SARIKCIOĞLU
Amaç: Anatomik terminoloji hakkında bilgilenme
Hedefler: İsimler hakkında bilgilenme İsim tamlamalarının nasıl yapıldığını öğrenme Sıfatlar hakkında bilgilenme Sıfat tamlamalarının nasıl yapıldığını öğrenme Sıfatlarda derecelendirme Anatomide kullanılan bazı terimlerin anlamı Anatomide kullanılan terimlerin okunuşu Önemli bazı terimlerin kısaltılması
Latin dili Lingua latina İtalya’nın orta-batı bölgesinde yer alan ve daha sonra büyük bir imparatorluğa başşehir olan Roma kentinin kurulduğu alan Latium ismi ile bilinir. Lâtin dili başlangıçta bu bölge halkının kullandığı dar kapsamlı bir dil iken zamanla gelişen Roma’nın zengin içerikli dili haline gelmiştir. Roma şehir devletinin giderek büyümesi ve güçlenmesi ile M.Ö. 3. yüzyıldan itibaren batı Akdeniz ülkelerinde ve kıt’a Avrupa’sında en çok kullanılan dil olmuştur. On altıncı yüzyıldaki yenileşme hareketlerinden etkilenmiş ve matbaanın geliştirilmesinden sonra kullanılmamaya başlamıştır. Ortadan kalkmasındaki esas neden dilin kendi özellikleri değil, Roma’nın siyasi ve dini otoritesinin yıkılmış olmasıdır. Lâtin dilinin kökeni binlerce yıl öncesine (M.Ö. 1100), Orta Doğu topluluklarından Kuzey Sami Diline kadar uzanmaktadır. Latium bölgesinde kullanılan Lâtin alfabesi 21 tanesi Etrüsk alfabesinden alınan 23 temel harften oluşmaktadır. Orta Çağ döneminde I harfi I ve J; V harfi de U, V ve W olarak ayrıştığı için 26 harfe ulaşılmıştır. Lâtince’de Y ve Z harflerinin kullanıldığı sözcükler yalnızca Grekçe’den bu dile katılmış olanlardır. Lâtin dilinin gelişmesinde çevre ülkelerde kullanılan dil ve gramer kurallarının etkisi büyüktür. Eski Mısır dili, Arapça ve özellikle Grekçe sözcüklerin Lâtince’ye katılması, bu dillerin seslendiriliş özelliklerinin Lâtince gramer kurallarına uydurulması sonucunda çok zengin bir dil halini almıştır. Lâtin dili, Orta Çağ boyunca Roma İmparatorluğunun hakim olduğu tüm ülkelerde en yaygın kullanılan sanat, bilim ve yazın dili olmasının yanı sıra Katolik Kilisesinin de resmi dili olmuştur. Lâtince günümüzde yaşayan bir dil değildir. Yirminci yüzyılın ikinci yarısına kadar Katolik Kilisesi için resmi dil olarak kullanılması nedeni ile güncelliğini sürdürmektedir. Ayrıca sanatsal ve bilimsel terminolojide de çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Hint-Avrupa dil ailesinin bir üyesi olan Lâtince, günümüzde kullanılan İtalyanca, Fransızca, İspanyolca, Portekizce, Romence gibi çok sayıdaki Roman dilinin atası konumundadır. Germen dilleri ile de yakın bir bağlantısı vardır.
Roma kentinin kuruldugu alan Latium ismi ile bilinir.
Polonyaca Türkçe
Lâtin alfabesi 21 tanesi Etrüsk alfabesinden alınan 23 temel harften oluşmaktadır. 3- c 4- d 5- e 6- f 7- g 8- h , j , v, w Orta Çağ döneminde I harfi I ve J; V harfi de U, V ve W olarak ayrıştığı için 26 harfe ulaşılmıştır 9- i, j 10- k 11- l 12- m 13- n 14- o 15- p 16- q 17- r 18- s 19- t 20- u, v, w 21- x 22- y 23- z
Eski Latincede noktalama işareti yok İki kelime arasında aralık yok
M·AGRIPPA·L·F·COS·TERTIUM·FECIT "Marcus Agrippa, son of Lucius, consul for the third time, built this
Terim nedir? Anlamı değişmeyen, tek başına ya da cümle içinde kullanıldığı her konumda aynı anlamı veren ve bilimsel olarak başka karşılığı olmayan sözcük demektir. Kökeni? Grekçe: terma Latince: terminus (Uç, sınır, son) İngilizce: term Türkçe: terim, tabir
Terminoloji nedir? Bir bilim ya da sanat dalının kullandığı terimler topluluğudur Terminologia Grekçe kökenli bileşik bir sözcüktür
Nomenklatür nedir? Lâtince’de isim verme, adlandırma anlamına gelen nomenklatür sözcüğü de terminoloji yerine kullanılmaktadır. nomen – isim; (çoğulu nomina) nomenclatoris - karşılaştıkları kimsenin adını efendisine söyleyen köle.
Anatomi terimlerinin tarihsel gelişimi
acromion, bronchus, peritoneum Hipokrat (M.Ö. 460-377) acromion, bronchus, peritoneum Aristo (M.Ö. 384-322) aorta, pancreas, diaphragma Galen (M.S. 130-201) coccyx, epiphysis, pylorus, thymus gibi sözcükleri terminolojiye kazandırmışlardır Pergamon (Bergama) doğumlu ünlü bir hekim ve düşünür olan Galenos, Roma’ya yerleşmiş, Lâtince bilgisi olmadığı için Grekçeyi kullanmış ve bu dilin tıp alanındaki etkisini yaygınlaştırmıştır. İsmi, Cladius Galenius olarak Lâtinceleştirilmiş olsa bile Galenik felsefe ve Grekçe baskınlığı bin yıldan fazla sürdürülmüştür. Galenos, insan hastalıklarının tanı ve tedavisinin yanı sıra çok sayıda hayvan disseksiyonu yaparak hastalıkların oluşum nedenini araştırması ve anatomik yapının tanımlanmasına büyük katkı sağlaması nedeni ile döneminin en ünlü anatomisti olarak da anılır. Galenik bakış açısının eksik kalan bir yönü, karşılaştırmalı anatomi (anatomia comparativa) çalışmalarının yapılamamış olmasıdır. Bu nedenle çok sayıda yanılgı ortaya çıkmıştır6. Örneğin kalın bağırsakların bir bölümünü oluşturan rectum, sözcük karşılığı olarak düz, dosdoğru, eğrilme göstermeyen anlamındadır. Bazı hayvan türleri için geçerli olan bu tanımlama, rectum’un işlevsel olarak büyük öneme sahip bir kıvrım yapması nedeniyle insanlar için yanlıştır.
Böylece Eponim isimlendirme doğmuştur. 16. Yüzyıldaki gelişmeler, Jacobus Sylvius çok sayıda oluşuma isim veren ilk kişidir Andreas Vesalius, Çağdaş anatominin kurucusudur ve çok sayıda eş anlamlı terimi sadeleştirmiştir. Kilise baskısı nedeni ile 16. yüzyıla kadar belirgin bir gelişme göstermeyen tıbbî terminoloji, pozitif bilimlerin bu baskıdan kısmen kurtulması ile yenilenme çalışmalarına sahne olmuştur. Jacobus Sylvius çok sayıda oluşuma isim veren ilk kişidir. Aynı dönemde yaşayan Andreas Vesalius (1514-1564) kilise tarafından yasaklanmış olmasına rağmen insan ölüsü üzerinde çalışmalar yaparak vücudun bilinmeyenlerini araştırma, ortaya koyma mantığını insanlığa sunmuştur. Mezarlıklardan ceset çalması nedeni ile aforoz edilmiş, saray hekimliğinden alınarak sürgüne gönderilmiş olmasına karşın bilimsel düşüncesinden ödün vermemiştir. Çağdaş anatominin kurucusu sayılan Vesalius, çok sayıda eş anlamlı terimin bilimsel kargaşa yarattığını tespit ederek belirli bir düzenleme ve daraltma yapma yolunu seçmiştir. Böylece Eponim isimlendirme doğmuştur.
Aquaductus mesencephali (Sylvius kanalı)
Vena cerebri magna (Galen veni)
Jan Evangelista Purkinje 1787-1869 Purkinje lifleri
Willis Poligonu Thomas Willis
Bell paralizisi Sir Charles BELL (1774-1842)
Aşil tendonu
(Polonyalı psikiyatrist) Tr. spinocerebellaris posterior (Flechsig) Paul Emil Flechsig (1847-1929) (Polonyalı psikiyatrist)
Terimleri sadeleşmesi ile ilgili çabalar 50000 terim mevcut
Tıbbi terminolojinin standartlaşmasını amaçlayan ilk resmi girişim Alman anatomistlerinin öncülüğünde gerçekleştirilen Nomina Anatomica’nın oluşturulmasıdır.
Yıl: 1895
İLKELER Her parçanın yalnızca bir ismi olacak. Her terim latince olacak. Her terim kısa ve olabildiğince basit olacak. Terimlerin düşünülüp yorumlanmalarına gerek olmayacak. Birbiri ile ilgili terimler olabildiği kadar benzer olacak. Sıfatlar zıt seçilecek.
Çıplak gözle görülebilen 4500 terim önerilmiş Yıl: 1895 Çıplak gözle görülebilen 4500 terim önerilmiş Böylece Basel Nomina Anatomica (BNA) doğmuştur. Terim sayısı 50000’den 5528’e düşürülmüştür
Yıl: 1895 BNA, Almanca konuşulan ülkelerde, İtalya’da, Kuzey Amerika ve bütün Lâtin Amerika ülkelerinde kabul görmüştür. İngiliz ve Fransız anatomistler, BNA çalışmalarına katılmamış ve sonuçlarını benimsememişlerdir.
Yıl: 1933 İngiltere ve Kuzey İrlanda Anatomi Derneği üyeleri kendi dillerinde karşılığı olan terimleri belirleyerek yeni bir liste düzenlemesi yoluna gitmişlerdir (Birmingham Revizyonu-BR).
Yıl: 1936 Kırk bir yıl geçerliliğini sürdüren BNA’dan sonra yine Alman Anatomi derneği’nin öncülüğünde ikinci kez yapılan (Jena - Almanya) toplantılara İngilizler katılmamış, ancak alınan kararların bir bölümünü benimsemişlerdir. JNA ile özellikle anatomik duruş, pozisyon ve yön terimleri belirlenmiş, terminolojideki İngilizce terimler büyük oranda çıkartılmıştır. Lâtinceyi temel alan Alman ekolü, tıbbî terminolojinin Almanca’ya dönüştürülmesinden çok disiplinli ve yoğun çalışmayı önde tutarak tıbbî bilimlerin gelişmesine ivme kazandırmıştır.
1939- 1945
Yıl: 1950 Beşinci Uluslararası Anatomi Kongresi (Oxford-İngiltere) “International Anatomical Nomenclature Committee” (IANC) çalışma grubunun oluşturulması Paris Nomina Anatomica’sı, dik duruşun değişmez bir kavram olmasını ve çok sayıdaki eponim terimin artık terk edilmesini benimsemiştir. PNA’dan sonra yaklaşık beş yılda bir düzenlenen Nomina Anatomica toplantılarının sonuçları izleyen yıllarda yayınlanarak tüm Dünya ülkelerinde yaygın olarak kullanılmıştır.
Yıl: 1955 “International Anatomical Nomenclature Committee” (IANC) çalışma grubunun yaptığı çalışmaların sonuçları Paris toplantısından sonra Paris Nomina Anatomica’sı (PNA) adıyla yayınlanmıştır. Paris Nomina Anatomica’sı, dik duruşun değişmez bir kavram olmasını ve çok sayıdaki eponim terimin artık terk edilmesini benimsemiştir. PNA’dan sonra yaklaşık beş yılda bir düzenlenen Nomina Anatomica toplantılarının sonuçları izleyen yıllarda yayınlanarak tüm Dünya ülkelerinde yaygın olarak kullanılmıştır.
Yıl: 1960 Yedinci Uluslararası Anatomi Kongresi (New York) Nomina Embryologica (NE) Nomina Anatomica Veterineria (NAV) ‘nın oluşturulması için komitelerin oluşturulması Paris Nomina Anatomica’sı, dik duruşun değişmez bir kavram olmasını ve çok sayıdaki eponim terimin artık terk edilmesini benimsemiştir. PNA’dan sonra yaklaşık beş yılda bir düzenlenen Nomina Anatomica toplantılarının sonuçları izleyen yıllarda yayınlanarak tüm Dünya ülkelerinde yaygın olarak kullanılmıştır.
1966: Nomina Anatomica’nın üçüncü baskısı 1968: (Londra) Embriyoloji komitesi için finansal destek (CIBA) 1969: (Moskova) Histoloji komitesi toplantısı 1970: (Leningrad, St. Petersburg) NA, NH, NE’nin bütünleştirilmesi 1975: (Tokyo) üç listenin (NA, NH, NE) revizyonu 1977: Nomina Anatomica’nın dördüncü baskısı 1980: (New Mexico) üç listenin (NA, NH, NE) revizyonu 1983: Nomina Anatomica’nın beşinci baskısı 1985: Nomina Anatomica’nın altıncı baskısı Paris Nomina Anatomica’sı, dik duruşun değişmez bir kavram olmasını ve çok sayıdaki eponim terimin artık terk edilmesini benimsemiştir. PNA’dan sonra yaklaşık beş yılda bir düzenlenen Nomina Anatomica toplantılarının sonuçları izleyen yıllarda yayınlanarak tüm Dünya ülkelerinde yaygın olarak kullanılmıştır.
Günümüzdeki durum Yirminci yüzyılın sonlarında IANC’nin işlerliğini yitirmesi ve İngilizce’nin siyasi güç dili haline gelerek dünya anatomistleri üzerinde baskı unsuru oluşturması nedeni ile Uluslar arası Anatomi Birlikleri Federasyonu (International Federation of Associations of Anatomists-IFAA) tarafından yeni bir çalışma gurubu oluşturulması kararı alınmıştır. Anatomi Terminolojisi Birleşik Komitesi (Federative Committee on Anatomical Terminology-FCAT), (Rio de Janeiro-Brezilya, 1989) kurularak 1990-1998 yılları arasında yapılan 14 toplantı sonrasında “Terminologia Anatomica – International Anatomical Terminology” adlı çalışmayı yayınlamışlardır. Günümüzde terminoloji ile ilgili en yaygın kullanılan kaynaktır. Önemli özelliği Lâtince terimlerin genel kullanımda yer alan İngilizce karşılıklarından oluşan yeni bir liste içermesidir. Bu gelişme İngilizce’nin bilim dilindeki üstünlüğünü ortaya koymaktadır. Aynı gurubun çalışmaları Histoloji, Embriyoloji, Veterinerlik Anatomi ve Histolojisi ve Antropoloji terimleri üzerinde devam etmektedir. FICAT (Federative International Committee on Anatomical Terminology)
İsim Sıfat Fiil Zamir Edat, takı ilgeç Bağlaç Ünlem
İSİMLER NOMINA
İsimlerin sayı (numerus) özelliği Singularis Pluralis
İsimlerin hal (casus) özelliği Nominativus (Yalın hali) (kim?) Genitivus (-in hali) (kimin?) Accusativus (-i hali) (kimi?) Dativus (-e hali) (kime?) Ablativus (-den hali) (kimden?) Vocativus (ünlem ya da çağrı hali)
PONTUS Pons
CAUDA Cauda equina
MALLEUS
FIBULA
BULBUS
ALA
AMYGDALA
CONCHA Concha nasi inferior
COCHLEA
CHOANA
SELLA Sella turcica
DISCUS Discus vertebralis
HIPPOCAMPUS Formatio hippocampi
LYRA Lyra davidis
NAVICULA Os navicularis
PIRUM Lobus piriformis
OLIVA oliva
PINUS Corpus pineale
ACINUS
INSULA
PORTA Porta hepatis Vena portae hepatis
FOSSA Fossa poplitea
LACUS Lacus lacrimalis
GINGLYMUS
ISTHMUS Isthmus faucium Geçit, darlık
LABYRINTHUS Labyrinthus membranaceus
MUSCULUS Musculus biceps brachii
LIGAMENTUM
ARTERIA Arteria brachialis
CEREBRUM
HUMERUS
SPINA Spina scapulae
AORTA Aorta thoracica
VENA Vena cava inferior
TALUS
ORGANUM Organum vestibulocochleare
VESTIBULUM Vestibulum nasi
NASUS
AURICULA
UMBLICUS
COLLUM
CRANIUM
CILIUM
OCULUS
CENTRUM Centrum tendineum
DUODENUM Duodecim: 12
BUCCA Corpus adiposum buccae
ACERVULUS Acervulus cerebri
MANUS
ATRIUM
PUNCTUM Punctum lacrimale
Latince’de isimler Türkçe’de olduğu gibi sayı (numerus) ve hal (casus) açısından incelendiği gibi Almanca, Fransızca ve Arapçada olduğu gibide cins (genus) açısından da sınıflanır
♂ ♀ İsimlerin cins (genus) özelliği ♂ Masculinum (Masc.) ♀ Femininum (Fem.) Neutrum (Neut.) ♂ ♀ Ares (Mars) Aphrodite (Venüs)
General Maximus Decimus Meridus
KURAL Sonu, –us ile biten isimler genellikle masculin’dir Sonu, –a ile biten isimler genellikle feminin’dir Sonu, –um ile biten isimler genellikle neutrum’dur
ZEUS
ACHILLEUS
ASCLEPIUS
JULIUS
AUGUSTUS
ANDREAS VESALIUS
MINERVA (ATHENA)
HERA
MARINA
STADIUM
COLESEUM
AQUARIUM
İstisnaslar Crus (Fem) Corpus (Neut)
Anatomide kullanılan bütün terimler –us, -a, -um ile mi bitiyor?
Cuspis posterior
FALX CALCAR IMPRESSIO PHARYNX LARYNX GASTER ARBOR
<<<<Geri