Mitolojik bir öykü... KARADUT Sesli Dinleyiniz!!!

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Denemekten, çabalamaktan yorulup cesaretin kırıldığında,
Advertisements

ÇİZMELİ KEDİ Füsun FEYZİFAR.
proSuccess - Yaşam Değiştiren Organizasyon
Bunu okursanız iyi olur
Gidene kal demeyeceksin. .. Gidene kal demek zavallılara,
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ.
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
5 EKİM Bu gün var edildim, buradayım, varım. Müthiş bir
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer... Dayanılması o kadar da zor.
Boş ver be yaşı başı. gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver
SON NEFESİME KADAR SEN…
Bir süre önce, başka bir kadınla çıkmaya başladım ve bu aslında
20 Kasım 2011 Pazar Pınarbaşı-Aytepe/AYDIN
UZAKTAN UZAĞA… Öyle gülüp harap etme içimi, İçimden bir şeyler düştü, düşecek.. Bilmem, nasıl aşık ettin ki beni, Ulaşamadığım, sen kaldın bir tek..
Bir zamanlar bir ağaç varmış
HAYALİMDEKİ MESLEK CEREN ŞEKER 3/C-29
Yeniden doğuş Bir dosta…..
Anne Mümkün Olmuyor Ağlamak Ama Sol Yanım Acıyor Necdet YILMAZ 2008
En iyi biçimde yaşlanmanın gizemi Türkçeleştiren: Onur AYANGİL
TEMEL, ORTA ve İLERİ SEVİLERDE DİL BİLGİSİ KONULARI
ARKADAŞIM BADEM AĞACI ADINI AŞK KOYDUM SENİN.
Yalnız Olanlara; Müşfik KENTER‘ den...
ÇOCUK MASALLARI HAZIRLAYAN: SİBEL KIRMACI
Bana Biraz İstanbul Verin SESİ AÇIN VE TIKLAYIN Bana biraz İstanbul verin arkadaşlar, İstanbul’un en güzel yerlerinden olsun. İçinde çocukluğum olsun;
Dövüş ustası olanlar öfkelenmezler. Kazanma ustası olanlar korkmazlar
Genc adam yoğun iş temposundan iyice bunalmıştı. Vakit akşama yaklaşıyordu,ama mesai kavramına çok yabancı oldugu icin evine ne zaman gidecegi belli değildi.
İngilizceden çeviri : Orkideler İngilizceden çeviri : Müzik: Autumn Rose.
Ağlarsam sesimi duyar mısınız
ÖYLE BİRİNİ SEVİN Kİ.
Bir zamanlar bir ağaç varmış
Arkadaşım Badem Ağacı Aziz Nesin.
ANLATMAYA BAĞLI EDEBİ METİNLERDE BAKIŞ AÇISI
KALANIN ARDINDAN (sesli) Hep birlikteydik, masmaviydi hava; ne çok seviyordu herkes birbirini. Gitara yeni başlamıştım; çalacaktım ama utanıyordum.
Boş ver be yaşı başı! Gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver?..
V a z g e ç t i m.
Kim bilir nerelerde,hangi gönüllerdesin
Öyle bir yaşam sürdür ki; Yazanı bilinmiyor...Hazırlayan: Koray K.
DAYANIŞMA VE YARDIMSEVERLİK
Boya sandığına saklı düşler
Boya sandığına saklı düşler
Tek bir imza ile tonlarca mısırı ucuza alanlar, tek bir emir ile Genelkurmayı zan altında bırakanlar, tek bir söz ile “kürt sorunu”
BIRAK GEL HER ŞEYİ BEN KAÇIP GİTMEYE HAZIRIM
ARKADAŞIM BADEM AĞACI SEN AĞAÇLARIN APTALI, BEN İNSANLARIN.... ARKADAŞIM BADEM AĞACI SEN AĞAÇLARIN APTALI, BEN İNSANLARIN.... SENİ KANDIRIR HAVALAR.
IHLAMURLAR ÇİÇEK AÇTIĞINDA GEL...
40 Yaşımda ben….
Kaç gece yatağımda uykusuz, Bir o yana, bir bu yana dönüp durdum.
Kendimizi Koruma Yolları ve Güvenli Yaşam
UNUTULMUŞ… ..MUYDUM..?!.
BİLGİ YUVAMIZIN KUZUCUKLARI
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Dayanılması o kadar da zor değildir,
DONDURMAMA NE OLDU?.
SeNDeN SoNRa.
MERHAMET ŞEVKAT FEDAKARLIK
Bir zamanlar bir ağaç varmış
SÛRELER : CÛZ : 29 Mülk Sûresi (1 – 30)
Anne Aslan ve Yavruları
ŞAH VE PİYON sesli
Karışık olarak verilen kelimeleri anlamlı cümle olarak yazalım …
Tombik ormanda.
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ Erhan KESKİN. Kırmızı Başlıklı Kız Bir varmış bir yokmuş kırmızı başlıklı kızı,annesi bir parça pas-ta vererek, hasta ninesinin or-
Bekle beni… hazırlayan : levent karakaş yazı:alıntı
“"Where Is The Love?" ” “ AŞK NEREDE “ SESLİDİR Black Eyed Peas.
Atatürk, yaşamı boyunca tüm sevdiklerine "Çocuk" diye seslenirdi. Çocuk sözcüğünü çok severdi. Bu sözde bir sevgi, bir yaşam ve bir canlılık bulurdu.
Bir inek, bir beygir, bir eşek, dağılıp insanların ne yaptıklarını öğrenmeye ve beş yıl sonra buluşmaya karar verdiler. Her biri başka yöne yola çıktılar.
Bir zamanlar, birbirine bitişik iki çiftlikte yasayan iki erkek kardeş vardı. Günlerden bir gün bu iki kardeş arasında bir anlaşmazlık baş gösterdi. İki.
bitmeyen sevgi Genç adam ellerinde bir buket çiçek, sahile koşarak geldi... Gözleri şöyle bir sahilde gezindi, aradığını göremeyince ilk gördüğü banka.
Bir zamanlar bir ağaç varmış
GENÇLERDE UYUM.
ANNEM’E YAZARI: Zeynep DEĞER ses düğmesini açabilirsiniz
Rüzgarın kemanını çaldığı ve yağmur damlalarının pencerene vurduğu Soğuk bir gecede yatağına uzanıp hayalini kurduğun Ve keşke dediğin bütün güzellikler.
Sunum transkripti:

Mitolojik bir öykü... KARADUT Sesli Dinleyiniz!!!

Bir zamanlar birbirlerine aşık iki genç vardı Bir zamanlar birbirlerine aşık iki genç vardı. Kızın adı Tispe, delikanlının ki ise Piremus idi. Bunlar yan yana evlerde otururlardı. Birlikte büyüdüler ve çocukluklarından beri birbirlerine karşı ask beslerlerdi. Fakat aileleri görüşmelerini istemezler, birbirlerine uygun olmadıklarını düşünürlerdi. Oysa onlar birbirlerini ölesiye seviyorlardı. İki evin arasında gizli bir çatlak vardı aileleri bunu bilmezler onlarda geceleri bura da buluşur o aradan birbirlerine seslerini duyurur aşklarını dile getirirlerdi.

O sırada Piremus geldi gördükleri karşısında donup kalmıştı. Bir gece ormandaki ağacın altında buluşmaya karar verdiler. Tispe ağaca Piremus' tan önce varmıştı. Gittiğinde avını yeni yemiş ağzından kanlar akan kocaman bir aslanla karşı karşıya geldi. Korkarak bir mağaraya doğru koşmaya başladı. Farkında olmadan yolda boynundaki eşarbını düşürmüştü. O sırada Piremus geldi gördükleri karşısında donup kalmıştı.

Kanlar içinde cansız bedeni yere düştü. Kocaman aslan ağzında kanlarla birlikte biricik sevgilisi Tispe'nin  eşarbını parçalıyordu. O an aklına gelen ilk ve tek şey aslanın Tispe yi öldürerek yediğiydi. Tispe'siz yaşayamazdı. Aklından geçen sadece aşkı uğruna canına kıymaktı. Belinden hançerini çıkardı ve göğsüne sapladı. Kanlar içinde cansız bedeni yere düştü. Tispe ise korkusunu bir kenara atıp bir an önce aşkını görmek için mağaradan çıkmaya karar vermişti. Ağacın altına geldiğinde o korkunç sahneyle yüzleşti.

Onların aşkı ölesiye bir aşktı ölüm bile onları ayıramazdı. Piremus'un cansız vücudu yerdeydi ve elinde Tispe'nin düşürdüğü eşarbını tutuyordu. İlk önce genç kız olanlar karşısında ağlamaktan hiçbir şeyi anlayamamıştı. Ama eşarbı ve uzaklaşan aslanı görünce anladı. Bir an ve mağarada düşündüğü o korkunç şey başına gelmişti. Ve onun öldüğünü düşünen Piremus askı uğruna canına kıymıştı. Tispe bir an bile düşünmeden hançeri aldı ve göğsüne götürdü. Onların aşkı ölesiye bir aşktı ölüm bile onları ayıramazdı.

Piremus'un kanını bu ağacın meyvelerine, Eğer Piremus aşkı uğruna ölümü göze aldıysa o da hiç çekinmeden canına kıyabilirdi ve hançeri sapladı. Birden vücudu Piremus'un bedeninin üstüne yığıldı. O anda tanrılar bu yüce aşkı ölümsüzleştirmek istediler ve bu çiftin üstünde duran ağacı bunların aşkına adadılar. Piremus'un kanını bu ağacın meyvelerine, Tispe'nin göz yaşlarını ise ağacın yapraklarına verdiler.

S O N O günden beri kara dut ağacının meyvesinin çıkmayan lekesini, (Piremus' un kan lekesini), dut ağacının yaprakları, (Tispenin gözyasları) temizler.. Bilir misiniz dut ağacının meyvesinin lekesi çıkmaz. Fakat elinize ağacın yaprağını alır ovuşturursanız lekenin gittiğini göreceksiniz... S O N