KAN ATEŞ KUSMUŞTU, TÜRK BATARYALARI HAYKIRMIŞTI: ÇANAKKALE GEÇİLMEZ... Nevin Oktay
Nevin Oktay
"Beni iyi dinle evladim!... Sizler o şehit arkadaşlarimin üzerinde çok kutsal bir vazifede bulunuyorsunuz. Bir zaman gelecek... O şehit topraklarinin üzeri, gelen ziyaretçileri almayacak... Miletimiz ecdadini taniyacak... Nevin Oktay
MEHMETÇİĞE DERİN SAYGI 25 Nisan 1915 günü Conk Bayırı'nda Türkler ve Birleşik kuvvetler arasında korkunç siper savaşları oluyor. Siperler arasında 8-10 metre mesafe var. Süngü hücümundan sonra savaşa ara verildi. Askerler siperlerine çekildi. Yaralılar ve ölüler toplanıyor. İki siper arasında ağır yaralı ve bir bacağı kopmak üzere olan İngiliz yüzbaşısı avazı çıktığı kadar bağırıyor, ağlıyor, kurtarın diyordu. En küçük bir kıpırdanışta yüzlerce kurşun yağıyordu. Bu sırada Türk siperlerinden beyaz bir iç çamaşırı sallandı... Nevin Oktay
Arkasından aslan yapılı bir Türk askeri silahsız olarak siperden çıktı ... Arkasından aslan yapılı bir Türk askeri silahsız olarak siperden çıktı. Hepimiz donup kaldık. Kimse nefes alamıyor hepimiz ona bakıyorduk. Asker yavaş adımlara yürüyor. Siperdekiler kendisine nişan almış bekliyordu. Asker yaralı İngiliz subayını okşar gibi yerden kucakladı, kolunu omzuna attı. Ve bizim siperlere doğru yürümeye başladı. Yaralıyı usulca yere bırakıp geldiği gibi kendi siperlerine döndü. Teşekkür bile edemedik. Savaş alanalarında günlerce bu kahraman Türk Askerinin cesareti, güzelliği ve insan sevgisi konuşuldu. DÜNYANIN EN YÜREKLI VE KAHRAMAN ASKERI MEHMETÇİĞE DERIN SEVGI VE SAYGILAR. Üsteğmen Casey; (Sonradan Avustralya Genel Valisi olmuştur.) Nevin Oktay
Çanakkale Savaşlarında, Fransız kuvvetlerini komuta eden, General Guro, savaş sırasında bir kolu ile bacağının bir kısmını, savaş sahasında bırakarak yurduna dönmüş, daha sonra anlattığı bir savaş hatırasında şöyle diyor: Fransızlar! Türkler gibi mert bir milletle savaştıkları için çocuklarınızla daima iftihar edebilirsiniz. Hiç unutmam. Biraz evvel doğa çevremizde en nefis güzzellikteydi. Su çiçekleri, papatyalar, peygamber çiçekleri, leylaklar bir gökkuşağı alemi yaratıyordu. Ve şimdi, savaş sahasında dövüş bitmiş, o güzelim tablo kan revan içindeydi. Yaralı ve ölülerin arasında dolaşıyorduk. Az evvel, Türk ve Fransız askerleri süngü süngüye gelip ağır zayiyat vermişlerdi. Bu sırada gördüğüm bir hadiseyi ömrüm boyunca unutmayacağım. Yerde bir Fransız askeri yatıyor, bir Türk askeri kendi gömleğini yırtmış, onun yaralarını sarıyor, kanlarını temizliyordu. Tercüman vasıtası ile bir konuşma yaptık: Nevin Oktay
Az sonra İkisi de öldüler!!! -"Niçin, öldürmek istediğin askere şimdi yardım ediyorsun?" Mecalsiz haldeki Türk askeri şu karşılığı verdi: -Bu Fransız yaralanınca yanıma düştü. Cebimden yaşlı bir kadın resmi çıkardı. Bir şeyler söyledi! Anlamadım!... Ama herhalde annesi olacaktı. Benim ise kimsem yok! İstedim ki, o kurtulsun, anasının yanına dönsün!.. Bu asil ve âlicenap duygu karşısında hüngür hüngür ağlamaya başladım. Bu sırada, emir subayım Türk askerinin yakasını açtı! O anda gördüğüm manzaradan yanaklarımdan sızan yaşlarımın donduğu hissettim! Çünkü, Türk askerinin göğsünde, bizim askerinkinden çok ağır bir süngü yarası vardı ve bu yaraya bir tutam ot tıkamıştı!.... Az sonra İkisi de öldüler!!! Nevin Oktay
ANADAN ŞEHİDE SON VEDA Oğul; Sen giderken, Ardından baktığım oğul ANADAN ŞEHİDE SON VEDA Oğul; Sen giderken, Ardından baktığım oğul. Seni gözledim. Doğduğundan beri yaptığım gibi, Seni izledim. Yüzüne çarparsa yel, yüreğim ürperir oğul, Ayağına taş değerse, bağrım yanar oğul, Kıyamadım gülü ellemene, Dikeni vardır diye. Canımdan can, kanımdan kan oğul. Ama... Bugün git oğul. Yoluna git. Şu vatan toprağını düşman alacaksa, Ezanların susacaksa, El kemendini boynuna atacaksa, Çiğnenecekse şehit atanın mezarı, Git oğul, Git... Bilesin ki RESUL önündedir. Bilesin ki melekler ardındadır. Bilesin ki dualarım semadadır. Bilesin ki yolun ALLAH!adır Düşte gördüm oğul, Bize artık vuslat, Mahşerden sonrayadır. Nevin Oktay
MUSTAFA KEMAL’İN YÜCE MİLLETİMİZE BAĞIŞLANDIĞI AN (Kendisi anlatıyor) 10 Ağustos 1915 Conk Bayırı’nı almak ve bütün boğaza hakim olmak için İngilizler 20.000 kişilik bir kuvvetle günlerce kazdıkları siperlere yerleşmişler hücum anının bekliyorlardı. Gecenin karanlığı tamamen kalkmış, tan ağarmak üzere idi. 8. Tümen Komutanı ve diğer subayları çağırdım. Mutlaka düşmanı yeneceğimize inanıyorum acak siz acele etmeyin. Evvela ben ileri gideyim. Size ben kırbacımla işaret verdiğim zaman birlikte atılırsınız... Nevin Oktay
Binlerce askerin bulunduğu Conk Bayırı’nda çıt çıkmıyordu Binlerce askerin bulunduğu Conk Bayırı’nda çıt çıkmıyordu. Dudaklar sessizce bu sıcak gecede dua ediyordu. Kırbacımı başımın üzerinde çevirdim... Saat dört buçuk... Kıyametler kopmuştu. İngilizler neye uğradıklarını şaşırmıştı. Allah, Allah sesleri bütün cephelerde karanlıkta gökleri yırtıyordu. Her taraf duman içinde ve heyecan her yere hakim olmuştu. Düşmanın topçu ateşi gülleleri büyük çukurlar açıyor, her tarafa şarapnel ve kurşun yağıyordu. Büyük bir şarapnel parçası tam kalbimin üzerine çarptı... Nevin Oktay
Sarsıldım. Elimi göğsüme götürdüm, kan akmıyordu Sarsıldım... Elimi göğsüme götürdüm, kan akmıyordu. Olayı Yarbay Servet Bey’den başka kimse görmemişti. O’na parmağımla susmasını emrettim. Çünkü vurulduğumun duyulması bütün cephelerde panik yaratabilirdi. Kalbimin üzerinde cebimde bulunan saat paramparça olmuştu. O gün akşama kadar birliklerin başında daha hırslı olarak çarpıştım. Yalnız şarapnel vücudumda kalbimin üzerinde aylarca gitmeyen derin bir kan lekesi bırakmıştı. Bu hücumlarda İngilizler binlerce ölü bırakarak, tamamen geri çekildi. Ve Çanakkale’nin geçilemeyeceğini iyice anlamış oldular. Mustafa Kemal ATATÜRK Nevin Oktay
ALLAH'IM! ALLAH'IM! BENDEN KUVVETİNİ ESİRGEME... ... Gözlerinden sel sel akan yaşlar yerleri ıslatıyordu. Güzel dudakları aşk ve iştiyaktan şerha şerha yarılmıştı. ALLAH'IM! ALLAH'IM! BENDEN KUVVETİNİ ESİRGEME... Bu yakarış, şüphesiz, hiç kimseninkine benzemiyordu, benzemedi. Çünkü Seyit herkesten ayrı, herkesten başka türlü bir insan oldu, derin bir nefes aldı, “Ya Allah Bismillah” dedi ve 215 okkalık (276 kg) top mermisini kucaklayıp omuzuna aldı. Demir basamakları tam üç kez inip çıktı. Yanında bulunan Niğde'li Ali, Seyit'in göğüs ve omuz kemiklerinin çatırtısını duyuyor, hayret ve dehşet içinde kalıyordu! Şahit olunan bu manzaranın azamet ve heybeti o kadar büyüktü ki, topun namlusuna sürülen üçüncü mermi, savaşın kaderini değiştiren olayı meydana getirmiş ve İngiliz'lere ait "OCEAN" isimli zırhlı bu merminin isabetiyle korkunç yara almıştı. Nevin Oktay
Olay müthiş idi, sanki denizin üstünde kıyamet günü gelmiş gibi ortalık feryat ve figanla doldu... Batarya komutanı Yüzbaşı Hilmi Bey, üçüncü merminin namluya sürülürken ve patlayışını gördü. Gözlerine inanamıyordu; hayal gibi olayı izledi. Yüzbaşı koşarak ateşlenen topun yanına geldi ve o uzun heybetli namluya elledi; ateş gibi sıcaktı! Dürbünü gözlerine götürdü, denizin üstünde alevler sarmış ve batmakta olan zırhlıyı görünce, efsane insan Topçu Neferi Seyit'e sarılıp defalarca öptü. Nevin Oktay
Bir kahraman takım ve de Yahya Çavuştular Bir kahraman takım ve de Yahya Çavuştular. Tam üç alayla burada gönülden vuruştular. Düşman Tümen sanırdı bu şaheser erleri. Allah’ı arzu ettiler, akşama kavuştular. Nail MEMİK Nevin Oktay
Nevin Oktay
TÜRK ASKERİNE (MEHMETÇİĞE) Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği senkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rastgelinmemiştir. Kanaatinle, imanınla, itaatınla, hiçbir korkunun yıldıramadığı demir gibi temiz kalbinle, düşmanı nihayet alt eden büyük gayretin için, gönül borcumu ve teşekkürümü söylemeyi nefsime en aziz bir borç bilirim. M. Kemal ATATÜRK Nevin Oktay
“Sağ kolumu kaybettim. Zararı yok, sol kolum var “Sağ kolumu kaybettim. Zararı yok, sol kolum var. Onunla da pek ala iş görebilirim. Beni müteessir eden ve yine kıtama katılarak düşmanla çarpışmamam mani olan şey, yaramın henüz kapanmamasıdır. Hastaneden kurtularak halen harbe iştirak edemediğim için beni mazur görünüz, affediniz muhterem kumandanım”. Nevin Oktay
Çanakkale’nin Meşhur Bombacısı Mehmet Çavuş’un sözleriydi bunlar... Conkbayırı ve Seddülbahir Muharebelerinde medhe şayan büyük kahramanlıklar göstererek düşman tarafından atılan bombaları, patlamadan yine düşmana atmak suretiyle cesaret ve harikalar göstermiş ve nihayet böyle bir bombayı alarak düşmana iade edeceği sırada her nasılsa birdenbire infilak eden bombadan sağ elini kaybetmiştir. Nevin Oktay
Hep o gökçek yüzlü Mehmet'i düşündüm Hep o gökçek yüzlü Mehmet'i düşündüm. Yüzünü hayalimde yakalamaya çalıştım ama olmadı. Benim için kendini feda eden 253 Bin den fazla Mehmet'ten biriydi O... Ve ben ne onu ne de diğerlerini tanıyordum.... Haklarında doğru dürüst bir şey bilmiyordum İşte o bilmeyişin hüznü ve mahcubiyetiyle iki büklüm olmuştum. Bugün hür ve bağımsız adımladığımız bu toprakları, semalarda nazlı bir gelin gibi süzülüşünü gurula seyettiğimiz bayrağımızı huzuruyla günde beş kez yunup yıkandığımız ezanlarımızı borçlu olduğumuz bu dedelerimi gerçekten tanımıyorduk. Ve bu başı semalara değen dedelerimize vefa borcumuzu ödeyerek, torunluk görevimizi yapmamız gerekiyordu... Nevin Oktay
"Ey tüm dünyanın insanları işittin: Çünkü onlar ölmeleri gereken yerde en ufak bir tereddüt göstermeden gülümseyerek ölüme gittiler. Çünkü onlar, ana kucaklarını, baba ocaklarını biz doğmamış torunları için feda ederek dönmemecesine uzak diyaralara yol aldılar. Çünkü onlar; yepyeni bir cumhuriyete, kemiklerinden ve bedenlerinden yıkılmaz bir temel yaptılar. Çünkü onlar, kendilerini öldürmeye gelenelere bile kucaklarını açıp insanlık dersi öğrettiler ve el ele verip: "Ey tüm dünyanın insanları işittin: Burası Çanakkale, BURASI İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER!" dediler. Nevin Oktay
Ve şimdi bizler, onların kabul olmuş duaları, uğruna can verdikleri toprakların hür çocuklarıyız. Şimdi artık dedeyle torununun buluşma zamanı geldi. Artık torunlar, Çannakkale'nin bağrına bastığı dedelerine vefa borçlarını ödeyecekler. Önce, bu insanlığın anıt noktalarını kendimiz tanıyacak ve tüm dünyaya tanıtacağız. İşte bu noktada tüm torunları göreve çağırıyoruz. Her torundan Çannakale'de yatan dedesi için hiç olmazsa bir duayı, bir tebessümü esirgememesini arzu ediyoruz. Ve artık Cumhuriyeti kemikleri üzerinde bina eden bu insanları 18 Martlarda yalnız bırakmak istemiyoruz. Cumhuriyet çoşkusu içinde Çanakkale'yi de kucaklamak istiyoruz. Nevin Oktay
Ola ki bu yaptıklarımızla biraz olsun dedelerimize olan vefa borcumuzu ödeyebiliriz...Satırlarımızı İsmail Hakkı Bey'in şu sözleriyle bitiriyor ve tüm Çannakkale Şehitlerine Allah'tan Rahmet diliyoruz. "Çanakkale müdafası yapılmış, kazanılmıştır. Lakin yalnız askerler ve kumandalar için bitmiştir. Bizim için bitmemiş hatta başlamamıştır bile. Herkes bilsin ki burada kanlarını akıtanlar hep bu tarih, bu namus ve fazilet için öldüler. Onların kan borcunu ödemek lazımdır. Şairler destanlarını yazsınlar, ressamlar levhalarını çizsinler, heykeltraşlar abidelerini ortaya koysunlar, muharrirler hikayelerini yazsınlar, sağ kalanlar rahmet okusunlar.“ Saygılarımızla... Nevin Oktay
Çanakkale Savaşları'nın olduğu bölge Çanakkale Savaşları'nın olduğu bölge. Bu bölümü gençlerinizin şok olması için yeter de artar bile. Bir metre kareye altı bin merminin düştüğü savaşta, Türkler herşeye rağmen galip çıkıyor, olamayacağı olur hale getiriyorlar. En son teknolojiye ve donanıma meydan okuyarak, inancın galip geldiğinin ispatını yapıyorlar. Üstelik karşılarında tek bir düşman değil, müttefik güçler; sizin tabirinizle yetmiş iki millet var. Evet M²'ye 6000 Mermi!... M²'ye 6000 Mermi!... Nevin Oktay
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın, “Gömelim gel seni tarihe” desem sığmazsın, Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana, Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana. Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber Sana kucağını açmış duruyor Peygamber Mehmet Akif ERSOY Nevin Oktay
Bombasırtı Vakasını anlatmadan geçemiyeceğim Bombasırtı Vakasını anlatmadan geçemiyeceğim. Siperler arasında mesafe sekiz metre, yani ölüm muhakkak... Birinci siperdekiler, hiç biri kurtulmamacasına kamilen düşüyor. İkincidekiler onların yerine geçiyor... Fakat ne kadar gıpta edilecek bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz?... Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, en ufak bir korku ve endişe göstermiyor, sarsılmak yok... Okumak bilenlerin ellerinde Kur'an-ı Kerim Cennete gitmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler Kelime-i Şehadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk Askerlerindeki ruh kuvvetini gösteren Şayan-ı hayret ve tebrik bir misaldi. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Savaşlarını kazandıran bu yüksek ruhtur." MUSTAFA KEMAL ATATÜRK (Anafartalar Grup Komutanı) Nevin Oktay
Nevin Oktay
Nevin Oktay
Nevin Oktay
Vatan ve bayrağı için şehit olan kahraman askerleri minnet ve şükranla anıyoruz. Seve seve canlarınızı verdiğiniz kutsal vatan topraklarında rahat uyuyunuz. Aziz ruhunuz şad olsun. M. Kemal ATATÜRK Nevin Oktay
DÜNYAYA BARIŞ ÇAĞRISI M. Kemal ATATÜRK “Bu memlekette kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız, huzur içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yana yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar, gözyaşlarınızı siliniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler; onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır. M. Kemal ATATÜRK Nevin Oktay
Bu bilgilerin araştırılmasında emeği geçen öğrencilerimiz Mutlu ATAÇ ve Erdem KAYA’ya teşekkür ederiz. Nevin Oktay