KALP AKCİĞER CANLANDIRILMASI (Cardiopulmonary Resuscitation) Kardiyopulmoner resüsitasyon (CPR), kalp atımları ve solunumu ani ve beklenmedik şekilde durmuş bir kişiyi yaşama geri döndürmek üzere yapılan sistemli kurtarma çalışmalardır.
CPR Airway (Havayolu açıklığının sağlanması) Breathing (Solunumun sağlanması) Circulation (Dolaşımın sağlanması) CPR, solunumu ve dolaşımı durmuş bir kişide havayolu açıklığının sağlanması, dolaşım ve solunumun desteklenmesi için uygulanan sistematik bir tedavi modelidir. CPR, organize bir yaklaşım gerektirir. Bu nedenle yapay solunum teknikleri (ağızdan ağıza solunum vb.), kapalı göğüs kompresyonu, uygun zamanlama ve sıralamanın iyi bilinmesi zorunludur. Bu sıralamanın akılda kalması için aşağıdaki harfler ezberlenmelidir: Airway: Havayolu açıklığının sağlanması Breathing: Solunumun sağlanması Circulation: Dolaşımın sağlanması CPR, solunumu ve dolaşımı durmuş bir kişide havayolu açıklığının sağlanması, dolaşım ve solunumun desteklenmesi için uygulanan sistematik bir tedavi modelidir.
NEDENLER Solunum ve dolaşımın durmasının en sık görülen nedenleri: Kalp krizi, Şok, Boğulma Elektrik çarpması gibi kazalar, İnme, İlaç zehirlenmeleri, Kan kaybı, Karbon monoksit zehirlenmesi NEDENLER Kalp ve solunumun durması pek çok nedenden kaynaklanabilir. Şok, suda boğulma, havasızlıktan boğulma, elektrik çarpması gibi kazalar, inme, kalp krizi, ilaç zehirlenmeleri, kan kaybı, karbon monoksit zehirlenmesi gibi nedenler bilinç kaybı ile birlikte dolaşım ve solunumu durmasına neden olabilir.
CPR Güvenliği sağlayınız Yardım isteyiniz Aşağıdaki durumlarda CPR başlatınız: Solunum durmuşsa Hasta yanıt vermiyorsa Kalp atımı duyamıyor veya nabız alamıyorsanız Dolaşım ve solunumun durması durumunda 4-6 dk. içinde beyin hasarı gelişeceğinden CPR işleminin hızla başlatılması ve sürdürülmesi gerekmektedir. CPR uygulamasını gerektiren bir acil durum karşısında aşağıdaki sıralamayı izleyerek CPR’ı başlatınız. Yardım isteyiniz Solunum durmuşsa solunumu başlatınız Kalp atımı duyamıyor veya nabız alamıyorsanız dolaşımı başlatınız Herhangi bir kanama vasa durdurunuz Şok ile mücadele ediniz.
CPR İLK ADIM (<10 saniye) NASILSIN? İYİ MİSİN? Bilinç kontrolü CPR’IN UYGULANMASI Beyin hasarının oluşmasını engelleyebilmek için CPR girişimi hızla başlatılmalıdır. İLK ADIM (4-10 saniye) 1. Bilinç durumunun kontrolü Bir kazazedeye yaklaştığınızda bilincinin açık olup olmadığını anlamak üzere hastaya yakaşarak “İyi misin?” ya da “Nasılsın?” diye bağırmak gerekir. Eğer yanıt alamazsanız hastayı omuzlarından hafifçe sarsarak yeniden sesleniniz (Şekil 1). Hastanın gerçekten bilincinin kapalı olduğundan emin olunması önemlidir, aksi taktirde gereksiz bir CPR başlatılarak hastaya zarar verilebilir.
TEDAVİ İLK ADIM (4-10 saniye) BANA YARDIM EDİN Bilinç kontrolü Yardım çağrısı BANA YARDIM EDİN 2. Yardım isteyiniz Bir yandan hastanın bilinç durumunu kontrol ederken diğer yandan da yardım isteyiniz.
TEDAVİ İLK ADIM (4-10 saniye) Bilinç kontrolü Yardım çağrısı Hastaya pozisyon verilmesi 3. Hastaya pozisyon verilmesi CPR uygulamasının etkili olabilmesi için hasta düz bir zemine sırtüstü yatırılmalıdır. Kazazedeyi yüzükoyun yatarken bulduysanız yavaşça kendinize doğru döndürünüz. Bunun için ilk önce dönerken altta kalacak kolunu başının üzerinde yukarı doğru düz bir şekilde uzatınız, daha sonra hastayı, ensesini de destekleyerek üstte kalan kolunun yardımı ile size doğru döndürünüz.
A. HAVAYOLU AÇIKLIĞININ SAĞLANMASI Bilinç kaybı nedeniyle dilin tonusunu kaybederek geriye düşmesi, havayolunun tıkanmasına neden olur. SOLUNUMUN BAŞLATILMASI 1. HAVAYOLUNUN AÇILMASI Hastayı sırtüstü yatırdıktan ve bilincinin kapalı olduğundan emin olduktan sonra havayolunu açarak solunumunun başlayıp başlamayacağını kontrol ediniz. Bilinci kapalı bir hastada dil kasları gevşeyeceğinden geriye doğru düşerek havayolunu tıkar ve ağız ya da burundan akciğerlere hava gidişini engeller.
A. HAVAYOLU AÇIKLIĞININ SAĞLANMASI Başın geriye itilmesi Çenenin kaldırılması SOLUNUMUN BAŞLATILMASI 1. HAVAYOLUNUN AÇILMASI Hastayı sırtüstü yatırdıktan ve bilincinin kapalı olduğundan emin olduktan sonra havayolunu açarak solunumunun başlayıp başlamayacağını kontrol ediniz. Bilinci kapalı bir hastada dil kasları gevşeyeceğinden geriye doğru düşerek havayolunu tıkar ve ağız ya da burundan akciğerlere hava gidişini engeller. Hastanın omuzu yakınında sizin için daha rahat olacağını düşündüğünüz tarafta yere çömeliniz. Bir elinizi hastanın alnına koyarak başını nazikçe geriye doğru itiniz. Diğer elinizin iki parmağı ile hastanın alt çenesini yukarı doğru kaldırınız. Bu çeneyi kaldırma manevrası ile baş geriye doğru gider ve havayolu açılır (Şekil 4). Bu sırada ağızdan ağıza solunum yapmanız gerektiğinde dudakların açık kalması gerekeceğinden dudakların tamamen kapanmasından kaçınınız. Eğer kazazedenin boynunda bir hasar gelişme oalsılığı varsa başı geriye doğru itmeksizin yalnızca çeneyi kaldırınız. Aksi taktirde boyun kemiklerindeki bir kırık, hastanın başını geriye doğru itmeniz ile omuriliğe hasar verebilir.
SOLUNUMUN KONTROLÜ BAK DİNLE HİSSET SOLUNUMUN KONTROL EDİLMESİ Elleriniz hala hastanın alnında ve çenesini yukarı doğru çekiyorken hastanın solunumunu kontrol ediniz. Bir yandan hastanın göğsünün kalkıp kalkmadığına bakarken diğer yandan elinize hastanın ağzından ya da burnundan hava gelip gelmediğini gözleyiniz (BAK-DİNLE-HİSSET). BAK: Hastanın göğsünün kalkıp kalkmadığına bakınız DİNLE: Solunum seslerini dinleyiniz. HİSSET: Yanağınıza hastanın nefesinin gelip gelmediğini hissediniz.
SOLUNUMUN BAŞLATILMASI TIBBİ YARDIM ÇAĞIRINIZ Hastane dışında 112 Hastane içinde Resüsitasyon ekibi 112 5. TIBBİ YARDIM ÇAĞIRINIZ Hastanın dolaşım ve solunumunun durduğundan emin olduğunuzda mutlaka yardım çağırınız. Hastane dışında iseniz bunun için 112’nin aranmasını sağlayınız. Eğer hastanede iseniz hastanenin resüsitasyon ekibinin çağrılmasını sağlayınız. MUTLAKA VE ÖNCE YARDIM İSTEYİNİZ. Hastanın dolaşım ve solunumunun durduğundan emin olduğunuzda mutlaka yardım çağırınız.
DOLAŞIMIN BAŞLATILMASI AŞAĞIDAKİ DURUMLARDA HEMEN göğüs kompresyonuna başlayınız Hasta size yanıt vermiyorsa Bak-dinle-hisset yöntemi ile hastanın solumadığını saptadıysanız Hastanın nefes alıp almadığından emin olamıyorsanız DOLAŞIMIN BAŞLATILMASI Eğer nabız yoksa göğüse baskı uygulayarak yapay bir kan dolaşımı sağlamak zorundasınız.
DOLAŞIMIN BAŞLATILMASI Eksternal kalp kompresyonu 1. KENDİ POZİSYONUNUZU AYARLAYIN Hastanın omzu ile kalçası arasında bir seviyede hastanın yanına doğru çömelin. Elinizi doğrudan hastanın göğsünün ortasına koyunuz. Elinizin doğru pozisyonu sternumun alt yarısıdır. Diğer elinizi bu elinizin üzerine koyun. Parmaklarınızı diğer elinizin parmakları ile birleştirebilirsiniz ya da düz tutabilirsiniz ancak önemli olan nokta parmaklarınızın göğüse değmemesine dikkat etmeniz gerekliliğidir. Kotların yaralanmasını önlemek için yalnızca el ayanızın göğüse temas etmesine dikkat ediniz. Hastanın omzu ile kalçası arasında bir seviyede hastanın yanına doğru çömelin. Elinizi doğrudan hastanın göğsünün ortasına koyun.
DOLAŞIMIN BAŞLATILMASI Eksternal kalp kompresyonu 3-5 cm. 100 bası/dk 30 kompresyon 2. KOMPRESYONA BAŞLAYIN Ağırlığınızı dizleriniz üzerinde dengeledikten sonra omuzlarınız, dirsekleriniz ve elleriniz bir hat üzerinde olacak şekilde pozisyon alınız. Daha sonra el bilekleriniz ve dirsekleriniz kitlenmiş halde iken hastanın göğsünü önce bastırınız sonra bırakınız. Kan dolaşımı sağlamaya yetecek bir baskı uygulayabilmek için erişkin hastalarda göğsü yaklaşık 3-5 cm. kadar bastırmanız gereklidir. Uygun bir hız ise dakikada 100 olmalıdır. Ağırlığınızı dizleriniz üzerinde dengeledikten sonra omuzlarınız, dirsekleriniz ve elleriniz bir hat üzerinde olacak şekilde pozisyon alınız.
SOLUNUMUN BAŞLATILMASI Ağızdan ağıza solunum: 30 kompresyon sonrasında 2 ağızdan ağıza solunum yaptırınız. 3. SOLUNUM Her 30 kompresyondan sonra 2 solunum yaptırınız. Ellerinizi hastanın göğsünden kaldırarak daha önce yaptığınız gibi hastanın alnına ve çenesine yerleştiriniz. Hastanın burnunu da kapattıktan sonra ağız ağıza 2 solunum yaptırınız. Bu sırada hastanın göğsünün kalkıp kalkmadığına da bakınız. 2 kez
30 KOMPRESYON + 2 SOLUNUM x 30 x 2 3. SOLUNUM İLE BİRLİKTE KOMPRESYON Her 2 solunumdan sonra yeniden hastanın göğsüne dönüp ellerinizin doğru pozisyonunu bulunuz ve 30 kompresyon daha yapınız. 30 kompresyon: 2 solunum şeklindeki CPR uygulamasını hasta yanıt verene, yardım gelene ya da siz yoruluncaya dek sürdürünüz. CPR uygulayan 1 kişi de olsa 2 kişi de olsa oran 30:2’dir. x 30 x 2 30 kompresyon ve 2 solunum uygulamasını yardım gelinceye dek sürdürünüz.
NABIZ KONTROLÜ Aşağıdaki durumlar dışında nabız kontrolü yapmayınız: Hasta konuşmaya başlarsa Hasta nefes almaya başlarsa Hasta kıpırdamaya başlarsa Hasta öksürürse
TEMEL YAŞAM DESTEĞİ Ne zamana kadar devam? Daha deneyimli bir ekip gelmesi Yorulmanız Spontan solunum ve dolaşımın başlaması Ne zamana kadar devam? (1) Daha deneyimli bir ekip gelmesi, (2) Yorulmanız, (3) Spontan solunum ve dolaşımın başlaması
BEBEKLER VE ÇOCUKLARDA CPR YANITSIZLIĞIN KONTROLÜ (4-10 sn) HAVAYOLU AÇIKLIĞINI SAĞLAYINIZ SOLUNUMU KONTROL EDİNİZ (3-5 sn) BEBEKLER VE ÇOCUKLARDA CPR Bebeklerde ve çocuklarda CPR basamakları ve sıralaması erişkinlerde olduğu gibi ise de bebeklerin daha ufak olan akciğer kapasiteleri ve daha hızlı olan solunumlarını kompanse etmek üzere bazı değişiklikler yapmak gerekli olur. Göğüs kompresyonlarının erişkinlerdekinden daha az kuvvetle yapılması gerekir. Sıralama ise aşağıdaki gibidir: 1. YANITSIZLIĞIN KONTROLÜ (4-10 sn) Çocuğun yaralanıp yaralanmadığını ve bilinç durumunu hızla kontrol etmeniz gerekir. Eğer baş, boyun veya omurganın hasar gördüğünden kuşku duyuyorsanız çocuğu düz bir zemine yatırırken dikkatli olmanız gerekir. Bu durumda çocuğu, boynunu ve başını destekleyerek yavaşça sırtüstü pozisyona getirmelisiniz. Eğer çocuk bilinçli ise ve zor da olsa nefes alabiliyorsa kendi rahat edeceği pozisyonu kendisi bulacaktır. Tıbbi yardım gelene kadar çocuğun o durumda kalmasına izin verebilirsiniz. Eğer çocuk size yanıt vermiyorsa (bilinci kapalı ise) çocuğu düz bir zeminde sırtüstü pozisyona alınız ve CPR uygulamasına başlayınız. 1 dk. süre ile CPR uyguladıktan sonra tıbbi yardım çağırınız (bu çocuklar hastaneye ulaştırılana dek CPR sürdürülmelidir). Çocuğun bilinci kapalı değilse ve çocuk nefes alabilmek için bir mücadele veriyorsa CPR manevraları için zaman kaybetmeksizin tıbbi yardım çağırınız. 2. HAVAYOLU AÇIKLIĞINI SAĞLAYINIZ VE SOLUNUMU KONTROL EDİNİZ (3-5 sn) Çocuğun omurga travması olmadığından emin olduktan sonra elinizi alnına koyarak başı yavaşça geriye doğru itiniz. Ufak bebeklerde bu hareketin aşırı olmamasına dikkat ediniz. Başın geriye doğru itilmesini, diğer elinizin iki parmağı ile çeneyi öne ve yukarı doğru kaldırırken arttırınız. Çocuğun nefes alıp almadığından emin değilseniz bir yandan havayolu açıklığını sağlarken diğer yandan da kulağınızı hastanın ağzına yaklaştırıp solunumunu dinleyiniz, göğsüne ve karnına bakarak solunum hareketlerinin olup olmadığını gözleyiniz (Şekil 12). Eğer çocuk soluyor ise havayolu açıklığını sürdürünüz, solumuyor ise CPR uygulamasını başlatınız. BAK DİNLE HİSSET
BEBEKLER VE ÇOCUKLARDA CPR YAPAY SOLUNUM Ağızdan ağız-buruna Ağızdan-ağıza 3.HASTAYI SOLUTUNUZ (3-5 sn) Havayolu açıklığını korurken derin bir nefes alarak ağzınızı açınız ve bebeğin ağzını veya hem ağzı hem de burnunu ağzınızın içine alarak nefesinizi hastaya veriniz. Bebeklerde ağzınız ile bebeğin hem ağzını hem de burnunu kapatmanız daha kolay olabilir (Şekil 13). Daha büyük çocuklarda ise hastanın burnunu parmaklarınız ile kapatarak erişkinlerde olduğu gibi ağızdan-ağıza solunum tercih edilir. Ufak bir bebeğin, büyük bir çocuktan, çocukların ise erişkinlerden daha az hava miktarına gereksinim duyduklarını ise unutmayınız. Nefesinizi daha yavaş vermeniz havanın mideye gitme ve midenin şişme şansını azaltacaktır. Nefes almayan bir çocuğun kurtarılması sürecinde yapay solunum en önemli basamaktır. Yineleyen ağızdan ağıza solunum çabalarına karşın akciğerlere hava ulaştırılamıyor, göğüs hareketleri sağlanamıyorsa bir yabancı cisim ile havayolunun tıkanmış olmasından kuşku duyulmalıdır (Havayolu obstrüksiyonu bölümüne bakınız).
BEBEKLER VE ÇOCUKLARDA CPR NABIZ KONTROLÜ Karotid arter : > 1 yaş Brakiyal arter: < 1 yaş 4. NABZI KONTROL EDİNİZ (5-10 sn) 1 yaş üzerindeki çocukların boynunda karotid nabızları kolaylıkla palpe etmek mümkün olur. Bir eliniz ile başın ekstansiyonunu sürdürürken diğer elinizin iki parmağı ile Adem elmasını (gırtlak) bulunuz. Parmaklarınızı sizden tarafa yavaşça kaydırarak gırtlak ve boyun kasları arasındaki olukta hastanın nabzını arayınız. Eğer nabız hissetmiyorsanız aşağıda açıklandığı gibi göğüs kompresyonu ve yapay solunuma devam ediniz. 1 yaşın altındaki bebeklerde boyun daha kısa olduğundan brakiyal arterin palpasyonu daha kolay olabilir. İki parmağınızı sizden taraftaki üst kolda iç tarafta brakiyal arter üzerine koyarak nabzı hissetmeye çalışınız (Şekil 14).Şekil 14. Bebekte brakiyal arterin kontrolü Eğer nabız var ancak solunum yoksa yapay solunumu başlatınız ve bir dakikada bebekte 20 kez, çocukta ise 15 kez solunum uygulayınız.
BEBEKLER VE ÇOCUKLARDA CPR GÖĞÜS KOMPRESYONU < 1 YAŞ > 1 YAŞ 6. GÖĞÜS KOMPRESYONU Göğüs kompresyonunun etkili olabilmesi için çocuk yatakta değil düz ve sert bir zeminde olmalıdır. Ufak bebeklerde elin ayası bu görevi görebilir, bu sırada bebeğin başının kendi ağırlığı ile eliniz üzerinden aşağı sarkmasına izin verilmesi havayolu açıklığını sağlayacaktır. Bebeklerde göğüs kompresyonu için uygun pozisyonu bulabilmek amacıyla 2.,3. ve 4. parmaklarınızı bebeğin iki memebaşı arasından geçen hayali çizgi üzerinden başlamak üzere aşağı doğru olacak şekilde göğüs kemiği üzerine koyunuz. Üçüncü ve 4. parmaklarınızın yeri, göğüs kompresyonu uygulayacağınız yeri gösterecektir. Göğüs kemiği dakikada 100 kez ve 1.5-2.5 cm. aşağı inecek şekilde bastırılmalı ve bırakılmalıdır. Kompresyon ve kompresyonun bırakılması işlemleri düzgün bir ritm içinde yapılmalı ve her birine eşit zaman verilmelidir. Eğer çocuk 1 yaşın üzerinde ise kompresyon, orta hat üzerinde göğüs kemiği alt ucunun 2 parmak üzerine konulmuş bir elin ayası ile yapılır. Bir el ile dakikada 80-100 kez olacak ve göğüs kemiği erişkinde olduğu gibi 2.5-3.5 cm bastırılacak şekilde kompresyon uygulanmalıdır. Kompresyon ve kompresyonu bırakma basamakları birbirine eşit, ritm de düzenli olmalıdır. Parmakların göğüse değmemesine de dikkat edilmelidir (Şekil 16). PARMAKLAR 100 kez/dk. EL AYASI 80-100 kez/dk.
BEBEKLER VE ÇOCUKLARDA CPR KOMPRESYON/SOLUNUM ORANI 30:2 Eksternal göğüs kompresyonu ile yapay solunum arasındaki oran bebekler ve çocuklarda 5:1 şeklinde olmalıdır. X 30 X 2
BEBEKLER VE ÇOCUKLARDA CPR Ne zamana kadar devam? Yapay dolaşım ve solunuma çocuk yanıt verene, yardım gelene veya siz yorulana dek devam ediniz. CPR’ı sonlandırma kriterleri: (1) Daha deneyimli bir ekip gelmesi, (2) Yorulmanız, (3) Spontan solunum ve dolaşımın başlaması