Dönmeyi düşünmediler…
“Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.” MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
“Ordunun yardımı olmaksızın Filo’nun başarı sağlayabileceği ümidine kapılmıştım; fakat şimdi bu işte müşterek bir harekatın zorunlu olduğunu anlıyorum.'' Churchill
‘’Harpte iki uğursuz şey vardır. Bunlardan biri taş duvara körü körüne yüklenmek, diğeri kuvvetleri birtakım ayrı ve bağlan tısız harekata dağıtıp köreltmektir. Biz bu iki ahmaklığı yapmanın tehlikesiyle karşı karşıyayız.’’ İngiliz Başbakanı Asquith
‘’Türkler, Çanakkale’yi zorlayan çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir.’’ Churchill
(Yüzbaşı Mehmet Tevfik, mektubu yazdıktan iki hafta sonra şehit oldu.) (Yüzbaşı Mehmet Tevfik, mektubu yazdıktan iki hafta sonra şehit oldu.) “Sebeb-i Hayatım, Sevgili peder ve Valideme! Arıburnu’ nda ilk girdiğim müthiş muharebede sağ yanımdan müthiş bir İngiliz kurşunu geçti.Hamdolsun kurtuldum. Fakat bundan sonra gireceğim muharebelerden kurtulacağıma Arıburnu’ nda ilk girdiğim müthiş muharebede sağ yanımdan müthiş bir İngiliz kurşunu geçti.Hamdolsun kurtuldum. Fakat bundan sonra gireceğim muharebelerden kurtulacağıma ümidim olmadığından bir hatıra olmak üzere, şu satırları yazıyorum.
Hamd-ü senalar olsun cenab-ı Hakk’a ki beni bu rütbeye kadar ulaştırdı. Siz de ebeveynim olmak dolayısıyla, beni vatan ve millete hizmet etmek için nasıl yetiştirmek lazımsa öyle yetiştirdiniz… Sizlere çok teşekkür ederim. Şimdiye kadar milletin bana verdiği parayı bugün hak etmek zamanıdır. Vatanıma olan mukaddes vazifemi yerine getirmeye çalışıyorum. Şehitlik rütbesine kavuşursam, Cenab-ı Hakk’ın en sevimli kulu olduğuma kanaat edeceğim.
Sevgili babacığım ve valideciğim,göz bebeğim olan zevcem Münevver ve oğlum Nezihciğim önce Cenab-ı Hakk’ın sonra sizin himayenize bırakıyorum…Bana hakkınızı helal ediniz. Ruhumu şad ediniz.Refikama yardımcı olunuz. Ruhuma fatiha okuyarak beni sevindiriniz… Elveda,elveda, cümlenizi Cenab-ı Hakk’a tevdi ve emanet ediyorum.Ebediyen Allah’a ısmarladık.Sevgili babacığım ve valideciğim.”
“Baba, üç gün önceki muharebede yiğitçe çarpıştıktan sonra Hasan şehit oldu. Düşerken yanında idim. Hakkınızı helal etmenizi rica etti. Kendi elimle gömdüm kardeşimi. Toprağa girerken çehresi gülümsüyordu. Onu, senin hediyen olan hançerle beraber defnettim. Kınını da taş yerine başucuna diktim.
Ah babacığım, düşmana ne şiddetle saldırdık, bir görseydin. Düşman karabulut gibi geliyordu. Biz iki bölükten ibarettik. Yıldırım gibi bir hücum gösterdik. En önde, çarıkları çözülmüş, fesi düşmüş,baş açık ve yalınayak Hasan koşuyordu. Kuş gibi, rüzgar gibi, alev gibi koşuyordu. Elinizden öperim, duanıza muhtacım. Beni soranlara selam ediyorum.. Oğlunuz Onbaşı Hüseyin
“Gelin ve küçük sığınağımı görün,tepenin üzerine eşsiz bir manzara uzanır aşağıda; altın kumlarıyla Anzak Koyu, çıkarma yaptığı yeri görebilirim. Bill ateş açtığında tepedeki sıcacık küçük sığınağımda… Geniş değil çarın malikaneleri kadar,salonuyla yatak odası arasındaki mesafe orta karar,Yemek yerken ve sigara tüttürürken aynı yerde durursun.Sıcacık küçük sığınağımda.Geceleri soyunur soyunmaz sinekler üşüşür en iyi ısırık için saldırırlar paldır küldür.Karıncalar da beni keşfettiğinden beri rahat huzur kalmadı.Sıcacık küçük sığınağımda.” Onbaşı George L. Smith (Anzak Askeri) 24. Sıhhiye Birliği
Benimle beraber burada muharebe eden bütün askerler kesin olarak bilmelidir ki bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasına sebep olacağını hepinize hatırlatırım. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK