20. yüzyılın en büyük mimarlarından biri LOUIS KAHN 20. yüzyılın en büyük mimarlarından biri
Louis Isadore Kahn ( 1901-1974) Estonya'nın Osel adasında doğdu. Yahudi kökenli olan Kahn dört Yaşındayken ailesiyle beraber Philadelphia, ABD'ye göç etmiştir. Pensilvanya Üniversitesi'nde çizime önem veren sıkı bir Beaux-Arts geleneği ile eğitim gördü ve 1924’de Mimarlık bölümünden mezun oldu. 1929 ekonomik bunalımı nedeniyle yıllarca verimli bir çalışma ortamı bulamadı. Bu dönem kendi sanatsal ifade şeklini araştırdığı bir süreçti.
1947 yılından itibaren çok önemli etkiler bırakacağı Yale'de 10 yıl boyunca eğitim verdi, burada mimarlık profesörü unvanını aldı ve böylece tüm yaşamı boyunca önce Yale'de, sonra da Pennsylvenia Üniversitesi'nde sürdüreceği öğretim hayatına başlamış oldu. 1974 yılındaki vefatına kadar Pensilvanya Üniversitesi‘nde mimarlık profesörü olarak görev yaptı.
1974 yılında bir metro istasyonunun tuvaletinde ölü bulunan Ve kimliği teşhis edilemediği için morgda günlerce bekletilen Louis Kahn’ın, ölümü gibi özel hayatı da çok sıra dışı ve tutarsızlıklarla doludur. Karısını ve çocuğunu asla terk etmeyeceğini bildikleri halde 1960’ların tutucu ortamında 2 ayrı sevgilisinden birer çocuğu olmuştur ve 3 aileyi de yaşadığı sürece birbirinden uzak tutmayı başarmıştır. Birbirlerini tanımayan üç kardeş ilk kez cenaze töreninde bir araya gelmişlerdir.
Louis Kahn, Avrupa ve Mısır'a yaptığı geziler sırasında, modernizmin çelik ve cam mimarisinde eksik olan etkenin gezdiği tarihi kalıntılarda gördüğü anıtsallık ve gizem olduğunu fark etti. Beton ve ışığın geometrik kompozisyonları olarak görülen ve insanların hayatını değiştiren güçlü ve etkileyici yapılar tasarladı. Esinlendiği antik anıt üslûplarını modern tekniklerle birleştirip yepyeni bir tarz yaratmış olan Louis Kahn’ın ünü, çağının en önemli ve etkili mimarlarından biri olarak dünyayı sarmıştı.
Eserleri gelip geçici moda ve akımların dışında kalarak temellenmiştir. Dışavurumun kaynağı olarak gördüğü hammaddelerin yalın biçimde yapılaşmasına ulaşan bir süreci hedeflemiştir İçtenlikli ve özgün niteliğini yitirmemiş yapılar yaratmaya çalışarak, toplumun onay ve beğenisini kazanmıştır. Baskın düşüncesinden biri de binaların arazi üzerinde nasıl kendilerine yer bulduğu üzerineydi. Beton, tuğla vb basit hammaddeleri yeni şekillerde kullanmıştır. Çeşitli kentsel elemanlarn arasındaki ilişkilerin çözümlemesi -ırmaklar, meydanlar, caddeler- ve bunların bölgeleşmesi, kendi duyumsamalarının temelini oluşturur.
Önemli eserleri Yale Üniversitesi Sanat Galerisi New Haven, Connecticut, 1951-1953 Kahn’ın uluslararası saygınlığa kavuşmasını sağlayan yapıttır.
Alfred Newton Richards Tıbbi Araştırmalar Merkezi Philadelphia, Pennsylvania, 1957-1964 Kahn’ın 'hizmet gören' mekan ve 'hizmet alan' mekanı ayırma anlayışını ifade eden bir eserdir
Salk Biyoloji Araştırmaları Enstitüsü La Jolla, Kaliforniya, 1959–1965 Kahn’ın 'hizmet gören' mekan ve 'hizmet alan' mekanı ayırma anlayışını ifade eden en önemli eserdir.
Salk Biyoloji Araştırmaları Enstitüsü Yapıdaki tasarım ilkesi basit ve güçlüydü: Araştırma yapılan laboratuar mekanları ile düşüncelerin üretildiği büro mekanları birbirinden ayrılarak bir anlamda eylem ve aklın birlikteliğiyle elde edilmiş uyum ve anıtsallık hakim kılınmıştı.
Fort Wayne Sahne Sanatları Merkezi Fort Wayne, Indiana, 1959–1973 Tuğla mimarlığının önemli örneklerinden biridir.
Phillips Exeter College Kütüphanesi Exeter, New Hampshire, 1965–1972) Titiz detaylandırması ve kontrollü geometrisi ile, Kahn'ın bu ve daha sonraki yapılarında da göze çarpan 'düzen' ve 'ağırbaşlılık' değerlerini vurgulamaktaydı.
Kimbell Sanat Müzesi Işığın, tasarımı yönlendiren ana eleman Fort Worth, Texas, 1966–1972) Işığın, tasarımı yönlendiren ana eleman olduğunu ifade eden önemli eserlerden biridir.
Hindistan İş İdaresi Enstitüsü Ahmedabad, Hindistan, 1962–1974) En büyük projelerinden biridir.
Bangladeş Parlamento Binası Dhaka, Bangladeş, 1962–1983 En büyük projelerden biridir. Modern mimarinin yalnızca zengin ve endüstrileşmiş toplumlar için değil her coğrafya, iklim ve ekonomide geçerli olabileceğini kanıtlayan yapı, ekolojik değerlerin tasarıma taşındığı ilk örnek eserdir.
Bangladeş Parlamento Binası