BİLGİSAYAR, DONANIM VE YAZILIM KAVRAMLARI www.ticaretmeslekliseliler.com BİLGİSAYAR, DONANIM VE YAZILIM KAVRAMLARI Giriş birimleri ile dış dünyadan aldıkları veriler üzerinde aritmetiksel ve mantıksal işlemler yaparak işleyen ve bu işlenmiş bilgileri çıkış birimleri ile bize ileten, donanım (Hardware) ve yazılım (software) dan oluşan elektronik bir makine dİr. Bilgisayar donanımı (hardware): Bilgisayarların fiziksel kısımlarına donanım denilmektedir. Elle tutulabilirler. Ekran, klavye, Sabit disk (harddisk), fare, yazıcı, bellek, mikroişlemci, tarayıcı,… Bilgisayar yazılımı (Software): Donanımı kullanmak için gerekli programlardır. Bilgisayarın nasıl çalışacağını söylerler. Elle tutulmazlar. Belirli bir işlemi yapmak üzere bilgisayara kurulurlar (setup, install). Örneğin: Kelime işlem (Word processor) programları son kullanıcıların yazı yazması için kullanılır. Tablolama (spread sheet), sunu (presentation), programlama dilleri (Pascal, C ...), ses (sound) programı gibi.
TEMEL BİLEŞENLER
KASA İÇERİSİNDEKİ BİLEŞENLER
CPU (CENTRAL PROCESSING UNIT) MERKEZİ İŞLEM BİRİMİ Bilgisayarın beyni olarak nitelendirilebilir. Bilgisayar donanımının Yönetim ve kontrolü burada yapılır. İki bölümden oluşur; Aritmetik ve Mantık Birimi (Arithmetic & Logic Unit -ALU) : Dört işlem, verilerin karşılaştırılması, karşılaştırmanın sonucuna göre yeni işlemlerin seçilmesi ve kararların verilmesi bu birimin görevidir. Kontrol Ünitesi ( Control Unit -CU) : Işlem akışını düzenler, komutları yorumlar ve bu komutların yerine getirilmesini sağlar.
Microprocessor Tarihçesi Intel 4004 chip CPU olarak adlandırılan bir mikroişlemci tek bir chip üzerinde üretilmiş komple bir hesaplama motorudur. İlk mikroişlemci Intel 4004 adı ile 1971 yılında üretilmiştir. 4004 işlemci sadece toplama ve çıkarma işlemlerini yapabilen 4 bitlik bir işlemci idi. Fakat herşey tek bir chip de toplandığı için bu çok önemli bir gelişme idi. 4004 den önce bilgisayarlar birden fazla chip kullanılarak veya farklı bileşenlerin birleştirilmesi ile üretiliyordu. 4004 ile taşınabilir elektronik hesap makinaları da büyük bir gelişme kaydetmişti.
Kişisel bilgisayarlar (PC) için geliştirilen ilk mikroişlemci Intel 8080 dir ve 8-bit lik teknolojiye sahip olup 1974 yılında tanıtılmıştır. Bununla birlikte bilgisayar dünyasındaki gerçek sıçrama 1979 yılında üretilen Intel 8088 dir. Intel 8088 işlemcisi IBM PC lerde kullanılmıştır (1982). Daha sonraları 80286 to the 80386 to the 80486 Pentium to the Pentium II to the Pentium III to the Pentium 4 işlemcielri geliştirilmiştir. Tüm bu işlemciler Intel tarafından geliştirilmiş olup hepsi 8088 işlemcisinin temel tasarımı üzerinde yapılan değişiklikler ile geliştirilmiştir. Pentium 4 işlemcisi orijinal 8088 işlemcisi üzerinde çalışan her türlü kodu 5000 kat daha hızlı çalıştırabilmektedir.
INTEL işlemcilerin gelişimi
Transistors sayısı chip üzerindeki transistör adedini göstermektedir Transistors sayısı chip üzerindeki transistör adedini göstermektedir. Tablodan da görüleceği gibi transistör sayısı yıllara bağlı olarak düzenli bir artış göstermiştir. Microns chip üzerindeki en ince telin mikron cinsisnden kalınlığını göstermektedir. Karşılaştırma için, insan saçı 100 microns kalınlığındadır. İşlemcilerdeki boyutlar düşerken transistör sayısı sürekli artmaktadır. Clock speed chip’in ürettiği maksimum clock adedidir . Chip üzerinde bulunan kuartz kristali ile elde edilen her clock (pulse) bir işlemin yapılması için gerekli dir. Data Width ALU nun genişliğidir. 8-bit lik bir ALU iki ade 8 bit sayıyı toplayabilir, çıkartabilir, çarpabilir vs. Bununla birlikte 32-bit lik bir ALU 32 bit lik sayılar için aynı işlemleri yapabilir. 8-bit lik bir ALU 32-bit lik iki sayı için yukarıdaki işlemleri dört hamlede yapar iken, 32-bit lik bir ALU bu işlemleri bir defada yapabilmektedir. Çoğunlukla dış veri yolları (external data bus) ALU ile aynı genişlikte olurlar. 8088 işlemcisi 16-bit ALU ya ve 8-bit lik veri yollarına sahip idi. Bununla birlikte modern Pentium işlemciler bir defasında 64 bitlik bilgiyi 32-bit lik ALU larına aktarabilirler MIPS "millions of instructions per second" saniyede yapılan işlem sayısını ifade etmektedir ve CPU ların performansını ölçmek için kullanılan bir birimdir. Fakat modern CPU ların performansını ölçmek için günümüzde sık kullanılan bir birim değildir.
Microprocessor işlemleri Bir CPU da yapılan işlemler “bit pattern” leri olarak tasarımlanırlar ve işlemcinin yapması istenilen işlemler sayısal karşılığı olan kodlar ile tanımlanırlar. Fakat bilgisayar kullanıcıları için sayısal komutları hatırlamak çok güç olduğu için bu işlemleri yapmak amacı ile bazı komutlar geliştirilmiştir. Bu komutlarını o işlemciye ait assembly dili adı verilmiştir. Assembler programları komutları bit patternleri haline rahatlıkla dönüştürebilmekte ve bu sayede işlemci istenilen işi yapabilmektedir. Aşağıda bazı assembly dili komutları verilmiştir.
BAZI ASSEMBLY KOMUTLARI LOADA mem - Load register A from memory address LOADB mem - Load register B from memory address CONB con - Load a constant value into register B SAVEB mem - Save register B to memory address SAVEC mem - Save register C to memory address ADD - Add A and B and store the result in C SUB - Subtract A and B and store the result in C MUL - Multiply A and B and store the result in C DIV - Divide A and B and store the result in C COM - Compare A and B and store the result in test JUMP addr - Jump to an address JEQ addr - Jump, if equal, to address JNEQ addr - Jump, if not equal, to address JG addr - Jump, if greater than, to address JGE addr - Jump, if greater than or equal, to address JL addr - Jump, if less than, to address JLE addr - Jump, if less than or equal, to address STOP - Stop execution
Aşağidaki kod ile C dilinde 5 sayısının faktoriyeli hesaplanmaktadır while (a <= 5) { f = f * a; a = a + 1; } İşlem sonucunda f isimli değişkende 120 sayısı tutulmaktadır.
HAFIZA ÇEŞİTLERİ
RAM (RANDOM ACCESS MEMORY) RAM genel olarak Bilgisayar hafızası olarak bilinir. Rastgele erişilebilir bellek olarak adlandırılmıştır, çünki RAM içerisindeki herbir hücreye istenildiği anda bilgi yazılabilir ve silinebilinir, içeriği okunabilir.
Mikroişlemcilere benzer olarak hafıza chip leri de milyonlarca transistör ve kapasitörden oluşan entegre devrelerdir. Genel hali ile bilgisayar hafızalarında (DRAM, Dynamic Random Access Memory) bir transistör ve bir kapasitör birlikte bir hafıza hücresini oluştururlar ve tek bir bit bilgiyi temsil ederler. Kapasitör bir bitlik bilgiyi (0 veya 1) tutar, transistör ise bir anahtar görevi görerek bilginin okunmasını veya değiştirilmesini kontrol eder. Kapasitör elektronları bir kova şeklinde düşünülebilir. Bir Hafıza hücresinde “1” bilgisini tutabilmek için kovanın yani kapasitörün elektronlar ile dolu olması gerekmektedir. “0” bilgisini hafızada tutmak için ise kovanın yani ilgili kapasitörün boş olması gerekmektedir. Buradaki temel problem kovadaki elektron kayıplarıdır. Birkaç milisaniye içerisinde kova kayıplardan dolayı boşalabilmektedir. Bu nedenle dinamik hafızaların işlevlerini yerine getirebilmeleri için “1” bilgisini tutmaı gereken hafıza hücrelerindeki kapasitörlerin CPU veya memory controller tarafından sürekli sürekli doldurulması gerekmektedir. Bunun için memoty kontroleri hafızayı okur ve dolu olması gerekenlerin sürekli dolu olmasını sağlar. Bu tazeleme işlemi saniyede binlerce kez yapılır.
RAM TİPLERİ SRAM Static random access memory herbir hafıza hücresi için çoklu transistör, 4 den 6 ya kadar, kullanmaktadır ve kapasitör bulundurmamaktadır. Transistör sayısı fazla olduğu için daha fazla yer kaplamakta fakat sürekli tazeleme gerektirmediği için (refresh) dinamik RAM lerden çok daha hızlı çalışmaktadır. Genel olarak Cache bellek olarak kullanılmaktadır. DRAM Dynamic random access memory bir adet transistör ve kapasitör çiftinden oluşan hafıza hücrelerine sahiptirler ve sürekli tazeleme işlemine ihtiyaç duymaktadırlar. EDO DRAM Extended data-out dynamic random access memory Bu tip RAM ler bir hafıza hücresinin (bit) sadece adresinin tespit edilmesini takiben diğer bit ile ilgili işlemleri yapmak için önceki hafıza hücresinin tam olarak doldurulmasını beklemezler, bu nedenle bir miktar hızlıdır.
SDRAM Synchronous dynamic random access memory SDRAM ler EDO RAM lerden biraz daha hızlıdırlar. Hafıza hücreleri için okuma ve yazma işleminde belirili bir satır, ve bu satırdaki ilgili sütunların işlem görmesi ile yaklaşık %5 lik bir hız artımı sağlanmıştır. DDR SDRAM Double data rate synchronous dynamic RAM Bu tip RAM ler SDRAM ile benzerdirler, aradaki farklılık data aktarım genişliğinde sağlanan artımdır ki bu da yüksek hız anlamına gelmektedir. RDRAM Rambus dynamic random access memory RDRAM leri diğer RAM lerden üstün ve farklı kılan özelliği kullandığı yüksek hızlı “Rambus channel” olarak adlandırılan veri yoludur. RDRAM hafıza chip leri 800 MHz hızında veri transferi ile çalışabilirler. Yüksek hızlı çalıştıklarından dolayı diğer hafıza chip lerinden daha fazla ısı üretilirler ve bu ısıyı uzaklaştırmak için kendi soğutucuları vardır. CMOS RAM CMOS RAM küçük miktardaki hafıza ihtiyaçlarını karşılamak üzere kullanılan bir tanımlamadır, örneğin bilgisayarımızdaki Hard disk ayarlarını saklamak için kullanılmaktadır. Bu RAM ler içeriklerini koruyabilmek için küçük pillerlere ihtiyaç duymaktadır.
VRAM VideoRAM ler ayrıca multiport dynamic random access memory (MPDRAM) olark da bilinirler ve video adaptörleri veya 3 boyutlu grafik hızlandırıcıları için kullanılırlar. "multiport" kelimesi VRAM in iki adet bağımsız erişim kanalı kullanmasından dolayı kullanılmaktadır. Bu kanallardan biri CPU diğeri ise grafik işlemcisinin RAM’e eşzamanlı erişimi için kullanılmaktadır. VRAM grafik kartı üzerinde bulunmaktadır. VRAM ihtiyacını belirleyen faktörler ekrana ait çözünürlük “resolution” ve renk derinliği “color depth” dir. RAM TAKMA İŞLEMİ
ROM (READ ONLY MEMORY) SALT OKUNABİLİR BELLEK Read-only memory (ROM), firmware olarak da bilinirler, üretimleri esnasında özel bilgiler ile programlanmış Hafıza tipleridir. ROM chipleri sadece bilgisayarlarda değil birçok elektronik cihazda da kullanılmaktadır. ROM Tipleri Temel olarak beş adet ROM tipi bulunmaktadır ROM (Read Only Memory) PROM (Programmable Read Only Memory) EPROM (Electrically Programmable Read Only Memory) EEPROM (Electrically Erasable Programmable Read Only Memory) Flash memory Farklı ROM tipleri olmakla birlikte hepsi için temel iki özellik bulunmaktadır. Bu tip hafızalarda elektirik olmasa dahi bilgiler kaybolmazlar. Bu tip hafızalarda tutulan bilgiler ya değişitirilemez dir, yada değiştirilmeleri için özel işlemler gerekmektedir.
ROM Yapısı RAM lere benzer olarak, ROM chipleri de satır ve sutunlardan oluşan bir matris yapısına sahiptir. Fakat satır ve sütunların kesiştiği yerlerde (hafıza hücreleri), ROM chipleri RAM chiplerinden temel farklılıklar göstermektedir. RAM ler her bir hafıza hücresinde kapasitörlere erişimi sağlamak için transistör kullanırken, ROM chipleri diyod lar kullanmaktadır. Eğer bir ROM hücresindeki bilgi 1 ise satır ve sutun birleştirilir, eğer değer 0 ise satır ve sutünların kesiştiği bölgede bağlantı kesilmektedir.
PROM Bu tip ROM lar boş olarak temin edilip programlanabilmektedirler. Boş PROM chipleri ucuz olmakla birlikte programlanması özel araçlar ile yapılmaktadır. Bu tip ROM larda satır ve sütunlar arasında sigortalar (fuse) bulunmaktadır. ROM un programlanma işlemi bazı sigortaların yakılması ile bazı satır ve sütunlar arasındaki bağlantıların kesilmesi şeklinde olmaktadır. Bağlantı olan kesişimlerde değer 1, olmayanlarda ise 0 olarak algılanmaktadır.
EPROM ROM ve PROM lar ile çalışmak oldukça zaman alıcı bir işlemdir. ROM ve PROM chipleri çok pahalı olmamalarına rağmen harcanan zaman ve tek kullanımlık olmaları dikkate alındığında maliyet yüksektir. Bu durumda Erasable programmable read-only memory (EPROM) lar devreye gimiştir. Bu tip ROM chipleri defalarca yazılabildiği için maliyetleri daha düşük olmaktadır. Programlanmış bir EPROM’u silmek için özel araçlar gereklidir. Bu araçlar ile belirli frekansta Ultraviyole ışık kullanılmaktadır.
EEPROM EPROM lar tekrar kullanılabilirlikleri nedeni ile PROM lardan oldukça üstündürler. Fakat yinede EPROM lar ile işlem yapmak özel araçlar ve hassas laboratuvar işlemleri gerektirmektedir. EPROM lar tekrar yazılırken monte edildikleri yerden sökülüp özel cihazlarda tekrar programlanmaktadırlar ve mevcut program içerisinde bir kısım değişiklik yapılacak ise, tüm programın silinip tekrar programlanması gerekmektedir. Bu gibi zorlukları ortadan kaldırmak için Electrically erasable programmable read-only memory (EEPROM) lar geliştirilmiştir. EEPROM lar; Tekrar yazılmaları için yerlerinden söülmeleri gerekmemektedir. Programın kısmen değişmesi gerektiğinde, mevcut programın tamamaının silinmesi gerekmemektedir. EEPROM ların yazılması için özel ekipmanlara ihtiyaç duyulmamaktadır.
EEPROM ların tekrar yazılması işleminde UV ışığınının yerine elektrik alanı kullanılmaktadır. Yazma işlemi herbir hücreye elektrik alanı uygulamak sureti ile yapılmaktadır ve eklektrik alanı her hücreye ayrı ayrı uygulanmaktadır. Bu zorunluluk EEPROM içeriğinin hızlı bir şekilde değiştirilmesini gerektiren uygulamalarda düşük hız problemini ortaya çıkarmaktadır. FLASH MEMORY Üreticiler bu problemi ortadan kaldırmak için Flash Memory leri geliştirmişlerdir. Bu tip hafızalar bir çeşit EEPROM olmakla birlikte hücreler arasındaki bağlantılar iç teller ile sağlanmakta, EEPROM un silinme işlemi tüm EEPROM için aynı anda yapılabilmekte veya blok olarak tabir edilen bazı parçalar için silme işlemi tek seferede elektrik alanı uygulama sayesinde gerçekleşmektedir. Flash hafızalar normal EEPROM lardan çok daha hızlı çalışmaktadırlar çünkü bu tip hafızlarda her defasında 512 byte lık bilgi yenilenebilmektedir, normal EEPROM larda ise bu her defasında 1 byte lık değişiklik yapılabilmektedir.
BIOS Flash hafızalararın en çok kullanılan uygulama alanı bilgisayarların temel giriş/çıkış sistemi olan BIOS lardır. BIOS temel olarak bilgisayarı oluşturan tüm birimlerin birlikte çalışmalarını denetleyen bir birimdir. Temel olarak iki farklı yazılım tipi mevcuttur. Birincisi İşletim Sistemi; bilgisayarda çalışan uygulamalar için bir dizi servis hizmeti verir ve kullanıcı ile bilgisayar arasındaki temel arabirimi oluşturur. Windows 2000, XP, Unix, Linux gibi çeşitleri bulunmaktadır. İkincisi ise Uygulama Yazılımlarıdır. Uygulama yazılımları bilgisayar ile belirli işlemleri yapmamızı sağlayacak ve programcılar tarafından geliştirilmiş veya kendimizin geliştirebileceği yazılımlardır. Örneğin şu anki sunumu gerçekleştirmek için kullandığımız MS Power Point programı gibi.
Tüm bunlara ek olarak BIOS bilgisayarın başarılı bir şekilde çalıştırılabilmesi için gerekli olan ÜÇÜNCÜ tür bir yazılımdır. BIOS ne yapar ? BIOS birden fazla önemli role sahiptir fakat bunlardan en önemlisi İşletim sisteminin bilgisayara yüklenmesidir. Bilgisayarınızı açtığınızda ve mikroişlemcinin ilk komutu çalıştırmaya başlaması için bu komutun ona biryerden aktarılması gereklidir. Mikroişlemci bu komutu işletim sisteminden alamaz çünki işletim sistemi HARD DİSK üzerinde bulunmaktadır. Mikroişlemci bu komuta nasıl ulaşacağını kendisine iletecek bir komut (açıklama) olmadan bu işlemi gerçekleştiremez. BIOS mikroişlemciye bu bilgiyi sağlamaktadır. BIOS un gerçekleştirdiği diğer bazı işlemeler şu şekilde sıralanabilir. Bilgisayar sistemini oluşturan donanımların power-on self test olarak adlandırılan (POST) testini yaparak herşeyin uygun bir şekilde çalışıp çalışmadığını kontrol eder. Bilgisayara monte edilen diğer kartlar üzerinde bulunan farklı BIOS chip lerini çalıştırır. (Örneğin Grafik kartı ve SCSI adaptörü gibi)
BIOS ayarları değiştirilebilirdir. İşletim sistemi ile iletişimde olan farklı donanımlar için düşük seviyeli bazı programları içerir. Klavye, Ekran, seri ve paralel portlar bu sınıfa örnek olarak gösterilebilir. Hard disk, bilgisayar zamanı gibi birim ve bilgiler için mevcut ayarları tutmaktadır. BIOS bilgisayar açılırken tüm sürücüleri kontrol eder. BIOS ayarları değiştirilebilirdir.
SES KARTLARI Ses kartları bilgisayarlarda dijital olarak üretilen ses bilgisinin hoparlörlere aktarımını gerçekleştiren veya analog olarak dış ortamdan alınan sesleri dijital olarak bilgisayarda depolamaya yarayan bir donanımdır. Ses kartlarının kullanımı gündemde değil iken kişisel pilgisayarlar anakart üzerinde bulunan bir hoparlörden sağlanan “beep” sesine mahkumdular. 1980 lerin sonlarına doğru ses kartlarının kullanılmaya başlaması ile birlikte bilgisayar kullanıcıları multimedya desteği ile tanıştı ve bilgisayar kullanımı çok daha farklı bir hale geldi. 1989 yılında Creative laboratuvarlarında geliştiren Creative Labs SoundBlaster® ses kartı piyasaya sürüldü. Daha sonra birçok firma ses kartı üretimine başladı.
Tipik bir ses kartı aşağıdaki bileşenlerden oluşmaktadır. Gerekli hesaplamaları yapmak için bir dijital sinyal işlemcisi (DSP) Bilgisayarda üretilen dijital sinyalleri dış ortama analog olarak aktarmak için kullanılan bir Dijital – analog çevirici (DAC) Dış ortamda üretilen analog sesleri bilgisayara dijital olarak kaydetmek için bir Analog-Dijital çevirici (ADC) Dataları kaydetmek için bir ROM veya Flash hafıza. Müzik enstümanlarını bilgisayara bağlamak için Müzical ınstrument digitalk interface (MIDI) arayüzü Mikrofon ve hoparlörleri bağlamak için giriş ve çıkış jag ları. Jostick veya gamepad bağlantısı için bir giriş.
SES OLUŞUMU ve KAYDI Mikrofon Analog Sinyal
Bilgisayarda üretilen seslerin dış ortama aktarılması
MONİTÖRLER VE EKRAN KARTLARI Monitörler bilgisayar ile kullanıcı arasındaki temel arabirimdir. Günümüzde farklı tiplerde monitörler olmaklar birlikte masaüstü bilgisayarlarda kullanılan temel monitör teknolojisi Katot tüpü (CRT) dür.
Bir Televizyon İç Yapısı
Monitörlerde Renkli Görüntü Oluşumu Renkli monitörlerde Katot dan çıkan üç adet elektron beam’ı vardır. Bunlar Kırmızı, Yeşil ve Mavi olarak adlandırılırlar. Ekran ise tek bir fosfor tabakası yerine üç adet (kırmızı, Yeşil ve Mavi) fosfor tabakası ile kaplanmış ve bu tabakalar nokta veya katmanlar şeklinde yerleştirilmiştir. Eğer monitöre yakından bir büyüteç ile bakılır ise bu noktalar ve tabakalar görülebilir. Fosfor tabakasına çok yakın ve tübün iç yüzeyinde shadow mask olarak adlandırılan bir metal panel bulunmaktadır. Bu panel kırmızı , yeşil ve mavi fosfor noktaları ile ayarlanmış çok küçük deliklerle donatılmıştır.
Monitörlerde Bazı Temel kavramlar İki temel ölçüt ekran boyutlarını belirlemede kullanılmaktadır. Aspect ratio yada ekran boyutu. Birçok bilgisayar monitörü 4:3 oranını kullanmaktadır. Bu ekran genişliğinin ekran yüksekliğine oranınının 4:3 olduğu anlamına gelir. Diğer bir oran ise 16:9 dur ki bu oran genellikle sinema filmlerinde kullanılır. Ekran boyutları genel olarak ekranın diyagonal mesafesinin inç (1 inch=25.4 mm) olarak verilmesi ile ifade edilir. Günümüzde kullanılan ekran boyutları 15, 17, 19 ve 21 inç dir. Notebook larda ise bu değerler daha düşüktür (12 ila 15 inch). Çözünürlük (Resolution) Çözünürlük kavramı bir ekran için sahip olduğu toplam pixel sayısını ifade etmektedir. Pixel kırmızı, yeşil ve mavi renk üçlüsünün oluşturduğu birimi iafade etmektedir. Çözünürlük genel olarak satır ve sütün olarak pixel sayısının verilmesi ile ifade edilir. Örneğin 640x480, 1024x768 gibi. Dot pitch kavramı pixel ler arasındaki mesafeyi tanımlamaktadır (mm olarak). Genel olarak 0.31mm, 0.28mm, 0.27mm, 0.26mm, ve 0.25mm dot pitch’e sahip monitörler kullanılmaktadır. Televizyonlarda bu değer 0.51 mm dir. Büyük boyutlu televizyonlarda ise bu değer 1 mm dir.
CRT teknolojisine sahip monitörlerde tazeleme oranı kavramı (refresh rate) ekrandaki görüntünün bir saniye içerisinde kaç kez görüntülendiğinin sayısıdır. Örneğin 72 Hz lik tazeleme oranına sahip bir monitörde ekrandaki pixel ler en üst sıradan en alt sıraya doğru olmak üzere saniyede 72 kez yenilenirler. Düşük tazeleme oranları ekranda titreşimlere yol açar ve bu durum baş ağrısı ve gözlerde probleme yol açar.
Renk derinliği kavramı monitörlerdeki renk kalitesini ifade etmektedir Renk derinliği kavramı monitörlerdeki renk kalitesini ifade etmektedir. Monitörde gösterilebilecek renk adedi bu tanımlama ile elde edilir. Örneğin SuperVGA (SVGA) bir ekran 16,777,216 adet farklı rengi görüntüleme yeteneğine sahiptir. Çünkü 24 bitlik bir renk derinliğne sahiptir. 24 bitlik renk derinliğinde her renk için Kırmızı, Yeşil ve Mavi 8 bit lik kullanım sözkonusudur. Bu renk derinliği gerçek Renk (True Color) olarak adlandırılır çünki insan gözü 10 Milyon rengi ayırteme yeteneğine sahiptir.
LCD ekranlar LCD ekranlar özellikle Notebook bilgisayarlarda kullanılan ekranlardır. Likit kiristallerin elektrik alanına tabi tutularak yönlerini değiştirmesi ve ışığı geçirip geçirmeme prensibine göre çalışmaktadırlar.
Klavye ve Mouse Klavye üzerinde kendi mikroişlemcisi bulunan bir giriş birimidir.
Fare (Mouse) Klasik Mouse’ lar (toplu) topun sürtünmesi ile harekete eden ve uçlarına encoder bağlı diskler yardımı ile düzlem üzerindeki konumun belirlenmesini sağlar. Encoder
Optik Mouse lar Optik Mouse larda düzlemdeki hareket Mouse içerisinde bulunan bir kamera yardımı ile tespit edilmektedir. Optik Mouselar Agilent Technologies tarafından 1999 yılı sonunda piyasaya sürülmüş olup, saniyede 1500 resim alan küçük bir kamera içermekte idi. Optik mouse lar hemen hemen tüm yüzeylerde çalışmakta olup, alt yüzeyde kırmızı bir ışık yayan bir led bulunmaktadır ve bu yayılan bu ışık yüzeyden yansıyarak bir CMOs sensörü tarafından algılanmaktadır. Bu sensör herbir görüntüyü bir Dijital sinyal prosesörüne (DSP) analiz için aktarmaktadır. DSP saniyede 18 Milyon ve üzeri işlem yapabilme kapasitesine sahiptir. Peşpeşe gelen görüntüler işlenerek görüntüler arasındaki farklılıktan hareketle hareket miktarını algılamaktadır.
Optik Mouse lar Tekerli mouse’lardan şu üstünlüklere sahiptir. Hareketli parça içermediği için aşınma yoktur ve arıza ihtimali azdır. Mouse’un içerisind epislik girmesi ihtimali yoktur. Arttırılmış takip çözünürlüğü (görüntüleme ve işleme) daha hassas cevap verir. Mouse pad gibi özel yüzeyler gereksinimi yoktur.
Hard Disk Hard Disk ler 1950 li yıllarda geliştirilmiştir. İlk zamanlar 20 inç çapında ve sadece birkaç Megabyte’lık bilgi depolama kapasitesine sahiptiler. Orjinal olarak “sabit disk” olarak adlandırılmakla birlikte daha sonraları Floppy disklerden ayırt edilebilmeleri için Hard disk olarak adlandırılmışlardır.
Hard Disk’lerde performansı belirleyen iki ölçüt mevcuttur. Data Rate (Data Oranı): Hard disk in bir saniyede CPU’ya aktarabildiği veri miktarıdır. 5 ila 40 Mega Byte lık oranlar yaygın olarak kullanılmaktadır. Seek time (Arama Zamanı): Arama zamanı CPu nun Hard disk ten bir dosya istediğinde bu dosyanın ilk Byte’ının CPU’ya gönderildiği zaman miktarıdır. 10 ila 20 milisaniye değerleri yaygın olarak kullanılmaktadır.
Floppy Disk ve Sürücüsü
CD ROM – CD Writers
CD Yazma İşlemi Bir CD üzerindeki spiral açıldığında yaklaşık 5 km lik bir uzunluğa erişilir.
Bir CD yazıcı laser ünitesi.
Yazıcılar Yazıcılar genel olarak şu gruplara ayrılır Nokta Vuruşlu yazıcılar Mürekkep püskürtmeli yazıcılar Lazer yazıcılar Termal yazıcılar
Nokta Vuruşlu Yazıcılar Bu tip yazıcılar genellikle çoklu çıktı alınması gereken yerlerde günümüzde halen kullanılmaktadır. (Muhasebeciler vs.). Yazma kafası üzerindeki iğnelerin karbon bir şeride vurması ile karakter oluşumu sağlanmaktadır. Baskı kalitesi modern yazıcılara göre kötü olduğu için günümüzde belirli amaçlar dışında pek fazla kullanılmamaktadır.
Mürekkep Püskürtmeli Yazıcılar Gerek yazma kalitesi, gerekse uygun fiyatları açısından günümüzde en çok kullanılan yazıcılardır. Farklı teknolojilere göre çalışan tipleri vardır.
Kartuş Baskı Kalitesi
Laser yazıcılar Baskı kalitesi ve baskı hızı açısından en gelişmiş yazıcılardır. Fiyatlarının pahalı olması dezavantajları olarak sayılabilir. Temel olarak elektrik alanı ile charge edilmiş bir tamburun laser ışını ile elektrik alanından arındırılmış bölümlerine karbon (toner) partiküllerinin yapışması sayesinde çıktı elde edilir.
Tarayıcı (Scanner) Tarayıcılar basılı bir metin veya şekli dijital hale getirerek bilgisayara aktarmnak için kullanılan bir elektronik cihazdır.