HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI (CMK m. 231) FAHRETTİN DEMİRAĞ
HÜKÜM CMK m. 223 Hüküm, yargılama makamının dava konusu asıl uyuşmazlığı doğrudan veya dolaylı olarak çözen kararıdır Türk Ceza Kanununda ve diğer özel ceza kanunlarında SUÇ olarak düzenlenen eylemler bakımından yapılan yargılama sonucu verilen kararları ifade eder.
HÜKÜM TÜRLERİ CMK m. 223/1 Beraat Ceza verilmesine yer olmadığı Mahkumiyet Güvenlik tedbirine hükmedilmesi Davanın reddi Davanın düşmesi ADLİ YARGI DIŞINDAKİ bir yargı merciine yönelik GÖREVSİZLİK kararı
MAHKUMİYET HÜKMÜ VE AÇIKLANMASI CMK m. 231/1 Yüklenen suçu işlediğinin sabit olması halinde, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilir (m.223/5) Mahkumiyet hükmü verildiğinde; önce temel ceza tayin edilir. Daha sonra sonuç ceza belirlenir. Bu aşamadan sonra, erteleme ve seçenek yaptırımlara çevirme olanakları değerlendirilir. Duruşma sonunda, duruşma tutanağına geçirilen hüküm fıkrası okunarak açıklanır.
KAVRAM Mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının, koşullu olarak belirli bir süreyle ertelenmesi Hüküm bu süre içinde askıda kalması Konulan yükümlülüklere uyulması halinde, hükmün ortadan kaldırılarak sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurması Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün açıklanmasının, belirli bir süreyle ve öngörülecek koşullara bağlı olarak ertelenmesini, yani hükmün belirli bir süre askıda kalmasını ve bu süre içinde konulan yükümlülüklere uyulması halinde, sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eder.
UYGULANMA ŞEKLİ Avrupa ülkelerinde: Suçluluğu tespit edilen sanık hakkında ceza hükmü kurulması ertelenmektedir. Türkiye’de: Ceza hükmü belirlenmekte, fakat bunun açıklanması ertelenmektedir. HAGB kararı verilmesi için objektif koşullar gerçekleşmiş ise Mahkeme, erteleme ve seçenek yaptırımlara çevirmeye ilişkin takdir yetkisini kullanmadan ve mahkumiyet hükmünü açıklamadan önce, “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı verilip verilmeyeceği hususunda bir değerlendirme yapmak zorundadır
YASAL DÜZENLEME (CMK m. 231/5- 14) Madde 231 – (1)… (2)… (3)… (4)… (Ek fıkralar: 6.12.2006- 5560/m. 23 ile) (5) Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, (Değişik ibare: 23.01.2008- 5728/m. 562 ile) iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.
YASAL DÜZENLEME (devam) (6) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, Gerekir. (Ek cümle: 22.07.2010- 6008/Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.” (7) Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez
YASAL DÜZENLEME (devam) (8) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak; a) Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine, b) Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına, c) Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine, Karar verilebilir. Denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur
YASAL DÜZENLEME (devam) (9) Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. (10) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir.
YASAL DÜZENLEME (devam) (11) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir. (12) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir
YASAL DÜZENLEME (devam) (13) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir. (14) (Değişik:23.01.2008- 5728/m. 62 ile) Bu maddenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümleri, Anayasanın 174 üncü maddesinde koruma altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlarla ilgili olarak uygulanmaz
MEVZUATIMIZA GİRİŞİ ve İLK DÜZENLEME a. 03.07.2005- 5395 sayılı Kanun (RG: 15.07.2005) - Çocuklar hakkında üç yıla kadar hapis veya adli para cezası b. 6.12.2006- 5560 sayılı Kanun (RG: 19.12.2006) - Bir yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası - Şikayete tabi suçlar - Çocuklar ile yetişkinler aynı koşullara tabi (denetim süresi hariç)
YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER a. 23.01.2008- 5728 sayılı Kanun (RG: 08.02.2008) - Hapis cezasının üst sınırı iki yıl - İnkılap kanunlarında yer alan suçlar dışında kalan tüm suçlar b. 26.02.2008- 5739 sayılı Kanun (RG: 01.03.2008) - Terörle Mücadele Kanunundaki suçlar - Askeri suçlar (AsCK ve DMK) c. 22.07.2010- 6008 sayılı Kanun (RG: 25.07.2010) - Sanığın HAGB kabul etmeme hakkı - Çocuğun işlediği TMK yazılı suçlar, HAGB kapsamına alındı - Kesinleşmiş HAGB kararlarının 15 gün içinde başvuruda bulunulması şartına bağlı olarak ele alınıp yeniden hüküm kurulmasını öngörüyor
HUKUKİ MAHİYETİ DOĞURDUĞU SONUÇLAR İTİBARİYLE KARMA BİR ÖZELLİĞE SAHİPTİR 1. Cezanın şahsileştirme sebebi 2. Koşullu bir düşme kararı: “Sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden biri” 3. Muhakeme hukuku açısından duruşmada hüküm kurulmasından sonra, bir bakıma sanığın iradesine bağlı olarak verilebilen yeni bir karar türü
KOŞULLARI (CMK m. 231 f. 6) a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, b) Mahkemece, sanığın yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, tamamen giderilmesi, d) Sanığın HAGB kararı verilmesine karşı çıkmamış olması, Gerekir
KOŞULLARI a. Daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması SUÇA İLİŞKİN KOŞULLAR Sanığa yüklenen suç, HAGB kararı verilemeyecek suçlardan olmamalıdır. CEZAYA İLİŞKİN KOŞUL Hükmolunan ceza “iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası” olmalıdır SANIĞA İLİŞKİN KOŞULLAR a. Daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması b. Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın tamamen giderilmiş olması c. Mahkemece, sanığın yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması d. Sanığın HAGB kararı verilmesine karşı çıkmaması
SUÇA İLİŞKİN KOŞULLAR 1. Suç aşağıdaki suçlardan olmamalıdır a. İnkılap Kanunlarında yer alan suçlar b. Terörle Mücadele Kanununda yer alan suçlar (çocuklar hariç) c. Askeri Ceza Kanununda yer alan suçlar d. 477 sayılı DMK da yazılı suçlar 2. Suçun uzlaşmaya tabi suçlardan olmaması 3. Özel düzenleme bulunan suçlardan olmaması (TCK 184, 191)
İNKILAP KANUNLARI (AY. 174) 1. 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu; 2. 25 Teşrinisani 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisâsı Hakkında Kanun; 3. 30 Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun; 4. 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medenî nikâh esası ile aynı kanunun 110 uncu maddesi hükmü; 5. 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun; 6. 1 Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun; 7. 26 Teşrinisani 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa Gibi Lâkap ve Unvanların Kaldırıldığına Dair Kanun; 8. 3 Kânunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun”.
30.11.1925 tarih ve 677 sayılı Tekke Ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine Ve Türbedarlıklar İle Bir Takım Unvanların Men Ve İlgasına Dair Kanun Bu Kanunla tekke ve zaviyelerle türbeler kapatılmış olup bunları açmak veya yeniden kurmak suç sayılmıştır. Kanuna göre bu fiiller Üç aydan az olmamak üzere hapis ve 50 liradan aşağı olmamak üzere para cezasını gerektirmektedir
Bu Kanunlar doğrudan ceza hükmü öngörmemektedir. 25.11.1925 tarih ve 671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanun ve 1.11.1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun Bu Kanunlar doğrudan ceza hükmü öngörmemektedir. Bunlar, 5271 sayılı TCK’nun 222 nci maddesi ile koruma altına alınmıştır. Madde, söz konusu kanunların koyduğu yasaklara veya yükümlülüklere aykırı hareket edenler için iki aydan altı aya kadar hapis cezası öngörmüştür
03.03.1340 (1924) tarih ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu Bu Kanun, ve buna dayalı olarak 14.06.1973 tarihinde kabul edilen 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu Türkiye’deki tüm eğitim ve öğretim kurumlarını Milli Eğitim Bakanlığına bağlamakta ve askeri okullar ile din eğitim ve öğretiminin de bu bakanlığa bağlı olarak sürdürülmesinin gerekliliğine işaret etmekte olup ceza hükmü içermemektedir. Bu Kanun, TCK’nun 263 üncü maddesi ile korunmaktadır. Bu hükme göre; Kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açan veya işleten kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
19 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Medeni Kanununun evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına ilişkin medeni nikah esası ile 110. maddesi hükmü Yürürlükten kaldırılan 743 sayılı Türk Medeni Yasasının 108. maddesinde, evlenmenin, evlendirme memuru önünde yapılacağı belirtilmiş ve 110. maddesinde ise; “Evlenme kağıdı ibraz edilmeden, evlenmenin dini merasimi yapılamaz.” hükmü yer almıştı 743 sayılı MK, 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmış, fakat 4722 sayılı yürürlük Kanununun 21. maddesi gereğince önceki Medeni Kanun hükümlerine yapılan yollamalar, o maddeleri karşılayan yeni hükümlere yapılmış sayılır. Bu hükümler Yeni MK’nun 141, 142 ve 143 üncü maddeleri olup ceza hükmü içermemektedir.
TCK m. 230 (5) Aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir. Ancak, medenî nikâh yapıldığında kamu davası ve hükmedilen ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar. (6) Evlenme akdinin kanuna göre yapılmış olduğunu gösteren belgeyi görmeden bir evlenme için dinsel tören yapan kimse hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir.
KAPSAM DIŞI DİĞER SUÇLAR Terörle Mücadele Kanunu Kapsamında yer alan suçlar: -Çocuk suçlular bakımından bunun önemi yok (6008 Değişikliği) - Atıf suretiyle cezalandırılan suçlar dahil Askeri Ceza Kanununda yer alan suçlar: -5739 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 1.03.2008 tarihinden sonra işlenen askeri suçlar Disiplin Mahkemeleri Kanununda yazılı suçlar
CEZAYA İLİŞKİN KOŞUL “Yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası” olmalıdır. Adli para cezasına mahkumiyet halinde sınır söz konusu değildir Hapis ve adli para cezasına birlikte hükmedilmiş ise, hapis cezasının süresi dikkate alınır Birden fazla suçtan mahkumiyet halinde, bu koşulun var olup olmadığı her suç için ayrı değerlendirilir Çocuğun 5560 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce işledikleri suçlar bakımından üç yıla kadar (üç yıl dahil) cezalar HAGB kapsamındadır
SANIĞIN KASITLI SUÇTAN MAHKUM OLMAMIŞ BULUNMASI Suçun, mahkumiyet kararının kesinleşmesinden sonra işlenmiş olması Aşağıdaki hallerde sanığın daha önceki kasıtlı suçtan mahkumiyeti HAGB kararı verilmesine engel teşkil etmez. a. Ceza zamanaşımının dolmuş olması (TCK m.68) c. Suçun 1.06.2005 tarihinden önce işlenmiş olması halinde, adli sicil bilgilerinin silinme koşullarının oluşmuş olması (3682/m. 8) d. Suç, 1.06.2005 tarihinden sonra işlenmiş ise, tekerrüre esas sürenin (TCK m. 58/2), dolmuş olması e. Ertelenmiş mahkumiyetlerde, suçun deneme süresinin dolmasından sonra işlenmiş olması f. Sırf askeri suçtan veya disiplin suçlarından dolayı mahkûmiyet 5352/m. 5/1-a )
ZARARIN GİDERİLMESİ (CMK m. 231/6- c) “Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi”, Bu koşula ilişkin olarak ortaya çıkabilecek sorunlar: 1. Zarar kavramı (manevi zararı kapsar mı?) 2. Zararın hesaplanması 3. Zararın tamamen giderilmesi a. Defaten giderme (CMK m. 231/m. 6- c) b. Taksitle ödeme (CMK m. 231/m. 9) c. Sanıktan başkasının zararı gidermesi d. İştirak halinde işlenen suçlarda giderim
SÜBJEKTİF KOŞUL (CMK m. 231/6- b) “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması”, a. Sanığın kişilik özellikleri b. Duruşmadaki tutum ve davranışları aa. Yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık bb. Diğer bilgi ve belgeler
SANIĞIN KARŞI ÇIKMAMASI CMK m. 231/6 son cümle (6008/ m. 7 ile) “Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez” Bu koşula ilişkin olarak ortaya çıkabilecek sorunlar: 1. Sanığın HAGB kararı verilmesini kabul etmeme hakkından söz edilebilir mi? 2. Müdafi sanık adına “kabul etmeme” hakkını kullanabilir mi? a. Bunun için vekaletnamede hüküm bulunması gerekli midir? b. Zorunlu müdafiin durumu
SANIĞIN KARŞI ÇIKMAMASI CMK m. 231/6 son cümle (6008/ m. 7 ile) 3. Bu hakkın kullanılmasından feragat mümkün mü? a. Duruşmadan bağışık tutulmayı istemesi bu hakkını kullanmaktan vazgeçtiği şeklinde yorumlanabilir mi? b. Duruşmayı takip etmemesi halinde nasıl bir değerlendirme yapılabilir?
SANIĞIN KARŞI ÇIKMAMASI CMK m. 231/6 son cümle (6008/ m. 7 ile) 4. Bu hakkın kullanılma zamanı: Hüküm verme aşamasından önce bu hakkın sanığa hatırlatılması yeterli mi, yoksa hüküm verme aşamasında mı sorulmalı? 5. Kabul etmeyen sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü sanığın temyizi üzerine, Yargıtay tarafından uygulama bozulduğunda, sanık “kabul etmeme” hakkı yeniden işlerlik kazanacak mıdır? 6. Sanık temyiz yoluna başvurduktan, ancak inceleme başlamadan önce HAGB uygulaması talebinde bulunması temyiz incelemesine engel teşkil eder mi? Yoksa hüküm, sanığın sırf bu talebine bağlı olarak bozulabilir mi?
DENETİM SÜRESİNE TABİ TUTULMA (CMK m. 231/8) “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur” Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak; a. Bir eğitim programına devam etmesine b. Kamu kurumunda veya meslek veya sanat icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığı çalıştırılmasına c. Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına d. Belli yerlere devam etmekle yükümlü kılınmasına e. Takdir edilecek daha başka yükümlülükleri yerine getirmesine Karar verilebilir
DENETİM SÜRESİ İÇİNDE SUÇ İŞLENMEMESİ Sanık Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davrandığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesine karar verilir
DENETİM SÜRESİ İÇİNDE SUÇ İŞLENMESİ İşlenen suç taksirli suç ise İşlenen suç kasıtlı suç ise; mahkeme hükmü açıklar İşlenen suç sırf askeri suç ise
HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASININ SONUÇLARI (CMK m Denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur Denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmezse: Davanın düşmesi kararı verilir Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya yükümlülüklerine aykırı davranması halinde, hüküm açıklanır. Ancak Sanığın durumu değerlendirilerek; i. Cezanın bir kısmının infaz edilmemesine ii. Hapis cezasının ertelenmesine iii. Seçenek yaptırımlara çevrilmesine Karar verilebilir
KANUN YOLU (CMK m. 231/12) İtiraz İtiraz mercii İtiraz merciin inceleme yetkisinin sınırı Koşulların denetimi Sübjektif koşulun denetimi Mahkumiyet kararı verilmesine engel teşkil eden dava şartlarının denetimi Eylemin Sübutu ve nitelendirilmesinde hata
CEZA GENEL KURULU KARARI (03.02.2009) Soru 1- Kesinleşmiş hükümlerde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi mümkün müdür? Cevap 1- Gerek yasal düzenleme gerekse Yargıtay Ceza Genel Kurulunun ve Özel Dairelerin yerleşmiş yargısal kararları, gerekse hükmün açıklanması kurumunun karma hukuki niteliği nazara alındığında, bu kurumun kesinleşmiş ve infaz edilmekte olan hükümler yönünden de uygulanması zorunlu
CEZA GENEL KURULU KARARI (Devam) Soru 2- Kesinleşmiş hükümlerde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi dosya üzerinde yapılacak inceleme ile mi, yoksa duruşma açılarak mı gerçekleştirilmelidir? Cevap 2- hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumuna ilişkin uyarlama, hükmü veren mahkemece, objektif koşulların değerlendirilmesiyle sınırlı bir inceleme yapılması halinde evrak üzerinden, subjektif koşulların değerlendirilmesi gereken hallerde ise duruşma açılarak yapılmalı
CEZA GENEL KURULU KARARI (Devam) Soru 3- Birden fazla suçtan mahkumiyet hallerinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde, toplam ceza miktarı mı, yoksa her bir suç için verilen ceza miktarı mı nazara alınmalıdır? Cevap 3- Düşme nedenlerinin her bir suç yönünden ayrı ayrı nazara alınması gerekmektedir. Bu nedenle birden fazla suçtan mahkumiyet halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun her bir suç yönünden ayrı ayrı ele alınarak değerlendirilmesi zorunlu
CEZA GENEL KURULU KARARI (Devam) Soru 4- Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi veya istemin reddine ilişkin karara karşı başvurulabilecek yasa yolu, itiraz mıdır, yoksa temyiz midir? Cevap 4- a) Kesinleşmiş hükümlerde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara karşı başvurulacak yasa yolu, 5271 sayılı Yasanın 231. maddesinin 12. fıkrasında açıkça itiraz olarak belirlendiğinden, geri bırakılma kararına yönelik yasa yolu itiraz
CEZA GENEL KURULU KARARI (Devam) Cevap 4- b) , 5252 sayılı Yasanın “Lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul” başlıklı 9. maddesinin 1. fıkrası; aa) Sadece 1 Haziran 2005 tarihinden önce kesinleşmiş mahkumiyet hükümlerinde ve; bb) Münhasıran, 5237 sayılı Türk Ceza Yasasının yürürlüğe girmesi nedeniyle hükümde bir değişiklik yargılaması yapılması gerektiğinde uygulanabilir
CEZA GENEL KURULU KARARI (Devam) Cevap 4- b) cc) 5237 sayılı TCK’nun yürürlüğe girmesi nedeniyle lehe yasanın değerlendirilmesi amacıyla yapılacak uyarlama yargılaması 5275 sayılı Yasanın 98. maddesine göre daha özel nitelikteki 5252 sayılı Yasanın 9. maddesinde öngörülen usule göre gerçekleştirilmeli, Bu iki koşulun birden oluşmadığı hallerde ise, genel düzenleme getiren 5275 sayılı Yasanın 98 ve devamı maddelerindeki yöntem uygulanmalı
CEZA GENEL KURULU KARARI (Devam) Cevap 4- b) dd) 1 Haziran 2005 tarihinden sonra gerçekleştirilen yasa değişiklikleri nedeniyle uyarlama yargılamasının tabi olacağı ilkeler 5275 sayılı Yasanın 98 ila 101. maddelerine göre belirlenmeli
CEZA GENEL KURULU KARARI (Devam) Cevap 4- b) Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının reddine ilişkin kararlar, 5271 sayılı Yasanın 223. maddesinde anlamında hüküm sayılmadığından ve salt bu nedene dayalı uyarlama yargılamasında da 5252 sayılı Yasanın 9. maddesinin uygulanması olanağı bulunmadığından, 5728 sayılı Yasanın geçici 1 ve 5275 sayılı Yasanın 101/3. fıkrası uyarınca bu kararlara karşı başvurulabilecek yasayolu itiraz
CEZA GENEL KURULU KARARI (Devam) Soru 5- Yasa yolu merciince yapılacak incelemenin yöntemi (duruşmalı mı, yoksa evrak üzerinde mi) ve kapsamı nedir, merciince, suçun sübutu, nitelendirilmesi konusunda (esasa ilişkin) değerlendirme yapılabilir mi, hükmün içeriğindeki hukuka aykırılıklar denetlenebilir mi? Cevap 5- Kesinleşmiş hükümlerde, suçun sübutu, nitelendirilmesi veya kanıt değerlendirilmesi konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmayacağından, itiraz merciince de bu hususların denetlenmesi veya değerlendirilmesi mümkün değil
CEZA GENEL KURULU KARARI (Devam) Cevap 5- (Devam) Ancak, bu konularda da herhangi bir hukuka aykırılık bulunduğunu saptayan itiraz mercii, a) Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş hükümlerdeki hukuka aykırılıkları 5271 sayılı Yasanın 308. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını harekete geçirmek suretiyle itiraz yoluyla, b) Denetimden geçmeksizin kesinleşen hükümlerdeki hukuka aykırılıkları ise, yasa yararına bozma olağanüstü yasa yolunu tahrik etmek suretiyle bu hukuka aykırılıkları giderdikten sonra, 5271 sayılı Yasanın 231. maddesinin koşulları yönünden bir inceleme yapabilir
CEZA GENEL KURULU KARARI (Devam) Soru 6- Kesinleşen hükümde 647 sayılı Yasanın 4 ve 6 veya 5237 sayılı TCK’nun 50 ve 51. maddelerinin uygulanmış ya da uygulanmamış olması, hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda değerlendirme yapmaya veya uygulamaya engel midir? Cevap 6- Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş kararlarında da aynı husus vurgulanmış ve kesinleşen hükümlerde 647 sayılı Yasanın 4 ve 6 veya 5237 sayılı TCK’nun 50 ya da 51. maddelerinin uygulanmış ya da uygulanmamış olmasının, hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda değerlendirme yapmaya engel oluşturmayacağı kabul edilmiş
CEZA GENEL KURULU KARARI (Devam) Soru 7- Kasıtlı bir suçtan mahkûmiyetten anlaşılması gereken hususlar nelerdir? Cevap 7- a) Mahkûmiyetin kasıtlı bir suçtan doğması b) Hükmolunan cezanın hapis veya para cezası olmasının, bu koşul açısından herhangi bir önemi yok
CEZA GENEL KURULU KARARI (Devam) Cevap 7- (Devam) c) 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca ertelenmiş mahkumiyetlerde, sanığın deneme süresinde kasıtlı bir suç işlememesi halinde önceki mahkumiyet 765 sayılı TCK’nun 95/2. maddesi uyarınca esasen vaki olmamış sayılacağından, bu nitelikteki bir mahkûmiyetin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yasal bir engel bulunmamakta d) 3682 sayılı Adli Sicil Yasasının 8 ve Yeni 5352 sayılı Adli Sicil Yasasın geçici 2. maddesi hükümleri uyarınca silinme koşulları oluşan adli sicil kayıtlarının, adli sicilden silinmiş olup olmadığına bakılmaksızın, bu kayıtların da, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yasal bir engel yok
CEZA GENEL KURULU KARARI (Devam) Cevap 7- (Devam) e) 5237 sayılı TCK’nun 51. maddesi uyarınca ertelenmiş mahkumiyetlerde durum: 01.06.2005 tarihinden sonra işlenen suçlardan dolayı mahkum edilen sanıklar yönünden, 5237 sayılı TCK’nun tekerrür hükümlerinin uygulanması için 58. maddesinde öngörülen sürelerin nazara alınması ve bu sürelerin geçmiş olduğu hallerde önceki mahkumiyetin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşularının değerlendirilmesi yönünden engel oluşturmayacağının kabulü adalet ve hakkaniyete uygun düşeceği
CEZA GENEL KURULU KARARI (Devam) Sonuç olarak: 1) 01.06.2005 tarihinden önce işlenen suçlar yönünden, önceki mahkumiyetin 765 sayılı TCK’nun 95/2. maddesi uyarınca esasen vaki olmamış sayılacağı haller veya 3682 sayılı Adli Sicil Yasasının 8 ve 5352 sayılı Adli Sicil Yasasın geçici 2. maddesi hükümleri uyarınca silinme koşulları oluşan önceki mahkumiyetler, adli sicilden silinmiş olup olmadığına bakılmaksızın; 2) 01.06.2005 tarihinden sonra işlenen suçlardan dolayı mahkum edilen sanıklar yönünden ise, 5237 sayılı TCK’nda tekerrür hükümlerinin uygulanması için 58. maddesinde öngörülen sürelerin geçmiş olduğu haller, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarının değerlendirilmesinde olumsuz koşul olarak belirtilen engel bir neden olarak kabul edilemeyecek 3) Bu mahkumiyetlerin yargılama mercilerince, subjektif koşulun ele alınmasında sanığın suç işleme eğilimi açısından değerlendirmeye esas alınmasına da bir engel yok
CEZA GENEL KURULU KARARI (Devam) Soru 8- Zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle giderilmesinde, anlaşılması gereken hususlar nelerdir, manevi zararlar bu kapsama dâhil midir, zarar konusunda mahkemece herhangi bir araştırma yapılmasına gerek bulunmakta mı, bulunmakta ise bu araştırmanın kapsamı nasıl belirlenmelidir? Cevap 8- Zararlardan kast edilen maddi zararlar olup, manevi zararlar bu kapsama girmez Maddi zararın üçüncü kişiler tarafından da tazmin, aynen iade veya eski hale getirme suretiyle giderilmesi de olanaklı Herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşul aranmaz Zararın belirlenmesinde hâkim, kanaat verici basit bir araştırma yapmalı