 Yorgunluk terimi Fizyoloji ve mühendislik alanlarında kullanılan bir terimdir.  Fizyolojide yorgunluk makul ve gerekli fiziksel ve mental etkinliği yapamama anlamına gelir.

FİZİKSEL YORGUNLUK MENTAL YORGUNLUK GÜDÜLEME AZLIĞI

 Vücudun metabolik yedekleri tükendiğinde ve atıklar arttığında vücut işlevlerini ve etkinliğini sürdüremez duruma gelmektedir.  Kas dokusunda laktik asit birikmesi ve kasta depolanan glikozun yani glikojenin azalması kas yorgunluğuna neden olmaktadır.  Bazı kişilerde yorgunluk süreğen bir duruma gelmekte ve bedensel etkinlikle ilişkili olmamaktadır.  Bazı durumlarda anemi,ilaç bağımlılığı,iç salgı bezi işlevlerinin artması ya da azalması,böbrek hastalıklarındaki yorgunluğun nedeni büyük miktarda atık maddelerin kanda birikmesi ve temizlenememesi sonucudur.

 Eğer yorgunluğa yol açan durum çok uzun sürerse büyük bir tükenme süreci ortaya çıkabilir,bazı durumlarda ise yorgunluk manik-depresif süreçle ilişkili olabilmektedir.  Süreğen yorgunluk durumunda ayrıntılı bir tıbbi ve psikiyatrik muayene gerekmektedir.

 Kas kasılması, karmaşık bir olaylar dizisinin sonucudur. İstemli kasılma motor kortekste bir dizi aksiyon potansiyellerinin sonucunda meydana gelir. Bu süreç motor nöronları uyarır ve nöromuskeler kavşak aracılığıyla kas harekete geçmektedir.

 a.) Merkezsel,başlıca beyin olmak üzere proksimal motor nöronlarla ilgilidir. Merkez sinir sistemi aksiyon potansiyellerinin oluşumunu sağlamayabilir. Merkez sinir sistemindeki sinapslarda ve nöromüskuler kavşakta da iletimi güçleştiren yorulma söz konusudur.

 b-) Çevresel,motor birimleri,başlıca motor nöranlar,çevresel sinirler,motor son palaklar ve kas liflerini kapsamaktadır.  Çevresel kas yorgunluğunda motor son plaklar önemli rol oynamaktadır.  Çevresel kas yorgunluğunda tekrarlanan kasılmaların etkili olduğu en az iki farklı bölge vardır.  1-Transmisyon mekanizması  2-Kontraktil mekanizması

 Yorgunluk, geleneksel olarak kas liflerine başlıca enerji kaynağı olan kas glikojenlerin parçalanması kas yorgunluğuna bağlı insan performansını düşürmesine temel neden kabul edilmektedir.  Yorgunluk aslında tam olarak yoğun mental çaba ya da egzersizin ya da ağır işin sonucudur. Ayrıca birçok hastalığın temel belirtilerinden birisidir.  Egzersiz ve iş sırasında asidoz ya da laktik asit birikimi ve diğer etmenler bu duruma katkıda bulunur.  Kaslardan gelen bazı durum duygusu uyarıların yorgunluk hissinin algılanmasında rolü bulunmaktadır.

PH Sarkoplazmi k retikulum hücrelerinin CA2+ Sakınımına etkisi yok Kas hücrelerinin yorgunluğa direncinde etkisi yok Gevşeme kuvvetinde biraz yavaşlama Çarpraz köprü kuvvetinin oluşumunda etkisi yoktur.

 İskelet kası hücrelerinden güç üretimi hücresel redoks dengesinden etkilenir. Bazal redoks dengesi pik kuvvetin solundadır.İndirgen ajanların etkisi kuvvet üretiminde azalmaya yol açar.  Kısa süreli oksitleyici etkenler kuvvet üretimi arttırırken,uzun süreli fazla miktarda etkilemeleri kuvveti azaltır.  Hücre içindeki enerji maddesi ATP dir. Kas tam olarak ATP’den yoksun hale geldiğinde kasılamaz ve sertleşir.(Rigor) normalde bu olsaydı kasın yıkıma uğraması gerekirdi bu nedenle yorgunluğun söz konusu durumu engelleyen evrimsel bir süreç olduğu kabul edilmektedir.

1.Fosfokreatin; doğrudan ATP depolarını doldurur. 2.Glikojen;Kasta depolandığından kolayca ulaşabilir durumundadır.

 3 Tip Kassal yorgunluktan söz edebilir;  1.) Maksimum kasılmayla meydana gelen yorgunluk; böyle durumda yorgunluk 2-6 sanielik sürelerde devreye girer. Yeterli dinlenme araları sağlandığında birbiri ardına bir çok kez yinelemenin yapılması mümkündür.  2.) Orta şiddetle kassal kasılma gerektiren egzersizlere bağlı yorgunluk; Süre birkaç dk ile bir saat arasındadır.  3.) Düşük frekanslı yorgunluk; saatler ve daha uzun süreli etkinliklerle kuvvet oluşum mekanizmasına bağlı yorgunluk ortaya çıkar.