SES BİLİMİ VE SES BİLGİSİ Ses; havanın titreşmesiyle oluşan, insan veya hayvanlarda işitme duyusunu harekete geçiren, kimi zamanda ancak özel aygıtlarla saptanabilen fiziksel dalgalardır. Genel anlamda sesi inceleyerek betimleme yapan dil biliminin alt dalına ses bilim denir. Akustik ses bilimi, fizyolojik ses bilimi, söyleyiş ses bilimi, dinleyiş ses bilimi, görevsel ses bilimi, biçimsel ses bilimi ses biliminin dallarıdır. Konuşma seslerini özellikleri, türleri, sözlerdeki sıralanışları, görevleri ve uğradıkları değişmeler açısından araştıran, sınıflandıran dil bilgisinin alt dalına ses bilgisi denir. Ses bilgisinde (fonetik) özellikle konuşma sesleri ele alınır. Ses bilgisi doğrudan doğruya sözlü dile, konuşulan dile eğilmekte, onun ses birimleri üzerinde durmaktadır.
AKUSTİK SES BİLİMİ Akustik yankılama anlamını taşımaktadır. Dil seslerini yankı bakımından değerlendiren ses bilimi dalına akustik ses bilimi denir. Fizik biliminin verilerine göre ses denilen geçici olay titreşimle elde edilir. Ses bir nesnenin titreşmesi sonucunda, nesne ile hava boşluğu arasında oluşan bir enerji türüdür. Bu enerji türü dalgalar halinde ilerler. Dalgalar genel olarak mekanik ve elektromanyetik dalgalar olmak üzere iki ana gruba ayrılır.
Mekanik dalgalar enerjilerini aktarabilmek için madde ortamına ihtiyaç duyarlar. Ses mekanik bir dalgadır. Cisimlerin titreşmesiyle oluşan sesin işitilebilmesi için ses kaynağı ile kulak arasında katı, sıvı veya gaz gibi esnek bir ortamın bulunması gerekir. Gergin bir telin veya sicimin zayıf bir vuruşla verdiği ses, bu varlıkların hava içinde yaptıkları titreşim denilen hareket sonucunda oluşur ve havada yayılarak kulağa gelen ses dalgalarıyla duyulur.
Ses dalgalarını oluşturan titreşimler, belli sürelerde yinelenen veya yinelenmeyen, yalın veya birleşik olarak nitelenir. Bunlardan en önemlisi yinelenen titreşimlerdir. En basit yinelenen titreşimden oluşan sese yalın ton denir. Titreşen her nesnenin 1 saniyedeki yalın titreşim sayısına sıklık denir ve Hertz’le ölçülür. Sıklığın azalıp çoğalması, kulakta sesin tonunun alçalıp yükselmesi izlenimini verir.
FİZYOLOJİK SES BİLİMi Ses birimin boğumlanmasında görev alan organların yapısını ve işleyişini inceleyen ses bilimi dalıdır. Doğadaki sınırsız ses değişikliğine karşılık insanın çıkarabileceği sesler sınırlı sayıdadır. İnsan sesleri içinde, konuşma organları tarafından üretilebilen ve dil dizgesinin temelini oluşturan seslere konuşma sesleri veya ses birim (fonem) adı verilir. Konuşma işlemi çeşitli organların ortaklaşa işleyişiyle gerçekleşir. Değişik organların katkısı ve çeşitli hareketler sonucunda, her dilde 20 ile 80 arasında değişen sayıda ses birim oluşur.
Ses için gerekli olan hava solunum organlarınca sağlanır. Soluk alma ve verme bir körük gibi çalışan akciğerde gerçekleşir. Diyafram soluk verirken yükselerek, soluk alırken de karın boşluğuna doğru inip düzleşerek göğüs oylumunu (dolayısıyla) akciğerleri genişletip daraltır. Sağlanan hava, konuşma sırasında soluk borusu yoluyla gırtlak, boğaz, ağız kanalı ve burun boşluğundan geçirilirken her sesin özelliğine göre değişik işlemlerle dil seslerine dönüştürülür.
Sesin boğumlanmasında birinci derecede rol oynayan ses telleri, önde kalkan kıkırdağının içi ile halka kıkırdağının iç kenarlarına yerleşmişlerdir. Ses telleri gırtlağın ortasında karşı karşıya gelen iki yarım daire şeklinde iki dudakçıktan oluşmaktadır. Bu dudakçıklar ön tarafta daima bitişik durumdadır. Arka tarafta ise normal solunum ve bir çok sesin oluşumu sırasında aralıklı bulunur. Çıkarılacak seslerin özelliklerine göre ses telleri titreşir veya titreşmez. Titreşme yanlara ve aşağı yukarı şeklinde olmaktadır.
Ses telleri ile yemek borusu üst ucundan başlayıp ağız ve geniz boşluğunun başlangıcına değin olan boşluğa yutak denir. Seslerin boğumlanmasında en önemli görevi üstlenen organ dildir. Bu sebeple bir çok dilde iletişim sisteminin adı ile bu organın adı aynıdır.
Dil; diş, diş eti, sert damak veya yumuşak damağa temas ya da yaklaşma ile bir çok sesin oluşumuna katılır. Dil seslerinin boğumlanmasında payı olan dişeti ve dişlerden sonra, ağız tavanı olan damak da aynı ölçüde önemidir. Damağın ön bölümüne sert damak, geriye doğru uzanan bölgeye yumuşak damak denir.
Yumuşak damağın en arkasında yer alan ucuna, küçük dil denir. Dudaklar ses yolunun en ucundaki organlardır. İki dudağın birbirine veya üst dişlerin alt dudağa temasıyla kimi seslerin boğumlanmasını sağlarlar.
SÖYLEYİŞ SES BİLİMİ Ses biliminin dil seslerinin çıkarılması, ses türleri ve ses olaylarını konu edinen alt dalıdır.
SESLERİN ÇIKARILMASI Sesler akciğerden başlayıp ağız ve burunda sona eren solunum yolları ile bu yollar üzerinde sıralanmış organlar tarafından meydana getirilir. Seslerin söylenmesinde akciğerden itibaren sırasıyla nefes borusu, gırtlak, ağız boşluğu ve burun yolu ses geçidi olarak görev yapar. Bu ses geçidinin çeşitli noktalarında hareket edebilen, birbirine yaklaşıp uzaklaşabilen organlar vardır.
Bu organların yardımıyla ses geçidi açılıp kapanmak, daralıp genişlemek suretiyle değişik şekillere girebilir. Havanın ses geçidinden dışarı çıkarken çarptığı ve sürtündüğü yol ve organlar boğaz, ağız, ve burun boşlukları ile ses telleri, küçük dil, damak, dil, dişler ve dudaklardır.
Boğumlanma Noktası Gırtlaktan dudaklara kadar olan geçitte hava akımının ses haline gelmek için kalıptan geçtiği, boğumlandığı, oluştuğu çeşitli noktalar vardır. Bu noktalara seslerin boğumlanma noktası denir. Bir sesi ses birim haline getiren, onu gürültüden ayıran, biçimli bir ses yapan boğumlanma noktasıdır. Hava akımı karşısına boğumlama noktasından sonra hiçbir engel çıkmaz.
Kaynaklar Ergin M. (1982) Türk Dil Bilgisi, İstanbul: Bayrak. Ahanov K. (2008) Dil Bilminin Esasları, çev. Murat Ceritoglu, Ankara: TDK. Karaağaç G. (2012) Türkçenin Dil Bilgisi, İstanbul: Akçağ. Vardar B. vd. (1998) Açıklamalı Dilbilim Yerimleri Sözlüğü, İstanbul: abc. Karaağaç G. (2013) Dil Bilimi Terimleri Sözlüğü, Ankara: TDK. Aksan D. (2015) Her Yönüyle Dil (Ana Çizgileriyle Dilbilim), Ankara: TDK. Eker S. (2010) Çağdaş Türk Dili, Ankara: Grafiker. Hasenov É. (2003) Til Bilimi, Almatı: Sanat. Safiyullina F:S. (2001)Til Gıylimine Kiriş, Kazan: TaRİH.