ARAŞ. GÖR. DR. YUSUF FİKRET KARATEKE

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
KONAK SAĞLIK GRUP BAŞKANLIĞI
Advertisements

Kırıkkale Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM)
Diabetik Nefropati Son dönem böbrek yetmezliğinin 1/3 nedenidir ve görülme sıklığı hızla artmaktadır. Tip 1 DM otoimmün mekanizma; insülin ve C-peptit.
Nurhak Merkez Sağlık Ocağına Başvuranlarda Proteinüri Risk Faktörleri
DİYABET (Şeker Hastalığı) ve BESLENME
BİRİNCİ BASAMAKTA KOMPLİKE OLMAYAN VULVOVAJİNAL KANDİDİAZİS İÇİN TEDAVİ GÜVENLİĞİ VE HASTA TERCİHLERİ DR.SELMA AYDIN.
28 TEMMUZ 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan SUT değişikliğinin,yayım tarihinden itibaren 5 işgünü sonra yürürlüğe girecek 16’ncı maddesinde Lipid.
AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI
Multivitamin Use and the Risk of Mortality and Cancer Incidence
Causes of Persistent Dizziness in Elderly Patients in Primary Care
Türk Hipertansiyon Prevalans Çalışması PatenT2
Kalp-Damar Sistemi Hastalıkları Hakkında Bilgi
UYGUN OLMAYAN İLAÇ KULLANIMLARI
Tip 2 Diyabette İnsülin Tedavisine Geçiş ve İzlem
Diler Aslan 16 Aralık 2008 REFERANS ARALIKLARININ HESAPLANMASI.
Gestasyonel diabet Dr. Yeşim özkaya.
Hastalık ve Mortaliteyi Azaltmada Genel Sağlık Kontrolleri Dr. Mustafa Kürşat ŞAHİN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı.
BİRİNCİ BASAMAKTA HİPERLİPİDEMİYE YAKLAŞIM
Hazırlayan:Stj.Dr.Yasin YARDİBİ Prof.Dr.Itır YEĞENAĞA
Doç.Dr. Oğuzhan Deyneli Marmara Üniv. Endokrinoloji ve Metab. Hast. BD
Dr. Hayati ÇAKIR Didim 112 Acil Sağlık İstasyonu / AYDIN Ekim 2010 / 15. PRATİSYEN HEKİM KONGRESİ METABOLİK SENDROM.
Güncellemelerden Özetler
MULTİPL RİSK FAKTÖRLERİ
7. Metabolik Sendrom Sempozyumundan Önemli Başlıklar
Doç.Dr. Naim NUR CÜTF Halk Sağlığı A.D
Uluslarası Katılımlı 1. Ulusal Aile Hekimliği Günleri
ERKEN GEBELİKTE GESTASYONEL DİYABET ÖNGÖRÜSÜ
EGZERSİZİN VİTAL BULGULAR ÜZERİNE ETKİSİ
Pediatrik Temel Bakım Merkezinde Çocukluk Çağı Kilo Fazlalığı ve Obezitesini Tanıma, Önleme ve Yönetim Dr Burcu Aykanat Ktu Aile Hekimliği A.D
Serum sT4 düzeyleri obez kadınlarda kilo verme tedavisinin etkinliği ile ilişkilidir Dr. Ceyhun YURTSEVER KTÜ Aile Hekimliği ABD Aralık 2015.
DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ
Giriş Genel populasyondaki VKİ artışının yansıması olarak; son 20 yıl içinde doğum servislerine başvuran obez kadın oranı iki katından daha fazla artmıştır.
Giriş ve Amaç: Sigara kullanımı dünyadaki önlenebilir ölüm nedenlerinin başında gelmektedir. Bu ölümlerin çoğu düşük ve orta gelirli ülkelerde oluşmakta,
ANTİ TNF &BLOKÖR İLAÇLAR (1) Erişkin ve Juvenil Romatoid Artrit; a)- Romatoid artritli erişkin hastalarda; biri methotrexat olmak üzere en az 3 farklı.
DUYGU PELİSTER. Metabolik Cerrahi Dr.Varco ve Dr. Henry Buchwald tarafından 1978 yılında aynı adlı kitaplarında şöyle tanımlanmaktadır; Normal bir organ.
Dr. Sencer KAYA Aile Hekimliği AD Giriş Proton pompa inhibitörleri (PPI) çoğunlukla zararsız görülseler de diyare, interstisyal nefrit, pnömoni,
SEKONDER DİYABET KTÜ AİLE HEKİMLİĞİ ABD Dr. Salih Zekeriya KARSLIOĞLU
Bronşiolitis Obliteransta Pulse Steroid Tedavisi Dr.Burak Poyraz.
Pedİgrİ Dr. Atıl Bişgin Cukurova Universitesi Tıp Fakültesi,
Araş. Gör. Dr. N. Emel ELVERİCİ ARDIÇ
İnkontinans? Üriner inkontinans kadının sosyal, fiziksel ve psikolojik sağlığı üzerine olumsuz etki yaratarak utanç, düşük benlik saygısına neden olur.
PROSTAT KANSERİ TANISI KONMUŞ HASTALARDA KEMİK SİNTİGRAFİSİNİN SAĞ KALIM SÜRESİNİ ÖNGÖRMEDEKİ DEĞERİ Elif Marangoz, Doğangün Yüksel, Olga Yaylalı, Suna.
Vücut kitle indeksinin IVF-ICSI gebelik sonuçlarına etkisi
Gestasyonel Diyabetes Mellitusun Erken Risk Değerlendirmesinde Yeni yöntem ARŞ.GÖR.DR.HATİCE ÇAVUŞ KTÜ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ ABD
Olgularla Diyabette Hedef Değerlere Ulaşma Başarısızlığı Nedenleri
Arş. Gör. Dr. Abdullah Kaan KURT 14/3/2017
Arş.Gör.Dr. Abdullah Kaan KURT
Araş Gör Dr Çağatay Haşim YURTSEVEN KTÜ Aile Hekimliği ABD
OSTEOARTRİT ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
Balneoterapi uygulama
İNTRAUTERİN BÜYÜME GERİLİĞİ - IUGR
Kardiyopulmoner Baypas Sonrası Ortaya Çıkan Deliryum Üzerine B Vitamini Kompleksinin Koruyucu Etkisi Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama.
Adölesan Kızlarda Haftalık Demir Folik asit Desteği - Demir Eksikliği Anemisinin Yönetimi İçin Etkin Bir Beslenme Tedbiri Dr Burcu Aykanat Yurtsever Karadeniz.
Arş.Gör.Dr.Kevser Ayar KTÜ Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD
Arş. Gör. Dr. Ayşegül ÖZSALİH YILMAZ
Volume 6 Issue:2 February,2017 Arş.Gör. Dr. Merve BULUT ADAŞ
DİYABETES MELLİTUS ve BESLENME
Çocuklarda Solunum Yolu Enfeksiyonu ve Astım Kontrolü
Arş. Gör. Dr. Hatice ALKAYA KOL Aile Hekimliği ABD
Araş. Gör. Dr Abdullah Kaan KURT
İlaç Uygulamalarında Hemşire İzleminin Önemi: X İlaç Uygulaması
UYGUN OLMAYAN İLAÇ KULLANIMLARI
Arş. Gör. Dr. Esranur AKBULUT
KTÜ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI Arş.Gör.Dr.Kevser AYAR
Üzerindeki Etkisinin Araştırılması
BİRİNCİ BASAMAK HASTALARINDA ANTİDEPRESANLAR VE HİPERTANSİYON GELİŞİMİ
Klinik Bilgi Sistemleri
Araş. Gör. Dr. Ayşegül ÖZSALİH YILMAZ KTÜ Aile Hekimliği AD
Sunum transkripti:

ARAŞ. GÖR. DR. YUSUF FİKRET KARATEKE Parenteral Glukokortikoidlerin kullanımı ve yeni tanı tip 2 diabet riski: Vaka kontrol çalışması ARAŞ. GÖR. DR. YUSUF FİKRET KARATEKE

GİRİŞ Glukortikoidler (GC), antiinflamatuar ve immunosupresif özellikleri nedeniyle bir çok hastalığın tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Etkinliklerine rağmen, kullanımları hiperglisemi ve tip 2 diabetes mellitus uyarılması dahil olmak üzere çeşitli yan etki ile ilişkilendirilmiştir.

GİRİŞ GC kaynaklı diabet gelişme riski daha önce birçok gözlem çalışmasında tanımlanmıştır. Bir vaka kontrol çalışması, oral yoldan verilen GC’lerin birinci basamak popülasyonunda vakaların % 2’sine kadar ilişkili olabileceğini göstermiştir. Diğer iki gözlem çalışması, oral GC kullanımıyla artmış tip2 DM riski göstermiştir.

GİRİŞ Gelişmekte olan diabetes mellitus ana belirleyicileri Günlük GC dozu GC tipi Uzamış tedavi süresi Sürekli kullanım Başlangıçta yüksek HBA1C Yüksek vücut kitle indeksi Aile öyküsü

GİRİŞ GC’ler glukoz homeostazının düzenlenmesi üzerine etkisi ile diabetojenik yan etkilere neden olabilir. Aşırı ve uzun süreli GC’lerin kullanımında, insülin sinyallerine zarar vererek periferal insülin direncini indükleyebilir. Ayrıca, GC’ler abdominal obeziteyi teşvik edebilir, plazma yağ asitlerini ve trigliseritleri yükseltebilir. GC ile indüklenen periferal insülin direncine cevap olarak ve normoglisemiyi sürdürme girişimi sırasında, pankreas β-hücreleri hiperinsülinemiye neden olan çeşitli adaptasyonlardan geçer.

GİRİŞ Oral GC'lere benzer şekilde, parenteral GC'ler, romatoid artritli hastalarda ve osteoartritli hastalarda esas olarak pulse terapisi olarak kullanılır. Daha önce yapılan bir çalışmada, diz veya kalça protezi ameliyatı geçirmiş olan osteoartrit hastalarının% 50'si ameliyattan önceki 2 yıl içinde parenteral GC aldı. Önceki çalışmalar ayrıca parenteral GC kullanımının diyabetli hastalarda ve diyabet olmayan hastalarda hiperglisemi ile ilişkili olduğunu göstermiştir.

GİRİŞ Bununla birlikte, oral GC'lerin aksine, parenteral GC kullanıcıları arasında T2DM'nin yeni başlangıç ​​insidansı ile ilgili çok az veri vardır. Farklı uygulama yolları ve farklı doz rejimleri nedeniyle, T2DM riski oral GC'lerden farklı olabilir. Bu nedenle, bu çalışmanın amacı, parenteral GC'lerin kullanımı ile insülin olmayan bir antidiyabetik ilacın (NIAD) ilk reçetesini yeni tanı Tip 2 DM için kriter kabul edip arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir.

METHOD Veri Kaynakları Clinical Practice Research Datalink (CPRD) kullanılarak bir vaka kontrol çalışması yapılmış. CPRD, Birleşik Krallık'ta 674'ün üzerinde pratisyen hekim (GP) tarafından kaydedilen tıbbi kayıtları içeren büyük bir birinci basamak veri tabanıdır. Sonuç olarak, bu veri tabanı, teşhis, reçete, uzman tavsiyeleri ve laboratuvar test sonuçları dahil olmak üzere çok çeşitli tıbbi kayıtlar hakkında bilgi sağlar.

METHOD Çalışma popülasyonu İlk kez NIAD reçeteli kayıtları olan Ocak 1987 ile Ekim 2013 arasında olan tüm hastalar (> 18 yaşından büyük kadın ve erkek) vaka olarak tanımlandı. Başlangıç tarihi ilk NIAD reçetesinin tarihi olarak tanımlandı. Yeni tanı T2DM ile uğraştığımızdan emin olmak için minimum 12 aylık takip süresi gerekliydi. Her Tip 2 DM hastası için, başlangıç tarihinden önce NIAD veya insülin reçetesi olmayan bir kontrol hastası seçildi ve doğum yılı, cinsiyete göre eşleştirildi.

METHOD Uygulama yolu Oral veya parenteral (intraarticular/intrabursal/periarticular/intramuscular/intradermal) GC'ler başlangıç tarihinden önce reçeteler gözden geçirilerek belirlendi. Mevcut kullanıcılar, başlangıç tarihinden önceki 90 günlük süre içinde en az bir kayıtlı reçeteli tüm hastaları içermektedir. Son kullanıcılar, başlangıç gününden 91 gün ile 180 gün arasında GC’yi alan, ancak başlangıç tarihinden önceki 90 günlük süre içinde reçetesiz olan kullanıcılardı. Geçmiş kullanıcılar, başlangıç tarihinden 180 günden daha uzun süre önce son GC reçetesi olan hastalar olarak tanımlandı.

METHOD Eşlik eden faktörler T2DM için risk faktörlerini tanımlamak için literatürü gözden geçirdik. VKİ (endeks tarihinden önce en son) ve sigara içme durumu gibi risk faktörleri potansiyel değişken olarak kullanılmıştır. Ayrıca, komorbidite geçmişi başlangıç tarihinden önce de dahil edildi. Loop diüretikler, beta blokerler, antipsikotikler, proteaz inhibitörü, diğer GC ilaçları (oral, nazal, dermal, vb.) gibi hiperglisemiyi indükleyebilen ilaçlar ve kalsiyum kanal blokerleri, RAAS inhibitörleri, statinler gibi diğer ilaçlar başlangıç tarihinden önceki altı ay da potansiyel değişkenler olarak kabul edildi.

METHOD İstatiksel Analiz Yeni T2DM başlangıcı ile oral ve parenteral (intraartiküler / intrabursal / periartiküler / intramüsküler / intradermal) GC'lerin kullanım oranları arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için koşullu lojistik regresyon analizleri (SAS versiyon 9.3, PHREG prosedürü kullanılarak) kullanılmıştır. Tüm analizlerde, eş değişkenler, mevcut GC maruziyeti için beta katsayısını en az% 5 oranında bağımsız olarak değiştirdilerse veya literatürdeki klinik kanıtlarla desteklenen araştırmacılar ekibine dahil edilme konusunda bir fikir birliği varsa, kafa karıştırıcı olarak dahil edildi. 

METHOD İstatiksel Analiz Süre-cevap ilişkisinin olup olmadığını belirlemek için mevcut oral ve parenteral GC kullanıcılarını indeks tarihinden önce gelen reçetelerin sayısına göre sınıflandırdık. (1-4, 5-8,> 8 reçete)  Çeşitli parenteral GC'ler arasında bir fark olup olmadığını belirlemek için, mevcut kullanıcılar parenteral GC tipi (triamsinolon, prednizolon, metilprednizolon, hidrokortizon, deksametazon) ile tabakalaştırılmıştır.

BULGULAR

BULGULAR

BULGULAR

BULGULAR

TARTIŞMA Bu çalışma, parenteral olarak uygulanan GC’lerin kullanımı ile yeni tanı Tip 2 DM için bir NIAD’ın ilk reçetesini alma riski arasında ilişki bulamamıştır. GC reçetelerinin sayısında artış, parenteral GC kullanmayanlara kıyasla yeni tanı Tip 2 DM riski ile ilişki değilmiş. Diğer gözlemsel çalışmalara paralel olarak, oral GC kullanıcıları arasında GC’ye bağlı diabet riskini kullanıcı olmayanlara göre daha fazla bulunmuş.

TARTIŞMA Parenteral GC kullanımı ve yeni tanı tip 2 DM arasında bir ilişki bulamamışlar. İlk olarak, bu kısa süreli ve parenteral GC’lerin aralıklı kullanımı GC’lerin etkisi geçici ve geri dönüşümlü olması ile açıklanabilir. Oral GC kullananlar arasında uzun süreli kullanım ve sürekli bir GC şeması Tip 2 DM için belirleyici olarak tanımlanmıştır.

TARTIŞMA Bu çalışmada, parentaral GC kullanan hastaların %85 inde indeks tarihinden önce 1-4 reçetesi varmış. Bir hastaya bir kereden fazla parenteral GC reçete edildiğinde, her reçete arasında ortalama gün 439 günmüş. Bu aralıklı ve kısa süreli parenteral GC kullanımı, Tip 2 DM gelişimini etkilemek için kısa olabilir.

TARTIŞMA Mevcut >8 reçeteli GC kullananlarda yeni tanı Tip 2 DM riski artmıştı. (OR:1.55 [95% Cl 0.70- 3.43]) Muhtemelen küçük bir örneklem nedeniyle istatiksel olarak anlamlı bulunmamış. Parenteral GC’lerin çoğu lokal olarak uygulanır. Parenteral GC’lerden metilprednizolon hem vaka hem kontrol grubunda en çok kullanılanmış. (yaklaşık %65)

TARTIŞMA Güçlü yönleri ve kısıtlılık Parenteral GC ve yeni tanı Tip2 DM arasındaki ilişkiyi inceleyen ilk çalışma İngiliz nüfüsünün %6.2’sini temsil eden dünyanın en büyük temel bakım veri tabanı kullanılarak yapılmış. Analizleri reçete sayısına göre sınıflanamak suretiyle parenteral GC kullanım süresinin etkisini ve Tip 2 DM riskini değerlendirilmiş.

TARTIŞMA Güçlü yönleri ve kısıtlılık Etnik köken ve genetik faktörler gibi bazı faktörler kontrol edilememiş. Endikasyon gözlemsel çalışmalarda diğer bir kısıtlılık GC’ler romatoid artrit, SLE ve diğer inflamatuar hastalıklarda kullanılır Bu hastalar kardiyovasküler hastalık ve Tip 2 DM gelişme riskine sahiptir.

TARTIŞMA Güçlü yönleri ve kısıtlılık Farklı uygulama yollarına ve parenteral GC’lerin farklı doz rejimlerine ilişkin veri mevcudiyetindeki sınırlamalar göz önüne alındığında, bir doz yanıt ilişkisi kesin olarak tespit edilememiş. İlk NİAD reçetesinin, yeni tanı Tip 2 DM yetersiz bir tanımı olduğu düşünülebilir. Son olarak, intravenöz GC’lerin kullanımının Tip 2 DM üzerindeki etkisi belirlenememiş.

TARTIŞMA SONUÇ Mevcut parenteral GC kullananlarda kullanmayanlara göre yeni tanı Tip 2 DM riski istatiksel olarak anlamlı bir artış göstermemektedir. Bu parenteral GC kullanımının yeni tanı Tip 2 DM üzerine etkilerini değerlendiren ilk gözlemsel çalışma olduğundan, parenteral GC’lerin olası metabolik yan etkilerinin olmadığını doğrulamak için daha fazla çalışma gereklidir.