YGS KONU ANLATIMLA RI
5.EDATLAR ( İ LGEÇLER)
Tek ba ş ına bir anlam ta ş ımayan, ancak kendinden önceki sözcükle birlikte kullanıldı ğ ında belirli bir anlamı olan sözcüklerdir. Edatlar çekim eki alırsa adla ş ırlar. En çok kullanılan edatlar ş unlardır: Ba ş lıca edatlar: “gibi, kadar, sanki, ile, dolayı, ötürü, için, beri, üzere, dek, de ğ in, do ğ ru, kar ş ı...”
Gibi: Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbe ğ i, fiili nitelerse zarf öbe ğ i kurar. Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendi. (sıfat) Dev gibi dalgalar sahile vuruyordu. (sıfat) Yüzün bir kır çiçe ğ i gibi usulca söner. (zarf) Dolu bir kadeh gibi kırılıyorum avuçlarında.(zarf) Sen de onun gibi dü ş ünüyorsun (kar ş ıla ş tırma) Annem gibi dolma yapan dünyada bulamazsın (k.) Yataktan kalktı ğ ı gibi dı ş arı fırladı.(hemen,o anda)
Haberi aldı ğ ı gibi yola çıktı.(hemen,o anda) Ben ona insan gibi davrandım.( yakı ş ır biçimde) Birbirinizle adam gibi konu ş un.( yakı ş ır biçimde) Saat üç gibi yanına gelirim. (dolayında) Final maçı ak ş am sekiz gibi ba ş lar ( dolayında) Bugün ya ğ mur ya ğ acak gibi (tahmin) Galatasaray bu maçı alacak gibi (tahmin) Bir an onu sever gibi oldum (yakla ş ma) O sırada güne ş çıkar gibi oldu. (yakla ş ma)
İ çin: “-dik için” ş eklinde neden- sonuç; “-mek için” ş eklinde amaç – sonuç ili ş kisi kurar. Ya ğ mur ya ğ dı ğ ı için pikni ğ e gidemedik. (n.s) Hasta oldu ğ um için dersi dinleyemedim. (n.s) Kadın o ğ lunu görmek için ş ehre gitti. (a.s) İş e girmek için ehliyet almı ş (a.s) Görelik anlamında görü ş bildirir: Sen benim için dünyanın en güzel kızısın. Bu çalı ş malar onun için bo ş bir u ğ ra ş tı.
Kar ş ılı ğ ında, kar ş ılık olarak: *Bu elbise için çok para harcadım. *Ev için size yüz bin lira veririm U ğ runa, yoluna: * Vatan için nice ş ehitler verdik. * Bu eylemi tüm insanlık için yapıyoruz. Hakkında: * Veliler bizim okul için ne söylüyorlar? * Ele ş tirmenler, filminiz için olumlu konu ş uyor.
Aitlik, özgülük: Bu pastayı sizin için ayırdım. Bahçeye o ğ lum için salıncak kurdum. Oranla: O ş apka senin için çok büyük. Süre bildirir: Kitabı bir hafta için aldım. Birkaç gün için İ stanbul’a gidece ğ im.
İ le (-la, -le ): Birliktelik, araç,durum ve sebep ilgisi kurar. Köye dolmu ş la gidebilirsin. (araç) Uçakla İ zmir’e gitmi ş ti (araç) Çocuk, yolda babasıyla yürüyordu. (birliktelik) Konsere arkada ş ımla gittim. (birliktelik) Öfkeyle kalkan zararla oturur. (durum ) Gökyüzü, hasretle kucaklasın do ğ ayı. (durum) Sınav heyecanıyla kalemimi unuttum. (sebep) Kaza korkusuyla araba kullanamıyor ( sebep)
Kadar: Benzerlik ve kar ş ıla ş tırma ilgisi kurar. Adana, cennet kadar güzel bir yerdir. (benzerlik) Siirt, bu yaz cehennem kadar sıcaktı. (benzerlik) Bir peri kadar güzel bir kızdı. (benzerlik) Sen de onun kadar çalı ş saydın sınavı kazanırdın.(kar ş ıla ş tırma) Babası kadar iyi ş arkı söylüyor. (kar ş ıla ş tırma)
Yakla ş ıklık, zaman açısından sınırlandırma, mesafe: Bin kadar asker cepheye gidiyordu. (yakla ş ık) Pazardan iki kilo kadar pirinç almı ş. (yakla ş ık) Bu ev ak ş ama kadar temizlenecek. (zamanda sınırlama) Cumaya kadar ödevimi bitirmeliyim. (zamanda sınırlama) Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. (zamanda sınırlama) Eve kadar yürümem gerekiyor. (mesafe sınırı)
Mesafe sınırı: Yapılacak dünya kadar i ş im var. Avuç içi kadar bir evde ya ş ıyorlar. Gibi anlamında kullanılabilir: Bu kitabı okuyunca Mu ğ la’yı görmü ş kadar oldum.
Kar ş ı: Yön ve zaman ilgisi kurar. –e kar ş ı biçiminde kullanılırsa edat olur. Yalın halde kullanılırsa ya da bir ek alırsa edat olmaktan çıkar isimle ş ir. Denize kar ş ı bir ev yaptırmı ş. (yön) Duvara kar ş ı on adım yürü. (yön) Sabaha kar ş ı çok ş iddetli ya ğ mur ya ğ dı. (zaman) Kar ş ılık olarak, yönelik anlamı katar: Bu sözüne kar ş ı ben ne diyebilirim ki ş imdi. (kar ş ılık olarak) Resme kar ş ı ilgin ne zaman ba ş ladı?( -e yönelik)
UYARI: Yalın halde kullanılırsa ya da bir ek alırsa edat olmaktan çıkar isimle ş ir. İ smi belirtirse sıfat olur. Kar ş ı evin penceresi açık kalmı ş. (sıfat) Önce kar ş ı sahaya çıktı. (sıfat) Kar ş ıya geçmeden önce sa ğ ına ve soluna bak.(isim)
Göre: Görü ş, dü ş ünce, uygun olma anlamları katar: Bilim adamlarına göre dünya yok oluyor. (görü ş ) Anneme göre bu yıl sınavı kesin kazanırmı ş ım. (görü ş ) Bulundu ğ un ortama konu ş acaksın. ( uygun) Zevkime göre bir elbise arıyorum. (uygun) Kar ş ıla ş tırma ilgisi kurar: Burası eski evimize göre daha büyük. Ya ş ıtlarına göre çok hızlı ko ş uyorsun.
Üzere: Ko ş ul ve amaç ilgisi kurar. Ak ş ama geri vermek üzere bu kitabı alabilirsin. (ko ş ul) Konu ş mak üzere kürsüye çıktı. (amaç) Yakla ş ık olma, gibi ş ekilde… anlamları katar: Hemen eve dönelim, ak ş am olmak üzere. ( yakla ş ık) Zil çalmak üzere. ( yakla ş ık) Her ş ey planlandı ğ ı üzere yapılacak. ( ş eklinde)
Do ğ ru: Yön ve zaman ilgisi kurar. Eve do ğ ru yürüyorum. (yön) Ak ş ama do ğ ru misafir gelecek. (zaman) İ smi nitelerse sıfat, fiili nitelerse zarf öbe ğ i olu ş turur: E ğ ri oturup do ğ ru konu ş alım. (zarf) Bu zamanda do ğ ru insanı bulmak zordur. (sıfat) Tahtaya bir do ğ ru çizdi. (isim)
Sanki: Benzetme, sitem ilgisi kurar. Gökyüzü sanki yaramaz bir çocuk.(benzetme) Sanki verdi ğ im her i ş i yapıyorsun. (sitem) Sanki selam verdin de almadık. (sitem)
Di ğ er edatlar: İş ten sonra bize u ğ rayacak. Bu i ş i ancak sen yaparsın. Yalnız senin gezdi ğ in bahçede açmaz çiçek. Sabahtan beri dı ş arıyı izliyor. Bu mutlu olaya sadece yıldızlar ş ahittir.
6.BA Ğ LAÇLAR
Ba ğ laç: Tek ba ş ına bir anlamı olmayan, cümle içinde kelime ve kelime gruplarını birbirine ba ğ layan sözcüklerdir. Ba ş lıca ba ğ laçlar: “ve, veya, ya da, ama, ki, de, ancak, ile, lakin, yalnız, belki, oysaki nitekim, halbuki, ya ya, hem hem, ne ne”
“ İ LE” - “VE” BA Ğ LAÇLARI Aynı görevdeki sözcükleri birbirine ba ğ lar. Evin ve bahçenin kapısı açıktı.(Tamlayan) Bu radyo Adana’da ve Mersin’de yayın yapıyor.(D.T) Ak ş am arkada ş ıma gidece ğ im ve her ş eyi anlataca ğ ım. Cehennemle cenneti bu dünyada ya ş adık.(Nesne) Evle okul arasında mekik dokuyor.(Tamlayan) Annesiyle babası yarın bize gelecek.(Özne)
Uyarı: Biri ba ğ laç di ğ eri edat olan iki çe ş it “ile” vardır. Bir cümlede “ile”nin yerine “ve”yi getirebiliyorsak ba ğ laç; getiremiyorsak edattır. ---“Bazen yandık bazen menek ş elerle söyle ş tik.(Edat) ---“Kazaklarla ceketi parayla aldım.(B-E)
“DE” BA Ğ LACI *E ş itlik, gibilik anlamı katar. ---O filmi ben de seyrettim. ---Bence Aslı da bu i ş ten anlamıyor. *Abartma anlamı katar. ---Çocu ğ un okudu ğ u ş iir de ş iirdi hani. ---Aldıkları araba da araba yani.
*Küçümseme anlamı katar. ---Sen sınavı kazanacaksın da ben görece ğ im. ---Sanki bu i ş ten anlıyorsun da konu ş uyorsun. ---Büyüyecek de adam olacak da bize bakacak. *Sitem anlamı katar. ---Okula kadar geldin de bir selam vermedin. --- İ zmir’e kadar geldin de yanıma u ğ ramadın.
* Ş a ş ma,inat,sebep, korkutma anlamı katar. ---Karde ş in de mi bizimle gelecek?( Ş a ş ma) ---Ufaklık, kalemi vermem de vermem,diyor.( İ nat) ---Ailesiyle kavga etti de evi terk etti.(Sebep) ---Dı ş arı çık da göreyim. *Ama, fakat anlamında kullanılır. ---Pansiyona kaydını yaptı da yerle ş medi. ---Bize gelmi ş de fazla kalmamı ş.”
Uyarı:Türkçede biri ba ğ laç di ğ eri hal eki olan iki çe ş it “de” vardır. “De”yi cümleden çıkardı ğ ımızda cümlenin yapısı bozulursa ektir; biti ş ik yazılır, bozulmazsa ba ğ laçtır; ayrı yazılır. ---Bakkalda sebze de satılıyormu ş. ---Ay ş e de okulda kalmı ş.
“AMA”, “FAKAT” BA Ğ LACI *Kar ş ıt anlamlı iki cümleyi birbirine ba ğ lar. Sınava çok iyi hazırlandı ama üniversiteyi kazanamadı. Her sabah spor yapıyor ama zayıflayamıyordu.
*Ko ş ul, peki ş tirme anlamı katar. Dı ş arı çıkabilirsin ama eve erken döneceksin. Seninle sinemaya gelirim ama i ş im olmazsa. Bu kitabı sana alaca ğ ım ama okuyacaksın. Dı ş arıda so ğ uk ama çok so ğ uk bir hava var. Büyük ama çok büyük bir bahçesi vardı.
“ANCAK”,“YALNIZ” BA Ğ LACI “Ama, fakat” anlamında kullanılıyorsa ba ğ laç; “Bir tek,sadece” anlamında kullanılıyorsa edat; * Önündeki ismi niteliyorsa sıfat; * Fiili niteliyorsa zarftır.
Geziye yalnız bizim sınıf katıldı. (edat) Bu adam evde yalnız ya ş ıyor. (zarf) Yalnız insanlar hayata karamsar bakarlar. (sıfat) Onunla konu ş urum yalnız fikrim yine de de ğ i ş mez.(ba ğ ) Bu i ş in üstesinden ancak sen gelirsin. (edat) Yo ğ un trafikte i ş e ancak yeti ş ebildim. (zarf) Bütün gün evde yalnızdım. (ada ş mı ş sıfat) Filmi seyredebilirsin ancak yarın erken kalkmalısın.(b.)
“K İ ” BA Ğ LACI *Özneyi peki ş tirir. ---Ben ki yedi iklimin padi ş ahıyım. ---Sen ki Fransa eyaletinin valisisin. *Neden-sonuç vardır. ---Günü kötü geçmi ş ki çok kızgın görünüyor. ---Sana de ğ er veriyorum ki seninle konu ş uyorum.
*Ku ş ku,yakınma, ş a ş ma,amaç-sonuç, tahmin Beni tanımıyorsun ki…(Yakınma) Kafamı bir kaldırdım ki onu kar ş ımda gördüm. ( Ş a ş ma,) Arabayı o çizmi ş olabilir mi ki?(Ku ş ku) Sana i ş buldum ki kimseye muhtaç olmayasın. (A-S) Geç saatlere kadar çalı ş mı ş olmalı ki sabah uyanamamı ş. (tahmin)
“HEM…HEM” BA Ğ LACI Kar ş ıla ş tırılan iki unsurun hepsi anlamını vermektedir.E ş görevli sözcükleri ba ğ lar. Hem arabayı hem evi üzerine alacakmı ş. (Nesne) Hem ucuz hem kaliteli ayakkabı satıyor. (Sıfat) Hem çalı ş ıyor hem üniversite okuyor. (Cümle)
NE…NE BA Ğ LACI Cümleyi anlamca olumsuz yapar. Kar ş ıla ş tırılan iki unsurun hiçbiri anlamını verir. *Sallanmaz o kalkı ş ta ne bir mendil ne bir kol. (Özne) *Adam kızını ne arıyor ne soruyor. (yüklem) *Ne kızı veriyor ne dünürü küstürüyor. (cümle) *Bu konu ne seni ne beni ilgilendirir. (nesneyi)
NOT: İ ki kar ş ıt sıfatı birbirine ba ğ larsa “ikisinin arası, ortası” anlamı verir. Kız ne zayıf ne ş i ş man biriydi. Konu ş an adam ne uzun ne kısaydı.
YA….YA….BA Ğ LACI: Kar ş ıla ş tırılan unsurlardan birini ifade etmek için kullanılır. Ya bu deveyi güdeceksin ya bu diyardan gideceksin. (cümleleri) Aynayı ya Ay ş e ya Özlem kırmı ş tır. (özne) Ya salonun ya mutfa ğ ın penceresi kırıldı. (tamlayan) Takıma ya beni ya onu alacaksın (nesneyi)
D İĞ ER BA Ğ LAÇLAR Ogün okula gelemedim çünkü çok hastaydım. (sebep) Bu maçı kazanaca ğ ız hatta ş ampiyon olaca ğ ız. (peki ş tirme) Mademki söz verdin, sözünü tutacaksın. Bu ma ğ azada elbiseler çok güzel üstelik çok ucuz. Sanki da ğ ları sen yarattın. Me ğ er bütün evi o da ğ ıtmı ş.
E ğ er karde ş ine u ğ rarsan selamımı söyle. Çok geç kaldılar; yoksa kaza yaptılar. Ders çalı ş mıyor; üstelik yaramazlık yapıyor. Önce bunlardan yani çok iyi bildi ğ iniz sorulardan ba ş layın. Bizde yahut sizde çalı ş abiliriz. İ ster yazarsın ister yazmazsın.
7.ÜNLEMLER
Ünlem: Kendi ba ş ına bir anlamı olmayan, cümle içinde “sevinme, korku, ş a ş ırma, acıma, özlem, kızma” gibi ansızın beliren co ş kun duyguları, seslenmeleri bildiren sözcüklerdir. Örnek: - Ah ah! (özlem) - Öf be! (kızma) - Oh be! (rahatlama) - Vah vah! (acıma) Hey!, Ey!, Bre!...
ÜNLEM OLMADIKLARI HÂLDE ÜNLEM GÖREV İ YAPAN SÖZCÜKLER “Karde ş, hem ş erim, beyler, evet, hayır, asla, yok, olmaz, pek iyi...” Hem ş erim! Bu adamı tanıyor musun?
A ş a ğ ıdaki bo ş lukları uygun olanı ile doldurunuz. ……! sıktın artık yeter! ……! nasılsın bakalım! ……! Neydi o günler! ……! Kimse yok mu? ……! Delikanlıya! ……!, bıktım artık. …… Bak buna dayanamam. …… iki gözüm neredesin? (Vay!, Yoo!, Yeter be!, Bravo, A!, Ah!, Hey!, E!)